Ekonomi haberleri.. (13.06.2018)

KAYSERİ ŞEKER’DEN PANCAR ÇİFTÇİSİNE ÇİFTE AVANS ÇİFTE BAYRAM

 Kayseri Şeker’in sözleşmeli pancar ekimi yapan çiftçisine 12 Haziran günü  çapa avansı ile birlikte Ramazan Bayram avansı olmak ü-zere  50 Milyon TL ödendi.

64 ncü kampanya döneminde Kayseri Şeker’de Pancar çiftçisine  19 TL/ton çapa avansı, 3 TL/Ton Ramazan Bayram avansı olmak üzere yaklaşık 10 bin çiftçiye toplamda 50 Milyon TL avans dağıtımı yapıldı.

Kayseri Şeker ile Sivas, Kayseri ,Yozgat ve Nevşehir illerinde sözleşmeli pancar ekimi yapan 10 bin çiftçiye, pancar tohumları toprakla buluştuktan fabrikaya teslim edilinceye kadar geçen süre içerisinde; gübre avansı, Tohum Avansı, Çapa Avansı, Sulama Avansı, Ramazan Bayramı avansı, Kurban Bayramı Avansı, Söküm Avansı, Mazot avansı, Ekim ve ilaç avansı adı altında düzenli ve gününde yapılan ödemeler pancar tarımına ilgiyi artırıyor.

Kayseri Şeker’e bağlı Boğazlıyan, Çandır, Yenifakılı, Yenipazar, Kayseri Merkez, Bünyan, Develi, Sarıoğlan, Yeşilhisar, Pınarbaşı, Gemerek, Şarkışla bölgelerindeki çiftçiler, Çapa Avansının Ramazan Bayram avansı ile birleştirilerek  verilmesinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdiler.

        Kayseri pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; 2018-2019 Kampanya döneminde Kayseri Şeker’in bünyesine 569 Milyon TL bedel ile katılan Turhal Şeker Fabrikasının bedelinin yüzde otuzuna tekabül eden 170 Milyon TL nin peşin olarak ödenmesi ve yeni yatırımlara hız kesmeden  devam edilmesine rağmen,  Ramazan Bayramı öncesinde belirlenen bayram avansı ile Çapanın yapıldığı dönemde pancar tarlalarında çalışan işçilerin alın terinin kurumadan ücretlerinin ödenmesi için verilen çapa avansının birlikte ödenmesine büyük  özen gösteriyoruz. Bu dönemdeki ödemeler çiftçimiz için bir can suyu niteliği taşıyor. Bizim asıl hedefimiz çiftçimizi namerde değil merde dahi muhtaç etmemektir dedi.

KAYSERİ ŞEKER’DEN TURHAL ŞEKERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Kayseri Şeker Fabrikamızın Özelleştirme İdaresi Başkanlığından satın aldığı Turhal Şeker Fabrikası ile ilgili olarak ulusal bir Televizyonun Ana Haber Bülteninde 12.06.2018 tarihinde “Türk Şeker işçilerine mobbing uyguladığına” dair asılsız ve mesnetsiz bir haber yayınlamıştır.

Şirketimiz, 07.06.2018 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığında imzalanan satış sözleşmesi ile Turhal Şeker Fabrikası’nı 569 Milyon TL bedelle devralmıştır.

08.06.2018 tarihinde de Turhal Şeker Fabrikasında çalışan Türk şeker işçilerine Kurumumuz adına yapılan açıklamada, Şirketimiz ile çalışmak isteyen personelin aynı özlük hakları ile işlerine devam edebileceği belirtilmiştir.

11.06.2018 tarihi itibariyle fabrikada revizyon çalışmalarına başlandığından dolayı Şirketimizde devam etmek istemeyen çalışanlar, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. tarafından, kendilerine ait olan Makine Fabrikalarına nakledilmiştir.

 Revizyon çalışmalarının aksatılmaması için Türk Şekerde çalışmaya devam etmek isteyen işçilere her gün belirli saatlerde Fabrikaya giriş için izin verilmektedir.

Ancak; Türk Şeker’e ait sendikalı işçilerin Şirketimiz bünyesine geçmek istemediklerinden dolayı, pancar üreten binlerce çiftçinin mağdur edilmeden yetiştirdikleri pancarın zamanında teslim alınarak işlenmesi için, Kayseri’den kendi kadromuzda bulunan konusunda uzman ve teknik personelimiz geçici olarak Turhal Şeker Fabrikasında görevlendirilmiştir.

Söz konusu haber tamamen asılsız ve gerçeği yansıtmamaktadır. Kayseri Şeker, faaliyet gösterdiği her alanda devletimizin, çiftçimizin ve çalışan personelimizin yanında yer almıştır ve almaya devam edecektir. Kamuoyuna  saygı ile arz ederiz.

Kayseri OSB Yönetimi ve Çalışanları İftar Yemeğinde Buluştu

Kayseri Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Yönetimi ve Çalışanları İftar yemeğinde buluştu. Kayseri OSB Yönetim Binasında verilen İftar Yemeğine Yönetim ve Denetim Kurulu ile tüm OSB çalışanları aileleri ile beraber katıldı.

Kayseri OSB Yeni Hizmet Binasında düzenlenen İftar Yemeğinde Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan, iftar yemeğine katılan davetlilere yönelik yaptığı hoş geldin ve bilgilendirme konuşmasında şunları söyledi:

” Kayseri Organize Sanayi Bölgemizin büyük ailesi olarak düzenlemiş olduğumuz iftar sofrasına hepiniz hoş geldiniz.

Kıymetli kardeşlerim. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi 22 milyon m2 alanda, yaklaşık 1250 fabrikanın bulunduğu, 70 bin kişinin çalıştığı, Türkiye’mizin üretim üslerinden biridir.” dedi ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesinin projeleri hakkında bilgiler verdi.

Nursaçan; “ Şahsım ve yönetim kurulumuz adına, hepinizin Ramazan Bayramını şimdiden tebrik ediyorum, inşallah önümüzdeki yıl tekrar hep beraber iftar yapmayı Allah nasip eder. Allah’a emanet olun.” dedi.

Şekerleme ve çikolataya bayram dopingi!

Pazarın lideri Ülker, raflardaki 50’yi aşkın ürünüyle Ramazan Bayramı hazırlıklarını tamamlarken, pladis Türkiye Başkanı Mete Buyurgan, çikolata ve şekerleme satışlarında bayram etkisini açıkladı. 2017 yılında bayramlık çikolata pazarı 14 bin tona, bayramlık şekerleme pazarı ise 30 bin tona ulaşırken, ciro bazında büyüklükler ise çikolatada 356 milyon TL şekerlemede 385 milyon TL oldu.

74 yıldır en sevilen ürünleriyle bayram ziyaretlerinin vazgeçilmezi olan Ülker, Ramazan Bayramı hazırlıklarını tamamladı. Ülker, çikolatada 23, şekerlemede 29 farklı ikramlık çeşidiyle bu bayram da raflardaki yerini aldı.

Ülker’in toplam bayramlık çikolata pazarında yıllardır lider olduğuna dikkat çeken pladis Türkiye Başkanı Mete Buyurgan, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi geçen senenin rakamları ve ikramlık trendleri hakkında bilgi verdi.

Buyurgan, 2017 yılında toplam çikolatalı ürünler pazarının hacim olarak 334 bin tona, ciro anlamında 7.5 milyar TL’ye, şekerleme pazarının ise hacim olarak 68 bin tona, ciroda ise 1.3 milyar TL’ye ulaştığını belirtti.

  Tüketiciye markasız ve ambalajsız şekerleme ve çikolata uyarısı!

pladis Türkiye Başkanı Mete Buyurgan, sözlerine şöyle devam etti:

 “2017 yılında Türkiye’de, bayramlık çikolata pazarı 14 bin tona, bayramlık şekerleme pazarı ise 30 bin tona ulaştı. Ciro bazında büyüklükler ise çikolatada 356 milyon TL, şekerlemede 385 milyon TL idi.

Bayram dönemlerinde tercihler de farklılık gösteriyor. Tüm bölgelerde çikolatada en çok fındık, fıstık çeşnili ve krema dolgulu çeşitler tercih ediliyor. Son 10 yılın tüketim trendine bakıldığında hediyelik çikolata tercihinin iki katına çıktığı gözlemleniyor. Ülker de hediyelik bayram çikolata pazarında ciro payını 20 puan artırdı. Yüzde 38,6’ya ulaştırdı.

Bayram çikolatası tüketimleri bölgelere göre ayrıldığında yüzde 29’la Marmara ilk sırada yer alırken, yüzde 26,5’le İç Anadolu, yüzde 18,5’le Doğu ve Güneydoğu Anadolu geliyor.

Şekerlemenin en fazla tüketildiği bölge ise yüzde 46 ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu. Bu bölgeyi yüzde 18 ile İç Anadolu, yüzde 15 ile Marmara takip ediyor.”

Bayramın hem tüketiciler hem de Ülker için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Mete Buyurgan, Ülker’in bayramlık çikolata portföyüne bu yıl eklenen Coco Star ve Albeni çeşitlerinin Ramazan Bayramı ikramlarına farklı bir alternatif olacağını söyledi. Buyurgan, yeni ürünlerin yanı sıra tüketicilerin, pazarının lideri Ülker Ece Çikolata’ya, şekerleme tarafında da Ülker Lokumcuk ve Ülker Damla Sakızlı Toffe’ye yoğun ilgi gösterdiğine dikkat çekti.

  Şekerleme ihracatına bayram dopingi!

Ülker, çikolata ve şekerlemenin lezzetinin korunmasında özellikle saklama koşullarına da dikkat çekti. İşte tüketicilere o öneriler:

“Çikolata ve şekerlemenin üretim aşamasında izlenen yöntemler büyük önem taşıyor. Tüketicilerin saklama koşulları da ürünlerin lezzeti söz konusu olduğunda bir o kadar önemli hale geliyor.

İkramlık şekerlemenin 30 derecenin altında, oda şartlarında, güneş görmeyen serin ortamda saklanması gerekiyor.

Çikolatada, tüketicilerin özellikle görünümü parlak, üzerinde beyazlama ve kırık izi olmayan ürünleri tercih etmesi ve ürünlerin 18 ila 22 derece arasında buzdolabı dışında serin bir yerde saklanması öneriliyor.” (Gıda Hattı)

Gıda katkı maddeleri konusunda çok önemli değişiklik!

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıdalarda kullanılabilecek katkı maddelerinde düzenlemelere giderken, gıda katkı maddeleri spesifikasyonlarına ilişkin kurallar da yapılan değişiklik doğrultusunda yeniden düzenlendi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği, 12 Haziran 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Yönetmelik ile 30 Haziran 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğinin “Gıdalarda kullanılmasına izin verilen gıda katkı maddelerinin listeleri ve kullanım koşulları” başlıklı Ek II’sinde birçok değişiklikler yapıldı.

Buna göre, Ek II’de yer alan “Renklendiriciler ve tatlandırıcılar dışındaki katkı maddeleri” başlıklı tabloya, E 456 koduyla Potasyum poliaspartat eklenirken, E 203 kodlu Kalsiyum Sorbat listeden çıkartıldı.

Bunun dışında da yönetmelikteki ekli tablolarda pek çok değişikliğe gidildi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddelerinin Spesifikasyonları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik de, 12 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandı.

Yönetmelik ile Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler, spesifikasyonlara dair yönetmeliğe işlenmiş oldu.

Buna göre 3/4/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddelerinin Spesifikasyonları Hakkında Yönetmeliğin EK-1’indeki “Spesifikasyonları Belirtilen Gıda Katkı Maddeleri Listesi” başlıklı listede yer alan “E 203 KALSİYUM SORBAT” adlı katkı maddesine ait satır yürürlükten kaldırılırken, aynı listeye “E 456 POTASYUM POLİASPARTAT” satırı eklendi.

Yönetmelikle, E 203 KALSİYUM SORBAT adlı katkı maddesine ait spesifikasyon yürürlükten kaldırıldı, E 330 SİTRİK ASİT adlı katkı maddesine ait spesifikasyonda tanıma ilişkin spesifikasyon; E 460 (i) MİKROKRİSTALİN SELÜLOZ, SELÜLOZ JEL adlı katkı maddesine ait spesifikasyonda çözünürlüğe ilişkin spesifikasyon değiştirildi.(Gıda Hattı)

Ramazanın ikinci yarısında fiyatlar…

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayının ikinci yarısında markette 41, üreticide 33 ürünü takip ettiklerini bildirerek, “markette 8 üründe fiyat değişmezken, 21 üründe fiyat artışı,12 üründe fiyat azalışı, üreticide 17 üründe fiyat değişmezken, 6 üründe fiyat artışı, 10’inde ise fiyat azalışı görüldü. Fiyatı markette en fazla düşen ürün kiraz, üreticide karpuz olurken, fiyatı en fazla artan ürünler içinde markette ve üreticide kuru soğan ve patates ilk iki sırayı aldı” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ramazan ayının ikinci yarısındaki üretici ve tüketici fiyatlarını değerlendirdi.

Şemsi Bayraktar, market fiyatlarında, 30 Mayıs 2018-11 Haziran 2018 tarihleri arasında geçen 12 günlük süreçte, yumurta, maydanoz, kuru üzüm, zeytinyağı, yoğurt, toz şeker, elma ve yeşil soğan fiyatlarının değişmediğinin görüldüğünü bildirdi.

Markette fiyat düşüşünün yüzde 26,56 ile en fazla kirazda meydana geldiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“Kirazdaki fiyat düşüşünü yüzde 8,23 ile şeftali, yüzde 7,73 ile kuru kayısı izledi. Fiyat düşüşü marulda yüzde 7,34, yeşil fasulyede yüzde 7,28, patlıcanda yüzde 7,11, kuru fasulyede yüzde 3,70, karpuzda yüzde 3,01, Antep fıstığında yüzde 1,14, mısırözü yağında yüzde 0,97, kırmızı mercimekte yüzde 0,27, tereyağında yüzde 0,16 oldu.

Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 12,17 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 9,76 ile patates, yüzde 8,31 ile çilek takip etti. Fiyat artışı havuçta yüzde 7,96, yeşil mercimekte yüzde 7,45, limonda yüzde 7,29, kabakta yüzde 7,18, salatalıkta yüzde 6,55, pirinçte yüzde 4,30, sivri biberde yüzde 3,91, kuru incirde yüzde 3,61, tavuk etinde yüzde 2,89, nohutta yüzde 2,68, fındıkta yüzde 2,41, sütte yüzde 1,93, domateste yüzde 1,40, kuzu etinde yüzde 0,87, ayçiçeği yağı ve kaşar peynirinde yüzde 0,63, dana etinde yüzde 0,58, beyaz peynirde yüzde 0,49 düzeyinde gerçekleşti.”

-Ramazan ayının ikinci yarısında üretici fiyatları-

Ramazan ayının ikinci yarısında üretici fiyatlarında, havuç, maydanoz, limon, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir, fındık, Antep fıstığı, zeytinyağı, yumurta ve süt fiyatlarında değişim olmazken, fiyat düşüşünün üreticide yüzde 22,22 ile en fazla karpuzda görüldüğünü belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 21,05 ile patlıcan, yüzde 19,23 ile kabak takip etti. Bu ürünleri, fiyat düşüşünde, yüzde 16,67 ile kiraz, yüzde 10,71 ile şeftali ve salatalık, yüzde 7,41 ile marul, yüzde 6,25 ile yeşil fasulye, yüzde 0,42 ile kuzu eti, yüzde 0,17 ile dana eti izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 45,83 ile kuru soğanda meydana geldi. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 30,95 ile patates, yüzde 23,81 ile yeşil soğan takip etti. Bu ürünlerin ardından fiyat artışları sivri biberde yüzde 17,65, domateste yüzde 7,95, kuru üzümde yüzde 5, çilekte yüzde 4,29 oldu.”

-“Üretici fiyatları marketlere yansımadı”-

Üretici fiyatlarının marketlere yansımadığını, Ramazan ayının ikinci yarısında üreticide fiyatı yüzde 19,23 gerileyen kabağın tüketicide yüzde 7,18, üreticide fiyatı yüzde 10,71 düşen salatalığın tüketicide yüzde 6,55, üreticide fiyatı yüzde 0,42 gerileyen kuzu etinin tüketicide yüzde 0,87, üreticide fiyatı yüzde 0,17’ye inen dana etinin tüketicide yüzde 0,58 yükseldiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

“Fiyat karpuzda üreticide yüzde 22,22, patlıcanda yüzde 21,05, kirazda yüzde 16,67, şeftalide yüzde 10,71, marulda yüzde 7,41, yeşil fasulyede yüzde 6,25 azalırken, tüketicide gerileme sırasıyla karpuzda yüzde 3,01, patlıcanda yüzde 7,11, şeftalide yüzde 8,23’de kalmıştır.

Marulda yüzde 7,73, yeşil fasulyede yüzde 7,28 ve kirazda yüzde 26,56 düşüşle tüketici fiyatlarındaki düşüş üretici fiyatlarındaki düşüşün üzerine olmuştur.

Havuç, maydanoz, limon, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir, fındık, Antep fıstığı, zeytinyağı, yumurta ve süt fiyatı üreticide değişmezken, tüketicide havuç yüzde 7,96, limon yüzde 7,29, nohut yüzde 2,68, yeşil mercimek yüzde 7,45, pirinç yüzde 4,30, kuru incir yüzde 3,61, fındık yüzde 2,41, süt fiyatı yüzde 1,93 arttı.

Maydanoz, elma, zeytinyağı, yumurta fiyatı üreticide olduğu gibi değişmedi.

Sadece üreticide fiyatı değişmeyen kuru kayısı, kuru fasulye, Antep fıstığı kırmızı mercimek market fiyatında sırasıyla yüzde 7,73, yüzde 3,70, Antep fıstığı yüzde 1,14, kırmızı mercimek yüzde 0,27 düşüş görüldü.”

-Üretici market fiyat farkı-

Ramazan ayının sonuna geldiğimiz ortamda üretici ve market fiyatları arasındaki farkın yüzde 377,38 ile en fazla karpuzda görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:

“Karpuzdan sonra fiyat farkı sırasıyla, elmada yüzde 339,57, kabakta yüzde 320,32, maydanozda yüzde 284,62, kırmızı mercimekte yüzde 259,64, kuru kayısıda yüzde 255,19 oldu.

Karpuz 4,8 kat, elma 4,4 kat, kabak 4,2 kat, maydanoz 3,8 kat, kırmızı mercimek ve kuru kayısı 3,6 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır.

Üreticiden 42 kuruşa alınan karpuz 2 lira 1 kuruşa, 1 lira 23 kuruş olan elma 5 lira 41 kuruşa, 70 kuruş olan kabak 2 lira 94 kuruşa, 33 kuruş olan maydanoz 1 lira 25 kuruşa, 2 lira 3 kuruş olan kırmızı mercimek 7 lira 30 kuruşa, 9 lira olan kuru kayısı 31 lira 97 kuruşa tüketiciye ulaşmaktadır.”

-Fiyat değişimlerinin nedenleri-

Üreticide fiyatı artan ürünlerden kuru soğanda arzın Çukurova’dan, patateste arzın ise Hatay Reyhanlı, Adana Yüreğir ve İzmir Ödemiş’ten sağlandığını belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Aşırı yağışlar yüzünden bazı üreticilerin soğan tarlalarını yeniden sürmek zorunda kalması nedeniyle arzdaki daralma fiyatları artırdı.

Patateste ise arzın sağlandığı bölgelerdeki verim düşüşü, hasat edilen ürün miktarının azalmaya başlaması fiyatlarda artışa yol açtı.

Kuru soğan ve patatesi genel olarak değerlendirdiğimizde belirttiğimiz faktörlerin yanı sıra ara bir dönem olması nedeniyle arzın kısıtlı bir bölgeden sağlanmış olması fiyatları yükseltmektedir.

Sivri biberde ve domateste geçen ay dibe vuran fiyatların ardından toparlanma sürecine girilmesiyle birlikte fiyat artışı meydana geldi.

Yeşil soğanda hasat edilen ürün miktarındaki azalma fiyata yansıdı.

Üreticide fiyatı en fazla düşen ürün karpuz oldu. Mevsim itibarıyla karpuzda hasat edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyatlarda düşüş meydana geldi.

Kiraz, şeftali gibi ürünlerde de benzer durumun söz konusu olması fiyatları düşürdü. Kirazdaki fiyat düşüşünde hasat edilen ürün miktarındaki artışın yanı sıra aşırı yağış ve dolu nedeniyle meyvedeki çatlamalar ve bunun yol açtığı ihracattaki yavaşlama da etkili oldu.

Patlıcan, kabak, salatalık, yeşil fasulye gibi ürünlerde de hasat edilen ürün miktarındaki artışla birlikte fiyatlar geriledi.”

Türkiye’nin ‘En Temiz OSB’si

Her yıl Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerde kutlanan 5 Haziran ‘Dünya Çevre Günü’ ve Haziran ayının ikinci haftasında kutlanan ‘Çevre Koruma Haftası’ kapsamında Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB), 12 Haziran Salı günü ağaç dikme ve çevre temizliği etkinliği gerçekleştirdi.

TOSB Bölge Müdürü Murat Demir ve Bölge Müdür Yardımcısı Recep Pehlivanlar başta olmak üzere TOSB personelinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte TOSB ailesi çevreye verdiği değeri bir kez daha göstermiş oldu.

‘Doğaya ne verirsek onu geri alırız’

Yapılan ağaç dikme ve çevre temizliği etkinliğinde konuşma yapan TOSB Bölge Müdürü Murat Demir; “Dünyamız tüm güzellikleriyle bizi besliyor, büyütüyor. Bizler de elimizden geldiğince doğayı korumak ve geliştirmekle mükellefiz. Bizler doğaya ne kadar verirsek o kadar geri alırız. Bizde buradan yola çıkarak, OSB’mizde yapmış olduğumuz çalışmalarla hem en temiz, hem de en yeşil OSB unvanlarını kazandık. TOSB bugün 2 milyon 800 bin metrekarelik alanının 258 bin metrekaresinde park ve orman alanı bulunan, 50 bin yetişmiş ağaç olan yeşil bir organize sanayi bölgesi” dedi.

En Temiz ve En Yeşil OSB

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ‘En Temiz OSB’ sertifikasını alarak çevreye duyarlılığını kanıtlayan TOSB, 300 dönüm ormanı ile ‘En Yeşil OSB’ unvanına da sahip. Çevreye katkısını Gebze bölgesinde ilk, Türkiye’de ise az sayıda OSB’de bulunan atık su arıtma tesisi kurarak da pekiştiren TOSB, yapılan su arıtma tesisinin başarısı sayesinde çevresindeki kurumlara da örnek oldu.

Davet Çok Elbisem Yok tasarımcılarından yaz davetlerine özel stil tüyoları
Morhipo müşterilerine özel tasarladıkları “Morhipo X DCEY” koleksiyonu büyük ilgi gören Davet Çok Elbisem Yok tasarımcıları Eda Franci ve Seda Yenigün, bu yaz özel davetlerde öne çıkacak stil tüyolarını paylaştı. Genç tasarımcılar yeni trendin doğal, feminen, romantik ve özgüveni yansıtan bir görünüm olduğunu vurguluyor.
Sadece Morhipo.com’da satışa sunulan, Davet Çok Elbisem Yok stilini yansıtan özgün tasarımların bulunduğu Morhipo X DCEY koleksiyonu kısa sürede geniş bir kitlenin ilgisini çekerek ses getirdi. Koleksiyon, yaz partilerinde, düğünlerde ve mezuniyet balolarında tercih edilebilecek çarpıcı elbiseler ve aksesuarlardan oluşuyor.
Yeni trend: Doğal, genç ve güçlü bir görünüm
Her zaman kadınların özgüvenini yansıtmayı hedeflediklerini söyleyen DCEY tasarımcıları Eda Franci ve Seda Yenigün koleksiyonla özellikle doğal, feminen, romantik ve güçlü kadın görünümü yaratmayı tercih ettiklerini belirtiyor. Morhipo X DCEY koleksiyonunda limon rengi, pudra gibi pastel renkler yaz akşamlarını müjdeliyor, volanlarla hem romantizm hem hareket kazanan koleksiyon genç ve stil sahibi görünümü tamamlıyor. Pastel renklerin, floral baskıların öne çıktığı koleksiyonda ipek saten kumaşlar ve dökümlü modeller özgün bir şıklığı garanti ediyor.
 Kısa elbiseleri doğru kombinlemenin sırrı
Kır düğünleri, “destination wedding” olarak adlandırılan ve son yıllarda çok popüler olan şehir dışı düğünleri ile romantik sahil düğünleri, kısa elbiseleri tercih etmek için en ideal davetlerin başında geliyor. DCEY tasarımcılarına göre, kısa elbiseleri şık bir davet için doğru kombilemenin sırrı ayakkabı ve çantada saklı.  Elbiseyle aynı renkte zarif ayakkabılar, elbisenin önüne geçmeyecek portföy çantalar doğru tercih.
Eda ve Seda kardeşlerin favori parçaları
Tasarımcı kardeşler koleksiyonlarındaki favori parçaları da paylaşıyor. Eda Franci’nin Morhipo X DCEY koleksiyonundaki favorisi en son Şeyma Subaşı’nın giydiği puantiyeli sarı elbise. Seda Yenigün ise tüm tasarımlar arasında beyaz balon kollu, çiçekli elbisenin kendisi için yerinin ayrı olduğunu belirtiyor.

Üçüncü çeyrekte işverenlerin işe alım beklentileri temkinli ama olumlu
ManpowerGroup 2018 yılı üçüncü çeyrek İstihdama Genel Bakış Araştırması’na göre, Türk işverenlerin %22’si temmuz-eylül döneminde istihdamda artış beklerken %5’i azalma öngörüyor ve %70’i de değişiklik olmayacağını tahmin ediyor. İşe alım beklentileri önceki çeyreğe göre %2 azalırken, 2017’nin üçüncü çeyreğine göre sabit kalıyor. Mevsimsel verilerden arındırılmış görünüm +%14’ü gösteriyor.  11 sektör arasındaki en güçlü işe alım planlarını +%24’lük Net İstihdam Görünümüyle Elektrik, Gaz ve Su sektöründeki işverenler bildiriyor. Bölgesel olarak ise en güçlü işe alım planları Net İstihdam Görünümü +%18 seviyesinde olan İç Anadolu Bölgesi’nden, en güçsüz işe alım planları +%5 ile Akdeniz Bölgesi’nden geliyor.
ManpowerGroup 2018 yılı üçüncü çeyrek İstihdama Genel Bakış Araştırması, Türkiye’den işverenleri temsil eden 1.002 kişilik bir örneklem ile görüşme yapılarak gerçekleştirildi. Araştırmaya göre, Türk işverenlerin temmuz-eylül dönemi için pozitif işe alım planları bildirdiği ortaya çıktı.
Araştırmaya göre, Türk işverenlerin %22’si temmuz-eylül döneminde istihdamda artış beklerken %5’i azalma öngörüyor ve %70’i de değişiklik olmayacağını tahmin ediyor. Mevsimsel verilerden arındırılmış görünüm +%14’ü gösteriyor. İşe alım beklentileri önceki çeyreğe göre yüzde 2 azalırken, 2017’nin üçüncü çeyreğine göre sabit kalıyor.
İşverenler, önümüzdeki üç ayda 11 sektörün ve beş bölgenin tamamında istihdam artışı bekliyor. Bir önceki çeyrekle kıyaslandığında, işe alım eğilimleri beş bölgenin dördünde ve 11 sektörün dokuzunda zayıflıyor. 2017’nin üçüncü çeyreğiyle karşılaştırıldığında, işe alım planları 11 sektörün yedisinde ve beş bölgenin ikisinde zayıflıyor.
ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, Türkiye’nin 2018 üçüncü çeyrek istihdam görünümü hakkında şunları söyledi: “Yeni istihdam görünümü, önceki yılın aynı dönemine çok benzer özellikler taşıyor. 2018’in ikinci çeyreğine kıyasla daha zayıf bir işe alım beklentisi söz konusu olsa da, genel olarak olumlu bir tablo olduğunu söyleyebiliriz. İşverenlerin 5’te 1’inden fazlası büyüme beklentisi içinde. Üçüncü çeyreğin en güçlü tahmini +%24 ile Elektrik, Gaz ve Su sektöründen geliyor. İşverenlerin +%22’lik bir görünüm bildirdiği Üretim sektöründe de aktif bir işe alım hızı bekleniyor. Türkiye’nin önde gelen bu iki sektörüne ek olarak, 11 sektörün tamamındaki işverenler, bir sonraki çeyrek için personel sayısında artış öngörüyor.”
En yüksek işe alım beklentisi Elektrik, Gaz ve Su sektöründe
İşverenler, önümüzdeki üç ayda 11 sektörün tamamında istihdam artışı tahmin ediyor. Elektrik, Gaz ve Su sektöründeki işverenler +%24’lük Net İstihdam Görünümüyle en güçlü işe alım planlarını bildiriyor. Öte yandan, Üretim sektöründeki işverenler +%22’lik görünümle sağlıklı işe alım planları bildirirken, +%17 seviyesinde görünüm bildiren İlaç sektöründe işverenler istikrarlı bir istihdam artışı bekliyorlar. İşverenler, Kamusal ve Sosyal Hizmetler sektöründe +%16’lık görünümlerle olumlu istihdam artışı beklerken Tarım, Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık sektöründe görünüm +%15 seviyesinde. Diğer yandan, en zayıf işe alım eğilimlerini Ulaştırma, Depo ve İletişim ile Restoran ve Otelcilik sektörlerindeki işverenler bildirirken, bu sektörlerde görünüm sırasıyla +%4 ve +%5 seviyesinde.
Bir önceki çeyrekle kıyaslandığında, işe alım eğilimleri 11 sektörün dokuzunda zayıflıyor. En dikkate değer düşüş, yüzde 9 ile Ulaştırma, Depo ve İletişim sektöründe bildirilirken İnşaat sektöründe işverenler yüzde 7’lik bir azalma bildiriyor. Öte yandan, İlaç sektöründe görünüm yüzde 6 zayıflarken, Toptan ve Perakende Ticaret sektöründe yüzde 5’lik bir düşüş bildiriliyor. Bununla birlikte, Üretim sektörü işverenleri önceki çeyreğe göre yüzde 2’lik hafif bir iyileşme bildiriyor.
2017 üçüncü çeyrekle karşılaştırıldığında, işe alım planları 11 sektörün yedisinde zayıflıyor. Gerek Ulaştırma, Depo ve İletişim sektöründe gerekse Toptan ve Perakende Ticaret sektöründe yüzde 11’lik kayda değer düşüşler bildiriliyor. Restoran ve Otelcilik sektörü işverenleri yüzde 8’lik bir düşüş bildirirken, görünümün, Madencilik sektöründe ve Elektrik, Gaz ve Su sektöründe sırasıyla yüzde 7 ve 6 zayıfladığı görülüyor. Diğer yandan, yüzde 7 ile en kayda değer yükselişin yaşandığı Üretim sektörü de dahil olmak üzere dört sektörde işe alım planları güçleniyor.

Net İstihdam Görünümü (%)
Tarım, Ormancılık, Avcılık ve Balıkçılık +15
İnşaat +13
Elektrik, Gaz ve Su Hizmetleri +24
Finans, Sigorta, Gayrimenkul ve Kurumsal Hizmetler +12
Üretim +22
Madencilik +11
Kamu ve Sosyal Hizmetler +16
Restoran ve Otelcilik +5
Ulaştırma, Depolama ve İletişim +4
Toptan ve Perakende Ticaret +7
İlaç +17

Üçüncü çeyreğin en güçlü istihdam görünümü İç Anadolu’da
İşverenler, beş bölgenin tamamında 2018 yılının üçüncü çeyreğinde istihdam seviyesinde artış öngörüyor. En güçlü işe alım planları Net İstihdam Görünümü +%18 seviyesinde olan İç Anadolu bölgesinde ve +%17 seviyesinde olan Marmara bölgesinde bildiriliyor. Karadeniz bölgesindeki işverenler +%14 seviyesinde bildirilen görünümle istikrarlı bir istihdam artışı beklerken, Ege bölgesindeki işverenler +%10 seviyesindeki görünümle ihtiyatlı işe alım planları bildiriyor. En zayıf bölgesel görünümü, +%5 ile Akdeniz bölgesi bildiriyor.
Önceki çeyrekle kıyaslandığında, beş bölgenin dördünde işe alım beklentileri zayıflıyor. Ege bölgesindeki işverenler yüzde 10’luk kayda değer bir düşüş bildirirken, görünümler Marmara bölgesinde yüzde 6 ve Akdeniz bölgesinde yüzde 5 geriliyor. Bununla birlikte, İç Anadolu’da işverenler yüzde 3’lük hafif bir iyileşme bildiriyor.
İşe alım beklentileri, geçen yılın aynı dönemine göre hem Ege hem de Akdeniz bölgelerinde yüzde 8’lik bir düşüş gösteriyor. Öte yandan, Karadeniz’deki işverenler yüzde 5’lik bir iyileşme bildiriyor. Hem İç Anadolu hem de Marmara için görünümler istikrarını nispeten koruyor.

Net İstihdam Görünümü (%)
Ege +10%
Karadeniz +14%
İç Anadolu +18%
Marmara +17%
Akdeniz +5%

İşletme ölçeği bazında en yüksek beklenti büyük ölçekli işverenlerden geliyor
Önümüzdeki çeyrekte işletme ölçeği kategorilerinin dördünde de istihdam seviyesinde artışlar öngörülüyor. En güçlü işe alım eğilimi, Büyük ölçekli işverenlerin +%22 Net İstihdam Görünümü ile bu alanda beklenirken Orta ve Küçük işverenlerin Net İstihdam Görünümü sırasıyla +%18 ve +%11 seviyelerinde kalıyor. Öte yandan, Mikro ölçekli işverenler, +%6’lık görünüm ile ılımlı işe alım beklentileri gösteriyor.
Mikro ölçekli işverenler 2018’in 2. çeyreğine göre yüzde 8 düşüş bildirirken Küçük ve Büyük ölçekli işverenler için görünümler sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 3 zayıflıyor. Diğer yandan, Orta ölçekli işverenler nispeten istikrarlı işe alım planları bildiriyor.
Geçen yılın aynı dönemine göre Büyük ölçekli işverenlerin işe alım beklentileri yüzde 9’luk kayda değer bir düşüş gösterirken, Küçük ölçekli işverenler için görünüm yüzde 3’lük bir düşüşle zayıflıyor. Diğer yandan, Mikro ve Orta ölçekli işverenler, nispeten istikrarlı işe alım planları bildiriyor.

Stajyerleri iş süreçlerine dâhil eden staj programı
Ayda ortalama 83 milyon* ziyaret alan ve 22 milyon kayıtlı kullanıcısı bulunan Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi GittiGidiyor, stajyerlerine gerçek anlamda deneyim kazandırmayı hedefliyor. GittiGidiyor’daki stajyerler aktif olarak projelerde görev alabilecekleri nitelikli bir staj programı çerçevesinde tüm ekip içi toplantılara dâhil oluyor; iş süreçlerinde birebir tecrübe ediniyor. Türkiye’nin her yerinden 250’nin üzerinde staj başvurusu alan GittiGidiyor, bu yıl 35 öğrenciyi programa dâhil etti. En çok başvuru yapılan departmanlar ise BT/yazılım ve pazarlama oldu.
Gençler, Türkiye’nin en iyi işvereninde staj yapmak istiyor
eBay Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri ve GittiGidiyor Çalışan Deneyimi (İnsan Kaynakları) Direktörü Murat Yüksel, e-ticaret sektörünün büyümesiyle üniversitedeki öğrencilerin de staj için bu alana yöneldiklerini belirtti. Bu kapsamda Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi olan GittiGidiyor’da her geçen yıl başvurularda bir önceki yıla göre artış yaşandığını dile getiren Yüksel, “E-ticaretin hızla büyümesi, bu alanı üniversiteli öğrenciler için cezbedici kılıyor. Bu yıl Türkiye’nin her yerinden 250’nin üzerinde staj başvurusu aldık. Sektörün büyümesinin yanı sıra kazandığımız ödüller de başvurulardaki artışta etkili oldu. Son yıllardaki önyazılarda ‘Türkiye’nin en iyi işverenlerinden birinde staj yapmak isterim’ gibi ifadelerle çokça karşılaştık” dedi.
Öğrencilerin son yıllarda daha çok BT/yazılım ve pazarlama departmanlarına yöneldiklerini söyleyen Yüksel, “Endüstri 4.0 yolunda hızla ilerleyen dijital dönüşüm çağında öğrencilerin de kod yazmaya ve kendilerini bu alanda geliştirmeye duydukları merakın giderek yükseldiğini görüyoruz. Özellikle teknoloji departmanımızda çalışacak stajyerlerin kodlama alanında deneyim kazanmaya yönelik ciddi talepleri oluyor” diye konuştu.
“En önemli kriterimiz gönüllülük”
Bu yıl 35 stajyeri programa dâhil ettiklerini ve stajyerleri seçerken en önemli kriterlerinin gönüllülük olduğunu belirten Yüksel, “Öğrencilerin daha önce sivil toplum kuruluşlarında veya okul kulüplerinde gönüllü olarak çalışmış olması bizim için son derece önemli bir kriter. Genç yaşta gönüllü olarak elini taşın altına koyan öğrencilerin geleceklerinin her zaman daha parlak olacağına inanıyoruz” dedi. Ayrıca GittiGidiyor’daki cinsiyet eşitliği politikası çerçevesinde stajyer seçiminde de kadın-erkek dağılımına dikkat ettiklerini söyleyen Murat Yüksel, bu kapsamda pozitif ayrımcılık ilkesiyle hareket ettiklerini vurguladı.

ÇİNLİLERDEN TÜRKİYE’NİN YAŞ MEYVESİNE İLGİ

Çin Halk Cumhuriyeti’ne yaş meyve ihracatının önünü açabilmek amacıyla sektörde Koordinatörlük görevini yürüten Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği, Çin Giriş-Çıkış Denetim ve Karantina İdaresi’nden gelen heyeti ağırladı.

Belirli bir pazara olan bağlılığı kırmak amacıyla ihraç pazarlarını çeşitlendirerek ihracatı artırma çalışmaları içerisinde olan yaş meyve ve sebze sektörü, başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere Uzakdoğu ülkelerine ihracat yapabilmenin yollarını aramaya devam ediyor.

Sektör ihracatının önünü açabilmek amacıyla Çin ile olan sosyal ve ekonomik ilişkileri geliştirmek, kuvvetlendirmek ve somutlaştırmak adına İhracatçı Birlikleri nezdinde çeşitli faaliyetler gerçekleştiriliyor.

Bu kapsamda, yaş meyve ve sebze sektöründe Koordinatör Birlik görevini yürüten Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği’nin girişimleriyle Türkiye’ye davet edilen Çin Giriş-Çıkış Denetim ve Karantina İdaresi’nin Genel Sekter Vekili Başkanlığındaki ve Pekin, Liaoning, Tianjin, Nanjing ile Şanghay eyaletleri Giriş-Çıkış Denetim ve Karantina Büro Müdürlerinden oluşan 7 kişilik heyet, 7-10 Haziran 2018 tarihleri arasında ülkemizde ziyaretler gerçekleştirdi. Sektör Kurulu temsilcileri ve üye ihracatçıların katılımıyla 8 Haziran 2018 tarihinde AKİB Hizmet Binası’nda Çin’e meyve ihracatında bitki sağlığı gerekliliklerinin detaylarının görüşüldüğü bir toplantı gerçekleştirildi.

-Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejdat SİN: “Yaş meyvede kalite ve gıda güvenliğinde ciddi bir ilerleme kaydedildi”

Toplantının açılış konuşmasını, heyete ev sahipliği yapan Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejdat Sin gerçekleştirdi. Alternatif pazar yaratma çalışmaları kapsamında Çin pazarını çok önemsediklerinin altını çizen Sin, Çin’e turunçgiller başta olmak üzere yaş meyve ihracatı yapabilmek amacıyla tamamlanması gereken bitki karantina protokol sürecinin başlatılması ve sonrasındaki sürecin hızlandırılması için iki ülkedeki kurumlar arası diyaloğun önemine vurgu yaptı. Sin, yaş meyvede kaliteye ve gıda güvenliğine verdiğimiz önemin arttığını, sektörde ciddi aşama kaydedildiğini ve Çin’e yaş meyve ihracatımızın yükselerek artacağını temenni ettiğini dile getirdi

Türk Eximbank, Egeli ihracatçının evine geldi

Türk ihracatçısına 2017 yılında tek başına 40 milyar dolar destek veren, 2018 yılında 46 milyar dolar destek hedefiyle hareket eden Türk Eximbank, Ege İhracatçı Birlikleri’nde irtibat ofisi açtı.

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım’ın katılımıyla açılan Türk Eximbank Ege İhracatçı Birlikleri İrtibat Ofisi, birliğin zemin katında hizmet verecek.

Türk Eximbank EİB İrtibat Ofisi’nin açılışında konuşan Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, 2018 yılının Ocak – Nisan döneminde Türk ihracatçısına 8 milyar doları nakdi kredi, 5.3 milyar doları sigorta olmak üzere 13.3 milyar dolarlık destek sağladıklarını ve 2017 yılının aynı dönemine göre destek oranını yüzde 21.4 oranında arttırdıklarını kaydetti. Yıldırım, “Aynı dönemde Ege Bölgesi ihracatçılarına verdiğimiz destekte ise yüzde 29.2’lik artış sağladık. 2017 yılının Ocak – Nisan döneminde Ege Bölgesi ihracatçılarına 1 milyar 279 milyon dolar olan desteğimizi, 2018 yılının ilk dört aylık döneminde 1 milyar 652 milyon dolara çıkardık” diye konuştu.

2017 yılında faiz düşüren tek kurum olduk

Türkiye’de 2017 yılında faizlerdeki artışa dikkati çeken Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, bu süreçte verdikleri hizmetlerin hiçbirinde faiz arttırmadıklarını, reeskont kredilerinde yüzde 20 civarında faiz düşürdüklerini, 2017 yılında Türkiye’de faiz düşüren tek kurum olduklarını sözlerine ekledi.

Türk Eximbank ihracatçının kara gün dostu

Türk Eximbank’ı “Türk ihracatçısının kara gün dostu” olarak tanımlayan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Türk Eximbank, “Türk ihracatçısının gözbebeği, ihracatçının en büyük destekçisi. Eximbank bize ne kadar yakın olursa o kadar iyi olur dedik. Bizim binamızda irtibat ofisi açılmasını biz teklif ettik, Eximbank Genel Müdürümüz de kabul etti. Bu birlikteliğin daha büyük ihracat rakamlarına vesile olmasını diliyoruz” dedi.

Türk Eximbank’ın ihracatçılara sağladığı destekleri ihracatçılar olarak karşılıksız bırakmadıklarını ifade eden Eskinazi şöyle konuştu; “Ege İhracatçı Birlikleri 2018 yılının geride kalan 5 aylık döneminde yüzde 23’lük ihracat artış hızı yakaladı ve 5 milyar 564 milyon dolarlık dövizi ülkemize kazandırdı. EİB bu başarısıyla Türkiye genelinde faaliyet gösteren 13 ihracatçı birlikleri genel sekreterliği arasında ihracat artış rekortmeni oldu. Türk Eximbank’ın ihracatçılarımıza sağladığı fırsatları arttırdığı oranda hatta daha fazlasıyla bizler de ihracatımızı arttırma sözü veriyoruz.”

Türk Eximbank EİB İrtibat Ofisi, Türk Eximbank’ın kendi personeli ile hizmet verdiği ve tüm kredi işlemlerinin ofis bünyesinde sonuçlandığı ilk irtibat bürosu olacak.

Türk Eximbank EİB İrtibat Ofisi’nin açılış kurdelesini, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanları birlikte kesti.

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, İrtibat Ofisi açılısı sonrasında Ege İhracatçı Birlikleri Konferans Salonu’nda, Türk Eximbank’ın sunduğu kredi ve sigorta olanakları ile ilgili EİB üyelerine sunum yaptı.