Ekonomi haberleri…

  1. KAYSERİ TİCARET İL MÜDÜR VEKİLİ ALAATTİN FIRAT, İKİNCİ EL MOTORLU KARA TAŞITI TİCARETİ YAPACAK İŞLETMELERE YETKİ BELGELERİNİN VERİLMESİ HAKKINDA AÇIKLAMA YAPTI
  2. Bilindiği üzere, ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticaretine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amacıyla hazırlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik 13/02/2018 tarih ve 30331 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
  3. Bahse konu Yönetmelik ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinin işletmesi adına yetki belgesi alan tacirler ile esnaf ve sanatkârlar tarafından yapılması öngörülmüştür.
  4. İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğin 6 ıncı maddesinde belirtilen şartları taşıyan, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapacak işletmelerin başvuruda bulunması durumunda yetki belgeleri 13/05/2018 tarihinden itibaren Ticaret İl Müdürlüğümüz tarafından İkinci el Motorlu Kara Taşıtı Ticareti Bilgi Sistemi üzerinden verilmeye başlanacaktır.
  5. Mimarsinan OSB, araç filosuna yol süpürme aracını ekledi.Mimarsinan Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, bölgeye ve bölge içerisinde faaliyet gösteren firmalara daha kaliteli hizmet vermesi amacıyla araç filosunu güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, bölgeye yol süpürme aracı da eklendi. Alınan yeni aracın bölge hizmetlerine büyük katkı sağlayacağını belirten Mimarsinan OSB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Oğuzbaş, yeni araçla temizlik personelinin iş gücünün rahatlayacağını ve temizlik çalışmalarının daha hızlı şekilde yapılacağını söyledi.

    Mimarsinan OSB, sanayicilere daha iyi hizmet konusunda büyük adımlar atıyor. Hizmetlerini geliştirmeye devam edeceklerini ifade eden Başkan Oğuzbaş, “ Daha temiz, güzel ve daha yaşanabilir bir OSB için gereken ne varsa yapmaya gayret ediyoruz. Her geçen gün gelişen OSB’mize daha iyi hizmet verebilmek amacı ile araç filomuzu güçlendiriyoruz. Bölgemizde ve bölge içerisinde faaliyet gösteren firmalara hizmet vermesi amacıyla yol süpürme aracını bünyemize ekledik. OSB’mizin temizlik işlerinde kullanılacak olan yol süpürme aracımız 8 metreküp çöp haznesine sahip, vakumlu ve tam otomatik. Yol süpürme aracımızla hem  temizlik personelimizin iş gücü rahatlamış olacak, hem de temizlik çalışmaları daha hızlı bir şekilde tamamlanacak. Bölgemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

  6. Dünyada Dengeler Yer Değiştirirken: Türkiye Nerede?
    2017’de Dünya’da genel ekonomik büyüme görülürken 2018 için de büyüme umutları devam etmekte. ABD, Fransa ve İngiltere’nin yeni sayılabilecek başkanları, FED’in başına yeni bir başkanın geçmiş olması, diğer gelişmekte olan ekonomilerdeki değişiklikler 2018 için öngörüleri pek de kolay kılmamakta. Öte yandan dünyada bir göç dalgası da mevcut. Küresel bazda bu belirsizlikler ön planda iken Türkiye ise 2017’de yakaladığı 7,4’lük büyüme oranı ile OECD ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen 2. ekonomi durumunda. 2023’e 5 yıl kala Doğu ve Batı ile noktanın tam ortasında kalan Türkiye’yi neler bekliyor? Enerji ve küresel ticaret nasıl bir eğilim gösteriyor?
    Türk finans sektörünün duayen ismi ve Forum İstanbul Onursal Başkanı Yavuz Canevi moderatörlüğünde gerçekleşecek oturuma yurtdışından ve yurtiçinden önemli isimler katılacak.
  7. 360 CIO 2018 için geri sayım başladı!
  8. 360 CNP’ nin gerçekleştirdiği CIO 2018 Zirvesi 10 Mayıs 2018 günü Marriott Hotel Şişli İstanbul’da kapılarını açmaya hazırlanıyor. ‘’Yeni Nesil Teknolojiler & Yeni Nesil İş Modellerinde Paradigma Değişimi” ana teması etrafında 360 CIO 2018 ZİRVESİ bu sene geleceğe odaklanacaktır.
  9. 360 CNP Organizasyon Genel Müdürü Özlem Alkan, şu bilgileri verdi; ‘’klasik alışageldiğimiz operasyonel BT yerine artık şirketin bütün iş süreçlerini inceleyip üzerine yeni teknolojileri kullanarak dönüştürülmesi bekleniyor, pek çok şirkette CIO görevinde olan yöneticilerin dijital dönüşümün öncüsü olduğunu görüyoruz. Günümüzde yeni teknolojileri kullanmak yetmiyor bu anlamda süreçleri yeniden tanımlamak ve organizasyonel değişiklikler yapmak ve doğru partnerler ile çalışmak ve artı doğru eko sistemleri kurmak gerekiyor. 360 CIO 2018 de gerçek dünya dersleri ve tecrübelerinden oluşan ve başka bir yerde bulunamayacak bir içerik, yeni nesil uygulamalar, güncel Know-How’lara, inovasyonel çalışmalar ve sonuç veren örnekler katılımcıları bekliyor.’’
  10. Programda neler var?
  11. Türkiye’nin ve dünyanın lider şirketlerinin CIO, CISO, IT, BT, genel müdür yardımcıları, direktörleri, küresel analistler, lider teknoloji sağlayıcıları ve akademisyenlerden oluşan yirmiyi aşkın konuşmacı ve oturum yer alıyor. Zirve kapsamında, Avaya, IBM, İşnet, Bircom, Süreç Yönetim Merkezi, İstanbul Pazarlama, Mastercard, Infonet, Forcepoint, Related Digital, CAP DC, DST, N11.com, Kığılı, Bosch, DHL, Odeabank, ING Bank, Jolly Tur, Okan Üniversitesi, Toptel, Nova Medya gibi lider kuruluşların Türkiye’nin hızla gelişen dijital dönüşüm ortamının geliştirilmesi ve yarının stratejilerinin şekillendirilmesi adına başarılı yöneticilerden dijital dönüşümün kurumlara sağladığı avantajlarının yanı sıra, dijital dönüşümün kurumlar içindeki yol haritası gibi güncel konular da masaya yatırılacak.
  12. Beklentiniz ister belirli bir stratejinin uygulamasını sağlamak, ister maliyetlerini optimize etmek olsun, 20 farklı sektörden 150’ nin üzerinde şirket profesyonelleri ile stratejik bilgi alışverişi, deneyim, networking ve eş düzey kişilerin direk irtibata geçmesine zemin sağlamaktadır. Bugünün trendlerini ve geleceğin teknolojilerini yakalamak, yeni iş modelleriyle birlikte, titiz öngörülere nasıl eriştiklerini ve herkesten önce uygulamaya geçirecekleri başarı garantili hareket planlarını nasıl yarattıklarını öğrenmek için şimdiden yerinizi ayırtın.
  13. Türk kirazı Çin yolcusu
  14. Türkiye’den Çin’e kiraz ihracatının önündeki engellerin kalktığını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, Çin’den Türk kirazı ile ilgili taleplerin yoğun bir şekilde gelmeye başladığını, bu yıl Çin’e kiraz ihracatında önemli artış beklediklerini kaydetti.
  15. Ege İhracatçı Birlikleri’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, 4 yıllık başkanlığı döneminde yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi.
  16. Uzakdoğu ülkeleri ile Türkiye arasında Akdeniz meyve sineğinden dolayı taze meyve ihracatında yaşanan tıkanıklığın giderilmesi için yapılan yoğun temasların sonuç verdiği bilgisini veren Seyyar, “Maalesef Uzakdoğu’da birçok ülke, ülkemizde Akdeniz meyve sineğinin varlığından dolayı pek çok taze meyvemize tereddütle yaklaşıyor ve ihracat izinlerinin çıkması ancak iki ülkenin Tarım Bakanlıkları arasında yapılan karantina anlaşmaları ile gerçekleşebiliyor. Yoğun görüşmeler ve karşılıklı ziyaretler sonucunda 9 üretici ve 6 paketleme tesisine Çin’e kiraz ihracatı için izin çıktı. Çinli ithalatçılar kiraz talepleri gelmeye başladı. Bu yıl Çin’e ihracatta ciddi artış bekliyoruz” diye konuştu.
  17. Çin’e ilk kiraz partilerinin geçen sene gönderildiğini ve bu sezonda da kirazda Çin ile hareketli bir ticaretin yaşanacağını umduklarını belirten Seyyar, “Önümüzdeki günlerde Vietnam’a da ihracat izninin çıkması için yoğun bir uğraş içindeyiz. Elbette ki bu yöndeki çalışmalar adım adım takip edilerek sonuca bağlanması sağlanmalı ve bu piyasalarda da Türk ürünleri en iyi şekilde raflarda yerlerini almalıdır, ürünlerimizin kalitesi ve nefaseti ile bu piyasalarda da hakim olacağından hiçbir şüphem yoktur. Yavaş yavaş bizlere şimdiye kadar kapalı olan kapıları açma niyetindeyiz” dedi.
  18. Zaman içinde sektörün tek bir pazara bağımlı olmasının zararını bizzat Rusya krizinden sonra gördüklerini aktaran Seyyar, şunları kaydetti:
  19. “Bunun üzerine, yönetim kurulumuzdaki çalışma arkadaşlarımızla ne yapabiliriz diye düşündük. Japonya, Malezya, Çin, Güney Kore gibi pazarlarda bizim kirazımızın, taze incirimizin ne kadar değerli olduğunu gördük ve bu ürünlerin Uzak Doğu ve Güney Doğu Asya pazarlarına hava kargo ile daha düşük maliyetle ve daha hızlı bir şekilde ihracatının başlatılması için Türk Hava yolları ile masaya oturduk ve 2017 yılında bir anlaşma imzalayarak bazı destinasyonlara çok uygun maliyetli parkurlar oluşturarak üyelerimize sirküle ettik.”
  20. Hava kargoda hedef 10 bin ton
  21. Hava kargo ile alıcı ülke pazarlarına 2016’da 3 bin 500 ton, 2017’de ise 6 bin 200 ton ürün taşındığını vurgulayan Seyyar, “Dolar bazında da yüzde 18’lik bir artış kaydedilmiştir. 2018 yılında da hava kargo ile yapılacak ihracatımızın 10 bin tonu geçeceğini tahmin etmekteyiz.” dedi.
  22. Birlik olarak “Taze Kiraz ve Üzüm Ürünlerinde Rekabet Gücünün Arttırılması ile ilgili URGE Projesi”ni başlattıklarına işaret eden Seyyar, proje kapsamında 2017’de Malezya ve Vietnam’a ticaret heyeti ve ikili iş görüşmeleri amaçlı ziyaretler gerçekleştirdiklerine değindi.
  23. Projenin meyvelerini almaya başladıklarını kaydeden Seyyar, bu kapsamda Manisa’dan proje paydaşı bir firmanın Malezya’ya nar ihracatı gerçekleştirdiğini söyledi.
  24. Dört yıl boyunca hem Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini, hem de TİM Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürüttüğüne dikkat çeken Seyyar, “Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımla birlikte; zaman zaman kendi şirketlerimizin işlerini geri plana bırakmak durumunda kaldık, sektörün beklentileri doğrultusunda çalışmalarda bulunduk. Göreve geldiğimizden beri ilgili Bakanlarımızın ve üst düzey bürokratların katılımları ile gerçekleştirilen 30’un üzerinde toplantıya Yönetim Kurulu Başkanı veya Yönetim Kurulu Üyesi düzeyinde bilfiil katılım sağladık ve sorunlarımızı dile getirdik. Üyelerimizi en iyi şekilde temsil ettik ve üyelerimizden tarafımıza ulaştırılan tüm sorunların çözümü için en üst düzey kamu ve özel sektör kurumları nezdinde girişim, çaba, gayret göstererek çözümüne yönelik uğraş verdik. Her platformda tarım ürünlerine olan desteklerin sektörümüz için yetersizliğini defalarca dile getirdik, 10’un üzerinde somut proje ile üyelerimize hizmet verdik. Bunların sonucu olarak da sizlerin de destekleri ile 2017 yılında 1250’nin üzerinde yazılı basın, 3 binin üzerinde internet haberinde Birliğimizden ve sektörümüzden söz ettirdik. Basında çıkan haberlerimize bakılırsa mesaimizin yüzde 90’ını taze meyve sektörü için harcadığımız görülecektir” dedi.
  25. Ambargonun kaldırılması için çalıştık
  26. Yaş meyve sebze sektörünün en büyük ihraç pazarı Rusya Federasyonu’na domates, nar gibi ürünlerin ihracatında uygulanan firma sınırlamasına her platformda şiddetle karşı çıktıklarının altını çizen Seyyar, “Firma sınırlaması uygulaması yerine firmaların yeterlilik standartlarının belirlenerek bu standardı sağlayan tüm ihracatçı firmalarımızın eşit şartlarda serbest ticarete uygun ihracat yapabilmesine olanak sağlanması konusundaki görüşlerimizi Ekonomi Bakanımız ve Başbakanımıza bizzat kendim ilettim” ifadelerini kullandı.
  27. Mevcut ihraç pazarlarındaki bilinirliklerini arttırmak ve yeni pazarlarda Türk yaş meyve sebze ve mamulleri sektörlerini tanıtmak için Birlik olarak birçok fuara katılım sağladıklarını da anlatan Seyyar, Almanya, Rusya, Hong Kong, İsrail ve Dubai’de hem taze meyve sebze sektörünün hem de meyve sebze mamulleri sektörünün ürünlerinin tanıtımını yaptıklarını, bu fuarlarda topladıkları alım taleplerini üyeleriyle paylaştıklarını dile getirdi.
  28. Türk ekonomisindeki büyüme Almanların radarında
  29. Türk ekonomisindeki rekor büyüme Almanların radarına takıldı. Türk firmalarının Almanya’da yatırım yapmasını isteyen Almanya’nın Mecklenburg-Vorpommern eyaleti Türk yatırımcılara cazip taraflarını anlatmak için 6 ay arayla ikinci kez İzmir’e geldi.
  30. Almanya’nın Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti Ekonomi, Çalışma ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Stefan Rudolph’un başkanlık ettiği heyet 2017 yılı Ekim ayında yaptığı ziyaretin ardından tekrar İzmir’e geldi. Ege İhracatçı Birlikleri’nde Türk ihracatçıları ve sanayicileri ile bir araya geldi. Heyet, Türk girişimcilere Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin yatırım fırsatlarını anlattı.
  31. Türkiye’nin en yoğun ticari ilişki içinde olduğu ülke Almanya
  32. Toplantıda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Cumhur İşbırakmaz, Türkiye’nin 2018 yılının Ocak – Mart döneminde gerçekleştirdiği 40 milyar dolarlık ihracatın 4 milyar dolarının Almanya’ya gerçekleştirildiğini, Türkiye’nin ihracatında Almanya’nın yüzde 10 pay aldığını, aynı dönemde Ege Bölgesi’nin ihracatında ise; Almanya’nın payının yüzde 12’ye ulaştığını kaydetti.
  33. Hepimizin kazanması gerekiyor
  34. Mecklenburg – Vorpommern Eyaleti’nin Ekonomi, Çalışma ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Stefan Rudolph, Türkiye’nin en önemli ekonomik merkezlerinden İzmir’de kısa bir süre sonra tekrar bir araya gelmekten mutlu olduklarını, 2017 yılında geldiklerinde İzmir’de somut anlaşmalara imza attıklarını kaydetti.
  35. “Biz bugün birbirimize güvenmeyi öğreneceğiz. Birbirimize güvenerek çalışma imkanı bulacağız” diyen Rudolph, “İzmir’in kalkınma planında yenilenebilir enerjiye öncelik veriliyor. Biz de eyaletimizde yenilenebilir enerji kaynakları üretiyoruz. Enerjimizin yüzde 67’sini yenilenebilir enerjiden sağlıyoruz. Yenilenebilir enerji sektöründe işbirlikleri yapabiliriz” diye konuştu.
  36. Almanlar, Türk mentalitesini bilir
  37. Almanya’ya 3 milyon Türk kökenli insanın yaşadığını bunların 1.5 milyonunun Alman vatandaşlığına sahip olduğunun altını çizen Rudolph şöyle devam etti: “Almanya’da yaşayan Türklerin 69 bin işletmesi, 500 bin çalışanı var. 50 milyar Avro ciroya sahipler. Bu ekonomik sürecin paydaşı olmanız için sizi davet ediyoruz.”
  38. Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin dış ticaretinde Türkiye’nin 18. Sırada olduğu bilgisini paylaşan Rudolph, “Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin ihracatında Türkiye 15. Sırada, ithalatımızda ise 20. Sırada. Bu rakamlar potansiyelimizi tam olarak yansıtmıyor. Ekonomilerimizin birlikte hareket etmesi iki tarafın yararına sonuçlar doğuracaktır” diyerek sözlerine son verdi.
  39. Türkiye’nin yakaladığı büyüme oranı olağanüstü
  40. Türk ekonomisinin durumunu Almanya penceresinden değerlendiren Almanya’nın İzmir Başkonsolosu Dr. Rainer Lassing, Türkiye’nin yakaladığı yüzde 7.3’lük büyüme oranının olağanüstü bir büyüme oranı olduğunu, ancak bu büyümenin devlet önlemleri ile desteklendiğini bu nedenle sürdürülebilir görünmediğini savundu.
  41. Ülkeler arasındaki siyasi gerginliklerin olduğu dönemlerde, yerel ve bölgesel temasların, sivil toplumlar arası iletişim ve ekonomik ilişkilerin zarar görmemesi için gayret gösterilmesi gerektiğini altını çizen Lassing, “Bugün baktığımda ise büyük bir memnuniyetle temasların yer yer daha bile güçlendiğini, hatta süreklilik kazandığını tespit edebiliyorum. İzmir’deki görevime başlayalı uzun bir süre geçmemesine rağmen Mecklenburg-Vorpommern eyaletinden bu denli üst düzey bir heyeti ikinci kez ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Almanya halen Ege Bölgesi’nin en büyük ekonomik partneridir. İzmir’deki doğrudan yabancı yatırımların dörtte biri Almanya’dan ve İzmir’deki dış ticaretin sekizde biri Almanya ile yapılmakta. Görüyoruz ki, bugün burada görüşmek için birçok sebebimiz var” diye konuştu.
  42. KalDer Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, güven tazeledi
  43. İş dünyasının en prestijli sivil toplum kuruluşlarından olan Türkiye Kalite Derneği (KalDer), Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Beykoz Üniversitesi Rektörlük Binası’nda gerçekleştirilen genel kurulda, mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, tüm delegelerin oyunu alarak güven tazeledi. KalDer’in yeni dönem yönetim kurulu şu isimlerden oluştu;
  44. Asıl üyeler: Buket Eminoğlu Pilavcı (Emintaş A.Ş – Olivium AVM), Selma Akdoğan (Karadeniz Holding), Kaan Gürgenç (Gürgenç Danışmanlık), Nazmi Karyağdı (Yeni Ekonomi Danışmanlık),Bülent Akdoğan (Ford Otosan), Cevdet Alemdar (Brisa), Devrim Çubukçu (Eczacıbaşı Holding), Lale Ergin (Borusan Holding), Pervin Olgun (Barem Research), Erdal Elbay (Doğu Pres),Dr. Muhsin Çömden (Dr. Oetker)
  45. Yedek üyeler: Anıl Yılmaz (Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü), Barbaros Çam (İpragaz), Mutlu Ocak (Coca Cola İçecek), Murat Başyazıcıoğlu (Başyazıcı Grubu), Necip Özçer (LC Waikiki), ,Serdar Oran (DYO), Sertaç Güven (Doğa İş Güvenliği), Dr. A. Tarkan Tekcan (Vestel Ticaret A.Ş), Tuğrul Baran (Gürallar Lav), Yeşim Ömeroğlu Ünlü (Nilüfer İMKB Fen Lisesi), Dr. A Burak Erdinç (Eskişehir Şöförler OSGB)
  46. Denetleme Kurulu: Mutlu Kutlu (Panasonic), Canan Vargün (Denge Kimya), Hüseyin Sevinç (Opsan)
  47. Etik Kurulu: Necati Bülent Hakoğlu (Polisan), Çağlar Çubuk (Dördüncü Boyut Akademi) Şebnem Ergül (Dorada Eğitim Danışmanlık)
  48. Danışma Kurulu: Agah Uğur (Borusan Holding), Cenk Alper (Sabancı Holding) , Çetin Nuhoğlu (Tırsan), Hakan Güldağ (Dünya Gazetesi), Prof. Dr. Gündüz Ulusoy (Sabancı Üniversitesi), Dr. Yılmaz Argüden (ARGE Danışmanlık)
  49. “DÖNÜŞÜMÜN ALT YAPISINI HAZIRLADIK”
  50. Çeyrek asrı geride bırakan KalDer’in mükemmellik yolundaki çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini ifade eden KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, şunları söyledi:
  51. “Dünya muazzam bir değişim içerisinde. Aslında entropi evrensel prensibine göre; her şey minimum enerji ve maksimum düzensizliğe doğru hareket ediyor. Ama artık çok da hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Durup düşünmenin, gerçekleri yadsımanın, başını kuma gömmenin zamanı değil. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç bekleme gafletinde de olmamalıyız.
  52. 2 yıl önce görevi devraldığımızda, tespit ettiğimiz iyileştirme alanlarının hemen hepsinde birçok çalışma yaptık. Arkadaşlarım birazdan bunları sizinle paylaşacaklar. Ama bunları niçin yaptık kısmını paylaşmak istiyorum. Bunları yaptık. Çünkü; değişen dünyanın yeni iş modellerine uygun içerikler üretmemiz gerektiğine inandık. Etkin yönetişim ile bütünlük sergileyeceğimizi ve bu sayede daha güvenilir olmayı başarabileceğimizi biliyorduk. Verimli bir organizasyona dönüşmenin bizi sürdürülebilir ve etkin kılacağının farkındaydık. Ekosistemimiz ile sürekli ve nitelikli iletişimin bize itibar kazandıracağını biliyorduk.
  53. Çağımız; anlam liderliğinin, dönüşme becerisi gösterebilenlerin, yetenek havuzunu doldurabilenlerin zamanı. Biz de KalDer olarak 2 yıl içerisinde bu inanç ve bilgilerle, finansal yapımızı iyileştirip artı değer üreten, kar eden bir organizasyon haline geldik. Dönüşümün altyapısını hazırladık. Sinerjiyi ve iletişimi artırdık. Ve bir sonraki sürece hazır hale getirdik. Dünya muazzam bir değişim içerisinde. Aslında entropi evrensel prensibine göre; her şey minimum enerji ve maksimum düzensizliğe doğru hareket ediyor. Ama artık çok da hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Durup düşünmenin, gerçekleri yadsımanın, başını kuma gömmenin zamanı değil. Biz de KalDer olarak bu inanç ve bilgilerle yolumuza devam ediyoruz.”
  54. Bursa’nın en itibarlı markası; TOFAŞ
  55. Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Bursa İtibar Araştırması 2017 sonuçlarına göre genel klasmanda Tofaş Bursa’nın en itibarlı şirketi oldu. 24 farklı sektörde Bursa’nın en itibarlı kurum ve markalarının belirlendiği araştırmada, Tofaş’ı, ikinci Renault ve üçüncü Bosch takip etti.
  56. Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü’nün akademik denetiminde ve raportörlüğünde 2011 yılından bu yana gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi’nin (TİE) ilk yerel uygulaması olan Bursa İtibar Endeksi’nin 2017 Araştırması’nın sonuçlandı.
  57. TİE’de olduğu gibi yine Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü’nün akademik denetiminde ve raportörlüğünde, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu’nun da danışmanlığında Türkiye İtibar Akademisi’nce gerçekleştirilen Bursa İtibar Endeksi (BİE) 2017 araştırmasından çarpıcı sonuçlar çıktı.
  58. Bursa iş dünyası navigasyonuna kavuştu
  59. Türkiye İtibar Akademisi Başkanı Ertan Acar, “Türkiye’nin en itibarlı kurum ve markalarını belirlemek amacıyla 2011’den bu yana her yıl Türkiye İtibar Endeksi Araştırması’nı gerçekleştiriyoruz. TİE araştırması; ülkemizde ekonomimizin lokomotif sektörleri ekseninde itibarı oluşturan etkenleri belirlemek, sektörlerin itibarlarını kıyaslamak, şirketlerin sektörlerinde ve Türkiye genelindeki diğer şirketlere göre nasıl konumlandırıldıklarını ölçümlemek, kurumsal itibar yönetimi alanında bir referans kaynağı oluşturmayı amaçlamakta” dedi.
  60. “Bursa, güçlü sanayisi ve kent ekonomisi ile ülkemize katma değer sağlama da öncü ve Türkiye ihracatının da başkentidir. Ama hal böyle iken ulusal çapta pek çok markaya sahip kentin bu yerel değerleri, sahip oldukları rekabet ve algının değer gücü bugüne kadar ölçümlenmemişti” diyen Acar, “Bu düşünceden hareketle TİE’nin yerel ölçekte bir örneği olan Bursa İtibar Endeksi’ni hayata geçirmeye karar verdik. Çünkü, ‘İtibar’ ve ‘Algı Yönetimi’ iletişim alanındaki günümüzdeki en stratejik konulardır. Bu nedenle, sağlıklı veriye ulaşmak marka ve kurumlarımız için büyük önem taşımaktadır. İtibar ve algı yönetimi konusunda alınacak aksiyonları planlamak ve yapılan iletişim yatırımlarının etkisini ölçümlemek adına birçok farklı itibar ve algı modelleri geliştirilmiştir. İşte buradan hareketle, tıpkı Türkiye İtibar Endeksi’nde olduğu gibi TİE-REP metodoloji ve CATI yani bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemi kullanılarak, Bursa ili ölçeğinde BİE’yi gerçekleştirdik.
  61. 10 bin kişi ile görüşüldü
  62. Bursa ili ve tüm ilçelerinde yaklaşık 10 bin kişinin telefon ile arandığını belirten Acar, “10 bin kişiye 60 farklı soru yöneltilerek, yaklaşık 125 bin dakikalık telefon görüşmesi ile BİE’nin saha çalışmaları Ocak-Şubat 2018’de tarihlerinde tamamlandı. BİE Raporu 24 farklı sektörde faaliyet gösteren kurumların, algılanan değerlerinin yanı sıra onların gelecek vizyonlarını belirlerken gereksinim duyacakları bir navigasyon aracı niteliği taşımakta. Bursa İtibar Endeksi 2017 Raporu’nun kurum ve mercek altına aldığı tüm sektörlere katkı sağlaması temennisi ile…” diye konuştu
  63. 1431 kurum radara girdi
  64. “Genel Klasman” ve “24 Farklı Sektör İtibar Şampiyonları”nın belirlendiği BİE 2017 verilerine göre; Bursa’nın Genel Klasmanda en itibarlı markası TOFAŞ oldu. TOFAŞ’I Renault ve Bosch takip etti. Araştırmada ayrıca 24 farklı sektörün en itibarlı markaları da tek tek belirlendi.
  65. Genel Klasman’da 150, 24 farklı sektörde, 1281 genel toplamda ise, 1431 kurum ve markanın radara girdiği BİE 2017 Araştırması için bilgisayar destekli telefonla arama yönetimi (CATİ) kullanılarak Bursa ve İlçelerinde yaklaşık 10 bin kişi arandı. 15 Aralık 2017-15 Şubat 2018 tarihleri arasında yaş, cinsiyet, meslek, eğitim ve gelir grubu dikkate alınarak rastgele arama yöntemi ile yapılan BİE 2017 Araştırması, 125 bin dakikalık telefon görüşmesi gerçekleştirildi. Ankete katılanlara biri demografik özellikleri belirlemek amacıyla olmak üzere 18 ana başlık altında ve hiç bir marka ya da kurum adı zikredilmeden, yani yardımsız olarak yaklaşık 60 soru yöneltildi.
  66. BİE’de sorgulanan konu başlıkları
  67. Demografiyi belirlemek amaçlı sorular dışında yardımsız olarak zikredilen şirketin ya da markaların belirlenmesi için yöneltilen 60 farklı sorunun ana konu başlıkları şöyle;
  68. Marka ya da kurum adı belirtmeksizin yardımsız yöneltilen sorularda itibarlı olarak zikredilen şirket ya da markanın köklü ve sağlam bir kurum olması,
  69. Çalışan hakları, işçi sağlığı ve güvenliğine önem veren bir kurum olması,
  70. Herkesin çalışmak istediği bir kurum olması,
  71. Üstün hizmet ve ürün kalitesi sunması,
  72. Uluslararası standartlarda ürün ve hizmet sunması,
  73. Yeniliklere, teknolojiye ve tasarıma önem vermesi,
  74. Sektöründe öncü özellikleri taşıması yada sektöründe lider konumda olması,
  75. Çevre, eğitim, sağlık gibi konularda sorumluluklarını yerine getirmesi,
  76. Finansal durumu ve ticari kapasitesinin yüksek olması,
  77. Beğenilen markalarının olması,
  78. Hızla büyüyen, atılımlar yapan şirket olması,
  79. Türkiye ekonomisine katkıda bulunması,
  80. Kamuoyunda dürüst ve şeffaf bir anlayışla yönetiliyor algısına sahip olması,
  81. Spor, sanat ve kültürle ilgili faaliyetlere destek vermesi,
  82. Uluslararası rekabete yönelik çok sayıda buluş geliştirmiş olması,
  83. Profesyonel ve nitelikli çalışanlarının bulunması,
  84. Toplumun gelişmesi için çalışması.
  85. Genel Klasmanda 154 kurum radara girdi
  86. BİE Genel Kalsmanı’nda en itibarlı ilk 10’da 11 şirket yer aldı. Bunlar arasında holdingler grubundan 2, gıda sektöründen 2, otomobil sektöründen 2, alkolsüz içecek sektöründen 2, inşaat sektöründen 1, beyaz eşya sektöründen 1 ve makine sektöründen de 1 şirket yer aldı.
  87. Genel klasmanda 154 farklı şirket itibarlı şirketler olarak öne çıkarak araştırmanın radarına girmeyi başardı. Genel klasman sonuçlarında Tofaş’ın BİE 2017 skoru 74.0’tür. Araştırma sonuçlarına göre; Tofaş’ı en üst sıraya çıkaran en önemli özelliği ise Türiye ekonomisine katkıda bulunmasıdır. Renault’nun BİE 2017 skoru 71.7’dir ve Araştırma sonuçlarına göre; Renault’nun en önemli özelliği ise köklü sağlam bir kurum olmasıdır. Genel Klasman üçüncüsü Bosch’un BİE 2017 skoru ise 81.7 olarak ortaya çıktı. Bosch’u itibarlı bulan katılımcılara göre; tıpkı Renault’da olduğu gibi Bosch’un da en önemli özelliği köklü sağlam bir kurum olması.
  88. BİE GENEL SONUÇLARINA GÖRE BURSA’NIN EN İTİBARLI 10 MARKASI
  1. TOFAŞ
  2. RENAULT
  3. BOSCH
  4. ÖZDİLEK (*)
  5. DURMAZLAR
  6. KAFKAS ŞEKERLEME
  7. ERİKLİ
  8. STARWOOD ORMAN ÜRÜNLERİ
  9. YAVUZ İSKENDEROĞLU
  10. ŞİŞECAM ve ULUDAĞ İÇECEK
  1. (*) EN İTİBARLI İLK ÜÇ MARKA ULUSAL ve GLOBAL MARKA OLARAK DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE “ÖZDİLEK” BURSA’NIN EN İTİBARLI LOKAL MARKASIDIR! ÖZDİLEK’İ İKİNCİ EN İTİBARLI LOKAL MARKA OLARAK DURMAZLAR, EN İTİBARLI 3. LOKAL MARKA OLARAK KAFKAS ŞEKERLEME, EN İTİBARLI 4. LOKAL MARKA OLARAK ERİKLİ, EN İTİBARLI 5. LOKAL MARKA OLARAK STARWOOD ORMAN ÜRÜNLERİ, EN İTİBARLI 6. LOKAL MARKA OLARAK YAVUZ İSKENDEROĞLU VE EN İTİBARLI 7. LOKAL MARKA OLARAK ULUDAĞ İÇECEK TAKİP ETMİŞTİR.
  2.   SEKTÖRLERE GÖRE BURSA’NIN EN İTİBARLI MARKALARI
  3. 66 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Holding Sektörü”:
    1. Sönmez Holding
  4. 34 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Enerji Sektöründe”:
    1. Zorlu (Enerji Üretim),
    2. Limak Enerji Uludağ Elektrik Perakende (Elektrik Perakende),
    3. Bursagaz (Doğalgaz)
  5. 21 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Beyaz Eşya Sektöründe”:
    1. Arçelik
  6. 62 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Lojistik Sektöründe”:
    1. Yurtiçi Kargo (Kargo)
    2. Borusan (Lojistik)
  7. 94 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “İnşaat Sektöründe”:
    1. Bakgör
  8. 36 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Otomobil Sektöründe”:
    1. Tofaş
  9. 62 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Hazır Giyim Sektöründe”:
    1. LC Waikiki
  10. 94 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Gıda Sektöründe”:
    1. Sütaş
  11. 38 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “İlaç Sektöründe”:
    1. Eczacıbaşı
  12. 29 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Ulaşım Sektöründe”:
    1. Kamil Koç
  13. 14 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Bankacılık Sektöründe”:
    1. Garanti Bankası
  14. 37 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Elektronik Eşya Sektöründe”:
    1. Samsung
  15. 58 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Turizm/Otel Sektöründe”:
    1. ETS Tur (Tur Operatörü)
    2. Kervansaray (Otel)
  16. 44 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Sigortacılık Sektöründe”:
    1. Anadolu Sigorta
  17. 67 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Eğitim Sektöründe”:
    1. Sınav Koleji (Özel Okullar/Dersaneler)
    2. Uludağ Üniversitesi (Üniversite)
  18. 61 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Makine Sektöründe”:
    1. Durmazlar Makine
  19. 82 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Mobilya Sektöründe”:
    1. İnegöl
  20. 35 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Market Sektöründe”:
    1. Onur Marketleri
  21. 36 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Alkolsüz İçecek Sektöründe”:
    1. Uludağ Gazozları
  22. 102 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Tekstil Sektöründe”:
    1. Yeşim Tekstil
  23. 96 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Restorant Sektöründe”:
    1. Köfteci Yusuf
  24. 28 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “AVM Sektöründe”:
    1. Korupark
  25. 12 kurumun BİE Radarına girdiği “Belediyelerde”:
    1. Nilüfer Belediyesi
  26. 73 kurumun BİE Radarına girdiği “STK’larda”:
    1. ADD (Sivil Toplum)
    2. BTSO (İş Dünyası)
    3. UMSMİB’in yeni başkanı Özkan Kamiloğlu
      Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) çatısı altında faaliyet gösteren Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği (UMSMİB), seçimli genel kurulu birlik merkezinde yapıldı. Tek listenin bulunduğu seçimde oyların tümünü alan Özkan Kamiloğlu, UMSMİB yönetim kurulu başkanlığına seçildi.
      “Tarım ve tarıma dayalı sanayi öncelik verilmeli”
      Tarım ve tarıma dayalı gıda sanayiinin Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine ulaşmada en etkili sektörler olacağına değinen Özkan Kamiloğlu, yerli kaynaklar ile ülkeye döviz kazandıran sektörün öncelikli sektörler arasında yerini alması gerektiğini söyledi. UMSMİB’de daha önce başkan yardımcısı olarak görev yapan Kamiloğlu, yönetim kurulu olarak geçmiş dönemde olduğu gibi yeni dönemde de sektörün sorunlarının çözülmesi, gelişmesi ve hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için tüm güçleriyle çalışacaklarını dile getirdi.
      Deneyimli bir yönetim kurulu oluşturuldu
      Özkan Kamiloğlu’nun başkan olarak seçildiği UMSMİB yönetim ve denetim kurulu ekli firmalardan oluşuyor.
  27. ULUDAĞ MEYVE SEBZE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULUBAŞKAN ADAYI                : MEVSIM GIDA SAN. VE SOĞUK DEPO TICARET A.S.

    ASİL ÜYELER                        1             : AROMA BURSA MEYVE SULARI VE GIDA SAN. A.Ş

    2             : ERBAK – ULUDAĞ PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM A.Ş

    3             : FİNE FOOD PAZARLAMA LTD.ŞTİ.

    4             : FRIGO-PAK GIDA MADDELERİ SAN. VE TİC.A.Ş.

    5             : İLKA ŞEKERLEME MAM. GIDA VE İNŞ. SAN. LTD.ŞTİ.- BURSA ŞUBESİ

    6             : MARTAS MARMARA TARIMSAL ÜRÜN. DEĞERLENDIRME A.Ş.

    7             : NAMSAL GIDA SAN.VE TIC.A.Ş.

    8             : PENGUEN PAZARLAMA A.Ş.

    9             : ROYAL FOODS GIDA MAD. ITH. IHR SAN. TIC. A.Ş.

    10           : ZEY-TUR-SAN GIDA SANAYI VE TICARET A.Ş.

    YEDEK ÜYELER                     1             : TAR-TAŞ GIDA TAR.VE HAYVANSAL ÜRÜNLER SAN.VE TIC.A.Ş.

    2             : FURISAN GIDA SANAYI VE TICARET LTD.ŞTI.

    3             : NILÜFER TAR.ÜRÜNL.GIDA MAD.PAZ SAN.TIC.LTD.ŞTI.

    4             : ANGİE GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

    5             : S.S KULACA KÖYÜ TAR.KALK.KOOP.

    6             : BAKTAT GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.

    7             : KINIK MADEN SULARI  A. Ş.

    8             : NESTLE WATERS GIDA VE MEŞRUBAT SAN.TIC.A.Ş.

    9             : AEP ANADOLU ETAP PENKON PAZARLAMA LTD.ŞTİ.

    10           : ERIKLI SU VE MEŞRUBAT SAN.VE TIC.AŞ

    DENETİM KURULU

    ASİL ÜYELER                         1             : FINE FOOD GIDA SAN.VE TIC.IHR. ITH.A.Ş.

    2             : KALEDONYA DIS TICARET LTD.STI.

    3             : PENGUEN GIDA SAN.A.Ş.

    YEDEK ÜYELER                     1                    : KAFKAS PASTA ŞEKERLEME SANAYI VE TIC AŞ.

    2                    : MERKO GIDA SANAYI VE TICARET A.Ş.

    3                    : MARSAL GIDA SAN.VE TIC.A.Ş.

    “KURLARIN YÜKSEKLİĞİ TÜRKİYE GERÇEĞİNİ YANSITMIYOR, İŞİNİZE BAKIN”

    Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin (OYDER) her yıl düzenlediği Otomotiv Kongresi’nin 8’ncisi İstanbul’da gerçekleştirildi. “Yeni Dönem” Otomotiv Perakendeciliği” temasıyla düzenlenen kongreye Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, ile birlikte otomotiv sektörünün önde gelen yerli ve yabancı yöneticileri katıldı.

    “Türkiye’ye yatırım yapan herkes büyüyecek”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, kongrede yaptığı konuşmada, kurların yükseliş eğiliminde olmasını değerlendirerek “Bunlar hiçbir şekilde Türkiye’nin gerçeğini yansıtmıyor. Bu Türkiye’nin kalıcı hastalığı değildir. Türkiye ekonomisini realitesi bu değildir. Bu geçicidir işinize bakın önünüze bakın. Suni hareketlenmeler bir şekilde geçecektir ve Türkiye yoluna devam edecektir. Dünyanın hiçbir ülkesi Türkiye’nin vadettiği geleceği vadetmiyor. 2018 yılı Türkiye G20 ve OECD içinde yine en hızlı büyüyen ülke olacak. 2018 yılı için yüzde 6 ve yukarı yönde bir büyüme tahmin ediyoruz. Gelecek 10 yılda Türkiye’ye yatırım yapan herkes büyüyecek” diye konuştu.

    “Dolaylı Vergi Oranları Düşecek”

    Bakan Zeybekci, Türkiye’de doğrudan vergi oranlarının düşük olduğunu da söyleyerek “Önümüzdeki dönemde yapacağımız çalışmalarla doğrudan vergiler istenilen orana gelirken buna bağlı olarak dolaylı vergiler de düşecek” dedi.

    Zeybekci, yaklaşık 100 yıldan beri dünyanın en önemli sektörü olan otomotivin, yüzlerce sektörü de beraberinde sürüklediğini, kendi istihdamının yanında belki 10 kat da dolaylı istihdam oluşturabildiğini, farklı sektörlerde Ar-Ge ve teknoloji gelişmelerin önünü açtığını da söyledi. Otomotiv sektörünün Türkiye’de de son 10 yıldan beri son derece önemli hale geldiğini belirten Zeybekci, “Otomotiv sektöründe dünyada da belirli bir yere geldik. Yüzde 100 motorlu araç üretebiliyoruz. Bazen ‘yerli otomotiv’, ‘milli otomotiv’ derken, sanırım bazı yerlerde yanlış anlaşılıyor. Türkiye sanki bir araba yapamıyormuş gibi algılanıyor. Türkiye otomotiv yapıyor. Ama marka, tasarım, patent, know-how ve bilginin başkalarına ait olduğu bir ortamda bunu yapıyor. Bilgisi, teknolojisi başkalarına ait olan, dağıtım ve tüketim kanalları başkalarının kontrolünde olan, enerji ve hammadde kaynakları, finans imkanları başkalarının elinde olan bir iklimde hakikaten bir Türkiye mucizesi yarattık” diye konuştu.

    Zeybekci, 135 milyar liralık yatırım teşvik belgesi verdiklerini de belirterek şunları söyledi;

    “Bunların tamamı Türkiye’nin cari açık verdiği alanlardı. Bu yatırımların tamamı orta ve yüksek teknoloji yatırımlarıydı. Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistem ile dünyanın en iddialı yatırım teşvik sistemine sahibiz. Bunların içinde otomotivi de çok yakından ilgilendiren, geleceğin teknolojileri dediğimiz pil, batarya, enerji depolama teknolojileri alanında, madeninden başlayıp en son ürüne kadar yüzde 100 yerli olarak yapılacak yatırımlar da vardı. Diğer taraftan bir otomotiv üreticimizin hibrit motorlarla ilgili bir yatırım da vardı. Bu terzi usulü, herkesle her şeyi pazarlık edebildiğimiz bir teşvik sisteminin dünyada başka bir örneği yok.”

    “Hurda Aracı İhraç Edeni Daha da Destekleriz”

    Türkiye’de çok yüksek bir yaşlı araba stoğu olduğuna da dikkat çeken Bakan Zeybekci, “Bunları hurdaya göndermek için bir de ihracat alternatifini açmak lazım. Yani 16 yaş ve üzeri ikinci el arabaların ihracatını gerçekleştirmeniz halinde 10 bin liraya kadar ÖTV kuponu veriyoruz. Bu kuponun yeni araba alırken ÖTV’den indirim olarak kullanılabileceği bir sistem getirdik. Hurdaya teslim edilmesi halinde biraz daha düşük olacak. Ama ihraç edilmesini desteklemek, teşvik etmek amacıyla çıkardığımız bir düzenleme. Hurda araç ihracatıyla ilgili başka destekler de vermeye çalışırız. Tabi bunun Türkiye’de otomotiv ithalatını tahrik edici bir fonksiyon taşımamasına da azami dikkat göstereceğiz” diye konuştu.

    Şahsuvaroğlu “Otomotiv sektörü bazı düzenlemelerle şahlanır“

    Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu da, Türkiye otomotiv sektörünün milyon adetleri geçen pazara sahip olduğunu belirterek “Bu rakamlar tatmin edici hedefler gibi görünmekle birlikte biz otomotiv perakendecileri tarafından bakıldığında ise hala gelişime açık rakamlardır. Tamamı yerli sermayeden oluşan ve Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış yetkili satıcı ağı bugünkü yatırımları ve kapasiteleri itibarı ile en az 1.5 milyon adetlik pazara hizmet edebilecek seviyededir. Biz bütün yatırımlarımızı bu adede göre yaptığımız için bugün ulaştığımız adetler yeterli görünmemekte ve yatırımlarımızın karşılığını vermemektedir. Ancak durmadan, yeniliklere açık bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüp sektörümüzü daha ileri bir seviyeye taşıyacağız” dedi.

    Şahsuvaroğlu, geçtiğimiz yıl birçok sektörde ÖTV indirimleri yapıldığını ve pazarların canlandırıldığına işaret ederek “Otomotiv sektöründe ise bazı zorunluluklar nedeniyle ÖTV artışına gidildi. Bu son düzenleme ile toplam pazardaki büyüme trendi de biraz yavaşladı” şeklinde konuştu. Şahsuvaroğlu şunları söyledi;

    “Sanayimizin iç pazarı kuvvetli olmalıdır. Aksi bir durumda uzun vadede kalıcı başarılar elde edemeyiz. Bu gerçekten hareketle; pazarın kuvvetlendirilmesi, üretimde ana ve yan sanayimizin daha ileri götürülmesi için her türlü tedbirin ve düzenlemenin yapılması gerektiğine yürekten inanıyoruz. Yatırımlarımızın ve istihdamımızın 1.5 milyon adetlik iç pazara göre gerçekleştiği göz önünde bulundurulursa, bu adetlere henüz ulaşamamamız, mesleğimizi çekici olmaktan uzaklaştırıyor. Bunun en önemli göstergesi de son on yılda toplam yetkili satıcı adedinde yaşanan yüzde 20’lik kayıptır. Avrupa Birliği ülkelerinde %15 ila %27 aralığında değişen vergi oranları ülkemizde %77’den başlayıp %204’e kadar ulaşmaktadır. Sürekli değişen vergi oranları sebebiyle iç pazarımız son 4 yıldır 1 milyon seviyesini aşamamaktadır. Yabancı yatırımcıyı ve yeni yatırımları ülkemize çekmek için devletimiz ve tüm mesleki kurum ve kuruluşlar ile birlikte çözüm yolları aramalı ve uygulamaya almalıyız. Bu yönde önümüzdeki on yılda kademeli bir şekilde vergi yükünü azaltacak bir strateji geliştirileceğine ve sıfır araç alımındaki vergi oranlarının gözden geçirileceğine yürekten inanıyoruz. Bazı düzenlemelerle Türkiye’nin otomotiv endüstrisinde lider ülkelerden biri olması için önünde engel yok.”

    OYDER Sigorta Geliyor

    Şahsuvaroğlu, “OYDER Sigorta” projesini devreye aldıklarını da kaydederek “Bu sigortanın varlığı otomotiv perakendecileri ile sigorta şirketleri arasındaki anlaşmazlıklara çözüm üretmeyi hedefliyor, tüketici açısından güvenilir ve işin ehlinden sunulan hizmet alacakları kaliteli bir yapı oluşturmayı arzuluyoruz” diye konuştu.

    Şahsuvaroğlu, ekonomik ömrünü tamamlamış araçların piyasadan kaldırılması hedefi ile açıklanan, yeni teşvik paketi ile Türkiye’de 12.7 olan ortalama araç yaş ömrünün Avrupa’da 7 olan seviyeye biraz daha yaklaşacağını öngördüklerini de söyleyerek “Bugün belirlenen 10 bin TL’lik rayiç bedel bahsi geçen araçların piyasa değerinin altında kaldığından maalesef yeterince özendirici etki yaratmamaktadır. Açıklanan teşviğin sadece 2018-2019 yılları ile sınırlı olmaması, Avrupa’daki örnekleri gibi her sene yeniden düzenlenerek devam ettirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

    Konferans ve Paneller Büyük İlgi Çekti

    Otomotiv Kongresi’nde her yıl olduğu gibi bu yıl da yerli ve yabancı sektör temsilcilerinin verdiği konferans ve paneller büyük ilgi odağı oldu. Sektördeki “yeni trendleri” aktaran Cox Automotive – Avrupa Kıdemli Satış ve Pazarlama Direktörü Sebastian Fuchs “Otomotiv Perakendeciliğine Etki Eden Yeni Teknolojiler” konulu bir konferans verdi. Konferansın ardından, Borusan Manheim Genel Müdürü Zafer Terzioğlu da otomobil ticaretinde takas uygulamaları konusundaki bir konuşma gerçekleştirdi.

    Driving Sales Kurucu ve CEO’su Jarred Hamilton’un dünyadaki yeni trendleri aktardığı konuşmasının sonrasında ise Habertürk Gazetesi Otomotiv Editörü Hakan Özenen’in moderatörlüğünde; Renault Mais CEO ve Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. CEO’su Cengiz Eroldu ve Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün’ün katılacağı “Dünyada Otomotiv Perakendeciliği” konusu da özel bir panelde tüm yönleriyle ele alındı.

    OYDER Kongresi’nde ayrıca Koç Finansman A.Ş. Genel Müdürü Pınar Kitapçı, Fütürist Ufuk Tarhan ve Petrol Ofisi Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu da birer konuşma yaptı.

    YILPORT HOLDİNG, AMERİKA’NIN EN BÜYÜK LİMANLARINDAN BİRİNDE FAALİYET GÖSTEREN İLK TÜRK ŞİRKETİ OLMAYA HAZIRLANIYOR

    Yıldırım Holding şirketlerinden Yılport Holding, Amerika’da Mississipi Eyalet Liman İşletmesi ile imzaladığı niyet mektubu çerçevesinde yurtdışı operasyonlarını büyütmeye yönelik önemli bir adım attı. Küresel çapta liman operasyonları gerçekleştiren Yılport Holding, değerleme çalışmaları ve müzakereleri takip eden süreçte Amerika’nın en büyük limanlarından birinde faaliyet gösteren ilk Türk şirketi olacak.

    Gulfport Limanı’nın yaklaşık 570 milyon dolarlık yenileme programı kapsamında bulunan tesise donanım ve teçhizat yatırımı yapacak olan Yılport Holding, Kuzey Amerika’daki ilk liman operasyonunu da hayata geçirecek. Yılport Holding’in büyüme stratejisi ve vizyonu kapsamında yapılacak olan bu yatırım, halen Pennsylvania’nın Butler kentinde üstün kaliteli demir alaşım üretimi ve yüksek teknoloji rafineri faaliyetleri bulunan Yıldırım Holding’in Kuzey Amerika’daki operasyonlarını genişletmesi anlamına geliyor.

    Yılport Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, çok amaçlı liman operasyonları konusundaki bilgi birikimi ve uzmanlıklarına vurgu yaparak şunları söyledi: “Amerika’daki pek çok limanda yeterli yatırımın olmadığını gördük. Bu bağlamda Gulfport Limanı için iyileştirme, terminal verimliliği ve hizmetlerinin artırılması için en son teknolojileri kullanacağımız ve Gulfport Limanı’nı bölgenin en rekabetçi tesislerinden biri haline getirecek yatırımları gerçekleştirmek için kararlı bir adım atıyoruz.”

    Yüksel Yıldırım, bölgedeki diğer Yılport limanlarıyla entegre operasyonlarında büyüyeceğini ifade ederken, “Ekvador ve Peru’daki limanlarımız sayesinde Latin Amerika’dan özellikle soğuk zincirle taşınan gıda maddelerinin Amerika’nın orta batısına ulaşması anlamında büyük bir potansiyel var. Grubumuzun uluslararası ticaret şirketi de Amerika’nın Güney Atlantik bölgesindeki küçük ve orta ölçekteki nakliyatçıların sıvı ve dökme ürün taşımacılığı için rekabetçi bir fırsat yaratacak” dedi.

    Metalürji, enerji üretimi, liman ve lojistik yönetimi, gübre ve kimyasal üretimi, uluslararası ticaret, endüstriyel inşaat, gayrimenkul geliştirme ve gemi inşası gibi farklı alanlarda olmak üzere 4 kıta ve 49 ülkedeki faaliyet gösteren Yıldırım Holding, Yılport ile dünya çapındaki çok amaçlı tesislere yatırım stratejisini başarıyla yürütüyor. Dünyanın en büyük üçüncü konteyner filosuna sahip CMA CCGM Group’ta da yüzde 24 hisseye sahip olan Yıldırım Holding, bu alanda önemli küresel oyunculardan biri olarak dikkat çekiyor.

    Mississipi Liman İşletmesi Üst Yöneticisi Jonathan Daniels, anlaşmayla ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Yılport ile görüşmelerimiz sırasında özel sektör ve kamu işbirliği anlamında önemli bir fırsat yakaladık. Önemli bir altyapı yatırımını da içeren bu süreçte her iki tarafın da küresel boyutta erişimini artıracak bir işbirliği hedefliyoruz. Merkezi konumumuz, Yılport’un uluslararası ticaret rotalarını genişletmesini ve kargo hacmini büyütmesini sağlayacak.” dedi.

    Amerikan Savunma Bakanlığı’na bağlı Mühendislik Birimi tarafından Kasım 2017’de alınan kararla başlatılan Gulfport Liman Genişleme Projesi kapsamında 282 dönümlük hafriyat ve dolgu çalışması yapılacak. Bu proje, Ağustos 2016’da Ekvador’un Macahata limanında 750 milyon dolarlık geliştirme ve modernizasyon yatırımına başlayan Yılport’un Amerika kıtasındaki ikinci büyük girişimi olacak. Yılport’un Ekvador’daki bu yatırımı, meyve ve deniz ürünleri nakliyatındaki en önemli limanlardan birisi olacak. Toplamda beş aşamada tamamlanarak Latin Amerika’nın Pasifik Okyanusu tarafındaki en büyük yatırım olan limanda yıllık 2.5 milyon 20 feet konteynere eşdeğer (TEU) faaliyet gerçekleşecek.

  28. Toyota’nın Yeni Prototipi Şeker Kamışından Üretilen Yakıtı KullanabiliyorToyota, dünyanın ilk alternatif yakıt özellikli hibrit aracının prototipini tanıttı. Hybrid FFV (flexible-fuel vehicle/esnek yakıt hibrit) olarak adlandırılan prototipte, araç sahibinin tercihine göre benzin veya şeker kamışından üretilen etanol kullanılabiliyor. Bu yeni yakıt sistemi aynı zamanda Toyota’nın kendini kanıtlamış hibrit sistemi tarafından destekleniyor.

    Hybrid FFV prototipi, Toyota’nın yüksek enerji verimliliği sunan ve CO2 emisyonunu büyük ölçüde azaltan hibrit sisteminin en yeni ürünü. Yüzde 100 geri dönüşümlü etanol yakıtını kullanarak CO2 salımının düşürülmesine büyük oranda katkıda bulunan Hybrid FFV için Toyota Prius modeli baz alındı.

    Toyota, Hybrid FFV’nin geliştirilmesi ile 2050 yılına kadar CO2 emisyonunu yüzde 90 oranında azaltma hedefi yolunda önemli bir adım attı. Hybrid FFV’nin pazara sunulması ile birlikte gerçek yol koşullarında veriler toplanmaya başlanacak ve sistemin etkinliği, dayanıklılığı ve performansı daha da geliştirilecek.

    Egeli ihracatçılara teşvik dosyası hazırlama eğitimi verilecek

    Dünya’daki hızlı değişim ve gelişime Egeli ihracatçıların adapte olabilmesi için Ege İhracatçı Birlikleri güncel konularla ilgili eğitim programlarını kesintisiz sürdürüyor.

    Ege İhracatçı Birlikleri, 2018 yılının Ocak – Mart döneminde; Kurumsal Sosyal Medya Yönetiminden, Fuarlarda Fark Yaratmaya, Serbest Bölgeler Teşvikleri ve Mevzuatından, Alibaba Platform Kullanım Eğitimine, Devlet Yardımlarından, Pazarlama İletişimi ve Marka Yönetimi kadar ihracatçıların ihtiyaç duyduğu konularda eğitim programları düzenledi. Bundan sonraki süreçte Egeli ihracatçılara teşvik dosyası hazırlama eğitimi verilecek.

    2018 yılının ilk çeyreğinde düzenlenen 25 eğitim programına ihracatçı firmalardan bin 282 kişinin katıldığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, konusunda uzman isimler tarafından Egeli ihracatçılara verilen eğitimlerin toplam süresinin 5 bin 195 saat olduğunu dile getirdi.

    Egeli ihracatçılar eğitimlerden yüzde 91 memnun

    Gerek mevzuat, gerekse diğer güncel konularda sürekli bir yenilenme ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, “Eğitim takvimimizin omurgasını Ege İhracatçı Birlikleri üyeleriyle gerçekleştirdiğimiz ankete verilen cevaplar oluşturuyor. Eğitimler sonrasında düzenlediğimiz ankete göre üyelerimizin memnuniyet oranı yüzde 91 seviyesinde. 2016 yılında eğitim programlarımıza 2 bin kişi, 2017 yılında ise; 3 bin kişi katıldı. 2018 yılı sonunda 5 bin kişiye eğitim programı düzenlemeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

    Teşvik dosyası hazırlama eğitimi verilecek

    Türkiye’nin 2023 yılında dünya dış ticaretinden yüzde 1.5 pay alma hedefi olduğunu hatırlatan EİB Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, “Ekonomi Bakanlığı bu hedefe ulaşmak için Türk ihracatçısının dünya genelindeki rakipleriyle daha rekabetçi bir konuma gelmeleri için 4 milyar TL destek vermeyi hedefliyor. Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin bu teşviklerden azami yararlanabilmesi için Nisan ayından itibaren, Tebliğ Bazlı Teşvik Dosyası Hazırlığı için birebir uygulamalı atölye/workshop programları düzenleyeceğiz. Ege İhracatçı Birlikleri Devlet Yardımları Şubesi’nden uzman çalışanlar bu atölye eğitimlerini verecek. Atölyesi programımızın ilki 10 Nisan 2018 Salı günü gerçekleştirildi. Bu Atölyelere, belirli bir tebliğde ilk kez başvuran ve dosya hazırlama aşamasında olan firmaların katılımını bekliyoruz, böylelikle dosya hazırlama ve başvuru sürecindeki eksik ve hatalardan kaynaklanan nedenler ile ihracatçılarımızın teşvik ödemelerindeki gecikmelerin önüne geçmek için önemli bir adım atılmış olacak” şeklinde konuştu.

    Ege İhracatçı Birlikleri 2018 yılının Nisan – Aralık döneminde 28 farklı konuda genel katılıma açık eğitim programı düzenlemeyi gündemine aldı. Yılın kalan diliminde oluşabilecek ihtiyaçlara göre bu sayının artması bekleniyor. Bu sayıya gündemdeki ihtiyaç ve gelişmelere göre aylık planlanan ve düzenlenen ücretsiz seminerler ve sektörlere özel düzenlenen eğitimler de eklendiğinde, Birlik bazında düzenlenmesi planlanan eğitim/seminer faaliyetlerinin sayısının geçen seneye göre yüzde 25 artarak, 100 farklı organizasyona ulaşması planlanıyor.

    Nisan ayında; Dış Ticarette Ödeme ve Teslim Şekilleri ile başlayacak olan yeni eğitim programlarında; Uluslararası Pazarda Müşteri Bulma, Depo ve Stok Yönetimi, Hedef Pazarların Belirlenmesi ve Pazar Analizi, Etkili İletişim ve İkna Becerileri, İhracatta Satış, Pazarlama ve Fiyatlandırma, Dış Ticarette Sahtecilik ve Dolandırıcılık ile Baş Etme, Kızgınlık ve Öfke Yönetimi – Stres Yönetimi ve dış ticaret ile ilgili diğer konularda uzman eğitmenler ihracatçılara eğitim verecek.

  29. Konutta cep yakmayan 5 ilçe
    İstanbul’un satılık konut fiyatlarında metrekare fiyatı en düşük beş ilçesi açıklandı. Zingat.com verilerine göre, Esenyurt 1.947 TL’lik ortalama konut metrekare fiyatıyla İstanbul’un en uygun fiyatlı ilçesi oldu. Esenyurt’u sırasıyla Arnavutköy, Beylikdüzü, Silivri ve Sancaktepe izledi.
    İstanbul’un en uygun fiyatlı konutlarının bulunduğu beş ilçesi sıralandı. “Emlak. Bilgi. Güven.” sloganıyla yola çıkan gayrimenkul bilgi ve pazarlama platformu Zingat.com, İstanbul’da uygun fiyata ev sahibi olmayı düşleyenler için en düşük satılık konutların bulunduğu ilçeleri açıkladı.
    Zingat.com’un verilerine göre, İstanbul’da metrekare fiyatı en düşük ilçe 1.947 TL ile Esenyurt oldu. En uygun satılık konut metrekare fiyatı sıralamasında Esenyurt’u 2 bin 205 TL ile Arnavutköy, 2 bin 288 TL ile Beylikdüzü, 2 bin 408 TL ile Silivri ve 2 bin 428 TL ile Sancaktepe takip etti.
    Esenyurt’ta konut geri dönüş süresi 16 yıl
    İstanbul’un konut yatırımında en uygun fiyatlı ilçesi Esenyurt’ta konut yatırım geri dönüş (amortisman) süresi ise 16 yıl. Esenyurt’u yine 16 yıl ile Sancaktepe, 18 yıl ile Beylikdüzü, 22 yıl ile Silivri ve 23 yıl ile Arnavutköy izledi.
    Bu ilçeler içinde en yüksek satılık konut fiyatı 303 bin 600 TL
    Esenyurt’ta 100 metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı 146 bin TL ile 243 bin 300 TL arasında değişiyor. Arnavutköy’de bu fiyat 165 bin 392 TL ile 275 bin 700 TL arasındayken Silivri’de 100 metrekarelik bir satılık konutun ortalama fiyatı 180 bin 613 TL ile 301 bin TL arasında değişiyor. Beylikdüzü’nde bu fiyat 171 bin 610 TL ile 286 bin TL arasında değişirken, Sancaktepe ise 182 bin 133 TL ile 303 bin 600 TL arasında değişen fiyatlarıyla bu beş ilçe arasında en yüksek satılık konut fiyatına ulaşan ilçe olarak dikkat çekti.
    “Bu ilçeler hem uygun fiyatlı hem de hızla değerleniyor”
    Artan konut fiyatlarının ev sahibi olmak isteyenlerin bütçelerini zorladığını ifade eden Zingat.com Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Kayhan, İstanbul’un uygun fiyatıyla öne çıkan bu beş ilçesini şöyle değerlendirdi: “İstanbul’un gelişmekte olan ilçelerinden biri olan Esenyurt, gayrimenkul geliştiricilerinin yoğun ilgi gösterdiği bölgelerin başında geliyor. Esenyurt’ta çok sayıda konut projesi hayata geçiriliyor. Beylikdüzü, düzenli kentleşmesi ve üniversitelere yakınlığıyla dikkat çekiyor. Sancaktepe de gayrimenkul alanında hızla yükseliyor, İstanbul’un son yıllarda gelişen ilçelerinden biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca bu bölgede markalı konut projeleri de hızla artıyor. Arnavutköy de üçüncü havalimanı ve Kanal İstanbul projeleri sayesinde son yılların en çok değerlenen ilçelerinden biri haline geldi. Silivri’nin ise metro ve metrobüs hatlarıyla İstanbul’un merkezi bölgelerine ulaşımı kolayca sağlaması beklendiği için uygun fiyata ev satın almak isteyenlerin yöneldiği bir bölge. Görüldüğü üzere bu ilçeler hem uygun fiyatlı hem de hızla değerlenen bölgeler arasında bulundukları için son derece kârlı bölgeler olarak da dikkat çekiyor.”
  30. Türkiye İtibar Akademisi’nden  Bursa iş dünyasına yeni hizmetBursa İtibar Endeksi’ni Bursa iş dünyasına kazandıran İstanbul merkezli Türkiye İtibar Akademisi’nin “Çarşamba Konferansları”nın ilki 18 Nisan’da başlıyor. İş dünyasında “Medya İlişkileri Yönetimi” konusunun ele alınacağı ilk konferansın konuşmacısı gazeteci ve iletişim danışmanı Mustafa Şapçı…

    İş dünyası profesyonellerinin bireysel gelişimine katkı sağlamak amacıyla düzenlenecek konferanslara katılım 25 kişi ile sınırlı olacak ve tamamen ücretsiz olacak.

    İtibar yönetimi, algı yönetimi, marka yönetimi, iletişim yönetimi, pazarlama, satış teknikleri, liderlik, kriz yönetimi, ikna, medya ile ilişkiler, sorun çözme ve kurumsallaşma gibi pek çok farklı alanda konunun uzmanlarının konuşmacı olarak katılacağı konferansların ilkinde medya ve iletişim danışmanlığı alanının tanınmış isimlerinden Mustafa Şapçı yer alacak.

    “Katılımcılar, konunun uzmanları ile birebir etkileşimde olacak”

    İş dünyası profesyonellerinin gelişimlerine katkı sağlamanın en önemli misyonlarından biri olduğunu belirten Türkiye İtibar Akademisi Başkanı Ertan Acar, “Kurumsal sosyal sorumluluk ekseninde başlatacağımız “Çarşamba Konferansları” yıllardır İstanbul’da sürdürdüğümüz ve bugüne kadar iş dünyası karar vericilerinin mesleki gelişimlerine katkı sağlayan konferansların, Bursa’da gerçekleştirilecek birer örneği olacak. Katılımı 25 kişi ile sınırlı tutmamızdaki temel amaç ise; katılımcıların konferansı veren konunun uzmanlarıyla birebir etkileşimini en üst seviyede tutmak. Bu sayede etkinliğin daha verimli olmasını amaçlıyoruz. Çarşamba Konferansları’ndan Bursa iş dünyası profesyonellerinin maksimum seviyede yararlanmasını umut ediyoruz” dedi.

    Önceliği müracaat sırası belirleyecek

    Türkiye İtibar Akademisi Bursa Ofisi’nde gerçekleşecek konferanslar tamamen ücretsiz olup, katılımcılara İtibar Akademisi sertifikaları da takdim edilecek. Katılım sayısının 25 kişi ile sınırlı tutulduğu konferanslarda, önceliği müracaat sırası belirleyecek.

    Ayrıntılı bilgi için Türkiye İtibar Akademisi web sitesi www.itibarakademisi.com u ziyaret edebilirsiniz.

  31. TOYOTA YARIŞ TAKIMI, YENİ SEZONDA ZİRVE MÜCADELESİNE HAZIR

    Toyota’nın daha iyi yol otomobilleri üretmesi hedefiyle piste çıkan yarış takımı TOYOTA GAZOO Racing, 2018-19 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda hibrit elektrikli aracın sınırlarını zorlamaya devam edecek. Toyota, yeni sezonda TS050 HYBRID yarış otomobilinin evrimleşmiş haliyle yarışacak.

    Sezon öncesi hazırlıklarda 21 bin kilometrelik testleri başarıyla tamamlayan Toyota, WEC sezonunun ilk resmi seansı öncesi yeni yarış otomobilinin tanıtımını gerçekleştirdi. 2018 TS050 HYBRID, bu yıl WEC sezonunda sekiz yarışta yer alacak. Otomobilin hedefleri arasında Le Mans 24 Saat yarışını kazanmak da olacak.

    Şampiyon Formula 1 Pilotu Toyota’da

    Yeni sezonda Toyota’nın yarış takımına Formula 1’de iki kez Dünya Şampiyonu olan Fernando Alonso da katıldı. Toyota’nın tüm WEC yarışlarında kokpitte olacak Alonso, aynı zamanda Formula 1 yarışlarına da devam edecek. 8 numaralı Fernando Alonso’nun yanında otomobilde Sébastien Buemi ve Kazuki Nakajima görev yapacak. 7 numaralı TS050 HYBRID ise, Mike Conway, Kamui Kobayashi ve José María López’in kontrolünde olacak. Anthony Davidson, yedek ve geliştirme pilotu olarak takıma katkı yapmaya devam edecek.

    TOYOTA GAZOO Racing, markanın gelişmiş hibrit teknolojisini kullanarak başarıya ulaşmayı amaçlıyor. Hibrit güç ünitesinin verimliliğine ve performansına odaklanan yarış departmanı, Toyota’nın daha iyi yol otomobilleri üretme hedefine de katkı sağlıyor.

    TS050 HYBRID sürekli gelişen hibrit teknolojisiyle adından söz ettirmeyi başarıyor. Geçen yılın yarış otomobili, gelişen teknolojisi sayesinde 2012 yılındaki ilk WEC yarış otomobiline göre yüzde 35 daha az yakıt tüketmeyi başarırken daha yüksek performans da göstermişti.

    1000 bg üreten hibrit yarış otomobili, 2017’de arka arkaya üç galibiyet elde ederek ön plana çıkmıştı. Toyota, 2018 sezonunda aerodinamik paketi daha da geliştirilen araç ile birlikte, Le Mans 24 Saat zaferi ile birlikte WEC şampiyonluğunu hedefliyor. Toyota, yeni sezonda ilk

    dayanıklılık yarışıma 5 Mayıs’ta Belçika’nın efsanevi Spa-Francorchamps Pisti’nde çıkacak.

    Tüm bu gelişmeler, Toyota’nın yol otomobillerine de katkı sağlıyor. Toyota, aynı prensiple birlikte hibrit yol otomobillerini geliştirmeye devam ediyor ve bu zamana kadar 11 milyon adetten daha fazla satarak dünya lideri konumunu sürdürüyor