Ekonomi haberleri..(16.05.2018)

KAYSERİ ŞEKER TOKAT- ZİLE PANCAR ÇİFTÇİLERİ İLE BULUŞTU

Kayseri Şeker yöneticileri Turhal Şeker Fabrikası ile sözleşmeli pancar ekimi yapan Tokat-Zile Bölgesi çiftçileri ile  bir araya geldi.

Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri, Kayseri Şeker Fabrikası  Yönetim Kurulu Üyeleri, Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü, Genel Müdür yardımcıları, Şeker İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı, Birim Müdürleri ve diğer yetkililerin de hazır bulunduğu çiftçi buluşması Zile İlçesi TAVPA tesislerinde yapıldı.

Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; Turhal Şeker fabrikası ile ilgili olarak   Özelleştirme idaresi ile 7 Haziran tarihinde sözleşme imzalanacağını belirtti.

Başkan Akay; Şeker Pancarı tarımında mayıs ayında ekim, sulama ve çapa döneminin yoğun olarak yaşandığı bir dönem olması nedeniyle Turhal bölgesinde pancar ekimi yapan çiftçilerle ön görüşme yapmak ve tanışmak amacıyla çiftçi buluşmaları başlattıklarını,

Turhal Şeker Fabrikası ile sözleşmeli pancar ekimi yapan 9 bölge çiftçilerinin  Kayseri Şeker’e bağlı 12 Bölge çiftçilerinin 7 yılda elde ettiği imkanlara 2-3 yılda kavuşabilecekleri müjdesini verdi.

 Başkan Akay sözlerini şöyle sürdürdü; Bilindiği üzere Kayseri Şeker Fabrikası bir çiftçi kuruluşudur. Dolayısıyla Çiftçinin ve Milletin malıdır.Bizler  Kayseri Şeker’in yöneticileri olmak yanında  aslında  çiftçilerimizin emanetçileriyiz. Kayseri Şeker fabrikasında yedi senedir bu anlayışla görev yaptık ve önemli gelişmeler sağladık.2011 yılıöncesinde  batmaktan olan şirket Şimdi pancar taban fiyatlarını belirlemede  farklılıklar oluşturmaya  başladı.Mesela ikinci seneTürkşeker’in verdiği pancar taban fiyatına  dört lira, üçüncü sene beş lira,dördüncü sene altı lira fazlasını verebilirdik. Daha sonra da Çiftçi Meclisi toplantısında  çiftçilerimiz On lira fazla verilmesini talep ettiler. Yönetim Kurulumuz ile görüşerek talepleri kabul edildi ve o zamandan beri Türk Şeker’in verdiği fiyattan tonda on lira fazla vermeye başladık.

Pancar tarımını geliştirmek ve pancar tarımından çiftçimizin daha çok gelir elde etmesini sağlamak amacıyla,  Pancara fazla taban fiyatı dışında Pancarı tarladan Maus ile yükleme sistemi geliştirdik. Bu alet sayesinde hem pancarın toprağından, çamurundan temizliyoruz hem de beş dakikada yirmi beş tonluk kamyonu yüklüyoruz. Böylece Nakliyecilerimiz de seferlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirmiş oluyorlar.

Ayrıca yoğun bir şekilde prim uygulamaları gerçekleştirdik. Kayseri, Yozgat ve Sivas’ın Kayseri Şeker’e bağlı  sözleşmeli pancar ekimi  yapılan bölgelerinde  toprak analizleri  gerçekleştirerek  pancarın ve de toprağın ihtiyacı olan gübre üretimi yaptırmaya başladık.

Yani sadece çiftçimize artı bir fiyat uygulamasını yeterli bulmadık. Çiftçimizin işini kolaylaştırmanın yanında verimliliği ve şeker oranını artırma konusunda çalışmalar yaptık. Bu ve benzeri  uygulamalar sayesinde  işin doğrusu Türkiye’de Kayseri şeker çiftçisi şeker pancarında en yüksek geliri elde eder, para kazanır  hale geldi. Turhal Şeker’e bağlı çiftçilerimizin de bu imkanlara kavuşmasını en kısa zamanda gerçekleştirmeyi hedefliyoruz dedi.

Toplantı esnasında  söz alan Zile Bölge çiftçileri Turhal Şeker Fabrikasını Kayseri Şeker’in almasından duydukları memnuniyeti dile getirirken, Kayseri Şeker çiftçilerinin elde ettiği haklardan bir an önce kendilerinin de yararlanmak istediklerini belirttiler.

Markalı konut projelerine yabancı yatırımcıların ilgisi artıyor
REIDIN Emlak Endeksi nisan ayı sonuçlarına göre mart ayında olduğu gibi, markalı konut projelerinin %8’i yabancı yatırımcılara satıldı. Bu oran, son altı 6 aylık ortalamanın 3 puan üzerinde. Yabancı yatırımcıların tercih noktasında ağırlıklı olarak 2+1 özellikteki konutların öne çıktığı gözlemlendi. Yabancı yatırımcılara satışlar kasımda %4, aralıkta %3, ocakta %4, şubatta %6, martta ise yine %8 oranında gerçekleşmişti.

Yeni Konut Fiyat Endeksi, nisan ayında bir önceki aya göre %0,17 oranında artarak, geçen yılın aynı dönemine göre %3,38 oranında ve endeksin başlangıç dönemi olan 2010 yılı ocak ayına göre ise %80,40 oranında artış gerçekleştirdi ve endeks değeri 180,4’e ulaştı. Nisan ayında bir önceki aya göre, İstanbul Asya Yakası’nda yer alan markalı konut projelerinde %0,11 oranında; İstanbul Avrupa Yakası’nda yer alan markalı konut projelerinde %0,56 oranında arttı. Endeksin başlangıç dönemine göre ise İstanbul Asya Yakası’ndaki projeler Avrupa Yakası’na kıyasla 10,90 puan fazla artış gösterdi. Bu ay konut satış fiyatlarının en çok arttığı il yine Ağrı, kira fiyatlarının en çok arttığı il ise bu ay Elazığ oldu. En düşük amortisman süresini ve en yüksek yıllık brüt kira getirisini sunan iller biri hariç aynı kaldı: Aydın, Van ve Kırklareli.

Yabancı alıcıların oranı son dört aylık ortalamayı geride bıraktı
Nisan ayında, markalı konut projeleri kapsamında gerçekleştirilen satışların %8’lik (son 6 aylık ortalama %5) kısmının yabancı yatırımcılara yapıldığı gözlemlendi. Yabancı yatırımcıların tercih noktasında ağırlıklı olarak 2+1 (%44) özellikteki konutların öne çıktığı gözlemlendi. Son altı aylık ortalamanın %5 olduğu yabancı yatırımcılara satışlar kasımda %4, aralıkta %3, ocakta %4, şubatta %6, martta ise yine %8 oranında gerçekleşmişti.

GYODER: “Yatırımcılar kur artışını iyi değerlendirdi”
‘REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi’ 2018 yılı Nisan ayı sonuçlarını değerlendiren GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Markalı konut projelerinde gerçekleştirilen satışların yüzde 8’lik kısmının yabancı yatırımcılara yapıldığını görüyoruz. Satışların son 6 ayın ortalaması yüzde 5’in üzerinde olması, yabancı yatırımcıların döviz kurlarındaki değer artışını iyi değerlendirdiğini gösteriyor” dedi.

REIDIN CEO’su Kerim Alain Bertrand ise nisan ayı sonuçları hakkında şunları söyledi: “Türkiye genelinde 81 şehrin tamamını kapsayacak nitelikteki Türkiye Satılık Konut Fiyat Endeksi’nde (TR-81) nisan ayında bir önceki aya göre %0,64 oranında ve geçen yılın aynı dönemine göre ise %10,53 oranında artış gerçekleşmiştir. Nisan ayındaki artış hem aylık (%1,87) hem yıllık (%10,83) enflasyonun altında gerçekleşmiştir. 2018 yılının ilk dört aylık döneminde kredi faiz oranlarındaki artışın ve konut fiyatlarındaki enflasyon ölçeğinde yükselişin hane halkının konut alımını zorlaştırdığı ve bu bağlamda konut piyasasının daralmasına neden olduğu söylenebilir. Ancak geleceğe doğru baktığımızda, hükümetin KDV oranlarına ilişkin düzenlemeleri, tapu harcının indirilmesi, başta kamu bankaları olmak üzere bankaların konut kredi faiz oranlarını psikolojik sınır olarak düşünülen aylık yüzde 1’in altına düşürmesi ve GYODER, KONUTDER, İNDER gibi sektördeki öncü derneklerin yapmayı planladıkları indirim kampanyaları sektördeki durağanlığın bitip hareketliliğin yeniden başlayacağını bizlere gösteriyor.”

Kiraların en çok yükseldiği şehir Elazığ, en çok düştüğü şehir Kütahya
Türkiye genelinde 81 şehrin tamamını kapsayacak nitelikteki Türkiye Kiralık Konut Fiyat Endeksi’nde (TR-81) nisan ayında bir önceki aya göre %0,49 oranında ve geçen yılın aynı dönemine göre ise %7,59 oranında artış gerçekleşti. Nisan ayında Elazığ’da metrekare başına konut kira değerleri %2,10 oranında arttı ve Elazığ kiraların en çok yükseldiği şehir oldu. Aynı dönem içerisinde Kütahya’da metrekare başına konut kira değerleri %2,00 oranında azaldı ve Kütahya kiraların en çok azaldığı şehir oldu.

Konut fiyat artışının lideri yine değişmedi
REIDIN Emlak Endeksi nisan ayı sonuçlarına göre Ağrı’da metrekare başına konut satış fiyatları %2,01 oranında arttı ve Ağrı satış fiyatlarının en çok yükseldiği şehir oldu. Kütahya ise, %0,74 oranında azalan metrekare başına konut satış fiyatlarıyla, fiyatların en çok azaldığı şehir oldu.

Bitmemiş konutların satış oranı 8 puan düştü
Nisan ayında satışı gerçekleştirilen konutların %30’u bitmiş konut stoklarından oluşurken, %70’i ise bitmemiş konut stoklarından oluştu. Bitmemiş konutların satış oranında 8 puanlık bir düşüş, bitmiş konutların satış oranında ise %8’lik bir artış yaşandı. Ayrıca Yeni Konut Fiyat Endeksi, nisan ayı stok erime hızı rakamları değerlendirildiğinde hem adet bazlı hem de metrekare bazlı olarak stoklarda %3,6 oranında erime gözlemlendi.

En yüksek artış 1+1 ve 51-75 metrekare arası konutlarda kaydedildi
Yeni Konut Fiyat Endeksi nisan ayında bir önceki aya göre, 1+1 konut tipinde %0,56 oranında; 2+1 konut tipinde %0,38 oranında; 4+1 konut tipinde ise %0,01 oranında artarken; 3+1 konut tipinde %0,27 oranında azaldı. Yeni Konut Fiyat Endeksi, nisan ayında bir önceki aya göre, 51-75 m2 büyüklüğe sahip konutlarda %0,69 oranında; 76-100 m2 büyüklüğe sahip konutlarda %0,34 oranında; 101-125 m2 büyüklüğe sahip konutlarda %0,32 oranında; 151 m2 ve daha büyük alana sahip konutlarda %0,01 oranında artarken; 126-150 m2 büyüklüğe sahip konutlarda %0,38 oranında azaldı.

En yüksek yıllık kira getirisi yine Aydın, Van ve Kırklareli’de
Satın alınan konutların kiraya verilmesi durumunda, alış fiyatının kaç yıl içerisinde yıllık kira değeri ile karşılanabileceğini gösteren amortisman süresi verilerine göre, nisan ayının en kısa amortisman süreleri bu ay Aydın, Van ve Kırklareli şehirlerinde ölçüldü. Kira değerinin konutun satış fiyatına bölünmesiyle hesaplanan REIDIN Yıllık Brüt Kira Getiri Oranının en yüksek olduğu şehirler de yine Aydın, Van ve Kırklareli oldu.

Türk şirketler “sağlıklı” bir strateji oluşturmuyor

Aon’un 2018 EMEA Ülkeleri Sağlık Araştırması yayınlandı. Araştırmaya göre, Türkiye’deki kurumların yüzde 100’ü sağlık ve çalışan performansı arasında bir ilişki olduğunu düşünerek sigortalanabilir çalışan yan haklarını sağlık stratejilerine bağlamayı planlarken, sadece yüzde 36’sının tanımlanmış bir sağlık stratejisi var.

Risk, emeklilik ve sağlık konularında profesyonel hizmetler sunan Aon’un ülkemizin de içinde bulunduğu EMEA Ülkeleri Sağlık Araştırması yayınlandı.  Araştırma, pek çok işverenin çalışanlarının sağlığı ve iş performansları arasında güçlü bir ilişki olduğuna ve çalışan sağlığını iyileştirmede kendilerinin de önemli bir rol oynadıklarına dair farkındalık sahibi olduklarını ortaya koydu. Ancak pek çok işverenin çalışan sağlığı için oluşturulmuş bir stratejisinin bulunmadığı da araştırmanın önemli bulguları arasında yer alıyor.

Aon’un ilkini 2016 yılında, ikincisini de 2018’in ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) Ülkeleri Sağlık Araştırması’nda, Türkiye’nin de dahil olduğu 35 ülkeden 2,7 milyon çalışan, 25’ten fazla sektör ve 913 İK uzmanı yer aldı. Araştırma, şirketlerin risk stratejilerini oluştururken karşılaştıkları temel sağlık sorunlarını tespit etmeyi amaçlıyor.

Sağlık stratejisine sahip kurumların sayısı iki yıl öncesinden daha az
Çalışan sağlığının önemine dair bu farkındalığa rağmen araştırmanın genel sonuçları bunun kurumlara yansımadığını gösteriyor. Araştırmaya göre kurumların yüzde 95’inin sağlık ve çalışan performansı arasında bir korelasyon olduğunu düşünmesine rağmen yalnızca yüzde 40’ının tanımlanmış bir sağlık stratejisi var. 2016’daki araştırmaya kıyasla bu yıl sağlık stratejisi kurmuş olan kurum sayısı oranı daha düşük. Araştırmanın diğer önemli bulgularına göre ise stres ve ruh sağlığıyla ilgili konular yüzde 65’lik bir oranla en önemli sağlık sorunlarını oluşturuyor.

Türk şirketleri sigortalanabilir çalışan yan haklarını sağlık stratejilerine bağlamayı düşünüyor
Türkiye’ye ilişkin elde edilen veriler araştırma genelinden önemli ölçüde farklılıklar içeriyor. Sağlık stratejileri oluşturma konusunda Türkiye’den araştırmaya katılan katılımcıların yüzde 100’ü sağlık ve çalışan performansı arasında bir ilişki olduğunu düşünüyor. Araştırma genelinde bu rakam yüzde 95. Benzer şekilde Türkiye araştırmada kurumsal sosyal sorumluluğu en önemli konu olarak gösteren tek ülke.

Diğer yandan, Türk şirketlerinin sigortalanabilir çalışan yan haklarını sağlık stratejilerine bağlama ihtimali araştırmanın genelinden çok daha yüksek. Türk katılımcıların yüzde 82’si bu uygulamaya geçmeyi düşünürken, araştırma genelindeki katılımcıların yalnızca yüzde 52’si bu uygulamayı başlatmayı planlıyor. Aslında sigorta şirketleri, Türk şirketlerin çalışan sağlığı programlarında araştırma geneline kıyasla daha önemli bir rol oynuyor. Türk işverenler sigorta şirketlerinin sunduğu ücretsiz ek hizmetlerden ve ürünlerden daha çok faydalanıyor. Tüm bunlar sağlık girişimleri için sınırlı bütçeler ve kaynaklarla mücadele eden işverenler için iyi gelişmeler. Ancak bu durum işverenlerin, odaklanılması gereken asıl noktaları tespit etmeyi hedeflemek yerine yaklaşımlarını desteklemek için sadece hazır ve mevcut uygulamalara bel bağladığını da gösteriyor. Öte yandan bu olumlu tablo tanımlanmış bir sağlık stratejisi oluşturma konusunda da geçerli değil. Türk şirketlerinin yalnızca yüzde 36’sının (araştırma genelinde bu rakam yüzde 40) tanımlanmış bir sağlık stratejisi var. Ayrıca Türkiye’deki şirketlerin yalnızca yüzde 19’u sağlık stratejisi yaklaşımlarında iş verilerini kullanıyor. Bu rakam da araştırma genelinde yüzde 22 olarak tespit edilmiş.

Türk şirketleri çalışan sağlığını iyileştirmedeki görevlerinin farkında
Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 92’si çalışanlarıyla sağlık ve yan haklar konusundaki iletişimlerini iyi ve orta olarak değerlendirirken, yüzde 4’ü bunun yetersiz ve etkili olmadığı görüşünde. Türk şirketleri sağlık stratejileri ve uygulamaları konusunda karşılaştıkları en büyük engelin kısıtlı bütçeler olduğunu düşünüyor. Araştırma genelinde bu rakam yüzde 69 olarak tespit edilmiş. Katılımcı şirketlerin yüzde 72’si de ikinci engel olarak kaynak eksikliğini göstermiş.

Günümüzde, çalışanların sağlığı ve refahı pek çok işverenin gündeminde en üst sıralarda yer alıyor. Gitgide daha da zorlu bir hal alan iş dünyasında çalışan sağlığı kaynaklı risklerin tespit edilmesi ve en aza indirilmesi işverenler için büyük önem arz ediyor.

ManpowerGroup Türkiye’den genç girişimcilere tam destek
Genç Başarı Eğitim Vakfı’nın (Junior Achievement Turkey) her yıl düzenlediği “GençBizz’ Liselerarası Girişimcilik Programı’nın bu yılki global sponsorlarından biri de ManpowerGroup oldu. Türkiye’den 10 bin lise öğrencisinin yarıştığı ve birincinin İzmir’den çıktığı girişimcilik programında, Manpower Özel Ödülü’nü kazanan İzmir Güzelbahçe Bahçeşehir Koleji öğrencilerinin kurduğu Betamarine şirketi ise, ödülünü ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı’nın elinden teslim aldı.
Her yıl binlerce lise öğrencisinin birbirinden yaratıcı girişim fikirleriyle dahil olduğu GençBizz programına bu yıl Türkiye genelinde yüzde 95’i devlet okulu olmak üzere 351 okul katıldı. Kurulan şirketlerin 29’u yapılan elemeler sonucunda finale katılmaya hak kazandı İlkokuldan liseye kadar bütün öğrencileri girişimci mantık yapısıyla yetiştirmeyi hedefine alan Genç Başarı Eğitim Vakfı tarafından, her yıl eğitim verdiği liseler arasında düzenlenen GençBizz girişimcilik yarışmasında bu sene, atık yağdan sabun üretmeyi sağlayan makine tasarımıyla İzmir Atatürk Lisesi öğrencilerinin Impact isimli şirket birinci oldu. Birkaç damlasının bile tonlarca suyu kirletip milyonlarca canlıyı habitatından eden, canlı türlerini yok eden evsel atık yağlarını doğaya geri kazandıran bu proje, Belgrad’da düzenlenecek Avrupa finalinde de Türkiye’yi temsil edecek.
Yarışmanın ikincisi Sev Amerikan Koleji öğrencilerinin kurduğu Entre şirketi olurken, Diyarbakır Farabi Sağlık Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin kurduğu Mutual şirketi ise yarışmada üçüncülüğe hak kazandı. İzmir Güzelbahçe Bahçeşehir Koleji öğrencileri tarafından kurulan Betamarine şirketi ise ev, okul ve ofislerde kullanılabilecek akuaponik akvaryumun üretimi ve satışına yönelik projeleriyle Manpower Özel Ödülü’ne layık görüldü. Öğrenciler ödüllerini ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı’nın elinden teslim aldı.

BİEV BAHÇE MOBİLYALARI İLE RAHATLIK VE KEYİF DIŞ MEKÂNLARA TAŞINIYOR

Özgün ve kaliteli yaşam alanları amacıyla oluşturduğu koleksiyonlara dış mekân mobilyaları da ekleyen Biev, Tropicana masa sandalye takımı ve Summer salıncak ile sıcak havaları bahçede karşılıyor.

Bahçe kategorisinde zengin ürün çeşidi sunan Biev, açık havada aileniz ve dostlarınızla keyifli bir yaz geçirmenizi sağlarken, uzun yıllar kullanabileceğiniz kaliteli malzemeye sahip tasarımlar vadediyor.

Aşınma ve yıpranmalara karşı yüksek dirence sahip meranti ağacından üretilen Tropicana masa seti ve Summer salıncak, açık hava koşullarına son derece dayanıklı bir ürün grubudur. Sert bir tropik ağaç olan meranti ağacının suya doymuş ve uzun ömürlü bir ağaç olmasından dolayı ürünleri rahatlıkla sıcak hava veya yağmur koşullarında dış mekânda kullanabilirsiniz.

Balkon ve bahçelerde ev rahatlığı sunan Tropicana takımın açılır kapanır özelliğe sahip masası kalabalık misafirlerinizi kolaylıkla ağırlamanıza yardımcı olurken, aynı şekilde katlanabilme özelliğine sahip sandalyeleri ile depolama rahatlığına da sahip olacaksınız.
Minderler standart iç astarlı ve dolgu malzemesi birinci sınıf süngerdir. Rahatça taşınabilir ve yıkanabilme özelliğine sahiptir.

Summer salıncağın zinciri ayarlanabilir yüksekliğe sahip ve güçlü yapıdadır. Rahatlığı öne çıkaran tasarımı ile hayalini kurduğunuz tatili bahçenize taşırken, dayanıklılığı ile uzun yıllar kullanım konforu sunar.

İster takım halinde isterseniz ayrı ayrı satın alabileceğiniz Summer salıncak ve Tropicanatakım  ürün grubunu yakından incelemek için sizleri Biev mağazaları ve biev.com.tr online alışveriş sitesine bekliyoruz.

Ev tanımı Biev ile mutlu ve huzurlu hikâyelere dönüşüyor.