Ekonomi haberleri (11.05.2018)

Kayseri Valisi Süleyman Kamçı KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy’u Ziyaret Etti

Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, 14 Nisan’da yapılan Kayseri Ticaret Odası (KTO) genel kurul seçimlerinde başkanlığa seçilen Ömer Gülsoy ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti.
Vali Kamçı, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy ile Yönetim Kurulu üyelerine hayırlı olsun dileklerini ileterek çalışmalarında başarılar diledi.

Ticaret Odası’nın Kayseri’nin ekonomik  hayatında son derece önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Vali Kamçı, ilimizin ticaret ve sanayi şehir olduğunu hatırlatarak şehrin  gelişmesi için iş birliği içerisinde çalışılması gerekliliğini vurgulayarak bu konuda desteklerini esirgemeyeceklerini belirtti.

Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy ise Vali Kamçı ’ya nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Gülsoy, “Daha güzel bir Kayseri için bütün kurumlarla fikir alışverişinde bulunup el ele vererek çalışma gayretindeyiz. Şehrimize daha fazla ziyaretçi çekebilmek için Kayseri markasından yararlanmalıyız” diye konuştu.

Vali Kamçı, ziyaretin sonunda Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy ve yönetim kurulu üyeleri ile günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kayseri Ticaret Borsası’ndan KAYSO’ya Ziyaret

 Kayseri Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyet Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci’yi ziyaret ederek, hayırlı olsun dileklerini iletti.

Kayseri Ticaret Borsası Başkanı ve yönetim kurulu üyelerini KAYSO’da görmekten son derece mutlu olduklarını açıklayan KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci, “Odalar olarak yapacak çok işimiz var. Bir ve beraber olur, işlerimizi düzenli olarak takip edersek, çok güzel projelere imza atacağımıza inanıyorum. Bizlerde bunun için buradayız. Üyelerimiz yeni dönemde bu göreve bizleri layık gördü. Kayseri’de ki tüm odalarımız ve borsamızla birlikte önce üyelerimizin, sonrada şehrimiz ve ülkemizin menfaatleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Başkan Büyüksimitci, Ticaret Borsası Başkanı Recep Bağlamış’a ve yönetimine hayırlı olsun dileklerini ileterek, en kısa zamanda KAYSO olarak iadei ziyarette bulunacaklarını söyledi.

Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Recep Bağlamış ise, seçimlerde güven tazeleyen Başkan Büyüksimitci ve ekibine hayırlı olsun temennisinde bulunarak, yeni dönemde başarılar diledi.

e ticaret uzmanı hakan topuzoğlu yeni yasayı değerlendirdi

E- Ticaret Uzmanı Hakan Topuzoğlu, e-ticaret yasası ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Topuzoğlu, e-ticaretin bilinçli yapılmaması, girişimciler için yanlış alınan kararlar sebebiyle iflasla sonuçlanabildiği gibi, devletimiz açısından da kayıt dışı ekonomide artışlar sebebiyle vergi kaybına sebebiyet verdiğini ve bu hususa büyük önem gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Topuzoğlu, ticaretin aşamalarının şu şekilde gerçekleştirildiğini söylüyor: ürünün görülmesi, kontrolü, fiyat üzerinde alıcı ile satıcı arasında anlaşma sağlanması, sözlü veya yazılı sözleşmenin oluşturulması, ödeme ve teslim süreçlerinin yaşanması…

Valisi Kamçı’dan KAYSO’ya Hayırlı Olsun Ziyareti

Kayseri Valisi Süleyman Kamçı Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci’yi ziyaret ederek, seçimlerden sonra yeni oluşan meclis başkanlık divanı ve yönetim kurulu üyelerine hayırlı olsun dileklerini iletti.

Vali Kamçı, KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci ve Meclis Başkanı Abidin Özkaya başta olmak üzere, Oda organ üyeliklerine seçilen tüm üyeleri tebrik ederek, başarılı bir dönem diledi.

Ziyaretlerinden dolayı Vali Süleyman Kamçı’ya teşekkür eden Başkan Mehmet Büyüksimitci, “Yeni bir kadro ve yeni bir heyecanla çalışmalarımıza başladık. Bugüne kadar olduğu gibi Sayın Valimizin önderliğinde güzel projelere imza atacağımıza inanıyorum. Valimizin destekleri bizim için çok önemli. Bu desteği her zaman yanımızda hissettik. Devlet millet el ele vererek ülkemizi daha da kalkındırmanın gayretinde olacağız” diye konuştu.

ALIŞVERİŞ, E-TİCARET YÖNTEMİNİ TETİKLEDİ

Uzman Topuzoğlu, “Son 20 yıl içerisinde ise, teknolojik gelişmelerin getirdiği bir çözüm olarak ortaya çıkan internet üzerinden satışların, geleneksel yollarla alışverişe göre yoğunlaşması, akıllı telefonların kullanımının artmasının sonucu olarak, e-ticaretin daha fazla tercih edilen yöntem haline gelmesi, e-ticaret yasasının da gündeme gelmesine sebep olmuştu. Ticari faaliyetin bu denli arttığı ve topluma ait geniş kesimlerin yer aldığı elektronik alanın düzenlenmesine ihtiyaç duyuldu ve 23/10/2014 günü 6563 Kanun No.lu Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 1 Mayıs 2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesine karar verilmişti. Bu karar, ülkemiz için çok büyük önem taşımaktadır.” dedi. Topuzoğlu bu kanunun ise bu başlıklar altında elektronik ticarete bir düzen getirmeyi hedeflediğini sıraladı:

• Sözleşme Kabul ve Sipariş Aşamaları

• Sipariş Sırası, Öncesi ve Sonrası

• Toplu Mail ve SMS Gönderimlerinde Değişiklikler

• Kampanya ve Bültenlerde Yapılan Yenilikler

• Sipariş Şartları, Sözleşmeler ve Ücretler

E-TİCARET İLE BAZI MESLEKLER ÖNEM KAZANDI

Bu yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, internet üzerinden yürütülen faaliyetlerin mali müşavir, bilişim uzmanı ve hukuk danışmanları ile yürütülmesini de önemli hale getirdiğini belirten Topuzoğlu, özellikle Müşteri İlişkileri Yönetimi’nin öneminin de bu yasayla birlikte daha da artacağını vurguladı. E-Ticaret Uzmanı Topuzoğlu, Tasarıda yer alan, “Elektronik ticaret yaygınlaştırılması, tüketicilerin ya da elektronik ortamda işlem yapan kimselerin güveninin sağlanmasına bağlıdır. Bu güvenin sağlanması için, elektronik ortamda şeffaflık ve erişilebilirlik şarttır. Bu nedenle, elektronik ticaretle uğraşanlar için güvenin ve şeffaflığın sağlanması amacıyla yükümlülüklerin getirilmesi öngörülmektedir.” İfadesinin çok önemli mesajlar verdiğini söyledi. Geleneksel ticarette de, doğru danışmanlarla çalışanların daha başarılı olduğu gözlemlenirken, yeni bir alan olması sebebiyle, e-ticaretin de kurallarını yavaş yavaş oluşturduğuna dikkat çeken E-Ticaret Uzmanı Hakan Topuzoğlu şunları kaydetti: “Ticaretin olduğu gibi e-ticaretin de kuralları mevcuttur. Bu kurallara uygun hareket edilmezse, kazanç yerine zarar, fayda yerine zarar getirecektir. Bilinçli yapılmayan e-ticaretin artması, e-ticarete olan güveni de güvensizliğe çevirebilir, insanlarımızda bir önyargı oluşturabilir. Bu sebepten dolayı, devletimizin e-ticaretin daha bilinçli yapılması konusunda gerekli çalışmaları artırmayı gerektiğini düşünüyorum. E-ticaretin bilinçli yapılmaması, girişimciler için yanlış alınan kararlar sebebiyle iflasla sonuçlanabildiği gibi, devletimiz açısından da kayıt dışı ekonomide artışlar sebebiyle vergi kaybına sebebiyet vermektedir. Hem e-ticaret girişimcisinin hem de e-ticaret müşterisi olan vatandaşlarımızın bilinçlenmesi konusunda ülke çapında bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.”

KAYSO Mobilyacılar Meslek Komitesi Yeni Dönem Çalışmalarına Başladı

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Mobilyacılar Meslek Komitesi üyeleri, seçimlerin ardından KAYSO’da bir araya gerek, Yönetim Kurulu Başkanımız Mehmet Büyüksimitci’nin de katılımı ile yeni dönemin ilk meslek komitesi toplantısını yaptı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan KAYSO Başkanı Mehmet Büyüksimitci, geçtiğimiz dönemde mobilyacılar meslek komitelerinin etkin bir çalışma sergilediğini belirterek, “Ben burada başkanlarımıza ve emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Hakikaten iyi çalıştığımız zaman meslek gruplarının dertlerinin, sıkıntılarının hızlıca çözüldüğüne şahit olduk. Yaşanan sorunları gündeme getirdiğimizde ve buna bir kamuoyu oluşturduğumuzda faydasını gördük. Yeni dönemde de bu etkin çalışmaları tüm meslek komitelerimizden bekliyoruz. İnşallah yoğun bir katılımla toplantılarımızı aksatmadan yaparsak, sektöre daha fazla faydalı oluruz diye düşünüyorum” dedi.

Kayseri’nin mobilyada marka bir şehir olduğunu belirten Başkan Büyüksimitci, “Bu markayı biz insanların kafasına iyice yerleştirmemiz gerekiyor. Mobilyada nereye kadar, hangi mobilyalarla, hangi modellerle gideceğiz? Dönüşüm ihtiyacı var mı, varsa nasıl yaparız? Bu tarz bir vizyon koymamız lazım. Onun içinde bir çalışma grubu oluşturduk. Çalışacağız, gayret göstereceğiz, belki biraz sizleri yoracağız, anketler yapacağız. Çünkü bu konuda sahadakilerin düşünceleri çok önemli. Bunu birazda sizler vasıtasıyla üyelerimize, tüm sanayicilerimize  yayarak vizyonumuzu ortaya koyacağız” diye konuştu.

21.Grup Mobilyacılar Meslek Komitesi Başkanı Sedat Böyük, son zamanlarda piyasaların aşırı değişkenlik gösterdiğini belirterek, “Bu durum karşısında hepimiz işlerimizde daha çok müzakere etme ihtiyacı hissediyoruz. Biz burada sorunların istişare ile daha doğru kararlarla aşılabileceğini gördük. Bu istişareler neticesinde piyasalarda oluşan olumsuzlukları ve dalgalanmaları aşacağımıza inanıyoruz. Bu anlamda bir araya gelebilmek, konular üzerinde görüşüp konuşabilmek son derece önemlidir” dedi.

Suntaya gelen zamların, döviz kurlarının yükselmesinin, sabit giderlerin ve maliyetlerin hızlı bir şekilde artmasının sanayide bir durgunluğa yol açtığını ifade eden Böyük,  seçimlerden sonra piyasaların hareketlenmesini beklediklerini, mobilyacılar olarak AR-Ge ve inovasyona da önem vererek, sektörü canlandırmanın gayreti içerisinde olacaklarını söyledi.

ÇOCUK FİLMİ ETKİNLİĞİ İLE AVRUPA GÜNÜ KUTLANDI

Kayseri Ticaret Odası AB Bilgi Merkezi İle İl Milli Eğitim Müdürlüğü İşbirliğinde, Avrupa Günü Kapsamında, Çocuklar İçin Film Gösterimi Etkinliği Düzenlendi

Etkinlikte öğrencilerle bir araya gelen Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, ülkemizin Avrupa Birliği’ne katılmasındaki asıl amacın demokrasi, insan hakları, barış, ekonomik kalkınma ve yüksek yaşam standartları olduğunu ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti:

“Avrupa Birliği; kültürel değerlerin, çeşitliliğinin korunmasını, refahı ve en önemlisi bu idealler üzerine inşa edilmiş ortak geleceği sembolize etmektedir. Ülkemiz ve Avrupa Birliği arasındaki süreçte yalnızca ekonomik uyum değil sosyal ve kültürel uyum da önem arz eder. Geleceğin gençleri olan çocuklarımızın da bu süreçte eğitim ve kültürel uyumuna katkıda bulunacak faaliyetlerin yapılması son derece önemlidir. Bu konuda çalışmalar yürüten kurumlarımızın çabaları takdire şayandır. Biz de Kayserimizde böyle bir faaliyet düzenlenmesini anlamlı buluyoruz.  İşte bu amaçla Kayseri Ticaret Odası AB Bilgi Merkezimiz tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü  işbirliğinde 9 Mayıs Avrupa Günü kapsamında “Avrupa Çocuk Filmi” etkinliği düzenlenmektedir. İl ve ilçelerinden katılan çocuklara hak ettiği değeri vermek ve sinema kültürünü aşılamak amacıyla düzenlenen etkinlik ile Avrupa Birliği Günü kutlanmaktadır. 10 okuldan yaklaşık 500 öğrencinin katıldığı etkinlikte öğrencilere promosyon ürünleri ve  AB yayınları hediye edilmiştir. Etkinliğimizde emeği geçen AB Bilgi Merkezine ve Milli Eğitim Müdürlüğüne teşekkür ederiz.”

BAŞKAN AKAY;TUKSİAD GENEL KURULUNDA KAYSERİ ŞEKER’İN BAŞARISINI ANLATTI

Ülkemizde sektörünü temsil eden, tek sivil toplum kuruluşu olan  Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği- TÜKSİAD’ın  2018 Genel Kurulu  yapıldı.

TÜKSİAD’ın  Türk kuruyemiş sanayinin dünyada rekabet gücünü artırmak, sektör içi işbirliklerini geliştirmek ve kuruyemiş sektörünün ortak sesi olmak amacıyla 2008 yılında kurulduğu belirtildi.

TÜKSİAD’ın 200 üyesi arasında önemli bir yere sahip olan olan Kayseri Şeker’in iştiraklerinden Pan Pazarlama Şirketinin 2017-2018 kampanya döneminde sözleşmeli olarak Bölge çiftçilerinden alınan beş bin ton ayçekirdeği ve kabak çekirdeğinin  üreticiden tüketiciye ulaşmasını sağladığı belirtildi.

TÜKSİAD Genel Kurulunda Kayseri Şeker’in iştiraklerinden ve Tüksiad üyesi olan Pan-Pazarlama Şirketinin Kuruyemiş ve bakliyat sektörüne katkıları ve hedefleri hakkında bilgiler veren Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay,  Kamuya ait Şeker Fabrikalarının özelleştirme aşaması hakkında da şunları söyledi;  Kayseri Şeker, şeker sektörünün Türkiye’deki önemli aktörlerinden bir tanesidir. Sektörde önemli bir yeri var. Son yıllardaki çalışmalarıyla ilerleme kaydetti Türkiye’deki şeker sektörünün ayakta kalması konusunda  önemli bir rol üstlendi.

 Bildiğiniz gibi Türkiye’nin son iki üç aylık gündemi içerisinde Şeker fabrikaların özelleştirmesi konusu önemli bir yer tutuyor. Bu vesileyle de Kayseri şeker, Şeker fabrikalarının özelleştirmesi konusunda da üzerine düşen görevini yapmaya çalışıyor.

En azından sektörün geleceğini kurtarmak açısından, bu fabrikaların çalışmasına katkı sağlamak açısından, Türkiye’de şeker sektörünün güçlü bir şekilde ayakta kalması ve hatta dünyayla rekabet etmesi açısından üzerine düşen görevi yapmaya çalışıyor.

 Bu süreçte de Turhal şeker Fabrikası gibi gerçekten Türkiye’de önemli bir yere sahip olan şeker fabrikasının da ihalesini kazanma imkanı bulduk.

Biz on dört şeker fabrikasından sekiz tanesinin ihalesine girdik. Turhal da birinci olduk. Çorum Kırşehir ve Bor şeker fabrikalarında ikinci olduk.

 Tabii bu ihalelerin neticelenmesi özelleştirme yüksek kurulunun onayıyla gerçekleşiyor. Bu onay gerçekleştikten sonra eğer diğer birinci olan firmalarla ilgili bir sorun olmazsa biz sadece Turhal şeker fabrikasıyla yolumuza devam edeceğiz.

Bildiğiniz gibi Kayseri şeker fabrikasının Kayseri’de ve Boğazlıyan’da  iki tane şeker Fabrikası bulunmakta.  Toplamda üç yüz yirmi sekiz bin ton kotası bulunmaktaydı şimdi ise  Turhal şeker Fabrikası ile  birlikte bu kota miktarını dört yüz otuz bin ton seviyesine çıkartmış bulunmaktayız. Böylece sektördeki payımız da Yüzde on sekiz seviyesine gelmiş olacak. Bu  Kayseri şekerin tabii bir gücüdür.

Kayseri şeker Fabrikası bir kooperatif kuruluşu yani bir Çiftçi kuruluşudur. Kayseri pancar Ekicileri Kooperatifinin yüzde elli altı hissesine sahip olduğu bir kuruluş.

 Kayseri pancar ekicileri  Kooperatifi’nin yetmiş sekiz bin Çiftçi ortağı var. Dolayısıyla Kayseri şeker fabrikasının  sahibi aslında gerçek manada Çiftçilerdir. Dolayısıyla Kayseri Şeker milletin malıdır. Biz oranın emanetçileriyiz bu anlayış içerisinde yedi senedir orada görev yapıyoruz dedi. Kuruyemiş Sanayicileri sektörüne  katkılarından dolayı Başkan Akay’a Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Dernek Başkanı Hüsamettin Karaman tarafından plaket takdim edildi.

Yapılan konuşmalar sonrasında seçimlere geçildi ve seçimlere tek aday ile giren Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Başkanlığına Hüsamettin Karaman yeniden seçildi.

KTO ve İŞKUR İşbirliğinde 2. İstihdam Seferberliği Devlet Teşvikleri Toplantısı Yapıldı

Kayseri Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü (İŞKUR) tarafından düzenlenen 2. İstihdam Seferberliği Toplantısı Kayseri Ticaret Odası (KTO) ev sahipliğinde KTO Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Toplantıya; KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, İŞKUR İl Müdür Yardımcısı Ayşe Ak ve kurum temsilcileri, yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.

KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy toplantıda yaptığı konuşmada

istihdamın önemine vurgu yaparak,  “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde gerçekleştirilen ve şehrimizin ilkine büyük katkı sağladığı   ‘Milli İstihdam Seferberliği’nin ikinci fazındaki  teşvikleri konuşmak için toplanmış bulunuyoruz.

Teşvikler; özellikle kadınlar, gençler ve engellilere yönelik birçok yeni düzenlemeyi içermektedir.

Şüphesiz ki; ilkinde olduğu gibi İstihdam Seferberliğinin ikincisinde de desteklerinizi esirgemeyeceksiniz.

Bütün bu çalışmalar aslında daha müreffeh bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda hem bir vatandaş hem de bir girişimci olarak üzerimize düşen mesuliyettir” diye konuştu.

Kayseri Çalışma ve İş Kurumu İl Müdür Yardımcısı Ayşe Ak ise; 2017 yılında başlatılan İstihdam Seferberliği’nin ilkinin toplumun tüm kesimlerinden büyük destek aldığını ve Kayseri’nin 20.000 yeni istihdamla ülke genelinde rekor kırdığını belirtti.

Ak; “Yeni dönemdeki teşviklerin;  imalat ve bilişim sektörü teşvikleri,  esnaflar için ‘Bir senden bir benden’ teşviki ve İş Başı eğitim programı ile mevcut teşviklerin devamı niteliği taşıyan teşviklerden oluştuğunu sözlerine ekledi.

Toplantıda İş ve Meslek Danışmanları Süheyla Malkoç ile Şükriye Ertosun, 2018 yılı yeni istihdam teşvikleri ile İş başı eğitim programı hakkında katılımcılara detaylı bilgiler aktardı.

ADAPAZARI’NDA MONDİ HEYACANI

Türkiye’nin genç ve alanında lider mobilya markası olan Mondi yurdun dört bir yanına yayılan mağazalarına bir yenisini daha ekledi. Mondi’ nin 326. mağazası Sakarya nın Adapazarı ilçesinde hizmete girdi.

Karacalar Mobilya adıyla, 1240 m² büyüklüğünde açılan mağazaya Sakarya halkının ilgisi yoğundu. Açılışa Mondi Pazarlama Müdürü Bülent Alıcının yanı sıra, Mondi Pazarlama Şefi Ahmet Karmaç, Bayi Yapılandırma ve İş Geliştirme Uzmanı Cenk Aydemir veçok sayıda davetli katıldı.

Mondi Pazarlama Müdürü Bülent Alıcı açılışta yaptığı konuşmada ‘’ Mondi markamızı Adapazarı halkına kazandıran Karacalar Ailesine teşekkür ederim. Ülke ekonomisinin gelişimi ve daha çok istihdam için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mondi markamıza halkımızın daha kolay ulaşabilmesi için çok çalışıp bayi sayımızı artıracağız. Hem büyüyeceğiz, hem de ülkemizin refahı için daha çok çalışacağız” dedi.

326. Mondi mağazası Adapazarı halkının yoğun katılımı ve dualarla yapılan açılışla sona erdi.

“KAYSERİGAZ 2019 STRATEJİLERİNİ BELİRLEDİ”

Kayserigaz bünyesindeki tüm birimlerin müdür ve yöneticilerin bir araya gelerek 2019 yılının stratejilerini ve hedeflerini belirlediği Strateji Çalıştayı, 11 Mayıs 2018 tarihinde Novotel’de düzenlendi.

Hizmet kalitesini artırmak adına düzenlenen Strateji Çalıştayı iç ve dış çevre analizleri ile başladı ve yapılan durum tespitinin ardından Swot Analizi ile devam etti.

Birimlere dair sunum ve analizlerin yapıldığı toplantıda hedeflere ulaşma yöntemleri, iş planları ve şirketin mevcut kaynakları yeniden gözden geçirilirken bu hedeflere nasıl ulaşılacağı da stratejiler ile ortaya konuldu.

Yönetim kadrosunun tamamının katılım sağladığı ve gün boyu süren toplantıda, detaylı ve titiz çalışmalar sonucunda, Kayserigaz tüm yönleriyle masaya yatırıldı ve gelişime açık konular üzerinde iyileştirme, olumlu durumları ise daha da ileriye taşıma kararı alındı.

Kayserigaz Genel Müdürü Adem Dincay ‘‘Kayserigaz’ın 2019 yılı yol haritasını belirlediğimiz Strateji Çalıştayı, Kayserigaz’ın belirlenen alanlarda gelişmesine, her zaman daha iyisini hedefleyen hizmet anlayışı ile faaliyetlerinde öncü konuma gelmesine aracılık edecektir.’’ dedi.

Madencilik sektörü güçlerini birleştirecek

Madencilik sektörü, 2023 yılı için ortaya koyduğu 15 milyar dolar ihracat hedefine, Ekonomi Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliği Geliştirme (URGE) Projesi ile ulaşacak.

Üyelerinin yüzde 96’sı “üretici ihracatçı” olan Ege Maden İhracatçıları Birliği, her türlü rekabet koşullarında yenilikçi, yaratıcı, işlenmiş ürüne ağırlık veren bir anlayışı sektöre kazandırmak için kolları sıvadı.

27 Nisan 2018 tarihinde yapılan 3 listenin yarıştığı genel kurulu kazanarak 2018-22 dönemi için Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Mevlüt Kaya, EMİB Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri, TİM Genel Kurulu Delegeleri ile birlikte Ege İhracatçı Birlikleri’nde basın toplantısı düzenledi. Kaya ve ekibi 4 yıllık dönemde yürütecekleri çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Ekonomi Bakanlığı’nın işlenmiş ürün ve tasarım konusunda çok istekli olduğunu dile getiren Kaya, “EMİB bünyesinde URGE Komitesi kuracağız. Dünya genelinde 20 milyar dolarlık doğaltaş pazarından payımızı arttırmak için işlenmiş ürün ve tasarıma yoğunlaşmalıyız. İtalyanların 30 yıl önce yaptığını bugün biz yapmalıyız. İtalya’nın 100 kg ürün satarak kazandığını biz 1.000 kg satarak kazanıyoruz. Yani 10 kat ürün satarak aynı parayı alıyoruz. Arkadan İran geliyor, İran’ın mermer yatakları Türkiye ile büyük benzerlik gösteriyor. Dün İtalya’nın yaptığını, bugün bizim yapmamız gerekiyor. 2023 yılı için ortaya koyduğumuz 15 milyar dolar ihracat rakamına bu sayede ulaşabiliriz” dedi.

Ege Maden İhracatçıları Birliği Genel Kurul sürecini de değerlendiren Kaya, 3 liste yarıştığı için çok dikkatli hareket ettiklerini, rahatsız edici bir üslup kullanmamaya özen gösterdiklerini, seçim sonrasında geçmişi geride bırakarak hep birlikte sektör için çalışma arzusunda olduklarını ifade etti. Kaya şöyle devam etti; “Seçim gününü orada bıraktık. Biz bir aileyiz cenazelerde, düğünlerde, fuarlarda birbirimizin gözünün içine bakıyoruz. Yerli ve milli madencilik sektörünün sorunlarının çözümü için birlikte çalışacağız. Bütün üyelerimiz başımızın tacı, ihtiyaçları olması halinde önceliği her zaman bana rakip olan üyelerimizin işlerinin çözümüne vereceğim.”

EMİB Yönetim Kurulu Üyesi İsmet Bektaş, madencilik sektöründe var olan kaynakları optimum kullanıp maksimum fayda sağlamayı hedeflediklerini, her yıl 1-2 çalıştay yaparak sektörle iletişimlerini güçlendireceklerini ve sorunların çözümü için çaba göstereceklerini kaydetti.

Devletin 3 bin 150 taş ocağı var

Bir maden firmasının faaliyete geçebilmek için 8 bakanlık, 92 yasa ve 87 yönetmelik, 16 uluslararası sözleşme 8 tüzük ve 21 değişik kurumdan izin alabilmesi gerektiğinin altını çizen EMİB Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Alimoğlu, “Biz ülkenin doğal zenginliklerini ihraç ederek, ülkeye döviz ve istihdam sağlıyoruz. Bunun arkasından bir madenci 21 kalemde bedel ödüyor. Bütün bunları halletseniz bile bir köy muhtarı size engel olabiliyor. Ülkenin her yerini delik deşik ettiler diye bize eleştiride bulunuyorlar. Devletimizin 3 bin 150 taş ocağı var. Türkiye’de 3 bin 150 tane mermer ocağı yok” diye konuştu.

Genç Akademi kurulacak

Madencilik sektöründe geleneksel işletmecilikten, modern işletmecilik anlayışına geçilmesi için çaba içinde olacakları bilgisini veren EMİB Yönetim Kurulu Üyesi Faik Tokatlıoğlu, “Birçok yöremizde mevcut geleneksel işletme anlayışını, iş güvenliği ve sağlığını da gözeten, modern ve teknolojik işletme anlayışına dönüştürmek için çalışacağız. Deneyimlerimizi paylaşmak, en önemlisi “gelecek kuşakları teşvik ederek” yarının Maden ve Doğal Taş İş İnsanlarının bilgi ve becerilerini geliştirme, yeni kuşaklar arasında dayanışmayı artırıcı çalışmaları “BİRLİKTE” yapmayı hedefliyoruz. Genç kuşağın bilgi ve becerilerini geliştirecek, dayanışmayı artıracak “GENÇ AKADEMİ” çalışmalarını başlatacağız. Bu akademide 25-32 yaş arası gençleri eğiterek geleceğin sektör liderlerini yetiştireceğiz” dedi.

Turquality destek programına 3 maden firması girecek

Türkiye’nin, dünyadaki doğaltaş pazarında çok önemli bir ülke olduğuna dikkati çeken EMİB DK Üyesi Remzi Boncuk, dünyanın en büyük üç fuarından biri olan İzmir Marble Fuarı’nı düzenlediklerini, buna karşılık Türkiye’nin dünya pazarında en ucuz ürün satan ülkelerden biri olduğunu dile getirdi. Boncuk, “Yerine yenisini koyma şansımız olmayan doğal zenginliklerimizin bu kadar ucuza gitmemesi lazım. Çok iyi planlamalar yapıp malı değerli satmamız lazım. URGE Projesi yanında devlet desteklerinden üyelerimizin azami yararlanması için çaba göstereceğiz. Sektörümüzde en az 3 firmanın Turquality Destek Programına katılması için mücadele edeceğiz” diye konuştu.

EMİB Yönetim Kurulu Üyesi Melike Alpay, etik değerlere bağlı ve şeffaf bir yönetim anlayışı benimseyeceklerini, EMİB üyelerinin yoğun olduğu illerde faaliyetler gerçekleştireceklerini dile getirirken, EMİB Yönetim Kurulu Üyesi Önder Öztunalı doğal ürün doğaltaşın dünya genelinde tercih görmesi için çalışacaklarını belirtti.

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu 2018-22 döneminde; Resmi Kuruluşlar ile İşbirliği ve Etkin Diyalog, Sektör Sivil Toplum Kuruluşları ile İşbirliği, Sektör Toplumsal İmajının Yüceltilmesi, Gelişim, Değişim, Eğitim ve Dayanışma Çalışmaları, Çalışma İlkeleri ve Sektörle Buluşmalar başlıklarında yoğun çalışma yapma kararını da kamuoyu ile paylaştı.

ETÜDER üyesi markalar hızlı tüketimde de iddialı!

Hızlı tüketim kategorisinde 2018 yılı ilk çeyreğinde düzenlenen kampanyalarda, ETÜDER üyesi birçok marka zirvede yer aldı.

BrandZone, 2018 yılının ilk üç ayında ulusal, yerel, toptan, parfümeri ve indirim kanallarının insert (katalog) ve basılı reklamlarındaki hızlı tüketim kampanyalarını analiz etti. Buna göre, yılın ilk çeyreğinde hızlı tüketim ürünleri kategorisinde Ocak ayında 28 bin 491, Şubat’ta 28 bin 335 ve Mart ayında 38 bin 016 olmak üzere toplamda 94 bin 842 kampanya düzenlendi.

İlk çeyrekte en fazla kampanyası yapılan ürün 144 kampanyayla Pantene şampuan oldu. Bunu 119 kampanyayla Ülker Halley çikolata kaplamalı bisküvi; 117 kampanyayla Yudum ayçiçek yağı; 115 kampanyayla Superfresh Pizza; 114 kampanyayla Tursil Matik çamaşır deterjanı, 114 kampanyayla Filiz Makarna; 108 kampanyayla Sütaş Peynir; 105 kampanyayla Vernel Çamaşır Yumuşatıcı; 103 kampanyayla Marc Temizleme Spreyi; 99 kampanyayla Kurukahveci Mehmet Efendi Türk Kahvesi izledi.

Aynı dönemde en çok kampanya düzenlenen kategori 6 bin 150 kampanyayla çikolata&gofret olurken, 4 bin 582 kampanyayla ev temizleyicisi ikinci, 4 bin 203 kampanyayla peynir üçüncü, 3 bin 841 kampanyayla kağıt ürünü dördüncü, 3 bin 019 kampanyayla çay beşinci, 2 bin 933 kampanyayla çamaşır deterjanı altıncı; 2 bin 796 kampanyayla et yedinci, 2 bin 742 kampanyayla bakliyat sekizinci; 2 bin 586 kampanyayla kahve dokuzuncu; 2 bin 384 kampanyayla bisküvi onuncu sırada yer aldı.

2018 ilk çeyreğinde en fazla kampanya düzenleyen firma 5 bin 880 kampanyayla Procter& Gamble olurken, bunun 5 bin 193 kampanyayla Ülker izledi. 4 bin 660 kampanyayla Unilever üçüncü; 4 bin 487 kampanyayla BİM dördüncü; 3 bin 139 kampanyayla Henkel beşinci, 3 bin 035 kampanyayla Nestle altıncı; 2 bin 304 kampanyayla Yaşar Holding yedinci; 2 bin 166 kampanyayla Reckitt Benckiser sekizinci; bin 920 kampanyayla Konya Şeker dokuzuncu;  bin 848 kampanyayla Eti onuncu sırayı aldı.

BrandZone verilerine göre; çay kategorisinde en fazla kampanya düzenleyen firma 866 kampanyayla Unilever (Lipton) oldu. 546 kampanyayla Çaykur ikinci sırada; 540 kampanyayla Doğuş üçüncü sırada; 313 kampanyayla Doğadan Gıda dördüncü; 213 kampanyayla BİM (Berk) beşinci sırada yer aldı.

Çikolata&gofret kategorisinde en fazla kampanya düzenleyen firma bin 385 kampanyayla Ülker olurken, 884 kampanyayla Nestle ikinci; 699 kampanyayla BİM (Buono, Top Stars, Peripella, Topi Tanem, Çokkolata, Centro, Daphne) üçüncü; 597 kampanyayla Eti dördüncü; 518 kampanyayla Konya Şeker (Torku) beşinci sırayı aldı.

Peynir kategorisinde en fazla kampanya düzenleyen firma 574 kampanyayla Yaşar Holding (Pınar) oldu. 523 kampanyayla Sütaş ikinci; 341 kampanyayla Bahçıvan üçüncü; 319 kampanyayla Lactalis (İçim Süt) dördüncü; 236 kampanyayla Konya Şeker (Torku) beşinci sırada yer aldı.

Kağıt ürünleri kategorisinde en fazla kampanya düzenleyen firma 990 kampanyayla Eczacıbaşı (Solo, Selpak, Uni Baby, Uni Wipes, Silen, Servis, Pia Wipes) oldu. 737 kampanyayla Hayat Kimya (Familia, Papia, Teno, Molfix, Focus) ikinci sırada; 370 kampanyayla Lila Kağıt (Maylo, Berrak, Sofia) üçüncü sırada; 141 kampanyayla BİM (Blume, Queen) dördüncü; 133 kampanyayla Ülker (Komili) beşinci sırayı aldı. (ETÜDER)

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! yarışmasında sosyal girişim “Anlatan Eller” ikinciliği elde etti
TÜSİAD’ın, geleceğin genç girişimcilerine iş dünyasının deneyimlerini sunma amacıyla düzenlediği Bu Gençlikte İŞ Var! yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. GittiGidiyor Genel Müdürü ve eBay MENA Bölge Direktörü Öget Kantarcı’nın rehberliğini yaptığı, işitme engelli bireylerin eğitimde karşı karşıya kaldıkları fırsat eşitsizliğini online eğitimle çözmeyi hedefleyen sosyal girişim projesi “Anlatan Eller”, yarışmada ikinciliği elde etti.
Üniversite öğrencilerinin girişimciliğe ilişkin farkındalığını artırma ve geleceğin genç girişimcilerini iş dünyasının deneyimleriyle buluşturma amacıyla Türk Sanayici ve İşinsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen Bu Gençlikte İŞ Var! yarışması sonuçlandı. Türkiye’nin büyümesi ve kalkınmasında kilit bir rol oynayacağı inancından yola çıkarak 2011 yılından beri düzenlenen yarışmada; Anadolu Üniversitesi öğrencisi Açelya Sarıkaya ve İstanbul Üniversitesi öğrencisi Pelin Baykan’ın sosyal girişim projesi “Anlatan Eller”, ikincilik ödülünün sahibi oldu.
Hedef: İşitme engelliler için eğitimde fırsat eşitliği
İşitme engelli-sağır bireylerin eğitimdeki fırsat eşitsizliğini gidermek için Türk İşaret Dili’yle müfredat destekli online eğitim veren bir sosyal girişim olan “Anlatan Eller”, “Eğitirsek Eşitleniyoruz” sloganıyla yola çıkıyor. Anlatan Eller projesinde çalışmalar, her işitme engelli-sağır bireyin kendi bireysel başarısını yüzde 50 artırması ve elde ettiği bu başarı sayesinde iş hayatında “engelsiz” bir şekilde yerini alması hedefiyle gerçekleştiriliyor.
“Türkiye’nin kalkınmasında en önemli rol gençlerin”
“Anlatan Eller” projesinde öğrencilere rehberlik eden GittiGidiyor Genel Müdürü ve eBay MENA Bölge Direktörü Öget Kantarcı şöyle konuştu: “Türkiye’nin başarıyla kalkınıp büyümesinde en önemli rolü gençlerimiz üstleniyor. Bu yarışmanın, gençleri yüreklendirme ve onlara cesaret aşılama anlamında son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Keşke ben üniversite sıralarındayken de gençlerin fikirlerini ve hayallerini destekleyen böylesine anlamlı yarışmalar ve projeler olsaydı… Heyecanlı ve girişimci ruhlu iki gencimizin geliştirdiği Anlatan Eller projesinin, son derece önemli toplumsal bir sorunu çözmeye yöneldiğini ve hayata değer katacak bir fikir olduğunu düşünüyorum. Eğitime sağlanan ufacık bir katkı bile çok büyük farklar yaratırken, işitme engelli-sağır bireylerin eğitimindeki fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik bir adım binlerce gencin yolunu aydınlatacaktır. Yarına umutla bakan girişimci gençlerin azmine ortak olmaktan dolayı son derece mutlu ve gururluyum.”
Anlatan Eller, işitme engelli-sağır bireyleri 13 temel ders üzerinden eğitecek

Proje, işitme engelli-sağır bireylerin lise ve üstü okullardan mezun olabilme oranının, duyan bireylerden yüzde 28 daha az olduğu gerçeğinden hareketle yola çıkıyor.

Proje kapsamında; 4+4+4 eğitim modeli üzerinden10-19 yaş aralığında bulunan 5 ve 12. sınıflar arası işitme engelli-sağır bireylerin eğitim başarısının, Türk İşaret Dili destekli online eğitim programlarıyla eşitlenmesi hedefleniyor.

Anlatan Eller projesiyle, işitme engelli-sağır bireylerin 13 temel ders üzerinden 965’ten fazla video ile eğitilmesi amaçlıyor.

Anlatan Eller projesinin, eğitim paketi aboneliği ve marka işbirlikleriyle sürdürülebilir bir sosyal girişim olması planlanıyor.

‘AYD 4. Anadolu Sohbetleri’ Kayseri’de düzenlendiAlışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD), 4. Anadolu Sohbetleri toplantısını Kayseri’de gerçekleştirdi. AYD Başkanı Hulusi Belgü’nün ev sahipliğinde ve İletişim Uzmanı Ali Saydam’ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıda Migros Genel Müdürü Özgür Tort ve Akademetre Research Genel Müdürü Halil İbrahim Zeytin konuşmacı olarak yer aldı.

Türkiye’deki yerli ve yabancı alışveriş merkezleri ve yöneticilerinin tek çatı kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdüren AYD, Anadolu Sohbetleri toplantılarının dördüncüsünü 10 Mayıs Perşembe günü Kayseri Radisson Blu Hotel’de gerçekleştirdi.

Geleneksel hale gelen toplantının moderatörlüğünü İletişim Uzmanı Ali Saydam üstlenirken, AYD Başkanı Hulusi Belgü yaptığı konuşmada: “Ülkemize genel çerçevede baktığımızda AVM’ye doymuş şehirlerimiz olduğunu gözlemliyoruz. Kayserili AVM’ler ve perakendeciler bizim için çok kıymetli… Kayseri de bu doymuş illerimiz arasına girmeye çok yaklaştı. Şu anda burada 8 AVM’miz halkımıza hizmet veriyor ve yeni yatırımlar yapılması söz konusu olduğunda fizibilitelerin çok detaylı yapılması gerekiyor. Bu hızlı gelişimde Kayseri’nin yardımsever ve tabiri caizse iş bitirici profesyonellerinin etkisi büyük. Kayseri bu yüksek performansı ve projeleri ile tüm illerimize örnek oluyor ve öncülük ediyor” dedi. Belgü, Türkiye’nin ve Kayseri’nin perakende ve AVM sektörüne ilişkin bilgiler paylaştı ve katılımcıların sorularını yanıtladı.

Perakende sektörünün yalnızca AVM yatırımcıları tarafından değil perakendeciler tarafından da değerlendirildiği toplantıda Migros Genel Müdürü Özgür Tort; “Kayseri gerek Migros gerekse ülkemiz için büyük bir potansiyel taşıyor. Bugün Kayseri’nin dört bir yanında 30’a yakın Migros mağazasına ulaşacağız ve burada 500 kişiye yakın istihdam sağlıyoruz. Ülkemizde organize perakende yaklaşık %35’e ulaştı ancak halen organize perakendeye dahil olmayan bakkal, pazar ve esnaf yapılanmalarımız var. Bu %65’lik kesim ülkemiz için çok büyük bir potansiyeli temsil ediyor. Ayrıca ülkemizin e-ticaret anlayışı da hızla gelişimini sürdürüyor. Öyle ki bölge bazında incelediğimizde kimi bölgelerimizde %25’ine yakın ciromuzu e-ticaret oluştuğunu gözlemliyoruz” şeklinde konuştu.

Akademetre Research Genel Müdürü Halil İbrahim Zeytin ise AYD tarafından hayata geçirilen ise ‘AVM’lerin Bireysel ve Sosyal Hayata Etkileri’ raporu ve ‘Türkiye Alışveriş Merkezi Tüketici Algı Araştırması’na ilişkin çarpıcı verileri Kayserili iş insanları ile paylaştı.

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD)Toplantısında iştirak eden Melikgazi Beledi Başkanı Memduh Büyükkılıç, özellikle son yıllarda Kayseri’de büyük alış veriş merkezlerin ve semtlerde büyük marketlerin açılması bir rastlantı olmadığını, toplumsal kalkınmanın ve ekonomik planlamanın sonucu olduğunu söyledi.

AYD, (Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği)’nin “ANADOLU GÜNLERİ KAYSERİ” konulu toplantılarına katılan Başkan Memduh Büyükkılıç, AYD bünyesindeki üyelerin % 60’ndan fazlası AVM’lerde işyerinin bulunduğu belirterek konu ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu;

Türkiye genelinde 412 alış veriş merkezi bulunmakta olup bunun 181 ‘i beş büyük şehirlerde yer almaktadır. Geri kalan 231 AVM Anadolu şehirlerinde yer almaktadır. AVM sıralamasında Kayserimiz 6 büyük AVM ile Türkiye’de 10. sırada yer almaktadır. Ancak bu durum bir tesadüf değildir. Bu Kayseri için önemlidir. Çünkü Kayseri aynı zamanda bölge şehridir. AVM’ler bir şehrin ekonomik ve sosyal yapısının bir göstergesidir. Melikgazi İlçesi nüfusu 560 bini geçen bir referans belediyedir. AVM’ler Kayseri için yabancı değildir. Çünkü İstanbul ve Bursa’dan sonra en büyük Kapalı Çarşısı yer almaktadır. Kapalı çarşılar bundan yüzyıllar öncesinin alış veriş merkezleridir. Dolayısı ile günümüzün modern ve çok katlı AVM’leri; aslında eskilerin yeni ve modern halidir. Ayrıca Kayseri yeraltı çarsıda bir bakıma AVM’dir

Belediye çalışma ve hizmetleri ile bölgenin ticaret ve ekonomiye yön verdiklerini hatırlatan Başkan Memduh Büyükkılıç, AVM esnafı ile yapılan sohbetin çok yararlı olduğunu çünkü bu tür toplantılar ile hizmette bütünlük sağlandığını sözlerine ekledi.

“Konut kredilerinin yüzde 1’in altına çekilmesi inşaat sektörüne can suyu olacak”

İnşaat ve gayrimenkul sektörünün güçlü markası AB Grup Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak, hükümetin konut alımında vergi ve tapu harcını düşürmesinin hemen ardından bankalardan da gelen konut kredisi desteği için “Konut kredilerindeki oranın yüzde 1’in altına çekilmesi, inşaat sektörüne can suyu olacak” dedi.

Vergi ve tapu harcı indirimlerinden sonra Başbakan Binali Yıldırım’ın duyurusunu yapmış olduğu konut kredisi desteği de belli oldu. Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’tan oluşan üç kamu bankası ile yine iki kamu katılım bankası Ziraat ve Vakıf Katılım 3 aylık süreyle yüzde 1,25 ile yüzde 1,35 aralığında olan faiz oranları, yüzde 1’in altına indi.

“Sektöre büyük ivme kazandıracak”

Hükümetin desteğiyle vergi ve faiz oranlarında sağlanan indirimin inşaat sektörünü tekrar canlandıracağını belirten Muhsin Bayrak, “Geçtiğimiz günlerde açıklanan imar barışı, KDV ve tapu avantajlarıyla inşaat maliyetlerinde iyileştirmeye gidilmiş olacak. Yine Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın açıkladığı yüzde 1’in altındaki konut kredisi, inşaat sektörüne büyük ivme kazandıracaktır. Düşük faiz oranlarıyla konut alımı kolaylaştırılarak, sektördeki durgunluğun önüne geçilecektir” diye konuştu.

“Devlet bütçesine yük oluşturmayacaktır”

Hükümetin birbirini destekleyen kampanyalar yaptığını belirten Bayrak, “KDV ve tapu harcındaki indirimler ile konu kredisi faizinin düşürülmesi birbirini destekleyen kampanyalar oldu. Kampanyalar konut satışlarını artıracağından devlet bütçesine yük de oluşturmayacaktır” dedi.

TOYOTA PLAZALARDA

İKİNCİ EL ŞENLİĞİ BAŞLIYOR

Toyota plazalar markası ne olursa olsun ikinci el otomobil satın almak veya anında nakit alım ile otomobillerini satmak isteyenler için 12-13 Mayıs tarihlerinde “İkinci El Şenliği” düzenliyor. Toyota’nın Türkiye genelindeki 58 plazasında düzenlenecek “Xchange by Toyota 2. El Hafta Sonu Şenlikleri’nde” ayrıca, araçlarını takas etmek veya emanet olarak sergilemek isteyenler için de fırsat sunulacak.

İkinci el şenliğine gelenler istedikleri “0” veya “2. el” otomobiller ile deneme sürüşleri de gerçekleştirebilecekler. 12-13 Mayıs Cumartesi ve Pazar günlerinde düzenlenecek “Xchange by Toyota 2. El Hafta Sonu Şenliği’ne” katılıp ALJ Finans KredimOL mobil uygulamasından başvuru yapanlar için özel faiz oranı da uygulanacak. Toyota Yetkili Satıcıları ayrıca ikinci el satışlarında “garantili satış” yöntemiyle de müşterilerine ayrıcalık sunacaklar.

İkinci El Satışları Arttı

Toyota “Xchange By Toyota” sistemi ile ikinci el satışlarında, sıfır kilometre otomobillerde olduğu gibi Toyota güvencesini vermeye devam ediyor. İkinci el satışlarını geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine oranla yüzde 34 artırarak 3 bin 413 adede ulaştıran Toyota, ikinci el otomobil konusunda ciddi yatırımlarını sürdürüyor. Toyota bayileri “Xchange by Toyota” sistemi ile müşterilerin otomobiller ile ilgili tüm beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verirken, bu sistemle marka ayrımı olmaksızın otomobil alım ve satım işlemleri; Toyota Plazalar’da, ikinci elde de tek bir noktadan, kısa sürede ve güvenle gerçekleştiriliyor.

Toyota Plazalar, ikinci el ile ilgili tüm beklentilerini karşılamak üzere tüm müşterilerini 12-13 Mayıs Cumartesi ve Pazar günleri gerçekleştirilecek “İkinci El Şenliği’ne” bekliyor.

Türk kuru üzümünün bin 600 dolara ihracatı yanlış

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirin daha katma değerli ihracatı için harekete geçti.

Amerika’nın kuru üzümünün 4 bin 200 dolar, Şili, Güney Afrika gibi ülkelerin kuru üzümünün 2 bin 700 dolar seviyelerinde ihraç edildiği süreçte, Türk kuru üzümünün bin 600 dolara ihraç edilmesinin Türk üreticisinin, tüccarının, ihracatçısının emeğine haksızlık olduğunu söyleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, 2018-22 döneminde çalışmalarının eksenine katma değerli ürün ihracatını arttırmayı yerleştirdiklerini söyledi.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Gürcan Şen ve Mehmet Ali Işık ile birlikte Ege İhracatçı Birlikleri’nde basın toplantısı düzenleyen Celep, 2018-22 döneminde kuru meyve sektöründe yapmayı planladıkları projeler hakkında bilgi verdi.

Geçen sezon Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın girişimiyle Toprak Mahsulleri Ofisi’nin müdahale alımı ile kuru üzüm sektöründe fiyatların 4 TL’nin altına düşmesinin önüne geçildiğini anlatan Celep, “Sayın Fakıbaba’nın küçük bir dokunuşu ile üzüm fiyatı önce 5 TL’yi gördü, bugün 6 TL’ye geldi. Türkiye bu sayede 100 milyon dolar kazandı. Bu rakamı daha yukarı çekmek mümkün. Üreticinin emeğinin karşılığını alması için sektördeki tüm paydaşlara görev düşüyor. Kuru Meyve sektöründe 22 firma bir araya geldik ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteklediği Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi (UR-GE) Projesini başlattık. Bu proje ile katma değerli ürün ihracatını arttırmayı ve yeni pazarlara ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

2023 hedefi 3 milyar dolar

Kuru meyve sektörünün 2023 yılı ihracat hedefinin 3 milyar dolar olarak belirlendiği bilgisini veren Celep, bu amaca yönelik olarak geçtiğimiz yıllarda Japonya, Çin ve Güney Kore gibi hedef pazarlarımızda çalışmalar yaptıklarını, bundan sonraki süreçte TİM bünyesinde kurulan Türkiye Tanıtım Grubu kapsamında hedef ülkelere yönelik tanıtım çalışmalarına devam etmeyi planladıklarını da sözlerine ekledi.

Kuru meyveler sağlıklı gıda

Dünya genelinde tüketici bilincindeki artışa paralel olarak sağlıklı gıdaya yöneliş olduğunu anlatan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Işık ise; sağlıklı oluşları nedeniyle dünya genelinde kuru meyvelere ilgi ve talepte artış olduğunu, ülkemizde de kuru meyve tüketiminin artması için çalışma yürüteceklerini kaydetti.

Şekerin insan sağlığına zararlarının her geçen gün detaylarıyla ortaya konulduğunun altını çizen Işık, “Üzüm, incir ve kayısı gibi doğal ürünlerde en büyük üretim bizde. Bizim de bu ürünleri gelecek nesillere aktarma, tüketim alışkanlığını arttırma gibi bir zorunluluğumuz var. Bu ürünleri 150 ülkeye ihraç edebiliyorsak en kaliteli bir şekilde üretebildiğimiz içindir. Şekerin en sağlıklı alternatifi kuru meyvelerdir. Bu ürünleri gıda değil, sağlık kaynağı olarak görmeliyiz, iç ve dış tüketimi arttırmalıyız. İngiltere 100 bin tonun üzerinde kuru meyve tüketiyor, tabii ki sağlıklı olduğu için tüketiyorlar, okula giden her çocuğun beslenme çantasına mutlaka bir kuru meyve koyuyorlar. Çocuklar küçük yaşta sağlıklı ürünlerle tanışıyor, biz de benzer çalışmalar yapacağız” diye konuştu.

Üzüm, incir ve kayısı komiteleri kuruldu

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gürcan Şen ise; ana ihraç ürünleri çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı ve organik ürün ihracatında yaşanan sorunların çözümü için komisyonlar oluşturduklarını, bu komisyonların geliştireceği fikir ve projeleri Türkiye İhracatçılar Meclisi, Ekonomi Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili mercilere taşıyarak çözümü için çaba içinde olacaklarını ifade etti.

CDT BİLGİ TEKNOLOJİLERİ, DRAGONFLY 2020 PRO 3D YAZICISINI TANITTI…

CDT Bilgi Teknolojileri, katmanlı üretim dünyasının dinamiklerini değiştirecek DragonFly 2020 Pro 3D yazıcısını ODTÜ Teknokent’te düzenlenen toplantıda savunma, havacılık, elektronik ve otomotiv dünyasının liderlerine tanıttı.

Nano Dimension tarafından üretilen DragonFly 2020 Pro, ilk kez katmanlı üretim yoluyla elektronik ürünler geliştirebilmenin yolunu açtı. Piyasaya sunulduğu 2017 Kasım ayından bu yana tüm dünyada birçok inovasyon ödülüne değer görülen DragonFly 2020 Pro; otomotivden sağlığa, havacılıktan telekomünikasyona, tüketici elektroniğinden savunma sanayiine pek çok sektörde elektronik ürünlerin prototipinin çok hızlı yapılmasına imkân tanıyarak yeni bir çağın öncüsü olma yolunda ilerliyor.

Nano Dimension’ın elektronik üretiminde üç boyutlu yazıcı teknolojileri konusunda açık ara önde olduğunu belirten CDT Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Alpay Göğüş, gerçekleştirdikleri iş birliğini duyurarak DragonFly 2020 Pro’yu müşterilerine tanıttıkları toplantıda, DragonFly 2020 Pro’nun sağladığı kolaylıkları, kullanım alanlarını, teknik özelliklerini ve sunacakları hizmetleri katılımcılara aktardı. Alpay Göğüş konuşmasında ayrıca şunları anlattı:

Basım sırasında kullanılan akıllı malzemeler yıllar süren Ar-Ge çalışmalarının ürünü. Baskılı devre kartları, sensör, anten, iletken geometriler, bağlantılı cihazlar DragonFly 2020 Pro’nun kullanım alanları olarak dikkat çekiyor. Türkiye’de savunma, otomotiv, uçak sanayi ve elektronik sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerle Ar-Ge merkezleri ve yüksek eğitim kurumları artık daha hızlı, kontrollü, güvenli ve uygun fiyatlı ürün geliştirme olanağı elde edecekler.”

Etkinliğe gösterilen ilgiden fazlasıyla memnun olduklarını sözlerine ekleyen Alpay Göğüş, müşterilerinin elektronik bileşen tasarım, prototip yaratma ve üretiminde karşılaştıkları zorlukları aşmasında anahtar çözümün Nano Dimension olduğuna inandıklarını, Nano Dimension ürün ve çözümleriyle müşterilerine tüm ürün geliştirme döngülerini kontrol edebilme, verimliliklerini arttırma ve piyasaya giriş sürelerini hızlandırma olanağı sunacakları için sevindiklerini belirterek sözlerini tamamladı.

Etkinlikte konuşma yapan Nano Dimension Ürün Müdürü Robert Even’da DragonFly 2020 Pro’nun geliştirilmesi için üreticilerle çalıştıklarını, şirketlere ve Ar-Ge merkezlerine düşük maliyetli ve güvenli ürün geliştirme fırsatı sağladıklarını aktardı. Ar-Ge çalışmalarını özenle sürdürdüklerini ve bünyelerinde bulunan 90 çalışanın 60’ının AR-Ge alanında görev yaptığını belirten Even, bu konuya gösterdikleri önemi vurgulayarak yazılım ve nano mürekkep konusunda da çalışmalarını titizlikle yürüttüklerini belirtti. Even, şu anda yazıcıdan dünyada 12 adet bulunduğunu ve Türkiye’de Haziran ayından itibaren çalışma imkânı sunulacağını da sözlerine ekledi.

“Konut kredilerinin yüzde 1’in altına çekilmesi inşaat sektörüne can suyu olacak”

İnşaat ve gayrimenkul sektörünün güçlü markası AB Grup Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Bayrak, hükümetin konut alımında vergi ve tapu harcını düşürmesinin hemen ardından bankalardan da gelen konut kredisi desteği için “Konut kredilerindeki oranın yüzde 1’in altına çekilmesi, inşaat sektörüne can suyu olacak” dedi.

Vergi ve tapu harcı indirimlerinden sonra Başbakan Binali Yıldırım’ın duyurusunu yapmış olduğu konut kredisi desteği de belli oldu. Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’tan oluşan üç kamu bankası ile yine iki kamu katılım bankası Ziraat ve Vakıf Katılım 3 aylık süreyle yüzde 1,25 ile yüzde 1,35 aralığında olan faiz oranları, yüzde 1’in altına indi.

“Sektöre büyük ivme kazandıracak”

Hükümetin desteğiyle vergi ve faiz oranlarında sağlanan indirimin inşaat sektörünü tekrar canlandıracağını belirten Muhsin Bayrak, “Geçtiğimiz günlerde açıklanan imar barışı, KDV ve tapu avantajlarıyla inşaat maliyetlerinde iyileştirmeye gidilmiş olacak. Yine Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın açıkladığı yüzde 1’in altındaki konut kredisi, inşaat sektörüne büyük ivme kazandıracaktır. Düşük faiz oranlarıyla konut alımı kolaylaştırılarak, sektördeki durgunluğun önüne geçilecektir” diye konuştu.

“Devlet bütçesine yük oluşturmayacaktır”

Hükümetin birbirini destekleyen kampanyalar yaptığını belirten Bayrak, “KDV ve tapu harcındaki indirimler ile konu kredisi faizinin düşürülmesi birbirini destekleyen kampanyalar oldu. Kampanyalar konut satışlarını artıracağından devlet bütçesine yük de oluşturmayacaktır” dedi.

HUAWEI İLE

ANNENİZİN EN GÜZEL ANILARINI ONA ARMAĞAN EDİN!

Duygularımızın en yoğun yaşandığı bu özel güne Huawei ile her zamankinden daha güzel bir başlangıç yapın, anılarını biriktirememiş son nesle çocukluğunu armağan edin!

Anne; dünyaya can getirmiş insan, yaşam kaynağı. Annelerimiz için en özel anlar biriktirdiği anılar değil mi? Ona bu Anneler Günü’nde ömür boyu saklayabileceği en değerli hediyenizi verin, Huawei P20 Pro ile anılarını artık hep yanında taşısın! Annelerimiz de artık profesyonel bir fotoğrafçı gibi kareler çeksin!

Güzel anılar #SeninleMümkün

Fotoğraf çekmenin ve video kaydı almanın henüz yaygın olmadığı geçmiş zamanda, anılarını biriktiremeyen son neslin en değerli armağanı Huawei’den geliyor. Bugün P20 Pro ile çekeceğiniz her unutulmaz an, geleceğin en güzel anılarına dönüşecek. P20 Pro ile anılarını her zaman yanında taşıyabilecek bir nesil olacak!

Huawei olarak Annelerimizin Kalbine Dokunuyoruz!

Huawei, “Anne” kelimesinin en güzel karşılıklarını bir araya getirerek sevgiyle doldurulacak anılarını anımsayacağı bir arşiv sunuyor. Teknoloji devi HUAWEI, devrim niteliğindeki Leica üçlü kameraya sahip P20 Pro ile yapay zekanın tüm yeteneklerini kullanıcılarına sunuyor. Huawei P20 Pro; çığır açan üç lensli kamera teknolojisi, 5X hibrit zoom özelliği ve gece yetersiz ışığa rağmen mükemmel fotoğraf çekme özelliğine sahip.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanlığına Jak Eskinazi seçildi

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanlığı’na, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi oybirliği ile seçildi. Jak Eskinazi, 2018-22 döneminde yaklaşık 8 bin ihracatçının temsilcisi olarak görev yapacak. Eskinazi, Ege İhracatçı Birlikleri’nin dokuzuncu Koordinatör Başkanı oldu.

Koordinatör Başkan Yardımcılıklarına ise; EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’nin önerisi üzerine Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep oybirliği ile seçildi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nde 13 Nisan 2018 tarihinde başlayan genel kurul maratonu sonrasında oluşan EİB Başkanlar Kurulu ilk toplantısını Ege İhracatçı Birlikleri’nde gerçekleştirdi. Ege ihracatının 12 dev adamının tam kadro katıldığı toplantıda; Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi, EİB Koordinatör Başkanlığı’na aday olan tek isim oldu.Ege İhracatçı Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Sabri Ünlütürk’ten Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan sonra EİB Koordinatör Başkanlık görevini de devralmış oldu.

İnovasyon, Ar-Ge ve Tasarım odaklı çalışacağız

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanlığına seçilen Jak Eskinazi, EİB çatısı altında bulunan 12 ihracatçı birliğinin Yönetim Kurulu Başkanlarıile birlikte İnovasyon, Tasarım ve Ar-Ge odaklı bir çalışma yürüteceklerini, bu sayede Ege Bölgesi’nden yapılan ihracatta katma değerli ürün ihracatının payını arttırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü için büyük hedefler belirlediğini hatırlatan Eskinazi, “Dünya dış ticaretinden yüzde 1.5 pay almak, 10 dünya markası, kişi başı 25 bin dolar milli gelir, dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme, ihracatta kilogram başına ortalama 3 dolar seviyesine ulaşmak en öncelikli hedefler. Bu hedeflere ulaşmak için ihracatçılara büyük görev düşüyor. Bu hedeflere varmak için İnovasyon, Ar-Ge ve Tasarım odaklı projeler gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

“Her kaos; sorunlar kadar fırsatları da yanında getirir!”

Ekonomide kırılganlığın yaşandığı ya da seçim atmosferinin teneffüs edildiği dönemlerde, markaların hızla reklam ve halkla ilişkiler gibi iletişim harcamalarını kıstığına dikkat çeken İtibar Group Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Acar, “Böylesi dönemlerde müşterisini ve tüketicisini daha iyi anlamak için araştırmalar yapmak, herkes iletişimden kaçarken, tersine iletişime yatırım yaparak öne çıkmak, rekabette izlenecek en akıllıca yoldur” diye konuştu

İran’la yapılan nükleer anlaşmadan ABD’nin çekildiğini açıklaması, buna bağlı olarak petrol fiyatları ile döviz kurlarındaki yükseliş ve buna bağlı jeopolitik riskler, beklenen bazı halka arzların ertelenmesi, ülkemizin seçim atmosferine girmesi ve kimi çevrelerin yaratmaya çalıştığı negatif motivasyon iş dünyasının moralini olumsuz etkilediğini ifade eden marka ve iletişim danışmanlığı sektörünün öncü kurumu İtibar Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Acar, “Ekonomik büyümenin istikrarlı bir şekilde sürdüğü, şirketlerin kar açıkladığı bir dönemdeyiz. Dolayısıyla ekonomide reel anlamda bir daralmadan söz etmek doğru değil. Sadece küresel, jeopolitik riskler nedeniyle dünya ekonomisinde şaşkınlığın yaşandığı bir dönemdeyiz. Unutmamalı ki; ekonomide kırılganlığın yaşandığı bir dönemde her küresel dalga sorunlar kadar firsatları da beraberinde getirir” dedi.

“Dünyada petrol ve türevi enerji kaynaklarına olan talep son yıllarda yaklaşık yüzde 20 arttı. Böyle olunca petrol fiyatlarını 70 doların üzerinde tutmak için bir takım lobilerin girişimleri ile alınan siyasi kararlar dünyada jeopolitik riskleri de artırdı. Bilindiği gibi bizim de dış ticaret açığımızın en büyük kalemini enerji ithalatımız oluşturuyor” diyen Acar,  “Petrol lobilerinin enerji üzerinde kurduğu fiyatlandırma baskısı sonrası dünyada yaşanan kaotik ortam, seçim atmosferine girmemiz nedeniyle kimi kötü niyetli çevrelerin negatif motivasyon teşebbüsleri ve pariteki dalgalanmalar nedeniyle iş dünyamızın kafası oldukça karışık” diye konuştu.

“Yaşanan tedirginlik nedeniyle şirketler, tasarrufa yöneldiler” diyen Acar, “Biz bunu iletişim sektöründe de gözlemliyoruz. Kaldı ki şu an küresel bir krizden söz etmek mümkün değil. 2001 ve 2008’de bile firmaların yaşanan krizler sonrasında yayınladığı finansal sonuçlara baktığımızda, halkla ilişkiler, reklam ve diğer iletişim harcamalarını sürdüren hatta daha da artıran markaların ekonomik daralmaları sağlıklı atlatmakla kalmayıp markalarının değerini yükselttiklerini görüyoruz” dedi.

Rakipleri daha az tanıtım ve iletişim harcaması yaparken iletişime daha fazla yatırım yapan markaların seslerini, hedef kitle ve paydaşlarınca daha iyi duyurduğunu söyleyen Acar, “Herkesin sesini kıstığı bir dönemde sesini yükselten markalar, hedef kitleleri nezdinde kas gücünü daha iyi sergileyebildikleri için daha fazla güven tesis edebiliyor, müşterisinin bağlılığını ve müşterisi ile duygusal bağını daha da kuvvetlendirebiliyorlar” dedi.

Ekonomide yaşanan daralma dönemleri güven arayışının en çok yükseldiği dönemler olduğuna dikkat çeken Ertan Acar, “Bütün değer, tutum ve yargıların değiştiği böylesi dönemlerde, girişimci bir ruha sahip kurum yöneticilerin yapacağı inovasyon, reklam ve halkla ilişkiler çalışmaları, kurumunun itibarını da etkiler, değer ve güç kazandırır” dedi.

 Asıl bugün markalar için bir atılım zamanı olduğuna değinen Acar, “Bugünlerde halkla ilişkiler yani PR ve reklama yönelen marka ve kurumlar, iş hedeflerine sektörlerindeki rakiplerine oranla daha rahat ulaşarak mevcut ya da potansiyel yatırımcılarının da dikkatini daha fazla çekeceklerdir” diye konuştu.

İki kişiden biri, annesine her içinden geldiğinde hediye alıyor

Türkiye’nin lider e-ticaret platformu GittiGidiyor, Anneler Günü’ne dair beklentilere, düzenlediği anketle ışık tuttu. Toplam 5 bin 984 oy kullanılan anketin sonuçlarına göre, her iki kişiden biri annesine hediye vermek için Anneler Günü’nü beklemediğini, her içinden geldiğinde ona hediye aldığını belirtti. Annesine yalnızca Anneler Günü’nde hediye aldığını belirtenler ise yüzde 17’lik kesimi oluşturdu. GittiGidiyor verileri, Anneler Günü için alınan hediyelere ortalama 200 TL bütçe ayrıldığını ortaya koydu.
Anneler Günü’ne çok kısa bir zaman kala annesine özel bir hediye almak isteyenlerin telaşı her geçen gün artıyor. Türkiye’nin lider e-ticaret platformu GittiGidiyor’un bu özel güne dair gerçekleştirdiği anket, annelere hediye alma alışkanlığıyla ilgili dikkat çekici verileri gözler önüne seriyor. Sonuçlara göre, Türkiye’de her iki kişiden biri annesine hediye almak için özel bir günü beklemiyor ve her içinden geldiğinde annesine onu mutlu edecek bir hediye veriyor. Yüzde 17’lik kesim ise yalnızca Anneler Günü’nde hediye aldığını belirtiyor.
Mayıs ayının başında gerçekleştirilen ve toplamda 5 bin 984 kişinin oy kullandığı ankette “Annenize ne sıklıkla hediye alırsınız?” sorusunu cevaplayanların yüzde 52’si “Her içimden geldiğinde” yanıtını verirken; bu yanıtı yüzde 18 ile “Hediye almam”, yüzde 17 ile “Anneler Günü’nde”, yüzde 7 ile “Benden bir şeyler istediğinde”, yüzde 5 ile “Yaş gününde” ve yüzde 1 ile “Evlilik yıldönümlerinde” takip etti.
Annesinin ne istediğini bilenler çoğunlukta
Annelere, “Anneler Günü’nde çocuğunuzdan hediye bekler misiniz?” sorusu yöneltilen ankette, annelerin yüzde 57’si “Hediye değil ama hatırlayıp kutlamasını isterim”,  yüzde 22’si “Hayır, hiçbir şey beklemem” ve yüzde 21’i “Evet, beni düşünmesini isterim” yanıtını verdi.
“Anneler Günü hediyenizi nasıl seçersiniz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 34’ü, “Annemin ihtiyacını zaten biliyorum, gider onu alırım” derken; yüzde 24’ü “Hediye almam”, yüzde 18’i “Anneler Günü haftasında bakınmaya başlarım”, yüzde 14’ü “Anneme sorarım, istediği neyse onu alırım” ve yüzde 10’u “Birkaç hafta önceden düşünür, planlarım” yanıtını verdi.
Hediye seçiminde giyim-aksesuar ürünleri başı çekiyor
Hediye seçimleri için ise “Anneler Günü’nde daha çok hangisini hediye ediyorsunuz?” sorusunun yöneltildiği ankette, katılanların yüzde 33’ü “Giyim-aksesuar ürünleri” yanıtını verirken, yüzde 20’si “Çiçek”, yüzde 12’si ise annelerine özel “Albüm yapacağım” gibi farklı hediye seçeneklerinin bulunduğu “Diğer” şıkkını işaretledi. Bu yanıtları yüzde 11 ile “Küçük ev aletleri”, yüzde 8 ile “Yemek/Beraber gideceğimiz bir etkinlik”, yüzde 7 ile “Takı-Saat”, yüzde 4 ile “Dekoratif obje”, yine yüzde 4 ile “Elektronik eşya” ve yüzde 1 ile “SPA/Masaj” yanıtları izledi.
Ortalama bütçe 200 TL
GittiGidiyor’un Anneler Günü alışverişini kapsayan mayıs ayı verileri de Anneler Günü hediyesi için ayrılan ortalama bütçenin 200 TL olduğunu ortaya koydu. GittiGidiyor’da Anneler Günü etkisiyle satışı en çok artan ürünler; küçük ev aletleri, telefon, parfüm, kişisel bakım ürünleri, ev dekorasyon ve giyim ürünleri şeklinde sıralandı.
En güzel Anneler Günü hediyesi yüzde 70’e varan indirimlerle GittiGidiyor’da
GittiGidiyor, annesine en güzel hediyeyi sunmak isteyen kullanıcılarına Anneler Günü’ne özel giyim ve aksesuardan kitaba, ayakkabıdan elektrikli ev aletlerine kadar pek çok kategoride yüzde 70’e varan indirim kampanyası sunuyor. İndirimli hediye alternatiflerine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Türkiye’nin en beğenilen annesi Ceyda Düvenci

Türkiye’nin lider e-ticaret platformu GittiGidiyor’un Anneler Günü’ne özel düzenlediği ankete göre, Türkiye’nin en beğenilen annesi Ceyda Düvenci oldu. Düvenci’yi sırasıyla Bergüzar Korel, Pelin Karahan, Çağla Şikel ve Meryem Uzerli takip etti
Aylık ziyaret sayısı 85 milyonu* bulan ve 20 milyon kayıtlı kullanıcısı** bulunan Türkiye’nin lider e-ticaret platformu GittiGidiyor, sosyal anket servisi üzerinden Anneler Günü’ne özel anket düzenledi. Mayıs ayının başında düzenlenen ve toplam 5 bin 984 oyun kullanıldığı ankette, “En beğendiğiniz, takdir ettiğiniz ünlü anne hangisi?” sorusuna yüzde 32 oy oranıyla Ceyda Düvenci yanıtı verildi. Anket sonucunda Türkiye’nin en beğenilen annesi seçilen Ceyda Düvenci’yi yüzde 28 ile Bergüzar Korel, yüzde 15 ile Pelin Karahan, yüzde 12 ile Çağla Şikel ve yüzde 7 ile Meryem Uzerli izledi.

Yaş üzüm ihracatında hedef 250 milyon dolar

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (EYMSİB)’nin yeni yönetimi, ihracatçılarla üreticiler arasındaki bağı güçlendirmek, sektörel sorunların çözüm yollarını bulmak için kolları sıvadı. Göreve gelir gelmez Kemalpaşa Bağyurdu’nda kiraz üreticileriyle bir araya gelen EYMSİB Yönetim Kurulu’nun ikinci durağı, sultani üzümün başkenti Alaşehir oldu.

Alaşehir Belediye Başkanı Ali Uçak ve Alaşehir Kaymakamı Abdullah Uçgun’un evsahipliğinde, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği tarafından Alaşehir Şehit Fethi Sekin Gençlik Merkezi’nde düzenlenen “Taze Meyve Sebze ve Mamulleri Sektörü Değerlendirme ve Sektörel Sorunları Değerlendirme Toplantısı”nda konuşan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Üreticilerimizin sorunu bizim sorunumuz, üyelerimizin derdi bizim derdimiz olacak. Sorunların çözüm noktasında gerekiyorsa üreticimizin de, üyemizin ayağına gideceğizmottosuyla yönetime aday olduklarını bu çerçevede yaş meyve sebze üretiminde önemli merkezleri ziyaret ettiklerini kaydetti.

Üzüm bağlarında hasada başlamak için gün sayıldığına dikkati çeken Uçak, “Diliyorum hepimiz için Bereketli bir sezon olur. Üzümümüzü hasat etmek için yaşanmakta olan veya karşılaşacağımız sorunların tespit ve çözüm noktasında görüş alışverişinde bulunmak için bir araya geldik. Aynı zamanda ülkemiz için önemli bir ekonomik değeri olan asma yaprağı ve yaprak sarma ihracatının da nasıl önünü açmamız noktasında görüşlerinizi ve önerilerinizi almak istedik.. Sizlerin görüş ve önerileri bizim için çok değerli” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin 2017 yılında 196 milyon dolarlık sofralık yaş üzüm ihraç ettiği bilgisini veren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, şöyle devam etti: “Sofralık üzüm ihracatımızda sultani çeşidi yüzde 70’lik paya sahip. 2017 yılında sultani üzüm ihracatı 135 milyon dolar oldu. 2018 yılında sofralık üzüm ihracatında 250 milyon dolar hedefliyoruz.”

Altındişli: “Üzüm varlığımız altından değerli”

Üzümün anavatanının Türkiye olduğunu anlatan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, Türkiye’de bin 435 adet üzüm çeşidi bulunduğunu, bu çeşitlerin altından değerli olduğunu kaydetti.

Manisa ve Tekirdağ’da bulunan Bağcılık Araştırma Enstitülerinde Türkiye’deki üzüm çeşitlerinin gen kaynaklarının toplandığı bilgisini veren Altındişli, “Türkiye sultani üzüm bağ alanları açısından dünya beşincisi, üzüm üretiminde ise dünya altıncısı. Ege Bölgesi ise; Türkiye bağ alanlarının üçte birine sahip. Üretimin yarısı Ege Bölgesinde yapılıyor” dedi.

Alıcı standartları devlet standartlarını geçti

Bağlarda doğru ilaçlamanın önemine vurgu yapan Altındişli şöyle konuştu: “İlaçla ilgili devlet ve alıcı standartları var. Alıcı standartları devlet standartlarının önüne geçmiş durumda. Sofralık üzüm ihracatımızda geçmiş yıllarda Avrupa Birliği’nin payı yüksekti ancak günümüzde yüzde 14’e düştü. İlaç kalıntı sorunlarımızı çözersek bu oran artar diye düşünüyorum. Salkım güvesi ile ilgili biyolojik preperatları öneriyoruz. Asma yaprağında kalıntı büyük sorun, üstü örtülen bağların üstünü çok yakından örttüğümüz için sorunlar yaşanıyor. Çok yakında yeni kriterler gelecek karbon ayak izi, su ayak izi gibi. Üreticilerimizi bu sürece hazırlamalıyız”

Bağcılık Komisyonu sorunları tespit etti

Alaşehir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Yılmaz Yıldırım ise; bağcılık sektörünün sorunların araştırılması ve alınacak tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun kapsamlı bir çalışma yaptığını, raporunu da tamamlamak üzere olduğunu dile getirdi. Yıldırım, “İnanıyorum ki, çok faydalı olan bu çalışmanın önümüzdeki dönemde avantajlarını göreceğiz. Gelecek hasat döneminde Toprak Mahsulleri Ofisi yine devrede olacak ve istikrarın korunması için belli bir miktar piyasalara katkı sağlayacak” dedi.

Üzümde zararlılarla mücadelede çok sayıda yasaklanan etken madde olduğu bilgisini veren Yıldırım, bu etken maddelerin kullanılmaması için üreticiler nezdinde bilgilendirilmelerin arttırılması gerektiğinin altını çizdi.

Alaşehir Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Tarık Memiş ve İhracatçı Ahmet Altubay sofralık üzüm ihracatında zararlılarla mücadele konusunda yapılması gerekenler hakkında görüşlerini paylaştı.

Yaş üzüm ihracatında Rusya zirvede

Türkiye’nin 2017 yılında gerçekleştirdiği 197 milyon dolarlık yaş üzüm ihracatında Rusya, 121 milyon dolar ile açık ara lider pazar konumunda. Rusya, yaş üzüm ihracatından yüzde 62 pay aldı. Ukrayna 12,6 milyon dolarlık payla ikinci olurken, Almanya 10 milyon dolarlık Türk üzümü tercih etti.

AKİB NİSAN AYI İHRACATI

884 MİLYON DOLAR

AKİB Koordinatör Başkanı Uğur ATEŞ “AKİB olarak ihracatımız 2018 yılı Nisan ayında 884 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yaş Meyve Sebze ihracatı % 26, Tekstil ve Hammaddeleri ihracatı % 10, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller ihracatı % 6 oranında artış gösterdi” dedi.

AKİB Koordinatör Başkanı Uğur Ateş, 2017 yılı başından bu yana sürekli artış gösteren AKİB ihracatının Şubat, Mart ve Nisan ayında global pazarlardaki zorluklardan dolayı gerilediğini ifade ederek, “Ancak biz, son üç aydır yaşadığımız bu duraksamayı, AKİB olarak koşar adım ilerlediğimiz yolda küçük bir mola olarak görüyoruz. 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlerin ardından ekonomide yaşanan belirsizliğin ortadan kalkması ile bu tablonun yükselişe geçeceğini umut ediyoruz. Bunun için de mevcut pazarlarda rekabet edebilir duruma gelmek, yeni pazarlara yelken açmak, piyasalarda oluşan etkileri en kısa sürede görerek gerekli önlemleri alabilmek, ihracatçımızın sorunlarını çözmek için girişimlerde bulunmak gibi ihracatımızın artırılmasına yönelik faaliyetlerin içerisinde olacağız” diye konuştu.

AKİB rakamlarını değerlendiren Ateş, “Koordinatör Başkanı olduğum Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin 2018 yılı Nisan ayı rakamlarının 986 milyon dolardan 884 milyon dolara gerilediği, geçen sene Nisan ayına oranla % 10 oranında bir düşüş olduğu görülmektedir. 2017 ve 2018’i ilk 4 ay olarak değerlendirdiğimizde ise; ihracatımızın 2018 yılı ilk 4 ayında % 8 oranında azalarak 3 milyar 914 milyon dolara gerilediği gözlenmektedir ” dedi.

Nisan ayında AKİB ihracatındaki düşüşün en etkin nedeninin % 33’lük kimya sektörü ihracatı düşüşü olduğunu belirten Ateş, yaş meyve sebze sektörünün % 26 artış oranı ile AKİB ihracatının düşüş şiddetini azalttığını ifade etti.

Ateş, AKİB’in ihracatını ülkeler bazında da inceleyerek, 2018 yılının Nisan ayında en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 5 ülkenin; Irak, Amerika Birleşik Devletleri, Mısır, Almanya ve Suriye olduğunu açıkladı.

-TÜRKİYE GENELİ İHRACATA KATKIMIZ % 6,5

AKİB’in 2018 yılı Nisan ayında, 884 milyon dolar ihracat ile Türkiye genelinde 6. büyük genel sekreterlik konumunda olduğunu kaydeden Ateş, Türkiye ihracatının % 6,5’lik kısmının AKİB kanalıyla yapıldığına dikkat çekti.

Türkiye geneli ihracatı AKİB’in sorumluluk sahasında bulunan iller açısından değerlendiren Ateş, 2018 yılının Nisan ayında en fazla ihracat yapan iller sıralamasında Hatay’ın 10., Adana’nın 11., Kayseri’nin 12., Mersin’in 14. ve Karaman’ın 32. sırada olduğunu belirtti.

HP’nin iş dünyası için geliştirdiği yeni bilgisayarlarıyla tanışın

HP iş dünyasına yönelik geliştirdiği güvenli ve çok yönlü yeni HP EliteBook 705 serisi dizüstü bilgisayarlarını ve HP ProBook 645 G4’ü piyasaya sürüyor.

HP EliteBook 705 serisi dizüstü bilgisayarlar; hızlı ve güvenilir performans, kapsamlı güvenlik ve hassas bir işbirliği deneyimi sunuyor.

İş hayatının hareketli dünyası için tasarlanan yeni HP EliteBook 705 serisi dizüstü bilgisayarlar, çalışanları daima iletişimde tutan güçlü işbirliği özellikleriyle birlikte kurumsal düzeyde güvenlik ve yönetilebilirlik sunuyor. Windows 10 Pro ve AMD Ryzen PRO mobil işlemcilerle güçlendirilen cihaz sayesinde kullanıcılar uzun pil ömrüyle tüm gün verimli bir şekilde çalışabiliyor. Üstelik HP Hızlı Şarj seçeneği, sadece 30 dakikada %50 şarj sağlıyor.

Yeni EliteBook 735 G5, EliteBook 745 G5 ve EliteBook 755 G5 ürünleri ayrıca şu özellikleri içeriyor:

• Hassas tasarım: İsteğe bağlı ekstra parlak görüntülenebilir ekran ve entegre edilmiş ortam ışığı sensörlü ultra ince tasarım ve dar çerçeve ekranlar neredeyse her türlü ışık koşulunda çalışmayı kolaylaştırıyor.
• Güvenli altyapı: Otomatik iyileştirme özelliği, güçlü donanımı ve yönetilebilir güvenliğiyle bilgisayarların korunmasına yardımcı oluyor. Yerleşik HP Sure View gizlilik ekranı ise işinizi güvenceye alıyor.
• Sorunsuz iletişim: Kullanıcılar sadece bir düğmeye dokunarak gürültü engelleme mikrofonu ve işbirliği klavyesi sayesinde çağrıları kolayca yönetebiliyor ve tüm aramalar daha verimli hale geliyor.

HP ProBook 645 G4 – dayanıklı, esnek ve güvenli
AMD’nin Ryzen PRO işlemcisi tarafından desteklenen yeni HP ProBook 645, modern ve ince bir tasarımla, güçlü bir performans, kurumsal düzeyde güvenlik ve yönetilebilirliğin yanı sıra esnek yapılandırma seçenekleri sunuyor. Duyarlı tasarım, kolay geçiş için çeşitli yerleştirme seçeneklerini destekler ve dayanıklılık konusunda MIL-STD 810G testini geçmek üzere tasarlanmıştır. Otomatik iyileştirme özelliği, güçlü donanımı ve yönetilebilir güvenlik çözümleri dizüstü bilgisayarları kötü amaçlı yazılım tehditlerine karşı koruyor.

Ürün fiyatları:
• HP EliteBook 705 serisi dizüstü bilgisayarlar, mayıs ayından itibaren 799 € ‘dan başlayan fiyatlarla EMEA’da satışa sunuluyor.
• HP ProBook 645 G4, mayıs ayından itibaren 749 € ‘dan başlayan fiyatlarla EMEA’da satışa sunuluyor.

Fortinet 2018’in ilk çeyreğinin finansal sonuçlarını açıkladı

Fortinet gelirlerinin yüzde 17, faturalandırmalarının ise yüzde 15 büyüdüğünü duyurdu

2018’in ilk çeyreğine dair önemli rakamlar

399 milyon dolarlık gelir, yıldan yıla yüzde 17’lik bir artış gösterdi

463,2 milyon dolarlık faturalandırma, yıldan yıla yüzde 15’lik bir artış gösterdi

Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri (GAAP) ile seyreltilmiş hisse başına net gelir 0,24 dolar

GAAP-dışı seyreltilmiş hisse başına net gelir 0,33 dolar

İşlemlerden sağlanan nakit akışı 139,7 milyon dolar

128,1 milyon dolar serbest nakit akışı

1,39 milyar dolarlık nakit, nakit eşdeğeri varlık ve yatırımlar

115,5 milyon dolar değerinde hisse geri alımı

Kapsamlı, otomatik ve entegre siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri Fortinet® (NASDAQ: FTNT), 31 Mart 2018 itibariyle sonlanan ilk çeyreğin finansal sonuçlarını açıkladı.

Fortinet Kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı ve Kıdemli Baş Yönetici Ken Xie konuyla ilgili olarak “Sektördeki liderliğimiz, gelirin ve faturalandırmanın ilk çeyrekte güçlü bir artış göstermesiyle bir kere daha gözler önüne serildi. Güçlenmek isteyen kurum sayısı artarken, Fortinet’in Security Fabric mimarisi ve geniş uçtan-uca güvenlik çözümleri portföyü, kurumları BT altyapılarının her noktasında korumak için gerekli entegrasyon ve otomasyonu sunuyor. Fortinet, hem kurum içi ortamlarda hem de çoklu bulut ortamlarında müşterilerini en yeni ağ güvenlik çözümleriyle koruyor” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’nden son uyarı!

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), her yıl dünya genelinde 17 milyon kişinin yaşamını yitirdiği kalp damar hastalıklarının bir şekilde doymuş ve trans yağlarla bağlantılı olduğuna dikkat çekti, “Damar tıkanıklığına yol açabilen ‘kötü’ yağlardan uzak durun!” çağrısı yaptı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) araştırmasına göre, her yıl küresel ölçekte 17 milyon kişi kalp damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor.

DSÖ yayınladığı son raporda, söz konusu hastalıklarının bir şekilde doymuş ve trans yağlarla bağlantılı olduğunun altını çizilerek, damar tıkanıklığına yol açabilen yağlı gıdalardan uzak durulması çağrısı yaptı.

Doymuş yağlar; tereyağı, somon, yumurtanın sarısı ve inek sütü gibi gıdalarda bulunuyor.

Yetişkinler ve çocukların günlük enerji ihtiyaçlarının en fazla yüzde 10’unu söz konusu yağlardan temin etmelerini öneren DSÖ; pasta börek, kızartma ve yemeklik yağlarda bulunabilen trans yağların tüketiminin ise günlük olarak alınan kalorinin sadece yüzde 1’i seviyesinde kalmasını öneriyor.

DSÖ raporuna göre, gıda etiketlerinde genellikle hidrojen ilaveli edilmiş anlamına gelen “hidrojenize” ibaresi ile varlığı anlaşılan doymuş ve trans türü “kötü” yağların yerine kullanılabilecek seçenekler de var.

Raporun tanıtım toplantısında konuşan DSÖ Gıda Direktörü Dr. Francesco Branca, trans yağların aşırı miktarlarda tüketilmesinin önüne geçilmesi isteniyorsa, hükümetlere hazır gıdalarda hidrojenize bitki yağı kullanımını kısıtlamaları çağrısı yaptı.

Birçok ülkede trans yağ kullanımına kısıtlamalar getirildiğini ve tüketicilerin bu değişikliği fark edemediklerini vurgulayan Branca, bunun da yiyeceklerin trans yağ haricinde başka yağ ile pişirilmeleri halinde lezzetlerinde bir eksilme olmadığı anlamına geldiğini söyledi.

Bu yıl içinde doymuş ve trans yağlarla ilgili ilkelerini açıklayacak olan DSÖ, daha önce dünya genelinde istişarelerde bulunarak, söz konusu ilkelerin bölgesel ihtiyaçları en iyi karşılayacak şekilde belirlenmesini hedefliyor.

Dr. Branca, DSÖ’nün doymuş ve trans yağlarla ilgili ilk tavsiyesini yaptığı 2002 yılından bu yana, başta gelir düzeyi yüksek ülkelerde olmak üzere söz konusu yağlar konusunda artan bir farkındalığın ortaya çıktığının görüldüğüne işaret etti.

Batı Avrupa’da endüstriyel trans yağ kullanımının hemen hemen ortadan kalktığını, Danimarka’nın kullanımını tamamen yasakladığını ifade eden Branca, daha düşük gelirli ülkelerin ise sorunla başa çıkmakta zorlandıklarını, Doğu Avrupa’nın yanı sıra Hindistan, Pakistan, İran, birçok Afrika ülkesi ve Arjantin’in bu grup içinde yer aldığını kaydetti.

DSÖ Gıda Direktörü Dr. Branca, çok tüketilen açık hazır gıdaların bazılarında trans yağ oranlarının günlük önerilen miktarın 200 katına kadar çıkabildiğini sözlerine ekledi. (Gıda Hattı)

Demir ihracatçılarında Yalçın Ertan dönemi başladı

Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nde Ömer Celal Umur, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nde ise; Yalçın Ertan dönemi başladı. İhracatçı Birlikleri’nde genel kurullar sonrasında seçilen yönetim kurulları ilk toplantılarını yaparak yeni dönem çalışmalarına start veriyor.

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Celal Umur başkanlığında ilk toplantısını yapan tütün ihracatçıları, önümüzdeki dönem için İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve Mahru Gürel Ağdanlı’yı Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na, İsmet Çakın’ı ise Yönetim Kurulu Muhasip Üyeliğine oybirliği ile seçti.

Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nde; Rıza Tuna Turagay, Selim Jimi, Süleyman Hançerli, Rikardo Aliberti, Mehmet Halil Ateş, Yiğit Tunçel ve Ali Baki 2018-22 döneminde Yönetim Kurulu Üyesi, İlhan Feyzi Gürel, Kazım İlter Gürel ve Orhan Atilla ise; Denetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak.

Demir ihracatçılarında Özlem Bakırel, ilk kadın başkan yardımcısı oldu

Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan başkanlığında Ege İhracatçı Birlikleri’nde ilk yönetim kurulu toplantısını yapan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nde Özlem Bakırel ve Hüseyin Baştuğ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na, Eşref Yavuz Kaptanoğlu ise; Yönetim Kurulu Muhasip Üyeliğine oybirliği ile seçildi. Özlem Bakırel, Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nin ilk kadın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı oldu.

Sabri Ünlütürk, Nedim Uysal, Bekir Sami Altın, Macit Taşkın, Mevlüt Çetinkaya ve Hakan Kocaer 2018-22 dönemi Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği’nde Yönetim Kurulu Üyesi, Halil Doğan, İbrahim Baylan ve Nedim Uysal ise; Denetim Kurulu Üyesi olarak görev yapacak.

Panasonic entegre Mobil Satış Noktası çözümlerine sahip tablet ve el cihazlarını tanıttı
Sağlamlaştırılmış tabletlerin öncü şirketi ile mobil ödeme sektörünün lider sağlayıcıları, basit ve uygun maliyetli bir mPOS çözümü için bir araya geldi
Panasonic, bugün Olympia, Londra’da gerçekleşen Retail Business Technology Expo’da pazarının lideri Toughpad FZ-G1 için entegre mobil satış noktası çözümünü duyurdu. Özel üretim ve entegre mobil ödeme cihaz tutacağı, Panasonic Toughpad FZ-G1 tableti sorunsuzca kaplayarak Ingenico iSMP4 gibi birinci sınıf mobil ödeme çözümleriyle birlikte kollayca kullanılabiliyor.
Entegre cihaz tutucu; sıra oluşturma, siparişleri alma, masada ödeme, satış asistanlığı, uçuş sırasında satın alım ve saha satışları gibi işlemleri başarıyla yapmasını sağlayarak Panasonic FZ-G1’i perakende ve konaklama sektörü için mükemmel bir mobil satış noktası (mPOS) yapıyor.
Sağlamlaştırılmış tablet ve el cihazları yelpazesiyle uyumlu ilk entegre mobil ödeme cihaz tutacağı, Panasonic Toughpad FZ-G1 için özel üretilen kılıf, iSMP4 ve Verifone e355 ödeme cihazlarına ek olarak diğer ödeme cihazlarıyla uyumlu olması için proje bazında ayarlanabilirken cihazları kolayca tutabilecek ve cihazlardan ayrılabilecek şekilde tasarlandı. [1] Kusursuz entegrasyon
Kılıfıyla kusursuzca bir araya gelen Ingenico ödeme cihazı, tablete USB girişi üzerinden bağlanarak güvenilir eşleme ve hem iSMP4 hem de tabletin aynı anda şarj olmasını sağlarken Verifone cihazına da Bluetooth ile bağlanarak onun da ayrıca şarj olabilmesini sağlıyor.
Kılıf aynı zamanda tabletin batarya alanına kolayca erişme imkanı sağayacak şekilde tasarlandı. Böylece çalışanlar, yaptıkları işlere devam ederken cihazı kapatmadan bataryayı hızlıca değiştirebiliyor. Kılıfta, ek olarak, kolay kullanım için entegre bir stylus kalem alanı, ergonomic el tutacağı ve omuz askılığı bulunuyor. Tabletin öne ve arkaya bakan kameralarının da engellenmemesinin yanı sıra kullanılmadığı zaman daha güvenli olması için çözüm, Kensington Kilidi ile kullanılabiliyor.
Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Pazarlama Genel Müdürü Jan Kaempfer konuyla ilgili “Bu özel üretim cihazlar, dünyanın öncü sağlayıcılarının ödeme çözümleri ve Panasonic’in en popüler sağlamlaştırılmış tabletinin sağlam ve ergonomik tasarımıyla bir araya gelerek kurumlar için portatif, hafif ve dört dörtlük bir mobil satış noktası çözümü oluşturuyor. Böylece çözüm; mobil çalışanların  işlerini dışarıda, herhangi bir alan kısıtlaması olmadan, zorlu ve hızlıca değişen ortamlarda yapabilmesini sağlayarak kurumlar için kolay ve uygun maliyetli bir araç oluyor” dedi.
Ingenico Perakende Pazarlama Ürün Yöneticisi Olivier Steinfels ise “Perakendeciler ve konaklama sektöründe yer alan kurumlar, işlerini artırmak için iyi bir müşteri deneyiminin kilit bir role sahip olduğunu biliyor. Güvenli ve verimli hepsi bir arada cihazımız, tüm dünyadaki perakende mağazaları ve restoranlarda mobil cihazların kullanımını daha da artıracak. Bu inovatif mobil satış noktası (mPOS) çözümüyle pazardaki sağlamlaştırılmış tablet ve mobil ödeme çözümlerinin en iyi noktalarını bir araya getirerek kurumlara cazip ve son derece kişisel bir alışveriş deneyimi yaratma imkanı sağlıyor” dedi.
Mobil çalışanlar için tasarlandı
Bir Windows 10 Pro cihazı olan Panasonic Toughpad FZ-G1, yüksek performanslı altıncı nesil Intel Core i5-6300u vPro CPU işlemcisine sahip. Aynı zamanda 14 saate kadar batarya ömrü ve cihazı kapatmadan batarya değiştirebilme özellikleriyle Panasonic Toughpad FZ-G1 tableti sahada ihtiyaç duyulan süre boyunca kullanılabiliyor. Kapsamlı aksesuar ve eklenti ekosistemiyle ister taşınır durumda ister bir aracın içinde monte edilmiş olsun, cihazın her ortamda kullanılabileceğini güvence altına alınıyor. Panasonic’in daha da geniş tamamıyla sağlamlaştırılmış cihaz yelpazesi gibi bu tablet de MIL-STD 810G ve IP65 derecelerine sahip olup zorlu koşullarda bile kullanılabiliyor. Mobil ödeme çözümünün yanı sıra esnek yapılandırma seçenekleri sayesinde tablet; 2 boyutlu barkod okuyucu, GPS, micro SD, ikinci bir USB 2.0 bağlantı noktası, kablolu LAN ve akıllı kart okuyucuyla donatılabiliyor.
Mobil ödeme cihaz tutacağı şu anda piyasada ve var olan Panasonic Toughpad FZ-G1 tabletleriyle kullanılabiliyor.
Panasonic System Communications Company Europe (PSCEU) hakkında
Panasonic Systems Communications Company Europe (PSCEU) dünyanın öncü teknolojileriyle profesyonellerin çalışma hayatlarını geliştirmeyi ve kurumların verim ve performanslarını yükseltmelerine destek olmayı hedeflemektedir. PSCEU kurumların görüntü, ses ve metinsel verilerden oluşan her tür bilgiyi elde etmelerine, işlemelerine ve iletişimlerini sağlamalarına destek olmaktadır. PSCEU, yaklaşık 350 çalışanı, teknik tasarım deneyimi, küresel proje yönetim becerisi ve Avrupa çağındaki geniş iş ortağı ağıyla faaliyet gösterdiği pazarlarda benzersiz imkânlar sunmaktadır.
PSCEU altı ürün kategorisinden meydana geliyor:

Uzaktan kamera çözümleri, anahtarlayıcılar, stüdyo kamera çözümleri ve ENG P2 alanlarında kullanıcılara akıcı çalışma ve mükemmel maliyet performansı sağlamak için yüksek kaliteli ürünler ve çözümler sunan Yayın &ProAV ürünleri. Profesyonel dijital video kameraların VariCam serisi, sinema, televizyon, belgesel ve canlı olay çekimlerini onları ideal bir çözüm haline getiren gerçek 4K ve Yüksek Dinamik Aralık (HDR) kapasitesine sahip.

Profesyonel tarayıcılar, telefon sistemleri ve SIP terminal cihazlarından oluşan İletişim Çözümleri.

Mobil çalışanların üretkenliğini artıran Toughbook dayanıklı dizüstü bilgisayarlar, Toughpad kurumsal tabletler ve elektronik satış noktası (EPOS) sistemlerinden oluşan Bilgisayar Ürün Çözümleri. Panasonic, 2016 yılında dayanıklı ve uzun ömürlü dizüstü bilgisayar satışlarında Panasonic Toughbook ile %67 gelir payı, dayanıklı kurumsal tablet satışlarında Panasonic Toughpad ile %56 gelir payı elde ederek Avrupa çapında pazar lideri olmuştur (VDC Araştırma, Mart 2017).

Kullanıcılarına tıp, yaşam bilimleri, ProAV ya da endüstri uygulamaları sunan Endüstriyel Tıbbi Vizyon. Ürün portföyü, tamamlanmış ve OEM mikro kamera çözümleri sunuyor. Son kullanıcılar, sistem entregratörleri ve dağıtıcılar geniş ürün çözümleri ve bileşen vizyon teknolojisine sahip oluyor.

Video gözetim kameraları ve kaydediciler, video interkom sistemleri ve davetsiz misafir alarmları sistemlerinden oluşan Güvenlik Çözümleri.

Projeksiyon cihazları ve profesyonel görüntüleyicilerden oluşan Görsel Sistem Çözümleri. En geniş Görsel ürün çeşitliliğini sunan Panasonic, Avrupa projeksiyon cihazları pazarında %37,2’lik pazar payıyla lider konumdadır. (Futuresource >5klm (FY16 Nisan 2015-Mart 2016 4k ve dijital kamera hariç)

Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk yarışında

Ford MotorSport Türkiye fırtınası esti!

2018 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk yarışı olan ve Eskişehir’de yapılan Rally Phrygia’da Ford MotorSport Türkiye pilotları ralliyi domine ettiler.

2018 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk yarışı ve aynı zamanda Avrupa Ralli Kupası’nın da (ERT) bir ayağı olan uluslararası Rally Phrygia 5-6 Mayıs tarihlerinde Eskişehir’de yapıldı. Asfalt etaplarda yapılan rallide toplam 56 pilot kıyasıya mücadele ettiler.

Ford Motorsport Türkiye’nin çatısı altında daha önceden 3 Türkiye Ralli Şampiyonluğu & 1 Doğu Avrupa şampiyonluğu kazanan ve Rally Phrygia ile 4 yıl aradan sonra yuvaya geri dönen pilot Yağız Avcı, sezonun bu ilk rallisinde genel klasmanda ilk sırayı alarak, toplamda 6’ncı Türkiye Şampiyonluğu hedefine şimdiden göz kırptı. Yağız Avcı bu ilk ralliyi kazanarak yeni otomobili olan uluslararası yılın motoru ödüllü EcoBoost motora sahip 4 çeker Fiesta R5 aracına ve yeni co-pilotu Onur Vatansever’e çok kısa zamanda alıştığını da gösterdi. Eskişehir’de yapılan zorlu rallide Ford Motorsport Türkiye çatısı altında 4 çeker Fiesta R5 kullanan diğer pilot Deniz Fahri ise Eskişehir rallisini genel klasmanda 3’ncü sırada bitirerek Türkiye Ralli Şampiyonası’nda iddialı olduğunu gösterdi.

İki çeker kategorisinde Ümit Can Özdemir birinci oldu

Ford Motorsport Türkiye’nin bir diğer pilotu Ümit Can Özdemir ise iki tekerlekten çekişli 1 litre Fiesta R2T ile bu zorlu ralliyi birçok dört tekerlekten çekişli otomobili arkasında bırakarak genel klasman 5’incisi ve iki çeker birincisi olarak bitirdi. Ford Motorsport Türkiye takımı, Avrupa Kupası & Balkan Kupası’na da puan veren Eskişehir Rallisi’nde ilk 10’a 6 otomobilini sokarak kırılması zor bir rekora imza attı.

Fiesta Rally Cup da tüm hızıyla devam ediyor

Ralli tutkunlarına profesyonel bir takımın parçası olarak yarışma imkanı sunan “Fiesta Rally Cup” 2018 yılında da Türkiye Şampiyonası yarış takvimini takip ediyor. Fiesta Rally Cup organizasyonu kapsamında Rally Phrygia – Eskişehir rallisinde 12 adet 2 çeker Fiesta R2T araç mücadele etti. Bu yıl Fiesta Rally Cup’ı yurt dışından pilotlara da açan Ford Motorsport Türkiye, Fiesta Rally Cup mücadelesindeki çıtayı iyice yükseltti. 12 aracın start aldığı Fiesta Rally Cup’ta genç ve tecrübeli pilotlardan Ümit Can Özdemir 1 litre Fiesta R2T otomobili ile ipi göğüslerken, Bulgar pilot Georgi Geradzhiev 1.6 litre Fiesta R2 otomobiliyle ikinci oldu. Şampiyonadaki bir diğer Türk pilot Burak Başlık da 1.6 litre Fiesta R2 otomobiliyle 3. oldu

Serdar Bostancı: “Türkiye Ralli Şampiyonası’na güzel bir başlangıç yaptık”

Ford Motorsport Türkiye Takım Direktörü Serdar Bostancı ise yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“4 yıl aradan sonra 2018 sezonu ile takıma geri dönen Yağız Avcı yeni co-pilot’u Onur Vatansever ve üstün performans, sürüş dinamiği sunan yeni aracı Fiesta R5’e hızlı bir şekilde alışıyor. Eskişehir Ralli’sinde de ilk sırayı alarak bunu herkese gösterdi. Bu sene Türkiye Ralli Şampiyonası’nda Yağız’ın podyumun en üst basamağında yer alması için tüm ekip gereken maksimum eforu göstereceğiz. Öte yandan bir diğer R5 pilotumuz Deniz Fahri de sezonun açılış rallisindeki performansı ile yarışta ben de varım mesajını herkese verdi. 2 çeker kategorisinde ve Fiesta Rally Cup’ta mücadele eden genç pilotumuz Ümit Can Özdemir ise 2018 sezonunu kendi kategorisi yanında genel klasmanda da üst sıralarda tamamlayacağının sinyalini veriyor. Bu vesileyle, ben de 2018’de Türkiye Ralli Şampiyonası ve Fiesta Rally Cup’ta Ford Motorsport Türkiye çatısı altında yarışan tüm ekiplere can-ı gönülden başarılar diliyorum.”

DERSİAD ERKEN SEÇİM KARARINI AÇIKLADI DERSİAD Da Devam Dedi

 Dünya Erdemli Sanayici ve İş Adamları Derneği (DERSİAD), sadece Türkiye değil dünya siyasetini de derinden etkileyecek 24 Haziran seçimleriyle ilgili kararını açıkladı. Seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı can-ı gönülden destekleyeceklerini söyleyen DERSİAD Genel Başkanı Mustafa Çınar, “Tam bağımsız bir Türkiye’nin tesis edilmesi adına 16 yıllık istikrarı muhafaza edecek iktidarın devamına ihtiyacımız bulunmaktadır” dedi.

Küçük esnaftan büyük holdinglere kadar “Helal Ticaret” hassasiyetini gözönünde bulundurarak çalışmalarını sürdüren DERSİAD, erken seçim kararı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Hep Destek, Tam Destek

Erken seçim ile halkın refahı ve özgürlüğü için önemli bir adım atılacağını söyleyen DERSİAD Genel Başkanı Mustafa Çınar, “Öncelikle erken seçimin tüm mazlum milletlere umut olmasını temenni ediyoruz. Erken seçim ile tüm ihanet ve düşman cepheleri yıkılacak, daha fazla refah ve özgürlük dönemi başlayacak. Biz, DERSİAD olarak her zaman irademizi ortaya koyarak bu minvalde “Cumhur İttifakını” ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı canı gönülden destekleyeceğimizi ilan ediyoruz” dedi.

Hainlerin Karşısında Tek Yürek

Son zamanlarda coğrafyamızdaki ve özellikle Suriye’deki gelişmelerin, uluslararası mekanizmalardaki bakış açısı değişikliklerinin, stratejik ortaklıkların farklı boyutlar kazanmasının yanında ekonomik baskıların bertaraf edilmesi, makroekonomik dengelerin değişmesi ile yatırımların hız kazanması adına,erken seçimin isabetli bir karar olduğunu belirten Çınar, Türk Milleti’nin her zaman doğrunun yanında olduğunu sözlerine ekledi.
Çınar sözlerine söyle devam etti: “Yakın tarihimiz her zaman Türk Milleti’nin samimiyetini göstermiştir. Bundan sonra da ülkemiz inşallah yeni zaferler ve fetihler ile şaha kalkacaktır. ‘15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’, Allah’ın yardımı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dirayeti ile Aziz Milletimiz’in topyekûn kıyâmı ve dik duruşu ile başarısızlığa uğratılmış, hâinlerin kötü emelleri boşa çıkartılmıştır. Bundan sonraki süreçlerde de hainlerin ve zalimlerin karşısında tek yürek olmaya devam edecektir. Ahdimiz olsun ki; milli ve mânevî değerlerimize saldıranların her dâim karşısında dimdik duracağız.” dedi.