Ekonomi haberleri (10.12.2020)(firma-şirket)

Türk işverenlerin yüzde 28’i bir yıl içerisinde COVID-19 öncesi işe alım seviyelerine geri dönmeyi bekliyor
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması’na göre araştırma kapsamında yer alan sekiz sektörün yedisinde 2021’in ilk çeyreğine yönelik istihdam artışı bekleniyor. Üretim sektörü mevsimsel verilerden arındırılmış +%19 istihdam görünümüyle bu sektörler arasında en olumlu istihdam beklentisini sergileyen sektör oldu. İstihdam beklentisi bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 2 puan azalırken, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla da yüzde 3 puan düşüş gösterdi. Türkiye’deki işverenlerin yüzde 28’i, COVID-19 öncesi işe alım seviyelerine bir yıl içerisinde dönmeyi beklediklerini bildirdi.
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması, Türk işverenlerin 2021’in ilk çeyreğine yönelik olarak ılımlı seviyede işe alım beklentilerine sahip olduğunu ortaya koydu. COVID-19 salgınının şartları altında 757 Türk işverenin görüşlerine baş vurularak yapılan araştırmanın verilerine göre Türk işverenlerin yüzde 14’ü 2021’in ilk çeyreğinde istihdam artışı beklerken, yüzde 11’i azalma öngörüyor ve yüzde 70’i ise değişiklik olmayacağını tahmin ediyor. Yeni yılın ilk çeyreğine yönelik net istihdam görünümü ise +%3’ü gösteriyor. Mevsimsel verilerden arındırılmış görünüm ise +%8 olarak ölçülüyor. 2020’nin son çeyreğine kıyasla yüzde 2 puan azalma gösteren işe alım planları geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3 puan daha düşük olarak ölçüldü.
ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, Türkiye’nin 2021 ilk çeyrek istihdam görünümü hakkında şunları söyledi: “COVID-19 salgınına karşı yürütülen küresel mücadele kapsamında, aşı geliştirme çabalarında belirli aşamalara gelinmesi gibi olumlu gelişmeler yaşansa da birçok ülkede istihdam görünümünü etkileyen karantina önlemleri halen yürürlükte. Ülkemizde de bunun etkileri görülüyor olsa da Üretim sektörü işe alım beklentilerinde iyimserliğe liderlik ediyor. Restoran ve Otelcilik sektörü en fazla etkilenmiş sektör olup işe alım trendlerinde en temkinli görünüm sunuyor. Tüm dünya için taze bir başlangıç olma beklentisiyle beklenen 2021 yılının eşiğinde küresel işe alım beklentilerinde toparlanma sinyallerini görmekse mutluluk verici.”
Türk işverenlerin yüzde 28’i bir yıl içerisinde COVID-19 öncesi işe alım seviyelerine geri dönmeyi bekliyor
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması’nda, işverenlere COVID-19 öncesi işe alım seviyelerine dönüş beklentilerine ilişkin ek bir soru da yöneltildi. Verilere göre Türkiye’deki işverenlerin yüzde 28’i COVID öncesi işe alım seviyelerine bir yıl içerisinde dönebileceklerini düşünüyor.
2021’in ilk çeyreği için en yüksek istihdam artışı beklentisi Üretim sektöründe
ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması verilerine göre, araştırma kapsamındaki sekiz sektörün yedisinde işverenler önümüzdeki çeyrekte işe alım seviyelerinde artış beklentisine sahip.  İşverenlerin en güçlü işe alım beklentileri bildirdiği sektör +%19 istihdam görünümüyle Üretim sektörü olurken, bunu istihdam görünümünün +%12 olarak ölçüldüğü Finans ve Kurumsal Hizmetler sektörü takip ediyor. İlaç ve Diğer Üretim sektörleri sırasıyla +%10 ve +%9 olarak ölçülen istihdam görünümleri sunuyor. Diğer Hizmetler sektörü +%7’lik görünümle ılımlı işe alım beklentisi sunarken, İnşaat ve Toptan & Perakende Ticaret sektörleri de +%5 istihdam görünümleriyle bu tabloya eşlik ediyor. Bununla birlikte Restoran ve Otelcilik sektöründeki işverenler -%6 istihdam görünümüyle işe alımlarındaki azalma beklentisini sergiliyor.

MVA[1] İstihdam Görünümü (%)
ÜRETİM +%19
FİNANS VE KURUMSAL HİZMETLER +%12
İLAÇ +%10
DİĞER ÜRETİM +%9
DİĞER HİZMETLER +%7
İNŞAAT +%5
TOPTAN VE PERAKENDE TİCARET +%5
RESTORAN & OTELCİLİK -%6

Yılın bir önceki çeyreğiyle kıyasla işe alım beklentilerinin sekiz sektörün beşinde zayıfladığı görülüyor. En çok göze çarpan düşüşler arasında yüzde 16 puan ile Restoran ve Otelcilik sektörleri öne çıkarken, İnşaat sektöründe yüzde 8, Diğer Üretim sektöründe ise yüzde 5 puanlık azalma dikkat çekiyor. Görünümlerin yükseldiği üç sektör arasındaysa yüzde 5 puan yükselişle Diğer Hizmetler ve yüzde 3 puan artışla İlaç sektörü öne çıkıyor.

Önceki yılın aynı dönemine kıyasla sekiz sektörün beşinde daha düşük işe alım beklentileri göze çarpıyor. En dikkat çekici düşüşler yüzde 17 ve yüzde 13 puan azalışla İlaç ve Restoran & Otelcilik sektörlerinden bildiriliyor. Bununla birlikte iki sektörde işe alım beklentileri önceki yılın aynı dönemine kıyasla yükselmiş görünüyor. Bunlardan İnşaat sektöründe yüzde 6 puanlık bir yükseliş kaydedilirken, Üretim sektöründeki işe alım beklentisi yüzde 4 puan artmış görünüyor.
2021’nin ilk çeyreğine yönelik en güçlü istihdam görünümü Karadeniz bölgesinde
Araştırma kapsamındaki beş bölgenin tamamında işverenler, 2021’in ilk çeyreği boyunca personel sayısının artmasını bekliyor.  En güçlü istihdam piyasasının beklendiği bölge +%15 ile Karadeniz bölgesi olurken, Marmara bölgesi +%11, İç Anadolu bölgesi ise +%8 olarak ölçülen istihdam görünümleriyle öne çıkıyor. +%6 istihdam görünümü sunan Ege ve +%3 istihdam görünümü sunan Akdeniz bölgeleri de ılımlı işe alım beklentilerine sahip diğer bölgeler olarak sıralanıyor

MVA İstihdam Görünümü (%)
KARADENİZ +%15
MARMARA +%11
İÇ ANADOLU +%8
EGE +%6
AKDENİZ +%3

Bir önceki çeyreğe kıyasla Marmara ve Akdeniz bölgelerinde işe alım beklentileri yüzde 4 puan azalırken,  Ege bölgesindeki işverenler bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 2 puan daha düşük işe alım beklentisi bildiriyor. İşe alım beklentileri İç Anadolu bölgesinde göreceli bir istikrar sergilerken Karadeniz bölgesinde de yüzde 2 puan artmış bulunuyor.
Bir önceki yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında Ege ve Akdeniz bölgelerinde işe alım beklentileri sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 7 puan azalmış görünüyor. Bununla birlikte Karadeniz bölgesindeki işverenlerin işe alım beklentileri bir 2020’nin ilk çeyreğine kıyasla yüzde 8 puan artmış bulunuyor. İç Anadolu ve Marmara bölgelerinde istihdam görünümleri bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla aynı seviyede.
Büyük, Orta ve Küçük ölçekli şirketlerdeki işverenler 2021’in ilk çeyreğinde güçlü işe alım beklentilerine sahip  
2021’in ilk çeyreğine yönelik olarak dört işletme kategorisinin üçünde işe alım beklentisi bulunuyor. Veriler mevsimsel verilerden arındırıldığında büyük şirket işverenleri +%17 istihdam görünümü ile en güçlü istihdam piyasası görünümünü bildirirken Orta ve Küçük ölçekli şirketlerdeki görünümler +%12 ile +%9 olarak sıralanıyor. Bununla birlikte Mikro ölçekli şirketlerdeki işverenler -%4 görünüm bildiriyor.
Önceki çeyrekle karşılaştırıldığında Büyük ölçekli işverenlerde istihdam görünümü yüzde 9 puan azalırken, Mikro ve Orta ölçekli işverenlerde de sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 2 puan azalış gözlemleniyor. Küçük ölçekli işverenlerin görünümleri ise bir önceki çeyreğe kıyasla bir değişim göstermiyor.
Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında büyü Büyük ölçekli işverenler yüzde 11 puan azalışla en çok göze çarpan azalış trendini sergilerken, Mikro ölçekli işverenlerin görünümleri ise bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7 puan zayıflamış görünüyor. Bununla birlikte Küçük ölçekli işverenler göreceli olarak istikrarlı işe alım planları bildirirken, Orta ölçekli işverenlerin görünümü yüzde 3 puan daha güçlü olarak ölçülüyor.

Küresel iklim girişimi İklim Eylemi İçin Liderler, Türkiye’deki faaliyetlerini genişletiyor
Dünyanın dört bir yanından iklim eylemi için buluşan 900 teknoloji şirketi, İklim Eylemi İçin Liderler (Leaders for Climate Action -LFCA) girişimine katılarak sektörlerini karbonsuzlaştırmak için çalışıyor. Türkiye’deki faaliyetlerini 2020 yılında başlatan LFCA, şimdiden 70’ten fazla üye şirketin güçlerini birleştirmesiyle hızla büyüyor.
Delivery Hero, Glovo ve Cabify gibi dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri ve Project A, Holtzbrinck Ventures ve eVentures’ın da içinde bulunduğu büyük risk sermayesi fonları, sürdürülebilir ve küresel ekolojik kalkınmaya katkıda bulunma amacıyla LFCA girişimi altında bir araya geldiler. Girişim, dijital teknolojiler endüstrisini karbon-nötr hale getirmek, küresel bir karbon fiyatı belirlenmesini desteklemek ve diğer endüstriler için bir örnek yaratmak amacıyla kuruldu.
LFCA bundan 1,5 yıl önce Berlin’de, çevresel sorunların piyasa mekanizmalarının çökmesine yol açacağına inanan küçük bir girişimci grubu olarak başladı. Bu yeni çağın, dünya için dev bir fırsat oluşturduğuna inanan girişim, kısa sürede küresel ölçekli bir iklim hareketi oluşturdu. LFCA Türkiye ekibi Yvonne Rosenbaum-Afra’nın elçiliğinde Türkiye’deki faaliyetlerini 2020 yılında başlattı ve yedi kişilik bir ekiple çalışmalarına hızla devam ediyor.
LFCA’in mevcut üyeleri, yaklaşık 100 bin çalışan ve 1 milyar aktif kullanıcıdan oluşuyor. Bu geniş kapsam, endüstri düzeyinde ölçülebilir bir iklim eylemi oluşturmak için etkileyici bir potansiyel sağlıyor.
LFCA kısa sürede üye şirketlerin karbon ayak izlerinin azaltılması için (ortalama yüzde 20 azaltım hedefi) iklim koruma projelerine 5,8 milyon avrodan fazla yatırım ve 325 bin tondan fazla CO2 tasarrufu sağlayarak umut verici bir başlangıç yaptı.

“Hem kişisel hem de şirket düzeyinde bir taahhüt istiyoruz”
LFCA Türkiye Elçisi Yvonne Rosenbaum-Afra, şunları söylüyor: “Hem kişisel hem de şirket düzeyinde bir taahhüt verilmesini istiyoruz. Derin değişim her zaman bireyde başlar. Girişimimize katılan herhangi bir kurucu veya CEO, Yeşil Taahhüdü yerine getirmek zorunda. Bu, kişisel karbon ayak izlerini ölçmek, azaltmak ve dengelemek zorunda oldukları ve şirketlerinde de aynısını yapmayı taahhüt ettikleri anlamına geliyor.”
LFCA, iklim eylemi için net bir çerçeve ve dijital araçlar sağlıyor. Etki yaratmadaki ana odak, şirketin karbon ayak izinin azaltılmasında yatıyor. LCFA’ya üye olmak ücretsiz ancak şirketlerin üyeliği devam ettirmeleri için ölçüm, azaltım ve karbon dengeleme sürecini her yıl tekrar etmeleri gerekiyor.

Şirket düzeyinin ötesine geçen topluluk, finans alanında da iklim eylemini yönlendiriyor. Yatırımcılar aktif olarak sürdürülebilir şirketler arıyor. Bu yıl, 30’dan fazla önde gelen VC fonu, LFCA tarafından başlatılan Sürdürülebilirlik İlkesi’ne katıldı. Bu ilkeyi hem varsayılan dönemki hem de hissedar sözleşmelerine entegre ettiler. Yeni finanse edilen şirketlerin çoğu, karbon emisyonlarını azaltmayı taahhüt edecek.

Techxtile Start-Up Challenge’da final heyecanı başladı

174 projenin başvurduğu programda finale kalan 13 proje ilk altıya girmek için yarışacak. İki gün sürecek etkinlikte gerçekleşecek oturum, paneller ve TechXtile Start-Up Challenge Ödül Töreni’nin yanı sıra 7. Türkiye Tekstil İnovasyon Ligi’ne katılan firmalar da ödüllerine kavuşacaklar.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB) rekor başvuru alan girişimcilik programı Tecxtile Start-Up Challenge’da final heyecanı başladı. 174 projenin başvurduğu programda eğitim ve eleme süreçlerinin ardından finale kalan 13 proje 16-17 Aralık tarihlerinde düzenlenecek etkinlikle birincilik için yarışacak.

İki gün sürecek etkinliğin ilk günü LabX Melek Yatırım Ağı Kurucusu Fuat Sami’nin moderatörlüğünde; UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin ve Proje Koordinatörü Ufuk Batum’un açılış konuşmalarının ardından Skype Kurucusu ve Girişim Yatırımcısı Jonas Kjellberg, “Girişimcilik ve Kazanan Bir Satış Kültürü Yaratmak” konulu bir sunum yapacak. Ardından “Gelecek Sürdürülebilirlik” başlıklı bir panel gerçekleştirilecek. H&M Avrupa Bölgesi Üretim Ofisleri Sürdürülebilirlik Müdürü Hülya Sevindik, Sürdürülebilir Yaşam Bloggerı Gamze Biran, ve Görsel Sanatçı Deniz Sağdıç’ın katılacağı panelin moderatörlüğünü ise InStyle Genel Yayın Yönetmeni Bahar Kader yapacak. Etkinliğin ilk günü finale kalan 13 proje sahibinin kendilerine ayrılan süre içinde projelerini anlatımlarıyla son bulacak.

İkinci gün girişimcilere ödül yağacak

Etkinliğin ikinci günü olan 17 Aralık’ta girişimciler ödüllerine kavuşacak. UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin’in açılış konuşması ile başlayacak program, protokol konuşmaları ile devam edecek. Protokol konuşmalarına Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve T.C. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımları beklenmektedir.

Protokol konuşmalarının ardından bu yıl 7.’si düzenlenen Türkiye Tekstil İnovasyon Ligi’ne katılan firmalar düzenlenen törenle ödüllerini alacaklar. Trend Avcısı Serdar Kuzuloğlu’nun “Corona Virüs Sonrası Dünya” başlıklı sunumunun ardından bu kez Techxtile Start-Up Challenge’de finale 13 proje içinde dereceye girenler açıklanarak ödüllerini alacaklar.

Programda dereceye girecek proje sahiplerine verilecek ödüller ise şöyle:

–         Girişimci kategorisinde (bireysel veya ekip) birinci olan proje sahibine, iş dünyası ve potansiyel yatırımcıların takip ettiği ulusal mecralarda görünürlük imkanı sağlayacak medya iletişim paketi desteği verilecek

–          Dereceye Giren İlk 6 Girişimciye: Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Online Eğitim ve Mentorluk Desteği, Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin Patent Başvuru Desteği, Şirket kurma ödülü ile şirketin 1 yıllık muhasebe desteğinin sağlanması ve bir yıllık ofis kira giderinin karşılanması, TÜBİTAK 1512 Bireysel Genç Girişim Programı dâhilinde girişimci ekiplerin hibe desteği almaları için seçilecek 3 katılımcıya, Bursa Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin eğitim ve mentorluk hizmeti BİGG ULUKOZA hızlandırma programına katılım imkânı sağlanacak.

PEN Yazılım Ödülleri kapsamında: ilk üçe girecek kişi veya ekibe çeşitli özelliklere sahip Cloud Sunucu hizmeti verilecek.

–          Dereceye giren kadın girişimciye; Şirket kurma ödülü ile şirketin 1 yıllık muhasebe desteğinin sağlanması ve bir yıllık ofis kira giderinin karşılanması yanında; ARYA Kadın Girişimci Platformu’na 1 Yıllık Üyelik İmkanı sunulacak. Üyelik hakkı finale kalan tüm kadın girişimcilere verilecek.

–          Belirlenen 3 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi’ne ya da kurumsal şirkete BUTEKOM’dan teknik donanımlarını geliştirmeye yönelik eğitimler ve Ventures & Mentors League CEO’su Ufuk Batum tarafından “Ar-Ge Merkezleri Kapasite Geliştirme Desteği (mini-MBA programı) verilecek.

–          Son olarak finale kalan tüm girişimciler, 1 yıl süresince Ventures & Mentors League CEO’su Ufuk Batum tarafından profesyonel mentorluk desteği alacaklar.

Finale Kalan Projeler ve Sahipleri

▪ Cezeruni (Vital Bulguların Uzaktan Takibini Yapan Giyilebilir Biyosensör) – Hanne Akçakaya

▪ Exhibin – Mahmut Hüdayi Sakarya

▪ Hybrid Position Controller Systems (HPC) – Mert Ali Özel

▪ Iotinx – Pnömatik Makinelere Yapay Zekâ Verimliliği – Ömer Çetin

▪ İleri Teknoloji Isıtıcı Kumaş – Ayhan Prepol

▪ Kartelam SMP – Ali Kaan Hurşitoğlu

▪ Kendi Enerjisini Üreten Yapay Zekâ Tabanlı Endüstriyel IoT Teknolojisi – Çınar Laloğlu

▪ Modafabrik – Sait Yılmaz ▪ SmartTex360 – Selçuk Şireci

▪ T-Fashion (tfashion.ai) – Yiğit Alp Elmas

▪ Wearebasics – Cansu Yanık

▪ Yapay Ligament Biyomalzemelerinin; Tasarımları, Üretimleri, Testleri ve Endüstrileştirilebilmeleri – Ömer Fırat Turşucular

▪ Zeytin Çekirdeği Atığı Prinadan Elde Edilen Doğayı Koruyan Biyopolimer ile Sürdürülebilir Tekstil Ürünleri ve Bitkisel Deri Üretimi – Duygu Yılmaz

MONDİHOME’UN GÜÇLÜ BÜYÜME ATAĞI

Mobilya sektörünün genç, dinamik ve fonksiyonel ürünleriyle öne çıkan markası Mondihome yenilenen imajı, dikkat çekici koleksiyonları ve artan üretim kapasitesine bir başarı daha ekledi 2020 yılında mağazacılık alanında da önemli yatırımlar gerçekleştirerek ciddi bir büyüme sağladı Bir yıl içerisinde 100 yeni mağazayı bayi ağına kazandıran marka, önümüzdeki dönemde de güçlü hedeflerle büyümeye ve mobilya sektörünün oyun kurucularından olmaya kararlı Erciyes Anadolu Holding çatısı altında yer alan marka pandemi döneminin zorlu koşullarına rağmen yeni mağaza açılışları ve üretim kapasitesinde gerçekleştirdiği büyümeyle istihdam artışı da yaratmış oldu
Gerçekleştirilen başarılı atılımlara ilişkin açıklama yapan Mondihome Genel Müdürü Bilal Uyanık ;;‘Hedefimiz olan 100 yeni mağaza açılışımızı gerçekleştirerek toplam mağaza sayımızı 330 ‘a çıkardık Mondihome markamızı bu hedefe taşıyan değerli iş ortaklarımıza, yatırımcılarımıza, fedakâr çalışanlarımıza ve her zaman bizlerin yanında olan değerli tüketicilerimize gönülden teşekkür ediyoruz 2021 yılında da değerli iş ortaklarımızla birlikte aynı güç ve kararlılıkla yatırımlarımıza ve büyümeye devam edeceğiz Birlikte büyüyor, daha büyük hedeflere birlikte yürüyoruz dedi

E-Ticaret Hedef Büyüttü

Pandemi döneminde milyonlarca yeni müşteri kazanan e-ticaret sektörü, 2020 yılı büyüme hedefini yüzde 40’a yükseltti.

Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com’un kurucu ortağı Güçlü Kayral, yılın ilk 3 çeyreğinde (Ocak-Eylül 2020) internetten kredi kartıyla yapılan ödemelerin geçen yıla oranla yüzde 30 arttığını bildirdi.

Ekim-Aralık dönemini kapsayan son çeyrekteki artış oranının, bu rakamın çok daha üzerinde olmasını beklediklerini ifade eden Kayral, şunları söyledi:

“E-ticaret rakamlarında Eylül ayında başlayan, geçmiş dönemlerin çok üzerinde artış trendi var. Eylül’de başlayan artış Ekim’de de sürdü, Kasım’da ise tavan yaptı. Yerel firmaların global kampanyaları benimsemesiyle artık Kasım ayı, topyekûn alışveriş ayına dönüştü. Pandemi dolayısıyla AVM’lerin erken kapanması, hafta sonu sokağa çıkma yasakları, 11.11 ve Black Friday alışverişlerini online platformlara yönlendirdi. Avantajix.com olarak 500’ü aşkın sanal mağazanın partneriyiz. Bu yüzden verilerimiz genellikle piyasayı yansıtır. Verilerimize göre, Kasım ayında işlem adedi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 40, işlem miktarı da yüzde 100 arttı.”

YILBAŞI HEDİYESİ ALIMLARINDA PATLAMA YAŞANACAK

Aralık ayının da dijital mağazalar için oldukça önemli olduğunu kaydeden Kayral, “Aralık’ta genellikle yılbaşı hediyeleri, 31 Aralık gecesine ilişkin eğlence etkinlikleri satın alınıyor. Bu yıl pandemi önlemleri kapsamında toplu etkinliklere izin verilmeyeceği için yılbaşını evde ve yalnız geçireceğiz gibi görünüyor. İnsanlar yanlarında olamayacakları kişileri hediyelerle mutlu etmeye çalışacak. Yılbaşı öncesi hediye alımlarında bir patlama yaşanacaktır. E-ticaret de bu patlamadan nasibini alacaktır” diye konuştu.

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ 115-120 MİLYAR TL

Son çeyrekte e-ticaretteki büyüme oranlarının yüzde 50-60 civarında olacağını ifade eden Kayral, şöyle devam etti:

“Yakın zaman kadar e-ticaretin 2020’yi yüzde 30 büyümeyle tamamlayacağını öngörüyorduk.Eylül’de artmaya başlayan, Kasım’da tavan yapan satışlar nedeniyle artık yüzde 40 büyüme bekliyoruz. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 2019’da e-ticaret pazar büyüklüğünü 83,1 milyar TL olarak açıkladı. Bu yılki pazar büyüklüğü 115-120 milyar aralığında olacaktır. Bu arada altını çizmek gerekir, e-ticaret pazarının en büyük kalemi olan tatil-seyahat harcamaları, bu rakamın içinde çok az yer tutuyor. Pandemide tatil seyehat satışları çok düşük gerçekleşti. Pandemi sona ererse, tatil-seyahat harcamalarının da eklenmesiyle 2021’de e-ticaret altın yılını yaşar.”

Doğu’nun Paris’i Van’ın Yıldızı Parlayan Bölgeleri

Doğu Anadolu’nun en gelişmiş kentlerinden olan Van’da keşfedilmeyi bekleyen pek çok tarihi ve doğal güzelliği bulunuyor.

Yerli ve yabancı birçok insanın akın ettiği bölge özellikle İranlı konut alıcısının kıskacında. İran’a sınır olması ve ülkelerinden fazla uzak olmak istemeyen yabancılar Van ilinde konut yatırımı yapıyor. Özellikle kendi ülkelerinde sosyalleşme imkânı bulamayan İran vatandaşları, özel günlerde ilimizdeki otelleri tamamen kapatıyor. Nevruz Bayramı zamanı buralarda adım atacak yer kalmıyor.

Turk Emlak Haber Ajansı’nın Van Bölge Temsilcisi Bahar Işık bölge ile şu bilgileri paylaştı;

Konut fiyatları son 1 yılda yüzde 30 zamlandı

“Van ilimizde son bir yılda konut fiyatları yaklaşık olarak yüzde 30 seviyelerinde artış gösterdi. Şehirde konutların amortisman süresi yaklaşık olarak 16-17 yıl seviyelerinde. İlimizde en çok tercih edilen mahallelere bakacak olursak sırasıyla Hafiziye Mahallesi, Bahçivan Mahallesi, Alipaşa Mahallesi diyebiliriz. Ayrıca son zamanların en gözde bölgesi olarak Halilağa ve Selimbey mahalleleri olarak sayabiliriz.

Yeni yapılan lüks konutlar Van’ın merkezini solladı

Yukarda saydığım mahalleler son zamanlarda Van’da lüks konutların yapıldığı bölgelerin başında geliyor. İlimizde üst gelir grupları 2 Nisan bölgesinden bu bölgelere doğru kaymaya başladı. Van merkezde 3+1 satılık ev fiyatları 700 bin TL civarındayken, şu an bu saydığımız bölgeler merkezin fiyatlarını geçmiş durumda.

Yukarda saydığım mahalleler son zamanlarda Van’da lüks konutların yapıldığı bölgelerin başında geliyor. İlimizde üst gelir grupları 2 Nisan bölgesinden bu bölgelere doğru kaymaya başladı. Van merkezde 3+1 satılık ev fiyatları 700 bin TL civarındayken, şu an bu saydığımız bölgeler merkezin fiyatlarını geçmiş durumda. Son olarak 4+1 daire fiyatları ise 800 bin TL’den alıcı bulabiliyor. Ayrıca ilimizin sahil kesimlerinde yer alan Edremit bölgesi var ki buralar villa bölgesi olarak geçiyor. Şu an buralarda yeni villa kentler yapılıyor. Sebebi ise malum salgın sonrası, insanların müstakil yaşama yönelmesi ve deprem korkusu olarak tanımlayabiliriz.

“Kiralık daire fiyatları batı illeri ile yarışıyor.”

Van’da kiralık daire fiyatlarından bahsedecek olursak, 1+1 daireler saydığım bölgelerde ortalama 1.000 TL civarından başlıyor. 2+1 Daireler 1.500 TL ve 3+1 daireler içinde yerine göre 2.000 TL’den başlıyor diyebiliriz. Fiyatlara bakacak olursak Van ili bilindiğinin aksine oldukça pahalı bir şehir desek yanıltmış olmayız. Kiralık dükkân fiyatlarına örnek vermek gerekirse, merkezde ufak bir dükkân kirası 20.000 TL’den kiraya verilebiliyor.

“Van’da yeni çevreyolu projesi tercih edilmeyen bölgeleri uçuracak”

Henüz proje aşamasında olan yeni çevre projesi, insanların pek tercih etmediği yerlerden geçecek. Hacıbekir Mahallesi denilen bölgeden geçmesi planlanan proje sayesinde bölgedeki arsa fiyatlarında ciddi bir fiyat artışı söz konusu olacak.

“Van Merkez’in bir kısmı için yeni imar planlaması yapılacak”

Yine projesi hazırlanan konulardan birisi de merkezin bir bölümünde yapılması düşünülen imar değişikliği konusu. Bazı caddelerin üzerindeki konutların kat yüksekliğinin artması ve fonksiyonlarının değişmesi söz konusu. Yani 5 katlı bir binanın kat yüksekliği artırılacak ve ticari imar izni verilecek. Bunlar henüz çalışma aşamasında. Buralarda yoğun bir arsa satışı söz konusu. Bu bahsettiğim bölgenin kapsamı 2 Nisan caddesi ve Şabaniye Caddesi olarak adlandırılan bölgeleri kapsıyor. Kısaca şunu da söyleyebiliriz; Halilağa ve Hatuniye Mahalleleri’nde konuta talep çok fazla ve yüksek gelir grubunun kıskacı altında.

“Van Turizm bölgeleri arasında üst sıralarda”

Sert bir karasal iklime sahip olan Van’da ilkbahar aylarında genellikle yoğun bir yağış görülür. Van Gölü’nün de etkisi ile birlikte her mevsim serinliğin hâkim olduğu Van, coğrafi konumu sebebiyle doğa aktivitelerine de son derece elverişli bir bölgedir. Kayak severler için harika bir bölge olan Van, turistik geziler için genellikle yaz aylarında ilgi görmektedir.

Sizler de tatil için rotanızı Doğu Anadolu’ya çevirmeye karar verdiyseniz ve Van’a doğru yolculuk yapmak istiyorsanız, sizleri tarihi ve doğal açıdan çok sayıda güzelliğin beklediğini bilmelisiniz.

Van Gölü’nün güney bölgesinde yer alan Akdamar Adası, Van’ın büyüleyici güzellikleri arasında yer alıyor. Van Gölü’nün en büyük adası olarak nitelendirilen Akdamar Adası, doğal güzelliklerin yer aldığı bir adadır. Doğal güzellikleri ile birlikte Akdamar Kilisesi, diğer bilinen adı ile Surp Haç Ermeni Kilisesi’ne de ev sahipliği yapmakta olan Akdamar Adası, Van Gölü’nü gezmeye gelenlerin uğrak adresleri arasında yer alıyor!

Tarih boyunca farklı kültürlerden ve dinlerden insanlara ev sahipliği yapmış olan Van’da pek çok farklı kilise yer alıyor. Van Gölü’nü ziyarete gittiğiniz zaman onlarca farklı kiliseye rastlayabilmeniz mümkün. Bu kiliseler arasında gezebilecekleriniz arasında Akdamar Kilisesi, St. Bartholomeus Kilisesi, Adır Adası’nda yer alan Adır Kilisesi, Hüsrev Paşa Camii ve Halime Hatun Kümbeti yer alıyor.

Van’ın önemli yapıları arasında yer alan Van Kalesi, Van seyahatiniz esnasında kesinlikle gidip görmeniz gereken yerler arasında! Urartulardan kalan ve tarihi M.Ö. 855’e kadar uzanan bu kale ile birlikte dilerseniz Zernek Kalesi, Ayanis Kalesi, Hoşap Kalesi ve Çavuştepe Kalesi’ni de gezebilirsiniz.

Van Gölü’nü ziyaret ederken biraz dinlenmek, biraz da şifa bulmak istiyorsanız Erciş Doğancı Kaplıcası, Çatak Şeyh Cürüh Kaplıcası, Başkale Kelegom Kaplıcası ve Başkale Dereiçi Kaplıcası’nı gezebilirsiniz.

Peribacası denildiği zaman insanların akıllarına genellikle Kapadokya gelir. Ancak bu doğa harikalarını görebileceğiniz tek noktanın Kapadokya olmadığını unutmamalısınız. Van Gölü ziyaretiniz esnasında peribacalarını gezmek istiyorsanız Van’ın Başkale ilçesinde yer alan Van Peribacaları’nı gezmeyi deneyebilirsiniz.

Urartu uygarlığından kalan parçaların sergilendiği ve halka açıldığı Van Müzesi, Van Gölü ziyareti yapan herkesin mutlaka görmesi gereken önemli adresler arasında yer alıyor. Arkeolojik kalıntılar ve el yazmalarının yer aldığı Van Müzesi’nde el sanatı ürünleri ve eski savaş döneminin aletleri de sergileniyor. Van Müzesi, Van şehir merkezinde yer alıyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

5 madde 2021 yılı ekonomik görünüm

Dünyamız, 2020 yılında covid-19 kabusuyla karşı karşıya kaldı. Milyonlarca insan hastalığa yakalandı ve vaka sayıları hızla artışını sürdürürken, milyonu aşan kayıplar dünyayı ve tüm insanlığı sarsmaya devam ediyor. Pandemi felaketi karşısında, insanların sağlığının yanında, dünya ekonomisi de ciddi darbeler aldı ve bu yıl dünya ekonomisinin -%10’ları bulan oranda küçülebileceği uzmanların yaptığı açıklamalar arasında yer alıyor.

2020 yılının son ayında olduğumuz bugünlerde, lider teknoloji şirketi Canovate Group CFO’su Zafer Akay, 2021 yılının “fedakarlıklar yılı” olacağını belirterek, şunları söyledi:

Gerek bu yılın, gerekse geçmiş yılların birikmiş negatif etkileri nedeniyle, 2021 zor bir yıl olabilir ve 2021 için fedakarlıklar yılı diyebiliriz. Şirketlerimizin nakit akışlarını yönetme, piyasadaki varlıklarını koruma ve devam ettirmede izlenecek yönetim tarzı ile olumsuzlukları önceden öngörerek alınacak akıllı tedbirler ve uygulanacak mali disiplin sayesinde, 2021’i fedakârlık yılı olarak geçirebiliriz. 2022 yılı ise, bu fedakarlıkların olumlu karşılığını göreceğimiz bir yıl olacaktır” dedi.

Canovate Group CFO’su Zafer Akay, 5 maddede 2021 ekonomik görünümü değerlendirerek, şunları anlattı:

1-COVID-19 etkisi: Aşı çalışmalarının neticelenmesi ile başlanacak aşılama çalışmaları neticesinde, ilk olarak olumlu etkilenecek yerler, şüphesiz ki ekonomik refah seviyesi yüksek olan ABD ve Euro bölgesi ülkeleri olacaktır. Gelişmiş ülkelerle olan yüksek etkileşimimiz sayesinde, bu olumlu gelişmeleri ülke olarak bizde hissedebileceğimiz bir döneme mayıs ayından başlayarak gireceğimizi tahmin ediyoruz. Özetle, 2021 yılı sonunda gelişmiş ülkeler, covid-19 salgınını %90 oranında bertaraf etmiş olacaklardır. Bu olumlu gelişmeye rağmen, Covid-19’un 2020’de bıraktığı tahribat olacağından, iflasların ve temerrüde düşmüş şirketlerin 2021’de artış yaşayacağı bir yıl olabileceği de aşikardır. Önlem alabilecek şirketlerin oldukça muhafazakâr ve katı disiplinle, 2021 nakit akışlarını etkin şekilde yönetmeleri gerekecektir.

2-Döviz kurları beklentisi: 2020 yılındaki tüm olumsuzluklarının ardından, son çeyrekte Hazine ve Maliye Bakanı değişikliğinin ardından Merkez Bankası’nın politika faizini 475 baz puan faiz artırmasını olumlu algılayan piyasa, bahar havasını yakaladı. Yapılan iyileştirmelerin, yapısal reformlarla desteklenmesi halinde kalıcı iyileşmeler sağlanacaktır. Her ne kadar Merkez Bankası’nın piyasa döviz satarak piyasaya müdahale olanağı azalsa da elinde kullanabileceği diğer aracı faizi arttırarak piyasaya müdahale etmiştir/edecektir. Bununla beraber yeni swap anlaşmaları, büyük finans kurumları ile yapılacak fonlama anlaşmaları ile Merkez Bankası hareket alanını genişletmeye çalışacaktır. Nitekim, kısa vadeli beklenti, Merkez Bankası’nın politika faizini bir miktar daha arttırarak mevduata reel faiz dönemine geçileceği ve böylelikle döviz kurunun artış baskını bununla frenleyeceği yönündedir. Faizlerin her iki yönde değişim oranı, kurların her iki yönde değişim şiddetini belirler.

3-Faizler: Hazine ve Maliye Bakanının ve Merkez Bankası Başkanının açıklamaları, ekonomiyi dengede tutmak için tüm finansal araçların etkili olarak kullanılacağı söylemleri ışığı altında; faizlerin daha da yukarı gideceğini ve kurların belirli bir noktadan sonra geri geleceği öngörülebilir. Uygulanacak para politikaları; siyasal söylemler ve maliye politikası araçları ile destekleniyor. Bu çalışmaların uygulanması, faizlerin yükselmesi ve ekonominin soğutulması sağlanırsa, bu durum döviz kurlarını tıpkı 2018 Ağustos ayında yaşanan kur dalgalanmalarında olduğu gibi kurları aşağı çekecektir. Sonuç olarak 2021’de, bugünkü şartlarda yapılan öngörüye göre, yüksek faiz kaçınılmaz gibi görünmektedir. Dinamik bir dünyada, dinamik bir bölgede yaşadığımızı ve şartların her an değiştiğini de dikkate alıp, kendimizi her güne göre yeniden modellemeliyiz.

4-Yatırımlar: Yukarıdaki maddelerde de değindiğimiz üzere, 2021 yılı içerisinde kur dalgalanmalarını önlemek ve tasarrufa pozitif reel faiz vermek politikaları beklentisiyle oluşacak yüksek faiz ortamı, bugün itibariyle %14,75 olan Merkez Bankası politika faiz oranını %20’lere yakın, belki daha yükseklerde görme durumumuz bile olması kuvvetle muhtemel olup, bu yüksek faiz ortamında yatırımcılar ve şirketler, doğal olarak doğrudan yatırım harcamalarını azaltabilirler. Şirketlerin önceliği kendi nakit akışını çevirebilmek olacaktır ve yüksek maliyetli kaynağa ulaşmaktansa yatırım harcamalarını kısabilirler. Enflasyon ve kur dengesi sağlandığında, Covid salgının bitmesi ile oluşacak olumlu gelişmelerin pozitif katkısı beklenebilir. Bu olumlu gelişmeleri yakalayabilmek için 2021 yılı fedakarlıklar yılı olacaktır diyebiliriz.

5-Enflasyon: Yukarıda anlatılan gelişmeler sonucu, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskı 2021 yılında da devam edebilir. Merkez Bankası beklenti anketlerinde, her ay bunu görmeye başladık. Yüksek faiz ve kuru düşürme çabaları ile covid-19 etkisi, maalesef bu etkinin başlıca aktörleridir. Yukarıda belirtilen uygulanacak tedbirler ve politikalar ile önce bu baskıyı durdurma, sonrasında yaşanacak olumlu gelişmeler ile enflasyon üzerinde aşağı yönlü hareketleri görüyor olacağız.

2021 yılının ambalaj tasarımı trendleri

Yeni dünya düzeni ile birlikte tüketicilerin özellikle hızlı tüketim ürünlerinde satın alma davranışları şekil değiştirmeye başladı. Ambalaj tasarımı ofislerinin pandemiye bağlı olarak değişen tüketici beklentilerini analiz ederek bu doğrultuda yeni projeler ürettiklerini ifade eden B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, 2021 yılındaki ambalajlarda daha çok sağlık ve çevre unsurlarının tasarımların odak noktasını oluşturacağını belirtti.

Pazarlama sektöründe fark yaratmanın önemli etkenlerinden biri olan ambalaj tasarımı, tüketici taleplerinin değişmesi ile birlikte daha da önemli hale geldi. Ambalaj tasarımlarının önümüzdeki dönemlerde çok daha doğal, sürdürülebilir materyallerden üretileceğini ve içeriğindeki ürünün daha doğal olacağını belirten B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli, ambalajın çevreyi koruyan ve zarar vermeyen yapısı sayesinde tüketici için de daha tercih edilir olacağını vurguladı. Çevre dostu ambalaj örneklerinin dünyada hızla yaygınlaşmaya başladığını dile getiren Çiftçigüzeli,“ Ünlü bir su markası, etiketsiz şişelerini satışa sunarken aynı zamanda tutkal ve daha fazla plastik kullanımını da otomatik olarak sonlandırmış oldu. Kuşkusuz bu markaların ufak gibi gözüken farkındalıkları yılda milyonlarca adet üretilen şişeleri ve başka markaların da bu gibi yenilikleri takip ettiğini düşündüğünüzde oldukça önemli boyutlara ulaşıyor. Yine uluslararası bir çorba markası geri dönüştürülebilir çorba ambalajlarını tüketicilerin beğenisine sundu. Dünyanın en büyük oyuncak üreticisi, artık kutularından çıkan plastik poşetler yerine kağıt poşetleri kullanma kararı aldı. Bu gibi örnekler ufak ufak ülkemizde de görülmeye başlandı, ancak yaygınlaşması biraz zaman alacak” dedi.

Markalar artık daha şeffaf olmak zorunda

2021 yılında ambalajların yapısı ile ilgili önemli değişikliklere ek olarak ürün etiketlerinde de yeniliklerin olacağını öngören Çiftçigüzeli,“ Sağlıklı yaşam kaygısıyla birlikte bilinçli tüketicilerin artması beraberinde ürün içeriklerini önemli hale getirdi. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde markalar, ambalajlarında ürünlerin içinde ne kadar şeker içerdiğini ya da doğal içeriklerle üretilip üretilmediğine dair bilgileri daha net ve kolay anlaşılır bir şekilde verecek” şeklinde değerlendirme yaptı.

Ambalajlarda canlı renkler hakim olacak

Ambalaj tasarımlarında doğallığın kendisini sıcak ve güçlü renklerle hissettireceğini söyleyen B12 Creative Branding’in Kurucusu ve Kreatif Direktörü Bürkan Çiftçigüzeli şu yorumda bulundu: “Bunaldığımız, sıkıldığımız şu günlerde tüketicilere kendilerini daha motive, enerjik ve canlı hissettiren renklerin hakim olduğu ve yine içerisinde kendilerini bulacakları illüstrasyonlu tasarımlara sahip ambalajlar pazarlama dünyasını daha da keyifli hale getirecek. Ambalajı ilk açtığınızda, yenilikçi güzel hisler ve deneyimler bırakan markalar bir sonraki seçimde tercih sebebiolacak.”

Minimalist tasarımlara ilgi artıyor

Ambalaj tasarımında minimalist etkilerin Avrupa’da birçok marka ve üründe uzun zamandır görüldüğünü fakat ülkemizde sosyo-ekonomik etkilerden dolayı biraz daha yavaş ilerlediğini belirten Bürkan Çiftçigüzeli, mesajları daha net veren minimalist tasarımların önümüzdeki dönem daha fazla kullanılacağını söyledi. Aynı zamanda “Az”ın etkisinin “Daha çok” olduğunun altını çizen Çiftçigüzeli,“Tüketici tercihlerinin ve etkilerinin bu denli değiştiği bir dönemde ambalaj tasarımının etkisini de çok daha iyi anlıyoruz” dedi.

YENİ YILDA DEĞİŞİM SİNOZ İLE BAŞLASIN!

Yenilenme, arınma ve yeniden yapılanma vakti 2021

Kadınların ‘lovemark’ı yerli kozmetik markası SİNOZ, yeni yıla dopdolu ürünlerle merhaba diyor. SİNOZ, 2020’nin sarsıcı etkilerinden kurtulup hem cilt hem ruhen herkesi değişime davet ediyor. Cilt – beden bakımından ev ürünlerine kadar değişime SİNOZ ile başlamanın tam zamanı!

Eskilerin en sevdiği “Tebdili mekânda ferahlık vardır” atasözünden yola çıkarak yeni yılda 2020’nin sarsıcı, kasvetli ve ruhani olarak da insanları etkileyen havasından kurtulmak için 2021 harika bir dönüşüm yılı olacağa benziyor. Herkes, yeni yıla girerken, hayat mottolarını, cildini ve ruhunu yenilemek istiyor. SİNOZ, 2020 yılında ürün gamına eklediği yeni ürünlerinden; sevdiklerine hediye almak isteyenlere setler, evinin enerjisini artırmak isteyenlere oda kokuları, cildindeki izleri geride bırakmak isteyenlere anti-aging ürünler ve beden terapi yapmak isteyenleri birbirinden değerli özlerle bezenmiş losyonlarla dolu dünyasına davet ediyor.

Eski sana elveda!

Yeni sene değişimin müjdecisi olurken, SİNOZ bu yıla dopdolu ürün gamıyla merhaba diyor. Kadınları ve erkekleri bakım ve terapi dolu dünyasına davet ediyor. SİNOZ ile yeni yılda ister lekelere, ister kırışıklıklara elveda deme vakti! Leke kreminden altın parçacıklı seruma, anti-aging kremlerden C vitaminli serumlara kadar cilt bakımın vazgeçilmez ürünleri SİNOZ’da. Yeni seneye arınmış bir cilt ile girmek isteyenlere arındırıcı kil maskesinden toniğe, peelingden yüz yıkama jeline kadar pek çok detoks etkili ürün sunuyor.

Ev yaşam alanlarında da değişime oda kokuları ile eşlik eden SİNOZ, yasemin, narenciye, zambak, bergamot veya gül kokuları ile evin kasvetli eski havasını yeniliyor. Green, Flower ve Mystic Therapy oda kokuları ile her zevke uygun değişime evet dedirtiyor.

Yeni yıl için birbirinden sürpriz indirim ve kampanyalarla dolu SİNOZ dünyasını ziyaret ederek eski sana elveda deme vakti!

Yeni yılın ışıltısı evlerde
2021’e sayılı günler kaldı ve yeni yıl coşkusu tüm ışıltısıyla evlere girmeye başladı. Morhipo.com yılbaşı ruhunu yansıtan yüzlerce ev ve sofra dekorasyon ürünleriyle yeni yıl gecesine ışıltı katacak.
Hem yeni sezon ürünleri hem de çok avantajlı kampanyalarıyla moda dünyasına yön veren Morhipo.com, yılbaşı ışıltısını evlere getiriyor. Yılbaşı gecesine renk katacak ev ve sofra dekorasyonu için pek çok ürün modanın e-ticaretteki adresinde bulunuyor.
Şüphesiz yılbaşı denince akla ilk gelen şey çam ağacı. Rengarenk süslerle donatılan çam ağaçları ve onun altına bırakılan hediyelerin düşüncesi bile mutlu olmaya sebep olabiliyor. Morhipo.com, rengarenk süslerden ışıklı toplara göz alıcı bir yılbaşı ağacı için tüm süslemeleri sunuyor.
Yılbaşı gecelerinin bir başka olmazsa olmazı, uzun sohbetlerin edildiği yemek sofraları. Sunum ve servis tabaklarından, bardak ve kupalara kadar tüm yılbaşı konseptli ürünleri modanın e-ticaretteki adresinde bulacaksınız. Ayrıca yılbaşı konseptli nevresim takımlarından battaniyelere, kırlentlerden kapı süslerine, mum ve mumluklara kadar pek çok ürün Morhipo.com’da sizleri bekliyor.

Enza Home’da 7. Mobilya Festivali Başladı

Konforlu, estetik ve göz alıcı tasarımlarıyla fark yaratan Enza Home, yılsonuna kadar devam edecek Mobilya Festivali ile yüzde 50’ye varan indirimler sunuyor. Ayrıca “Ayın Ürünü” ve “Festival Yıldızı” mobilya ürünlerinde yüzde 60’a, halı ve aydınlatma ürünlerinde ise yüzde 80’e varan indirim fırsatıyla yaşam alanlarını güzelleştiriyor.

Yaşam alanlarına şıklık katmak isteyenlerin tercihi Enza Home, 7. Mobilya Festivali ile evini yenilemek isteyenleri, evlenenleri, mobilya ihtiyacı olanları mağazalarına davet ediyor. 31 Aralık’a kadar devam edecek Mobilya Festivali’ne özel yüzde 50’ye varan indirimler sunan Enza Home’un, “Ayın Ürünü” ve “Festival Yıldızı” ürünlerinde ise indirimi daha da artıyor. “Ayın Ürünü” ve “Festival Yıldızı” mobilya ürünlerinde yüzde 60’a, halı ve aydınlatma ürünlerinde ise yüzde 80’e varan indirim uygulanıyor. Ayrıca Bonus’a özel 2 ay ertelemeli 12 taksitte ödeme fırsatı da tüm Enza Home mağazalarında sizi bekliyor.