Doğumdan ergenliğe çocuk (Köşe yazısı 19.09.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Çocuklarda olduğu kadar anne-babalarda da çocukların büyüme ve gelişmesi ile ilgili ilginç takıntılar var. Bu yüzden herkes pek çok soru ile karşı karşıya kalıyor ve yanıtını bulmak için çoğu zaman hastaneleri, doktorları ve ilgili ana bilim dallarını aşındırıyor.

Yeni eğitim ve öğretim yılının şimdiden herkese hayırlı, uğurlu, kazasız, belasız, sorunsuz olmasını diliyorum.

Doğumdan ergenliğe giden yolda çocukla ilgili konuyu, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Üyesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oya Ercan ile konuştuk.  Fazla dokunmadan işte bu konu.

“Çocuğun ve yaşıtlarının önceki senelerdeki boyu ve şimdiki boyları değerlendirilmelidir. Bir sene önce alınan ve artık kısa gelen kıyafetler de sağlıklı büyüme için önemli bir ölçüttür. Büyümeyen çocukların aynı kıyafeti 4 yıl giydiğini gözlemliyoruz.  Önemli bir gözlem var ki; hızlı büyüyen çocukların çoraplarının uçları hızla yıpranır ve bu çocuklara çorap dayanmaz.
İki yaşına kadar normal seyreden uzamanın 2 yaşından sonra duraklaması, anne babanın normal boylu olması ve çocuğun büyüme hızının yetersiz kalması ve yaşıtlarıyla arasındaki boy farkının sürekli artması büyüme hormonu yetersizliği kaynaklı büyüme geriliğine işaret edebilir. İlk 2 yaşta beslenme çok önemli. Bu 2 yılda bir bebek ne kadar sağlıklı yerse o kadar büyür diyebiliriz. Ama 2 yaşından sonra beslenmenin etkisi azalır. 2 yaşından sonra ortaya çıkan büyüme yetersizliklerinde diğer her şey normalse, ilk aklımıza gelmesi gereken şey büyüme hormonu yetersizliğidir.

Büyüme hormonu yetersizliği normalde yaklaşık 10.000’de 1 oranında görülür. Türkiye’de akraba evliliklerine bağlı genetik geçişli büyüme hormonu yetersizlikleri daha sık olabilir. Düzenli büyüme takibi bu nedenle önemli. Bu noktada büyüme takibi çok önem kazanıyor. Türkiye’de bebeklikten 5 yaşına kadar daha düzenli bir büyüme takibi yapılsa da 5 yaşından itibaren bu düzen kayboluyor ve çocuk hasta olmadıkça doktora götürülmüyor ve bu yaştan sonra büyüme ölçümleri aksatılabiliyor. Bu büyüme geriliğinin teşhisi anlamında büyük bir açık. Çocukların ergenlik dönemine kadar, 5-11 yaş arasında da her sene doktora gitmesi ve büyüme ölçümlerinin yapılması gerekir çünkü büyüme geriliğine ergenlik başladıktan sonra müdahale etmek çok zordur. Özellikle boyu kısa kalan kız çocukları, ergenlik döneminde yakalama büyümesini yapamaz ve ufak büyümeler kaydetse de kayıplarını kapatamaz. Şu anda ülkemizde böyle bir büyüme takip sistem olmasa da, aile hekimliği sistemine kolayca yerleştirilebileceğini düşünüyorum.
İki tür büyüme geriliği var. Eğer anne ve baba da kısa boyluysa, genetik boy kısalığından söz edilebilir ancak bu hormonal bir sorun değil, genetik bir özelliktir. Bizim ilgi alanımıza giren büyüme geriliği, boy uzamasının genetik boy kısalığı dışındaki sebeplerle yetersiz kalmasıdır. Anne-babası kısa boylu olmayan bir çocuğun az büyümesi sağlıksızlık göstergesidir. Az büyüme tespiti koyabilmek için elimizde en az iki boy ölçümü olması ve bunları karşılaştırabilmemiz gerekir. Büyüme geriliği tespit edilen çocuklar kansızlık, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, tiroit fonksiyonları, çölyak yani glüten enteropatisi ve beyin tümörü açısından kontrolden geçirilmelidir. Büyüme hormonu yetersizliğine bağlı büyüme geriliği teşhisi ancak bu gibi hastalıklar elendikten sonra koyulabilir. Bir çocuğun erişkin olarak boyunun kaç olacağı annenin babanın boyundan yola çıkılarak hesaplanabiliyor. Annenin babanın boyuna göre hesapladığımız noktadan 5 ila 7 santim geride olan çocuğun büyümesinde sorun vardır.”
Prof. Dr. Oya Ercan teşhis ve tedavi konusunda şu bilgileri verdi: “Büyümeyi engelleyebilecek diğer hastalıklar elendikten sonra çocukta büyüme hormonu uyarı testlerini yapıyoruz. Ağızdan ilaç vererek yapılan bu testler aileleri biraz ürkütebiliyor ve mide bulantısı gibi ufak ve kısa süreli yan etkileri olabiliyor ancak aslında korkacak bir şey yok. Bu testler sonucunda büyüme hormonunun yetersiz olduğu ortaya çıkarsa, hipofiz bezinde büyümeyi etkileyen bir anomali olup olmadığını kontrol etmek için manyetik görüntüleme (MR) yapıyoruz. MR sonucu da temiz çıkarsa büyüme hormonu tedavimize başlıyoruz. Tedavi günlük iğneler şeklinde yapılıyor. Bunun için çok pratik enjeksiyon kalemleri var. Kalemler uzun süre buzdolabının kapak kısmında saklanabiliyor ancak dondurulmaması gerekiyor. Her akşam yatmadan önce enjeksiyon şeklinde uygulanıyor. Tedaviye başlayan çocuklarda her akşam yatmadan önce uygulanıyor. Enjeksiyon aileleri ilk başta biraz ürkütse de aslında çok kolay bir uygulama ve hemşireler anne-babalara bu konuda eğitim veriyor. Enjeksiyon göbekten, bacaktan veya koldan yapılabiliyor. Bu işlemi kendileri yapan çocuklar bile var.
Çocukların bir yılda kaydetmesi gereken boy uzaması yaşına ve cinsiyetine göre değişir.  O yüzden ortalama bir rakam vermek doğru değil. Yeni doğan bir bebek ilk yıl ortalama 25 cm, ikinci yıl 12 cm büyür. Bu miktar üçüncü ve dördüncü yılda daha da düşer. Beşinci yaştan itibaren nispeten benzer rakamlar görmeye başlarız ama ergenlikle birlikte yıllık büyüme hızı artarak 8-10 cm’e kadar çıkar. Örneğin ergenlik öncesi dönemde bir kız çocuğunun 3-4 santim büyümesi normal değildir. Ama ergenlikte de 5-6 cm uzaması normal değildir. Bu nedenle ailelerin çocuklarının büyümesini her yıl düzenli olarak büyüme çizelgesi üzerinde takip edilmelerini sağlaması ve büyüme sürekliliğinin devam ettiğinden emin olması lazım. Ancak boyu doğru şekilde ölçmek de düşünüldüğü kadar kolay değil. Hassas durumlarda günün aynı saatinde ölçmeye bile dikkat etmek gerekebiliyor. Örneğin spor ve yer çekimi gibi etkenlerle sabah ölçümüyle akşam ölçümü arasında bile 1-2 cm fark olabiliyor. Mevsimsel değişiklikler bile gözlenebiliyor. O yüzden biz yıllık büyüme hızını esas almaya çalışıyoruz.
Ergenlik erken başladığı zaman çocuk yaşıtlarından daha küçükken ergenlikteki hızlı büyüme sürecine giriyor ve büyüme süreci erken sonlanıyor. Bu tür çocuklar sınıfın en uzunuyken, birden kısa kaldığını görüp üzülebiliyor. Kız çocuklarında adet döneminden sonra büyüme tamamen durmaz. Kızlar ne kadar geç adet görürse o kadar az büyür, ne kadar erken adet görürse o kadar fazla büyür. 10 yaşında adet olursa 10 santim boy atar.  12 yaşında adet görürse 5-6 santim büyür ama bazen istisnalar oluyor. Genel olarak adet başlangıcından sonra 5-10 santim arasında bir artış olur diyebiliriz. Bir çocuğun gösterdiği uzamayı yıldan yıla yaşıtlarının gelişmesiyle kıyaslayarak ve ölçümler sırasında büyüme çizelgesi üzerindeki yerini göz önünde bulundurarak değerlendirebiliriz. Bir çocuğun boyu bu çizelgelerdeki en alt seviyenin altında kalırsa kısa boylu olarak değerlendirilir.
Tedaviye başlamak için ergenlik dönemindeki yakalama büyümesini beklemek yanlış. Ailevi boy kısalığı varsa zaten çocuk anne ve babası gibi kısa boylu olacaktır. Bu yüzden ergenlikte boy atmasını ve birden çok uzamasını beklememek gerekir. Tedavi gerektiren büyüme hormonu eksikliği gibi durumlarda da tedaviye başlamak için ergenliği beklemek çocuğun tedavi şansını azaltacaktır çünkü ergenlik öncesinde yeterli uzunluğa ulaşılamadıysa ergenlikten sonra kemik yaşı da büyüdüğü için kaydedilebilecek uzama sınırlıdır.”