Divan Alafranga’nın Türk sazları ile yorumladığı klasik Batı müziği önyargıları yıkacak

Klasik Batı müziğini Edirne’den Kars’a kadar tüm Türkiye’ye sevdirmeyi amaçlayan besteci, opera sanatçısı Murat Cem Orhan ve yol arkadaşı Ege Semercioğlu, 10 Fransız klasik Batı eserini Türk tınılarıyla yorumladıkları Divan Alafranga ile hedefleri için ilk adımı attılar. Projenin baş mimarları Orhan ve Semercioğlu, Divan Alafranga’yı Batı müziğine duyulan ön yargıyı yıkmak için önemli bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyor. Hedef; hem Divan Alafranga Orkestrası’nın konserleri ile hem de orkestra ile aynı adı taşıyan albüm ile daha fazla dinleyiciye ulaşmak ve klasik müziğin bize yabancı olmadığını kanıtlamak…

Cem Yılmaz’ın “Pek Yakında” filmi gibi bilinen birçok sinema ve reklam filminin müziklerine imza atan, New York’ta Hisseli Harikalar Kumpanyası Müzikali’nde ve Broadway Beacon Theater, Carnegie Hall, Symphonie Space gibi önemli sanat merkezlerinde sahne alan opera sanatçısı ve ödüllü besteci Murat Cem Orhan, Divan Alafranga ile şef kimliğini de konuşturuyor. Müziğin evrensel bir dil olduğunu Divan Alafranga ile bir kez daha kanıtlayan Murat Cem Orhan ve projenin Koordinatörü Ege Semercioğlu, bu çalışmada dinleyicilerin kendilerinden ezgiler bulduğuna ve albümde yer alan parçaların orijinallerinin dinlenme oranlarının da arttığına dikkat çekiyor.

Koleksiyon albümü…

Divan Alafranga, dinlerken ruhumuzun şifa bulduğu eserler arasında ilk sıralarda yerini almaya başladı. Hissettirdiği keyif ve huzurla dinleyicilerini zamanda yolculuğa çıkaran albüm koleksiyonerlerin başyapıtları arasına giriyor. Türk enstrümanlarıyla seslendirilen Fransız eserleri kulakların pasını temizliyor. Fransız klasik Batı müziği örneklerinden 10 eserin yer aldığı albümde en sevdiğiniz parçayı seçmek zor. Divan Alafranga albümü Jean Baptiste’in “Marche pour la ceremonie des turcs” eseriyle başlıyor. Ardından, Je Te Veux, Habanera, Je Crois Entendre Encore, Pavane, Elegie, Bolero, Gnossienne No:1, Carmen Ouverture ve Ganop Infernal ile devam ediyor.

Büyülü melodiler, çok sesli ve çok renkli müzisyenler…

Osmanlı-Türk-Fransız ezgilerini harmanlayan bir füzyon projesi olarak dinleyicilerinden tam not alan Divan Alafranga albümünde 10 Fransız klasik Batı eseri Türk sazlarıyla seslendirildi. Yumuşak sesiyle ud gönüllere huzur katarken, telli çalgılardan kanun yüzyıllar öncesine ışık tutuyor. Aşkı kuvvetlendiren ney, bas gitar eşliğinde duyguları tutkuya dönüştürüyor. Ritimleriyle coşturan perküsyon, duduk ile ezgilere karakter katıyor. Masal diyarlarında yolculuğa çıkaran akordeon, davulla gerçek hayata tempo katıyor. Tenor, ruhun haykırışlarını dile getirirken, mezzosoprano hafif, yumuşak ve parlak tonlarıyla dinginliğe davet ediyor. Ayakları yere basan, güçlü karakterli piano, atası olan harpsichord ile bestelerin arasına karışıyor. Müziğin asi lezzeti klasik kemençe, tuşlu çalgılar ile farklı coğrafyalara götürüyor.

Alman, Rus ve İtalyan ezgilerini de Türk sazları ile yorumlayacaklar

Projeyi hayata geçiren Orhan ve Semercioğlu, şu an yalnızca Fransız eserlerinden oluşan Divan Alafranga’nın gelecek albümlerinde Alman, Rus ve İtalyan repertuarlarını Türk sazları ile yorumlamayı planlıyor.

D&R ve müzik marketlerin raflarında bulabileceğiniz Divan Alafranga albümü Z Yapım tarafından yayınlandı. Kurumsal etkinliklerde de konserler veren Divan Alafranga Orkestrası’nın menajerliğini ise UP Organizasyon üstleniyor.

Divan Alafranga nasıl doğdu?

Divan Alafranga’nın baş mimarları Murat Cem Orhan ve Ege Semercioğlu’nun yolları ilk olarak okul yıllarında İzmir Saint Joseph Lisesi’nde kesişti. İlerleyen yıllarda müzikal yolculuğunda hem Batı hem de Doğu kültürünü deneyimleme ve inceleme fırsatı bulmuş, pek çok prestijli opera yarışmasında ödüller almış bir isim olan besteci, şef ve opera sanatçısı Murat Cem Orhan, hayranı olduğu Doğu kültürünü, Batı’nın ve özellikle Fransız bestecilerinin eserlerinde yaşatma fikrini, ortağı ve yol arkadaşı Ege Semercioğlu ile birlikte oluşturdu. Projenin şefliğini Murat Cem Orhan, genel koordinatörlüğünü ve teknik sorumluluğunu ise Ege Semercioğlu üstlendi ve ortaya Osmanlı-Türk-Fransız füzyon müziği projesi Divan Alafranga çıktı.