Din istismarına çözüm (Köşe yazısı)

Mustafa TEMİZER    

Unutulmalıdır ki geçmişten günümüze sadece Kur’an’ı değil hadis rivayetlerini, sahabenin ve tarihi şahsiyetlerin hayatlarından örnekleri, İslami değer ve kavramları istismar eden fırsatçılar hep olmuştur. Din istismarı bugün İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini tehdit eden ciddi bir güvenlik meselesi haline gelmiştir.

 Din istismarı iki şekilde yapılmaktadır.

Değişik isimler, yayınlar ve söylemlerle İslam’ı anlattıklarını, dine davet ettiklerini ileri süren kişi ve grupların kendi çıkarlarına hizmet etmeleri. Müslümanların saf temiz duygularının sömürülmesi.

İslam’ın temel kaynaklarına ters düşen akla ve mantığa aykırı asılsız safsatalarla, hikâyelerle, rüyalarla, sahte sevap vaatleriyle vatandaşlarımızın aldatılması. Paralarının evlatlarının, zamanlarının hatta hayatlarının çalınması.

Din ve dindarların, toplumun tamamının veya bir kısmının hayat tarzını hedef alan büyük bir tehlike olarak takdim edilmesi. Dine mesafeli ideolojilerin kurtuluş reçetesi olarak sunulması.

İstismarcılarla mücadele ederken yapılması gerekenler:

Ruhi ve fiziki yapıya sahip olan insan için Kur’an ve sünnete dayalı bir dini eğitimden, ahlâk ve maneviyat eğitiminden asla taviz verilemez.

İstismara neden olan bilgisizlikten kurtulmak için Kur’an ve sünnete dayalı sağlıklı, dengeli ve şeffaf bir din eğitimi ile manevi ihtiyaçları gidermek.

Mümin aklının, vicdanının, idrakinin ve iradesinin kontrolünü bir başkasının emel ve iradesine teslim edemez. Bir fikir ve ideolojiye körü körüne teslim olmaya çağıran, soğulama ve eleştiriye açık olmayan yapılara karşı uyanık olmak. Şahsi ve toplumsal bilinçlenmeyi sağlamak.

İslam tam bir hayat dinidir. Sözde İslami söylemlerini gizemli anlatımlarla süsleyen, keramet, rüya, ilham ve hikâyeler üzerinden dini tahrif etmek isteyenlerin dini hayatımıza zarar vermeyi hedeflediğini asla unutmamak. Bu kişi ve kurumlara asla pirim vermemek.

İstismarcıların hedefi çocuklarımız ve gençlerimizdir. Yarınlarımız olan evlatlarımızın, çocuklarımızın, gençlerimizin maddi ve manevi her türlü eğitimleriyle yakından ilgilenmek güzel ahlaklı bir insan olarak yetişmeleri için gayret sarf etmek.

İslam; İlimin, hikmetin, aklı kullanman önemine vurgu yapan, sorgulamanın gerekliliğini öğreten, düşünmeyi tavsiye eden bir dindir. Düşünmek, alternatif fikir ve görüş sahibi olmak.

Din samimiyettir. Samimiyetin gereği ise hiçbir dünyevi amaç ve ihtiras peşinde olmaksızın sırf yüce Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla, sorumluluk bilinciyle hareket etmek. İyi niyet ve samimiyetle gayret göstermek.

Dini istismar eden yapıların ve yapıları idare edenlerin ortak özelliği mutlak doğrunun kendilerine ait olduğu söylemidir. Bu mantık kişileri de grupları da felakete sürükler. Bu yapılardan uzak durmak. (Bayrak sayı:1336)

Tüm sorunların temelinde ve dinin istismar edilmesinde vatandaş olarak sorumsuzluğumuz yok mu?..

Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder. Şura 30.

“Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder. ”Nisa 58.

Peygamber Efendimiz: “Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin. ‘’ Ya Resulallah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur?’’ diye sorulunca (Görev ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin.” buyurdu (Buhari.)

Peygamber efendimiz işi ehline vermemeyi kıyametin kopmasıyla bağdaştırmış ve bu kadar önem arz eden bir meseleyi her zaman ön planda tutmuştur. Tüm uyarılara rağmen işi ehline vermemek toplum düzenin alt üst olmasının en büyük sebebi değil mi?

Çözüm: Yeniden Müslüman olmak. Mevcut gayri ahlaki siyasi anlayışı terk etmek. Doğruların yanında yer almak. Milli mücadele ruhuyla el ele gönül gönüle vermek. Devleti ehliyetli gerçek milli kadrolara emanet etmek. Hep birlikte ülkemizi Muhteşem Türkiye yapmak. İslam Rönesansını gerçekleştirmektir. Devlet politikası haline gelmeyen hiçbir düşüncenin başarılı olması mümkün değildir.

Çözüm:

Milletin varlık ve bekası için milli birliğin şart olduğuna inanan. Tüm sorunların çözümünü İslam’da arayan. Elli yıldan beri doğrularından zerrece sapmayan, “Bir ahlaki ilkeye bin iktidarı değişiriz.” diyen Rahmetli Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali’nin yetiştirdiği milli kadroların iktidara gelmesini sağlamaktır.

Unutmayalım.” İştirak etmediğimiz çilesini çekmediğimiz bir kurtuluş mümkün değildir.”.”

Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…