Dil emperyalizmi (Köşe yazısı)

“DİL EMPERYALİZMİ” İŞYERLERİMİZE İNGİLİZCE  İSİMLER VERMEK İSTİKLAL VE İSTİKBALİMİZE AYKIRIDIR

Süleyman KOCABAŞ

kocabassuleyman@gmail.com

İkinci Bölüm  Giriş

           Winston Churchill (İngiliz başbakanı): “Herhangi bir suçtan dolayı, darp etmek, dövmek  suretiyle ceza verilmesine karşıyım. Ama bir durum müstesna: Dilimi yanlış konuşan, kullanan ve ona zarar vereni benim  darp etme, dövme hakkım vardır.”

         Aristo (Eski Yunun Filozofu): “Bir milletin dili, hukuku ve musikisi onun ruhudur. Bir milletin ruhunu  yok etmek için dili, hukuku ve musikisine dokununuz.”

       I.Napolyon (Fransız İmparatoru): “Bir memlekete benim kültürüm ve kelimelerin girmiş ise, o memlekete askerlerimi sokmaya lüzum yoktur.”

      Nihal  Atsız (Türk edibi ve düşünürü) : “Bir millet istiklalini kaybedebilir. Dilini kaybetmedikçe yeniden toparlanıp istiklalini  kazanabilir. Ama bir millet dilini kaybetti  mi,  istiklalini  bir daha kazanamaz,  tarihin milletler mezarlığına gömülür.”

      Recep  Tayyip Erdoğan (TC Devleti Cumhurbaşkanı): “Yabancı dillerin istilası karşısında Türkçenin korunması bugün terörle mücadelemiz  kadar bir MİLLİ BEKA SORUNUMUZ  haline gelmiştir. Milli Mücadele ruhuyla bunu da kazanacağız (26 Ocak 2022).”

          Aziz dostlar, bu dil yazımız,  “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” münasebetiyle 12 Ocak 2021’den  beri yazmakta olduğumuz dil makalelerimizden, 16 Ocak 2022 tarihinde yazdığımız “Dilimizde Yaşanan İki Büyük Dil Yol Kazası Arapça –Farsça’ dan Uydurukcaya Uydurukcadan  İngilizcenin İşgaline Türkçeye Yapılan Sabotajlar ve Suikastlar” yazımızın, bu,   yayınlanmasını isteyenler tarafından birçok  gazete de yayınlandığı halde (bunları yayınlayan dostlarımıza , dilimizin yaşatılması cabamıza katkıları olduğu için teşekkür ederim) ikinci bölümü  olacaktır.

       İnşallah, bütün bu dil makalelerimize, daha faydalı ve daha kalıcı olmaları için, 16 Ocak 2021’de  “Türkçe Yılı”  da buna bir vesile olduğu halde, Sayın Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip Erdoğan’a  45 sayfalık “TÜRKÇENİN KURTARILMASI VE KORUNMASI DİL RAPORUM” adıyla  dil  raporumu  da  ekmeyerek, “TÜRKÇE  NEREYE GİDİYOR?  YAŞADIĞIMIZ  İKİ BÜYÜK DİL YOL KAZASI, 2021 Türkçe  Yılı Münasebetiyle  Makalelerim ve  v Cumhurbaşkanımıza  Dil Raporum” adıyla kitap haline getireceğim.

     Burada size hemen şunun  müjdesini vereyim:  Allah’a çok şükür, Sayın Erdoğan’a sunduğum dil raporumun çok iyi sonuçlarını onun açıklamalarından olarak 26 Ocak 2022’de  “Yunus Emre ve Türkçe  Görsel ve İşitsel Medyada  Doğru Türkçe Kullanımı Ödül Töreni” rde   yaptığı konuşmasından  anladık.

      Sayın Erdoğan yaptığı konuşmada, benim kendisine gönderdiğim  dil raporumla yüzde yüz örtüşen ve sanki bu raporumu okumuşta  “özet hali” ni konuşuyormuş gibi yaptığı  bu konuşması sebebiyle de kendisine teşekkür etmek için 27 Ocak  2022  tarihinde  “Türkçenin Korunmasının  ‘MİLLİ BEKA SORUNU’ Haline  Gelmesi  ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Açık Teşekkür” başlıklı, zaten sizlerin de gazetemizde okumuş olduğunuz bu  yazımı yazmıştım.

     Bu yazımda da Sayın Cumhurbaşkanımıza yeniden çok çok teşekkür ediyorum. Benden “çok  büyük teşekkür” almasının sebeplerinden birisi de, gönderdiğim rapor doğrultusunda konuşmasının yanında, Türkiye’de ilk defa olarak yüksek sesle, Türkçenin yabancı dillerin istilası karşısında korunması ve yaşatılmasının  artık bir “MİLLİ BEKA SORUNU” haline geldiğini ve bunu da “terörle mücadele” de de olduğu gibi “MİLLİ MÜCADELE RUHU” ile kazanacağımızı,  devletimizin  en yüksek makamından, tepisi ve zirvesinden  dile getirilmesi olmuştur. Bu, dilimizin  korunması  ve yaşatılması için büyük bir şanstır. İnşallah bu,  “tepe” de kalmaz, “taban” a yayılarak topyekun olarak hayırlı sonuçlarını verir. Veremezse ne olur? Şimdi  üzerinde  yaşadığımız  Anadolu toprakları, tarihte kendisinden önce yaşayan Sümerler, Hititler, Lidyalılar, Urartulara vb. mezar olduğu gibi milletimizin kendisine de mezar olur. Çünkü, adı geçen milletler, kendilerini millet yapan milli dillerini yaşatamadıkları, başka dillerin “yıkıcı etkisi” de bulundukları  için “tarihin milletler mezarlığı” na gömülmüşler, adları şanları yok olmuştur. Türk Milletinin de bu kötü süreci yaşamaması için dilimizi, yepyeni bir dil icadından olarak  “uydurukça dil icadı” yanında, yabancı dillerin, özellikle de  günümüzde “İngilizcenin  işgali” den mutlaka kurtarılması gerekmektedir.

     Sayın Cumhurbaşkanımızın,  26 Ocak 2022 yaptığı konuşmasında, Türkçemizin yaşatılması ve korunması uğrunda  hedeflerini  açıkladığı bunu,  bir  çeşit “TÜRKÇENİN YAŞATILMASI MİLAT BAŞI”  kabul ederek, bu mücadeleyi  milletimiz  olarak topyekun kabullenip kazanmak zorundayız. Aksi halde, biz de yukarıda adları geçen 4 millet gibi bu topraklarda “TARİHİN MİLLETLER MEZARLIĞINA GÖMÜLMEYE ADAY BEŞİNCİ MİLLET TÜRKLER” olabiliniz.  (29 Ocak 2022)

                                                Üçüncü Bölümün Devamı Yarın