Davutoğlu, esnafı, emekli, KHK, KYK mağdurları, gençler, muhtar ve STK temsilcilerini dinledi

Daha önce gelemediği Kayseri’ye bu kez eşi Sare Davutoğlu ile iki günlük ziyaret ve toplantılar için gelen Gelecek Partisi Genel başkanı Ahmet Davutoğlu, Genel başkan yardımcıları, Merkez Yönetim kurulu üyeleri ve il başkanı Zülküf Arslan, ilçe  başkanları, il Gençlik Kolları Başkanı Yunus Kırboğa, parti  ilçe Gençlik ve Kadın kolları ile birlikte Kapalıçarşıda esnafı, Cumhuriyet meydanında vatandaşları dinledi. Camikebir’de ikindi namazını kılan Davutoğlu’na ‘sen yol arkadaşına ihanet ettin’ diyerek tepki gösteren Fakir ve Muhtaçlara Yardım Derneği Kayseri Şube Başkanı Burhan Karamustafa’ya ‘İhanet eden ben değilim’ diyerek açıklama yaptı, kucaklaştı.

Emeklilerin maaşlar, kiralar, KHK’lıların ‘mahkeme kararları uygulanmıyor’, KYK’lı gençlerin ‘İşimiz yok şimdi icralık olduk’ , kadınların ‘Mutfakta ocak yanmıyor’ şeklindeki iktidara yönelik şikayetleri sırasında  Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan, bakanlar ve yandaşlarını eleştiren  Ahmet Davutoğlu’na esnaf büyük ilgi gösterdi. Pastırma dilimlemesi sırasında Sare Davutoğlu ‘Ben mutfağa sokmam. Aman elini kesersin’ diyerek satırı tutarken, dilimlediği iki pastırmadan birini ikram etti. Kapalıçarşı esnafı, çarşının sorunları konusunda belediyeden yakındı, pahalılıktan alışveriş yapılmadığını, ancak diğer kalem giderlerinin aynen devam ettiği için batma noktasına geldiklerine dikkat çekti.

Davutoğlu, bir gece ansızın kaybolan  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak için 8 Kasım’da ‘nerede?’ diye bir kampanya yapılması gerektiğini söyledi. Kayseri’nin tarihindeki ve yetiştirdiği insanlar konusunda önemini tekrarlayan Davutoğlu, Kayseri’de kaldığı otelde STK temsilcileri ve muhtarlar ile bir araya geldi. Davutoğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi  ‘milliyetçiliği, Uygun Türklerine yönelik tutarsızlığı, Çin’e karşı sessizliği nedeniyle eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da bir çok konuda eleştiren, ekonomi ve Merkez Bankası’nın kötü yönetimi, atamalarından yerden yere vuran Ahmet Davutoğlu şunları söyledi.

Marmara’yı, özellikle İstanbul, Kocaeli, Bursa hattına sıkışmış olan sanayinin güçlü bir kanadının Kayseri, Gaziantep, Adana, Konya hattına doğru çekmek ve bu bölgeyi istihdam oluşturan İstanbul’a doğru, Marmara’ya doğru, İzmir’e doğru olan göçü buralara dönük hale getirecek sanayi üssü haline getirmek hayalimizdi. Ve bu sanayi üssünün lokomotifi Kayseri olmalıydı. Bu sanayi üssünün merkezi, lojistik üssü merkezi olarakta Kayseri hayati derecede önemli olacaktır.

Cumhurbaşkanının bir televizyon konuşması ile sarfettiği bir sözle Türk lirasının değer kaybı dolayısıyla 90 milyar dolar Türk lirası borcumuz arttı. Bunlara ekonomiyi teslim ettiğimle 870 milyar dolar olan gayri safi milli hasılamız 700 milyar dolara geriledi. Memlekette bereket bırakmadılar.

Çünkü milletten çok kendi yakınlarını kendi damatlarını gözetlediler. İşte damat bakan bir gece yarısı kayboldu gitti. Sene-i devriyesine yaklaşıyoruz. Aslında 8 Kasım’da bir damat arama sene-i devriyesi yapmamız lazım. Bir yıldır ortada yok. Bir sene-i devir yıldönümü ile nerede diye bir kampanya başlatmak lazım. Çünkü meraklandık gerçekten. Memleket hasret dolu değil ki. Diledim.

Biz, bunlar sadece kayıp Erdoğan liderliğini kapmak için halktan meşrutiyet almış, birde yüzde 49,5 oyu, en yüksek oyu demokrasiden almış kendi başbakanlarına karşı kumpas kurmuş. Biri başbakan oydu hayretmedi, biri Hazine ve Maliye bakanı oldu hayretmedi, biri İçişleri Bakanı oldu yurtdışındaki organize suç örgütü lideri bir şey söyleyecek diye hergün korkusundan tirtir titriyor nereye ne yasak getiririmin peşinde.

Biz neredeyiz arkadaşlar? Biz Kayseri sokaklarındayız. Biz Anadolu’nun bağrından çıktık Anadolu’nun bağrından tekrar yola düştük yola çıkıyoruz arkadaşlar. Mevkileri, makamları Allah yeniden nasip eder. Allah bize gönlünden düşmeyi nasip etmesin. Bunlar milletin gönlünden düştü. Ben bunları yalnız bırakmadım. Yalnız bırakmadığım için, arkamda sermaye gücü olmadan, arkamda devlet gücü olmadan, arkamda trol çeteleri olmadan, arkamda herhangi bir makam, mevki olmadan sadece yiğit, cesur Gelecek Partisi kadroları ile meydanlardayım, sokaklardayım, şehirlerdeyim, Anadolu’nun ta bağırlarında yollardayım Allahın izni ile.

Karamsar, çare arayan bu kardeşlerime sesleniyorum. Görünen dağın kırağı olmaz. Dağ görünmüştür. Allahın izniyle onlar gidecek, biz partimizin adı gibi geleceğiz, geleceğiz, geleceğiz. Onlar gidince bakın neler gidecek. Onlarla birlikte yasaklar gidecek, medya ambargoları gidecek, onlarla birlikte adaletsizlikler, hukuksuzluklar, yargısız bir takım cezalar gidecek. Onlarla birlikte yolsuzluklar gidecek. Onlarla birlikte akraba kayırmacılığı, damat teşvikçiliği gidecek. Onlarla birlikte ehliyetsizlik, cehalet hepsi gidecek. Ve bunların hepsini gönderecek olan biziz.

Bizimle ne gelecek biliyor musunuz? Bizimle birlikte özgürlük gelecek. Bizimle birlikte adalet gelecek. Bizimle birlikte hukuk gelecek. Bizimle birlikte kul hakkı gelecek. Bizimle birlikte temiz siyaset gelecek. Bizimle birlikte siyasi ahlak gelecek. Bizimle birlikte şeffaflık gelecek. Bizimle birlikte refah gelecek. Bizimle birlikte bereket gelecek. Özetle bizimle birlikte yeni bir Türkiye gelecek.