Davutoğlu: Dilsiz şeytan olmayın, Serkan Özcan: Artık söz bitti, Türk pilotların mağduriyeti

Davutoğlu’ndan AK Partililere çağrı: Dilsiz şeytan olmayın!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, düzenlediği basın toplantısı ile gündeme ilişkin görüş ve önerilerini kamuoyu ile paylaştı.

Gündeminin birinci sırasında Merkez Bankası’nın faiz kararı bulunan Davutoğlu, “Bu açık bir hıyanet tablosudur!” ifadelerini kullandı. Erken seçim çağrısında bulunan Davutoğlu, Erdoğan’a, bürokratlara ve AK Parti milletvekillerine de seslendi.

Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

Ülkemiz ağır bir ekonomik kriz içinde. Bakın bu kriz ne global ne bölgesel bir krizdir, bu kriz “Erdoğan yapımı” bir krizdir. Sadece son 8 ayda dolar, Türk Lirasına karşı %50’den fazla değer kazandı. Oysa dünyada hiç bir ülkenin milli parasının değer kaybı bunun yanına yaklaşmadı bile. Aylık 250 Dolara düşen asgari ücret ile güzel ülkemizi dünyanın en ucuz işçi cenneti haline, köle pazarına çevirdiler. Maalesef başkaları için rant, kâr ve gelir demek olan bu cennet, zar zor iş bulabilen siz vatandaşlarımız için  enflasyon ve fakirlik cehenneminde karın tokluğuna yaşamasına sebep oluyor.

BU AÇIK BİR HIYANET TABLOSUDUR!

Bakmayın faizlerin %19’dan %15’e indirildiğine; şu anda dünyanın en yüksek faizlerinden biri Türkiye’de. Dolar 11.25’i gördü,  Tahvil faizi %20.50’de. Sizden 3 yıl önce “yetkiyi verin, faiz ve enflasyonla nasıl uğraşılır göreceksiniz” vaadi ile alınan emanete açık bir hıyanet tablosudur bu. Maalesef aldıkları bu karar hiç kimse için sürpriz olmadı. Bunun anlamı; “bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.” Gerçeklikten öylesine koptular ki; Dolar füze gibi tırmanıyor; bunlar çıkmış Japon ekonomisiyle kıyaslama yapıyor!

MADEM NAS ORTADA SIFIRLA FAİZİ, ELİNİ TUTAN MI VAR!

Ona buna “faizci” diyorlar, ama dünyanın en faizci hükümeti olduklarını toplumdan gizlediklerini sanıyorlar. Dün faizin %7, üretici enflasyonun %3.5 tüketici enflsyonunun %6 düzeyinde olduğu 2016 yılının ilk yarısında bize “faizci” diyordu, şimdi çıkmış milletin önünde bakanını fırçalıyor. Dini mübini İslam’ın emirlerini de çarpıtmaktan geri kalmıyor. Şu sözlere bakar mısınız? “…Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadelemi de sürdüreceğim. Bu konuda Nas ortada, Nas ortada olduğuna göre sana bana ne oluyor.” Şu cehalete bakar mısınız? Sadece cehalet değil, açıkça yalan da söylüyor. Dün bize attığı iftirayı bugün bakanına atıyor. İşte geldiğimiz nokta ortada. Faiz kötü madem. Ve dahi nas ortada haram madem, peki faiz böyle mi düşer? Faiz emirle, talimatnameyle mi düşer? Faiz, faizle mücadele eden bürokratları görevden alarak, onları halkın önünde küçük düşürerek mi düşer? Madem nas ortada, o halde sıfırla faizi gitsin. Neden 1 puan 2 puan diyerek kekeliyorsun. Düşür 15 puanı sen sağ biz selamet. Elinizi tutan mı var?

BATIRDIĞINIZ İŞLERE DİNİ ALET ETMEYE UTANMIYOR MUSUNUZ?

Devletin kaynaklarını çarçur edeceksin, yandaşlarına milyar dolarlık kredileri peşkeş çekeceksin, millet açlık ve yoksullukla boğuşur, parası pul olurken, müteahhitlerinin eline milyar dolarları tıkır tıkır sayacaksın ondan sonra da utanmadan dinin emirlerinden bahsedeceksin. Milleti ayetle, nasla kandırmaya çalışacaksın. Siz milletle alay mı ediyorsunuz sayın Erdoğan? Faiz bütün milletler için kötüdür. Faiz şu anda bazı ülkelerde sıfır, bazılarında ekside. Dini kendi batırdığınız işlere alet etmeye utanmıyor musunuz?

MERKEZ BANKASI KARARLARI SORUŞTURMA KONUSU OLMALIDIR!

Dün gece Asya piyasalarında gerçekleşen ilk işlemlerde Dolar, 10.9 TL üzerine çıkmışken, karar öncesi yapılan satışlar ile 10.5 seviyelerine kadar indiyse de, şimdi 11 liranın üzerini gördü. Bu oynaklık artık bir takım aktörlere kaynak aktarıldığına dair şüpheleri akla getiriyor.  Kurun son bir haftadır gösterdiği performans,  akıllara karar önceden sızdırıldı mı sorusunu da getiriyor. Buradan açıkça bir kez daha ilan ediyorum: 128 Milyar konusu ile beraber Merkez Bankasının kararlarının da bir soruşturma konusu olması gerektiği çok açıktır.

İNSANIMIZA DA DİNİMİZE DE YAPILMIŞ AĞIR BİR SALDIRIDIR!

İktidar açıkça bir beka sorunu haline gelmiştir. Millete yapılan bu ihanetlere hükümet üyeleri ve bürokratları da ortak hale gelmişlerdir. Bakın açıkça söylüyorum: Ülke böyle bir felakete sürüklenir, böyle bir ateşin içine atılırken seslerini çıkarmayan bürokratlar da sorumludurlar. Bütün bunlar ortadayken ülke yoksulluğun, yolsuzluğun, açlığın, işsizliğin, gelir adaletsizliğinin girdabına düşmüşken artık söz bitmiştir. Üstelik bir yangının içindeyken, meseleleri insanların dini ve milli değerlerine kutsallarına indirgemek bu ülke insanına da dinimize de yapılmış ağır bir saldırıdır. Genç nesilde deizm ve ateizmin en büyük sorumlusu söylemleri ile eylemleri arasında derin bir uçurum olan başta Erdoğan olmak üzere bu iktidar yetkilileridir. Üç neslin ideal ve değerlerini ayaklar alına alan iktidara sesleniyorum: “Ahlakçı olmayın, ahlaklı olun!”

DİLSİZ ŞEYTAN OLMAYIN!

Değerli Ak Partili milletvekili kardeşlerim, soruyorum sizlere, bütün bu tablo karşısında vicdanınız rahat mı? Daha ne zamana kadar bu yanlışlar karşısında sessiz kalacaksınız? Bugün bu yanlışlara ses çıkarmazsanız yarın bu aziz milletin yüzüne nasıl bakacaksınız? Elinizi vicdanınıza koyun ve sorumluluk alın, gereğini yapmak için ayağa kalkın! Peygamber efendimizin o kutlu sözünü tekrar hatırlayın: “Haksızlık karşısından susan dilsiz şeytandır!” Ey iktidar sahipleri, artık kabul edin, daha fazla inat etmeyin, yönetemiyorsunuz! İktidarınız artık inandırıcılığını her alanda yitirmiştir. Hemen bir erken seçime gitmek dışında bir kurtuluş yolu yoktur.

Serkan Özcan: Artık söz bitti, tek gündemimiz hemen şimdi erken seçim!

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararının ardından döviz kurlarındaki yükseliş sürüyor. Karar öncesi 10.50 seviyesinde seyreden Dolar kuru kısa sürede 11’i aşarken, Türk Lirası yıl başından bu yana yüzde 45 değer kaybetti.

Karara ekonomi ve siyaset çevrelerinden tepkiler gelmeye devam ederken, Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, ses getiren bir paylaşımda bulundu.

Özcan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Erken seçim” çağrısında bulundu.

Özcan, şu ifadeleri kullandı:

Dolar 11,24 TL! Ağır bir ödemeler dengesine gittiğimizi yazıyorum sürekli. Artık söz bitti! Başka bir gündemimiz yok. Bize dayatılan gündemleri hep birlikte reddedeceğiz. Tek gündemimiz hemen şimdi ERKEN SEÇİM!

TÜRK PİLOTLARIN PİLOTLARIN MAĞDURİYETİ GİDERİLMELİDİR!

Havacılık sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde istihdam edilecek yabancı pilotların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca düzenlenecek çalışma izni, söz konusu pilotların lisanslarını Türkiye’de geçerli kılan Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden alınacak Validasyon Belgesi ile birlikte geçerlilik kazanmaktadır.

Türkiye’de toplam pilot sayısı yaklaşık olarak 12 bin rakamına yaklaşmıştır. Son 2 yıldır pandemi sebebiyle havayolu şirketleri yeni pilot alımı yapmadığı gibi Onur Havayolları 1 Nisan 2020 tarihinden bu yana aktif uçuş faaliyetlerini durdurmuş bulunmaktadır. Gelinen süreçte çalışanlarına maaş ödemediği ve kısa süre içinde iflas edeceği iddiası birçok basın yayın organında dile getirilmektedir.

Daha önce 2020 yılı başında iflas etmiş, Atlas Global Havayolları ve 2018 yılında iflas etmiş Borajet Havayolları’ndan dolayı birçok Türk vatandaşı pilot işsiz kalarak, pandemi sürecini en ağır ekonomik şartlarda geçirmek durumunda kalmışlardır.

1990’lı yıllardan bu yana onlarca havayolu şirketi iflas etmiş, ettirilmiştir. Bu şirketlerdeki binlerce kabin memuru, teknisyen, pilot ve diğer tüm şirket çalışanları mağdur edilmiştir. Özellikle son dönemde iflas süreçleri takip edildiğinde, Onur Havayollar’ının da aynı senaryo ile iflasa götürüldüğü gözden kaçmayacaktır.

Onur Havayolu Şirketi’nde bugün 21 aydır 1800’den fazla çalışan maaş alamamaktadır. Şirket, 2020 yılında personelini ücretsiz izinli göstererek, kısa çalışma ödeneği adı altında maaşlarını devlete ödetmiştir. Onur Havayolları’nda 300 pilot, Atlas ve Borajet Havayolları iflasından sonra da 200 pilot olmak üzere yaklaşık 500 civarı tecrübeli pilot işsiz durumda kalmış, son 3 yıldır pilotaj eğitimini tamamlamış 1100 tecrübesiz pilotla birlikte toplamda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaklaşık 1600 pilot işsiz bırakılarak, atıl bir kaynak olarak bekletilmektedir.

Tecrübesiz bir pilotun tüm eğitimleri için harcanan süre 2 ile 4 yıl arasında değişmekle birlikte eğitim maliyeti de 100 bin Euro’yu bulmaktadır. Her bir tecrübeli pilotun yıl/uçuş saat bazında tecrübe maliyeti ise ortalama kişi başı 400 bin Euro olarak bilinmektedir. Kullanılmayan kaynak kapasitesi 350.000.000 Euro, yani 3.800.000.000 TL’ye (Üç milyar sekiz yüz milyon Türk Lirası) ulaşmıştır.

YABANCI PİLOT İSTİHDAMININ MALİYETİ 1 MİLYAR EURO

Türkiye’de aktif olarak faaliyet gösteren havayolu şirketlerinde yaklaşık olarak 750 yabancı pilotun çalıştığı bilinmektedir. Her bir pilotun çalıştığı şirkete ekonomik maliyeti (maaş+konaklama+lisanslandırma ücretleri+aylık memleketlerine gidiş geliş masrafları ve aracı kuruluşlara verilen komisyonlar) 200 bin Euro’dur. Toplamda yıllık yabancı pilotlara ödenen ücretler 150 milyon Euro olarak hesaplanabilir. Son 10 yıldaki yabancı pilot istihdamının Türk ekonomisine maliyeti ise yaklaşık 1 milyar Euro’yu bulmuş, bu şekilde artış devam ederse önümüzdeki 10 yıl için 2 milyar Euro olması kaçınılmaz olmuştur.

Neredeyse bütün yabancı pilotlar kazandıkları paraları kendi ülkelerine götürürken, bunun karşılığında ise ülkeye hiçbir döviz girişi olamamaktadır. Yine, 350 milyon Euro değerinde işsiz Türk Pilotlarının atıl bırakılması hem üzücü hem de düşündürücüdür.

Pandemi öncesinde Avrupa Birliği ülkelerinde Türk vatandaşlarının çalışabilmesi için öncelikle EU oturma hakkı olması ve Avrupa Sivil Havacılığı (EASA) onaylı pilot lisansına sahip olması şartları öne sürülerek Türk Lisanslı pilotların Avrupa Havayolu Şirketlerinde çalışma imkânları neredeyse yok edilmiştir. Pandemi sürecinde ise dünyada faaliyet gösteren tüm havayolu şirketleri yabancı pilotları işten çıkarmış ve ülkelerine göndermiştir. Böylelikle işsiz Türk pilot sayısının yukarıda belirtilen rakamların da üzerinde olduğu açıktır.

2020 yılında, yabancı pilot oranı yüzde 11 iken, pandemi dolayısı ile Sayın Cumhurbaşkanının verdiği talimat neticesinde yüzde 2 seviyesine düşürülmesi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından tüm havayollarına talimat olarak bildirilmiş, ancak gelinen süreçte yabancı pilot sayılarında gözle görünür tatmin edici bir azalma olmamıştır. Bu konunun tekrar dile getirilmesi, hatta SHGM yetkisinde olan çalışma izinlerinin onaylanmasının durdurulması seçeneği düşünülmelidir.

Ayrıca SGK kanunları kapsamında çalışma hayatımızda emeklilik yaşı 65’e kadar uzatılmıştır. Bu durum, sivil havacılıkta, ticari uçuş pilotlarında da çalışma yaşı olarak uygulanmaktadır. Ancak şirketler pilot alımlarında, kaptan pilotlar için 53-55 yaş ve ikinci pilotlar için de 40-45 yaş olarak işe alım kriteri uygulamaktadır. Bu durum anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olmakla birlikte, Avrupa ülkelerinde böyle bir şartın getirilmesi kesinlikle insan haklarına aykırı olarak değerlendirilmektedir. Şu anda iflas eden şirketler, dolayısıyla işsiz kalan pilotların en az yüzde 30’u bu yaş kriterini sağlayamadığından Türk şirketlerinde iş bulmalarının da önü kesilmektedir.

İşe alımda pilotların önüne konulan bir diğer, “son 1 yıl içinde aktif olarak uçuş yapmak” kriteri, pandemi dolayısıyla işsiz kalan pilotların son 2 yıl uçuş yapmadıkları gerçeği düşünüldüğünde, kriter olmaktan çok bariyer olarak pilotların önüne çıkmıştır.

Gelecek Partisi olarak biz, meseleyi milli bir mesele olarak ele alıyor ve havayolu şirketlerine sesleniyoruz: Başta Türk Hava Yolları olmak üzere, ülkemizde faaliyet gösteren havayolu şirketlerinin;

-Yukarıdaki saymış olduğumuz kısıtlamaları ortadan kaldırması,

-İşsiz pilotlara daha efektif iş imkânı sunması,

-Türk sermayesini koruması,

-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına her alanda öncelik vermesi gerekmektedir! Bu kadar işsiz Türk pilotu dururken SHGM’nin yabancı pilot istihdamı anlaşılabilir değildir.

Türk pilotlarının önlerine konulan engelleri aşmaları adına bizler Gelecek Partisi olarak her zaman yanlarında olacağımızın, konuyu takip ederek seslerine ses olacağımızın sözünü veriyoruz.