Darbecilerin her biri 246 kez müebbetle yargılanacak

İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi, yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) mimarlarından biri olarak gösterilen Prof. Dr. Adem Sözüer, 15 Temmuz’da gerçekleşen ve 246 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan darbe girişiminde bulunan askerlerin yargılanma süreçleriyle ilgili olarak, “Hem darbe hem terör suçundan yargılanacaklar. Bu darbe girişimini organize eden örgüt silahlı bir örgüttür. Her bir öldürme için ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet cezası verilecek. Yani darbe teşebbüsünde bulunanların her biri 246 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanacak.” diye konuştu.

Prof. Sözüer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Meclis’ten idam çıkarsa onaylarım.” şeklindeki sözlerine ilişkin olarak da “İdam cezası geri gelirse, ABD Fethullah Gülen’i iade etmeyecektir örne­ğin. Etse bile, Gülen dahi idamla yargılanamaz çünkü suçu işlediği tarihten geçmişe dönük uygulanamaz.” dedi.

Darbeye teşebbüs edenler hangi suçlardan yargılanacak?

Hem darbe hem terör suçundan yargılanacaklar. Bu darbe girişimini organize eden örgüt silahlı bir örgüttür. Anayasal düzeni zorla değiştirmek, parlamentoyu ortadan kaldırmak istediler. Bu işin siyasi yönüdür. Gölbaşı’ndaki polis merkezini bombardımana tuttular. 47 polis öldü. Ellerinde sadece bayrak olan insanların üzerine tank sürdüler, ateş ettiler. Bunlar da işin terör yönüdür. Bu suçlardan en önemlisi de öldürme suçudur. Her bir öldürme için ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet cezası verilecek..

246 kişi hayatını kaybetti. Her biri için ayrı ayrı ceza alacaklar mı?

Evet. Terör ve darbe suçunun dışında her bir ölüm için ayrı ayrı ceza verilecek. Yani darbe teşebbüsünde bulunanların her biri 246 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanacak.

Hangi mahkemelerde yargılanacaklar?

Terör suçları için hangi mahkemeler öngörülmüşse bunlara da o bakacak. Özel mahkeme kurulmayacaktır. Aksi, Anayasa’mıza aykırı olur.

Sadece emirlere uyan, darbe girişiminden haberi olmayan erlere ne olacak?

“Emir, demiri keser” diye bir kural vardır. Askerlik kuralları bakımından emirler sorgulanamaz. Bu darbe girişiminde de aldatıldıkları açık ve net olanlar hakkında dava açılmaz. Kuşkulu olanlar varsa dava açılır. Kanıtlanamazsa da beraat ederler.

Ya “Vur” emrine uyup ateş eden erler?

Asıl mesele de bu… Ceza kanunu “Bir emrin konusu suçsa yerine getirilemez.” der. Emir verildi diye kadınlara tecavüz edilir mi? Yapmışsa suçtur. Aldatılıp sahaya çıktıklarını düşünelim. Karşılarında sivil halk var ve darbe yapmamalarını söylüyorlar. Komutan buna rağmen “Vur” emri verirse vuran kişinin sorumluluğu başlar. Burada katliam yapıldığı açıkça bellidir ama tetiği çekenlerin sayısı fazla değildir diye tahmin ediyorum.

‘İdam geri getirilsin’ tartışmasına ne diyorsunuz?

Çocuğu ölmüş bir baba, içinin soğuması için idam cezasının getirilmesini isteyebilir. Bu işin psikolojik tarafıdır. Hukuki tarafta bugün ölüm cezasını getirirsek bile geçmişe yönelik uygulamamız mümkün değildir.

Yani idam cezası gelse bile darbecilerin idam cezasıyla yargılanması mümkün değil mi?

Mümkün değil. İdam cezası geri getirilse bile geçmişe dönük uygulanamaz. Herkes suçun işlediği tarihte hangi kanun varsa oradaki cezayı alır. Öte yandan suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi’ne göre ölüm cezası olan ülkelere suçlular iade edilmez. İdam cezası geri gelirse, ABD Fethullah Gülen’i iade etmeyecektir örneğin. Etse bile, Gülen dahi idamla yargılanamaz çünkü suçu işlediği tarihten geçmişe dönük uygulanamaz.

Olağandışı yapacağımız her şey bizi dünyada haksız duruma düşürür. Batı basını bu demokratik halk devrimini görmeyip Türkiye’deki olumsuzluklara yönelmiş durumda. Demokratik halk devrimini lekeleyecek bir şey yapmamalıyız. Kanıtlarımızı ortaya koyup talep edelim ki onlara gerekçe bırakmayalım. İnsanların canı çok yandığı için de şu anki tartışmayı anlayabiliyorum. Soğukkanlı olmalıyız. Ölüm cezası ne darbeleri ne de suçları engelleyebilir.