Daha güvenli gıda tedarik zinciri için Piyasa odaklı yeni reformlar

Avrupa Birliği, üzerinde uzun tartışmaların yaşandığı ve Birlik içerisinde daha piyasa odaklı, daha yeşil ve daha güçlü bir gıda üretim zinciri sağlamayı hedefleyen Ortak Tarım Politikası reformları konusunda anlaşmaya vardı.

Avrupa Birliği (AB) Tarım Bakanları Konseyi ve Avrupa Parlamentosu, Birliğin tartışmalı konusu olan Ortak Tarım Politikası (OTP) reformları konusunda 26 Haziran tarihinde anlaşmaya vardı. 2014 -2020 yıllarını kapsayan ve “Doğrudan Ödemeler, Tek Ortak Piyasa Düzeni, Kırsal Kalkınma ve Yatay Mevzuat” olmak üzere dört ana başlıkta düzenlemeler içeren yeni reformlar ile AB, daha adil, daha piyasa odaklı, yeşil ve daha güçlü bir gıda üretim zinciri sağlamayı hedefliyor.

Bütçede aslan payı OTP’nin

Reformlar konusunda varılan anlaşmadan iki gün sonra OTP’nin, 2014-2020 AB bütçesinden alacağı pay da kesinleşmiş oldu. Üç yıldan fazla bir süredir krizle boğuşan AB, tarihinde ilk kez bütçesinde büyük oranda kesintiye gitti. Birliğin 7 yıllık bütçesi 960 milyar Euro olarak belirlendi. Aslında AB liderleri, bütçe konusunda Şubat ayında uzlaşmaya varmışlardı. Ancak Avrupa Parlamentosu, uzlaşmaya onay vermeyince ortak bütçenin kesinleşmesi Haziran ayına kaldı. Yeni uzlaşmada bütçe rakamları aynı kaldı.

AB liderlerinin üzerinde uzlaşmaya vardığı ve 2014-2020 dönemini kapsayan Çok Yıllı Mali Çerçeveye göre OTP, 373 milyar Euro ile bütçeden yine aslan payını aldı. Böylece yeni bütçede Ortak Tarım Politikası reformları, kırsal kalkınma ve balıkçılık harcamalarının payı %39 oldu. Ancak, geçen yıl 12 Ekim’de Komisyon’un OTP’ye ilişkin önerileri açıklandığında, bütçenin 435 milyar Euro olması planlanmıştı. Kriz, Birliğin tarım bütçesini de vurdu.

Yine de 7 yıllık AB bütçesinde bu rakam, AB tarım ve gıda tedarik zincirine her yıl için ortalama 53 milyar Euro destek anlamına geliyor. 2014 yılı için belirlenen 55 milyar Euro OTP bütçesinden en büyük payı 8 milyar Euro ile Fransa alacak. Kesinleşen bütçenin 277,8 milyar Euro’luk kısmı ise doğrudan desteklemelerde kullanılacak.

Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Dacian Cioloş, yeni reform paketiyle Avrupalı küçük çiftçilerin daha fazla destekleneceğini belirtti. Komisyonun OTP’ye ilişkin açıklamasında ise reformlara ilişkin şu bilgiler yer aldı:

AB OTP bütçesi, üye ülkeler ve çiftçiler arasında daha adil dağıtılacak. Ana iş aktivitesi tarım olmayan bazı firmaların Doğrudan Ödeme talep etmesine yol açan birtakım yasal boşluklar giderilecek. Desteklerin, aktif çiftçilik yapanlara ulaşması sağlanacak. Küçük çiftçiler için çiftlik başına 15 bin Euro’ya kadar başlangıç yardımı yapılacak.

Doğrudan ödemelerin %70’i çevre, hayvan refahı, bitki ve hayvan sağlığı standartları ile ilgili temel gereksinimleri içeren çapraz uyuma dayandırılırken, %30’u iklim ve çevre yararını amaçlayan üç ‘yeşillendirme’ önlemi şartına bağlı olacak. Bu kapsamda bitki çeşitlendirmesi yapılacak. Bir çiftçi ekilebilir arazisi 10 hektarı geçtiğinde en az 2 farklı ekin ve 30 hektarı geçtiğinde en az 3 farklı ekin yetiştirmek zorunda olacak.

15 hektardan büyük alanı olan çiftliklerde (kalıcı otlaklar hariç), arazinin ekilebilir kısmının en az %5’inde “ekolojik odak alanı” oluşturulacak. Bu madde 2017 yılında Komisyon’un raporu ve yasamaya ilişkin teklifinden sonra %7’ye yükselecek.

Her yıl finansal disiplin uygulamasıyla 400 milyon Euro miktarında (2011 fiyatlarına göre) bir kriz rezervi oluşturulacak.

Kriz için kullanılmaması durumunda bu miktar, sonraki yıl çiftçilere doğrudan ödeme olarak geri ödenecek. Piyasa müdahalesi ve özel depolama yardımı sistemleri daha esnek ve etkili olacak.

Kamu müdahalesi, özel depolama yardımları ve ihracat iadeleri 1,96 milyar Euro’luk ‘Kriz Rezervi’nden karşılanacak ve OTP ile Çok Yıllık Mali Çerçeve’den ayrı finanse edilecek. Bu destek, E.coli krizinde olduğu gibi hayvan hastalıklarının yayılmasını önlemek ve “tüketicinin güven kaybına yol açan kamu, hayvan veya bitki sağlığı riskleri nedeniyle ciddi piyasa düzensizlikleri” ile mücadele etmek için Komisyonun acil önlemler almasına olanak sağlayacak ve tüm sektörleri kapsayacak.

Kamu müdahalesi ekmeklik buğday, arpa, mısır, çeltik, sığır ve dana eti, tereyağı ve yağsız süt tozunu kapsayacak. Özel depolama yardımı ise beyaz şeker, zeytinyağı, keten elyaf, sığır eti, tereyağı, yağsız süt tozu, kırmızı eti kapsayacak.

2018’in sonundan önce ve bundan sonraki her 4 yılda bir, Ortak tarım Politikası’nın performansı üzerine, OTP’nin ana objektifleri olan uygulanabilir gıda üretimi, doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve dengeli arazi gelişimi gibi konular esas alınarak rapor sunulacak.

Kotalar kalkacak

Avrupa Komisyonu açıklamasında, süt kotalarının daha önceden belirlenen 30 Mart 2015 tarihinde sonlandırılacağı belirtildi. Açıklamada, şeker kotası rejiminin 30 Eylül 2017, şarap üretimin de 2006 şarap reformunda alınan şarap ekim hakları sisteminin 2015’in bitimiyle sona erdirileceği bilgisine de yer verildi.

Komisyon ayrıca Okul Meyve Şeması ve Okul Süt Şeması uygulamasının devamına ve süresinin uzatılmasına karar verdi.

Açıklamada, okul meyve şeması için ayrılan yıllık bütçenin 90 milyon Euro’dan 150 milyon Euro’ya yükseltildiği belirtildi.

Daha güvenli tedarik zinciri

OTP kararlarının açıklanmasının ardından konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Tarım ve Kırsal Kalkınma Komisyonu Hukuki İşler ve Gıda Tedarik Zincirinden Sorumlu Üyesi Gwilym Jones, OTP reformunun daha güvenli bir tedarik zinciri ortaya koyacağını belirtti.

Uzun zamandır beklenen OTP reformlarının daha adil, daha piyasa odaklı, daha yeşil ve daha güçlü bir gıda üretim zinciri sağlayacağını ifade eden Jones, çiftçilere 2014’ten 2020’ye kadar destek güvencesi verildiğini ve çiftçilerin bu süreçte gelecek için yatırımlarını yapabileceklerini kaydetti.

“Şeker kotası, düzeltilmesi gereken son iki hatadan biriydi”

Jones, OTP reformları konusundaki değerlendirmesinde şeker kotalarının kaldırılması kararı için: “Şeker kotası, düzeltilmesi gereken son iki hatadan biriydi” yorumunu yaptı.

“Biz büyük ölçüde piyasaya odaklanmış bir politika benimsedik” diyen Gwilym Jones, şu değerlendirmede bulundu:

“Brüksel’deki bürokratların çiftçilere ne yapmaları gerektiğini söylemelerini istemiyoruz.  Çiftçilerin rekabet edebilmesini istiyoruz. Üretim kararlarını alacak olanlar onlardır ve bu piyasaya yönelik bir politikadır, bizim istediğimiz de budur. Çiftçiler yüksek değer ortaya koymak için varlıklarını koruyacaklar, ancak rekabet de edebilecekler. Bunun en önemli ve bariz örneklerinden biri şeker kotalarının kesin bir tarih olan 2017’de bitirilmesi kararıdır.

Bu, düzeltilmesi gereken son iki hatadan biriydi. Artık üretim kotası gibi bir şey olmamalı. Bu gıda üreticilerini yakından ilgilendirmekte.”

Haziran ayı sonundaki toplantısında Ortak Tarım Politikaları üzerinde anlaşmaya varan Avrupa Komisyonu, konuya ilişkin açıklamasında şeker kotalarının 2017 yılında, piyasa döneminin bittiği 30 Eylül tarihinde sona erdirileceğini de duyurdu.

Komisyon bu kararla şeker kotası rejimine bitiş tarihi koyarken, sektörün kendini ayarlayabilmesi için ek süre veren 2005 yılındaki şeker reformunu da onaylamış oldu. Komisyon yaptığı açıklamada bu karar yolu ile AB gıda ve içecek üreticilerinin yerel ve küresel pazarda daha iyi rekabet edecek bir konuma geleceğini ileri sürdü.

Mevcut sistemde AB ihracatı Dünya Ticaret Örgütü kuralları uyarınca kotalarla sınırlandırılmış durumda.

AB yerel pazarında bol ve uygun fiyatlı şeker bulunabilmesinin ara ve son tüketiciye de fayda sağlayacağını belirten Avrupa Komisyonu, çiftçi güvenliğinin sağlanması için şeker fabrikaları ve pancar üreticileri arasındaki anlaşmalarda geçerli olan standart koşulların korunacağı, ayrıca beyaz şeker depolama yardımının kotaların kalkmasından sonra da süreceği bilgisini verdi.

AB’nin şeker kullanan gıda ve içecek üreticilerinin temsilcisi konumunda olan Avrupa Şeker Kullanıcıları Birliği de (CIUS) bu karar karşısındaki memnuniyetini vurguladı. Şeker kotalarının kalkması ile tedarik zincirinin daha pazar odaklı bir çerçevede faaliyet göstereceğini açıklayan CIUS Başkanı Robert Guichard kararı ekonomik büyüme için bir ön şart olan tedarik güvenliğinin sağlanması yolunda önemli bir adım olarak nitelendirdi.

CAOBISCO: “Arz güvenliğine yönelik önemli bir adım”

AB Çikolata, Bisküvi ve Şekerleme Sanayicileri Derneği  (CAOBISCO) da süt ve şeker kotalarının sonlandırılmasına ilişkin Komisyon kararına destek verdiklerini açıkladı.

CAOBISCO Genel Sekreteri Sabine Nafziger kararı, ekonomik büyümeyi garanti altına almak için arz güvenliğine yönelik önemli bir adım olarak niteledi. (Gıda Hattı)