Covid sindirim sisteminide vuruyor, sağlık çalışanlarına öğrenci sürprizi ve dumping sendromu..

KORONAVİRÜS SİNDİRİM SİSTEMİNİ DE VURUYOR

İlk olarak Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkan ve şiddetli solunum yetmezliğine neden olan koronavirüsün neden olduğu hastalık, tüm dünyada bir numaralı sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Hastaların önemli bir çoğunluğu sindirim sistemi problemleri ve ishal şikayetiyle sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Çünkü Covid-19’un vücuttaki pek çok sistem ile birlikte mide ve bağırsak sağlığına da olumsuz etkileri olabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan, koronavirüsün yol açtığı sindirim sistemi sorunları hakkında bilgi verdi.

Koronavirüs vücut sistemlerini bir bir etkiliyor

Besinlerin vücutta parçalanması ve kullanılmayan kısımlarının dışarı atılmasını sağlayan sindirim sistemi bir organlar topluluğudur. Ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve anüsü etkileyen sorunlar sindirim sistemi hastalıkladır. Koronavirüsün neden olduğu enfeksiyon ise vücuttaki birçok sistemi etkileyen bir hastalıktır. Rahatsızlığın başında sadece nefes darlığı, öksürük, boğaz ağrısı ve ateş gibi solunum sistemini ilgilendiren bir enfeksiyon olarak görülse de sadece bu şekilde olmadığı zaman içinde anlaşılmıştır.

Virüs bağırsaklarda çoğalıyor

Koronavirüs vücuttaki en çok etkilediği sistemlerden birisi ise sindirim sistemidir. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak sindirim sisteminde ishal gelişebilmektedir. Bazı hastalar ishal şikayetleri ile sağlık kuruluşlarına başvurmakta, hatta bazı hastaların ishal belirtisi araştırılırken Covid olduğu ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalarda koranavirüsün bağırsaklarda çoğalma özelliği olduğu belirlenmiş, ince bağırsaklardaki emici yapıları ise bozduğu belirlenmiştir. Virüsün, bağırsaklardaki besinlerle alınan aminoasit yapısının bozulmasına neden olduğu görülmüştür. Bu hastalarda başlangıç belirtisi olarak en sık görülen ve etkisi nerdeyse bir aya kadar, bazen de daha uzun süren koku ve tat kaybı da ortaya çıkmaktadır. Geçmeyen bulantı, kusma hissi, halsizlik şikayetlerinden yola çıkılarak ya kan testi ya da göğüs tomografisi çekilerek hastaların Covid pozitif olduğu netleştirilmektedir.

İlaçların neden olabildiği şikayetler geçici

Bilindiği gibi koronavirüsün neden olduğu hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar, hastalığın şiddetini azaltmak için yüksek dozda başlanmakta ve bir haftaya kadar hastalara bu ilaç verilmeye devam edilmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda bu hastalığın en etkili tedavilerden birinin bu anti-viral ilaç olduğunu belirlenmiştir. İlacın en bilinen etkilerinden birisi de mide bağırsak şikayetlerini artırması ve karaciğer testlerinde çıkacak değerleri yükseltmesidir. Bu ilacı kullanan bazı hastalarda bu değerler 10 kata kadar artmakta ama genellikle hızlı bir şekilde düzelmektedir. Hastaların 3’te 1’inde az da olsa karaciğer enzim yüksekliği görülmektedir, ancak karaciğer yetersizliği ve sarılığa neden olduğu kanıtlanmamıştır. Ayrıca koronavirüsün kendisi de ‘dispepsi’ denilen hazımsızlık ve mide ağrısına neden olabilmektedir. İyileşme sonrasında hastalarda pıhtı atma riski olabileceği için aspirin veya kan sulandırıcılar, bunlar da mideye bazen dokunabilmektedir.

Şikayetler şiddetli ise mide koruyucu ilaçlar verilmeli

Hastalığı atlatan kişiler; geçmeyen mide ağrısı, hazımsızlık, bulantı gibi şikayetlerle hastanelerin acil servislerine ve gastroenteroloji bölümlerine başvurmaktadır. Hastalara, bu durumun geçici olduğu belirtilmelidir. Şikayetleri şiddetli olan hastalara ise mide koruyucu ilaçlar ve bağırsak hareketlerini düzenleyen ilaçlar verilmelidir. Bu rahatsızlık devam ediyorsa endoskopi yapılması tavsiye edilebilir. Kilo kaybı, ağızdan veya makattan kanama, boğazda takılma hissi, ailede mide kanseri hikayesi varsa endoskopiyi hemen olmaları önerilmelidir.

Sağlıklı beslenme çok önemli

Hastalık boyunca doğru besinlerle dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Gün içinde bol su içilmeli, katkısız doğal besinler tüketmeye özen gösterilmelidir. Beslenme konusunda doktora danışılarak uygun bir planlama yapılabilir.

Öğrencilerden, sağlık çalışanlarına rengarenk yılbaşı sürprizi

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, sağlık çalışanlarına özel, rengarenk yılbaşı kurabiyeleri hazırladı. Yaptıkları yılbaşı kurabiyelerini, sürpriz hastane ziyaretlerinde ikram eden öğrenciler, pandemi etkisi altında geçen zorlu 2020 yılı boyunca verdikleri emekler ve fedakarlıkları için tüm sağlıkçılara teşekkür etti.

İstanbul Ayvansaray Üniversitesi öğrencileri, Koronavirüs pandemisinin en çok etkilediği sağlık sektörü çalışanları için farklı renk ve şekillerde yılbaşı kurabiyeleri hazırladı. Pandemi dönemi hijyen kuralları çerçevesinde hazırlanan kurabiyeler, öğrenciler tarafından Doğa Hospital çalışanlarına ikram edildi. Yaşanan virüs salgınının tüm yükünü omuzlayan sağlık çalışanları, kendileri için özel olarak hazırlanan yılbaşı kurabiyeleriyle yoğun çalışma tempolarına lezzetli bir mola verdiler.

Sağlık çalışanlarına tüm Türkiye’nin büyük bir teşekkür borçlu olduğunu dile getiren Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, duygularını şu sözlerle ifade etti: “Sağlık çalışanları, pandemi boyunca bizler için çok uğraştı, ailelerinden uzak kaldılar, yoğun mesailerine hala devam ediyorlar.  Yaptıkları için onlara ne kadar teşekkür etsek az. Biz de öğrenciler olarak onlara küçük bir sürpriz yapmak, tüm toplum adına teşekkürlerimizi iletip hep yanlarında olduğumuzu göstermek istedik. Bu zor günlerde morallerini biraz olsun yükseltebiliyorsak, onları az da olsa gülümsetebiliyorsak ne mutlu bize.”

Dumping Sendromu Nedir? Tedavi Edilebilir mi?

Geçirdiği mide ameliyatı sonrası fala kilolarından kurtulan Seren Serengil’in zaman zamanlarda aşırı zayıflaması dikkat çekmişti. Seren Serengil’in zayıflığının altından büyük bir sağlık sorunu çıktı.

Konuyla ilgili Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Uzmanı Diyetisyen Yeşim Nurdan Özkorucuklu Dumping Sendromunu hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

DUMPİNG SENDROMU NEDİR?

Dumping sendromunun, 1913’lerde peptik ülser, mide kanseri tedavisi için yapılan ameliyatların, günümüzde ise artan bariatrik cerrahi işlemlerin komplikasyonu olarak karşımıza çıktığını belirten Yeşim Özkorucuklu, bu sendromla midenin hızlı, kontrolsüz ve sürekli boşalması ve mide tarafından sindirime uğrayamayan besinlerin ince bağırsağa hızlı geçişi ile birlikte vazomotor (baygınlık, halsizlik vb.) ve gastrointestinal (ishal, kusma vb.) semptomlar görüldüğünü söyledi.,

DUMPİNG SENDROMU ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Erken Dumping Sendromu

Erken dumping sendromunda belirti ve bulgular genellikle yemek sırasında ya da yemekten hemen sonra, sıklıkla hasta masada otururken (yemekten sonraki 5- 30 dakika içinde) başlar. Hastalar ani başlayan halsizlik, baygınlık ve baş dönmesiyle birlikte yatma gereksinimi hissederler. Soğuk terleme, çarpıntı, dolgunluk, çalkantı hissi, bulantı, kusma ile sonuçlanan intestinal kramplar olur.
Geç Dumping Sendromu

Geç dumping yemekten 1-3 saat sonra ortaya çıkmaktadır ve terleme, titreme, bilinç kaybı, açlık gibi semptomlarla karakterizedir. Yiyeceklerin ince barsağa hızlı geçişi ince barsaktaki yüksek karbonhidrat konsantrasyonuna yol açmaktadır. Vücut karbonhidrat birikimine yanıt vermek için aşırı insülin salınımı ile karşılanır bu da aynı zamanda reaktif hipoglisemiye (ani kan şekeri düşmesine) neden olmaktadır.

Dumping Sendromu Nedir? Tedavi Edilebilir mi?

Dumping Sendromunun tedavisinde beslenmenin önemini vurgulayan Özkorucuklu, tedavi için önerilerini sıraladı.

1. Az ve eşit miktarda, sık öğün şeklinde beslenme düzenlenmelidir: Mide ve bağırsağa aşırı yüklenmemek için az ve eşit miktarda ve daha fazla öğün (yaklaşık günde 6-8) tüketmeliyiz.

2. Basit karbonhidratlardan uzak durulmalıdır: Basit karbonhidratlar (şeker, bal, pekmez gibi) sindirime uğramadan, barsaklardan 15-20 dakikada emilip kana geçer ve doğrudan enerji kaynağı olarak kullanılır, kan şekerinde ani yükselme ve düşüşe neden olur. Kompleks karbonhidratlar ise sindirimleri yaklaşık 3-4 saat süren ve kan şekeri üzerindeki etkileri daha yavaş ve uzun süreli olan karbonhidrat türüdür. Bu sebeplerden dumping sendromu gelişen bireylerde kompleks karbonhidrat (tahıllar, kurubaklagiller, sebze ve meyveler gibi) alımı arttırılıp basit karbonhidrat alımı azaltılmalıdır.

3. Glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir: Düşük glisemik indekse (Kan şekerini yükseltici etkisi) sahip olan karbonhidratlar daha yavaş sindirilip, karbonhidrat emilim oranı yavaşladığı için sağlık üzerinde birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Yüksek glisemik indekse sahip karbonhidratlar hızla sindirilip emildiklerinden, daha yüksek glisemik yanıt oluştururlar. Glisemik indeksi düşük besinlere; kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur, kepekli, çavdar, tam buğday unlu ekmek ve yoğurt örnek verilebilir. Ayrıca meyve ve sebzelerin bir kısmı da düşük Glisemik indekse sahip olduğundan tüketilmesi gereken ideal yiyecek grubundan sayılabilir.

4. Besinlerin tamamı iyice çiğnenmeli ve yavaş yemeye özen gösterilmelidir: Daha küçük parçalar şeklinde çiğnenen besin, büyük ve sindirimi zor olan besin parçalarının ince barsağa akışını durdurabilmektedir.

5. Yemekle birlikte sıvı tüketimi yapılmamalıdır: Sıvı almak için yemekten sonra en az 30 dakika beklenmelidir. Sıvı besinlerin ince barsağa doğru hızlanması diyareye sebep olmaktadır. Alınması gereken su ihtiyacı gün içerisine yayılarak yudum yudum şeklinde tüketilmelidir

6. Her öğünde protein tüketilmelidir: Proteinler semptomların hafiflemesine yardım etmesinin yanında özellikle şiddetli dumping sendromu gelişmiş bireylerde malnutrisyondan korunmak için yeterli enerji alımını sağlamaktadır. DS gelişen hastalar süt ve süt ürünleriyle kendilerini kötü hissedebilir, böyle durumlarda diyetten elimine edilebilir.

7. Posa alımı artırılmalıdır: Diyet posası, jel oluşturarak karbonhidratların emilimini yavaşlatır, gastrik boşalımı geciktirerek ve barsak geçiş zamanını uzatarak karbonhidratların emilimini yavaşlatır.

8. Sakınılmalı/ertelenmeli: Alkol, kafein, fındık, patlamış mısır tüketimi ertelenmeli meyve suyu, doymuş yağ, kızartma, kakaolu karışımlar, şekerli unlu mamül tüketiminden sakınılmalıdır.