Çölleşiyoruz… (Köşe yazısı 03.12.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Türkiye’de, bazı sivil toplum kuruluşları, medya, kişi ve kuruluşlar ‘Çölleşiyoruz’ diye yıllardır programlar yapıyor. Hatta Evliya Çelebi’nin ‘Seyahatnamesi’nde gezdiği bölgeleri anlatırken, sincapların Karadeniz’den Akdeniz’e ağaçlardan inmeden, Kayseri’de Erciyes ve Pınarbaşı Şirvan tepesinden ulaştığına yer veriyor.
Yıllardır bu şehirde ‘Erciyes yüksek rakım ağaç yetişmez’ denilerek kesilen ağaçların yerine fidan bile dikilmedi. Melikgazi’nin ilk Kaymakamlarından olan engelli Mehmet Güler ise ‘Bunda bir yanlışlık var’ diyerek toprak analizi yaptırdı. Fidanlar dikti, diktirdi ve bugün ki Erciyes yolunun kenarındaki o sarı ve kara çamlı ormanlığın kahramanı oldu. Birileri ise on fidanla birlikte tabela dikerek şov yaptı ve yapmaya da devam ediyor.
Kayseri ve Türkiye’nin sayılı dağlarından Erciyes başta olmak üzere hızla betonlaşırken, yeşil alanlar ve ağaçlarda bir bir, hava karardıktan sonra kesilerek taşlaşıyor.
Son olarak Türkiye’nin bu çölleşme haritası çıkartıldı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Birleşmiş Milletler’in çölleşmede ‘hassas’ olarak değerlendirdiği Türkiye’nin çölleşme risk haritasını hem gösterdi hem açıkladı. Türkiye Çölleşme Risk Haritası’na göre, aralarında Kayseri’nin de bulunduğu Türkiye’nin yaklaşık yüzde 47’si orta ve üzeri çok yüksek risk grubunda yer alıyor. Bakan Eroğlu’ndan. “Türkiye’nin çölleşme kriter ve göstergeleri ilk defa belirlenerek ulusal ölçekte çölleşmeye duyarlı alanlar tespit edildi ve ülkemizin risk haritası çıkarıldı. Çölleşme küresel ölçekte yaşanan bir sorun. Çölleşme özellikle kurak, yarı-kurak ve az yağışlı alanlarda iklim değişiklikleri ile insan faaliyetleri dahil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanan arazi bozulumudur. Tabii çevreyi ve içerisinde yaşayan insanlar da dahil bütün canlıları olumsuz etkileyen çölleşme dolaylı olarak da küresel ölçekte açlık ve göç gibi büyük problemlerin de en önemli sebebidir.
Birleşmiş Milletler çölleşme konusunda Türkiye’yi ‘hassas’ olarak değerlendirdi. Çölleşmeyle mücadelenin en önemli unsurlarından biri ülke genelinde çölleşmeyi izleyerek, öncelikli ve hassas alanları tespit etmek. Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) Genel Müdürlüğü ve TÜBİTAK-BİLGEM tarafından 1,5 yıl süren proje kapsamında çölleşme açısından öncelikli ve hassas alanların saptandı. Proje kapsamında, çölleşmeyi bütün yönleriyle ele alabilmek için farklı üniversitelerden ve farklı uzmanlıklardan 10 akademisyen TÜBİTAK-BİLGEM bünyesinde birlikte çalıştı. Böylece ortaya konulan çölleşme modeli çölleşmeyi iklim, su, toprak, arazi örtüsü, arazi kullanımı, topoğrafya, jeomorfoloji, sosyo-ekonomi ve yönetim olarak bütün yönleriyle ele alan bütüncül bir çalışma oldu.
Türkiye Çölleşme Risk Haritası’na göre, Türkiye’nin yaklaşık yüzde 47’si orta ve üzeri çok yüksek risk grubunda. Çölleşmenin görüldüğü Konya-Karapınar, Iğdır-Aralık ve Urfa-Ceylanpınar çok yüksek risk, Tuz Gölü havzası, Ereğli-Karaman bölgesi, Urfa-Ceylanpınar-Mardin-Batman hattı, Eskişehir çevresi ise orta ve yüksek risk grubunda. Ülkemizin çölleşme kriter ve göstergeleri ilk defa belirlenerek ulusal ölçekte çölleşmeye duyarlı alanlar tespit edildi. Daha sonra çölleşme modeli ve ‘Türkiye Çölleşme Risk Haritası’ oluşturuldu. Projenin pilot sahası olan Gediz Havzası’nda doğrulama ve kalibrasyon çalışmaları tamamlandı. Çölleşme modeli ve risk haritasının yüzde 90 güven aralığı içinde mikro havza bazında yüzde 94 tutarlı netice ürettiği tespit edildi. Bu doğrulama ve kalibrasyon çalışması bütün Türkiye’yi kapsayacak şekilde 25 havzada devam edecek.
Bu alanlarda yürütülen çalışmalar etkin şekilde takibi ile yatırımların başarıya ulaşmasına zemin hazırlayacak proje, tabii kaynakların dengeli kullanılması ve korunmasına yönelik önemli kazanımlar sağlayacak.”