Çocuk gelinler ve sapıklık..(Köşe yazısı 17.12.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

Son yıllarda tüm Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de cinsel suçlar, sapıklık, çocuk gelinler, küçük yaşta evlilikler, boşanmalar giderek artıyor. Bu gelecek için ister istemez herkesi düşündürüyor.
Geçen yıl Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, resmi evlilikler içerisinde 16-17 yaşında 34 bin 629 kız çocuğu evlendirildi.
Bu çocuklardan sadece, bin 670’i erkek.
Evlenen çocukların toplam evlilikler içindeki oranı da kız çocuklarında yüzde 5,8, erkek çocuklarda ise yüzde 0,3..
Açıklanan verilere göre, 2014 yılında Doğu Marmara Bölgesi’nde bin 807 kız, 125 erkek çocuk evlendi. Türkiye’de bölgelere göre evlenen çocuklar ortalamasında, en yüksek oran 6 bin 384 kız, 318 erkek çocuğu ile Güney Anadolu’da gerçekleşti.
Türkiye’de bölgelere göre evlenen çocuklar incelendiğinde, İstanbul’da 2 bin 861 kız, 102 erkek, Batı Marmara’da bin 190 kız, 109 erkek, Ege’de 3 bin 633 kız, 222 erkek, Doğu Marmara’da bin 807 kız, 125 erkek, Batı Anadolu 2 bin 814 kız, 125 erkek, Akdeniz’de 5 bin 215 kız, 146 erkek, Orta Anadolu’da 3 bin 340 kız, 111 erkek, Batı Karadeniz’de 2 bin 47 kız, 153 erkek, Doğu Karadeniz’de 705 kız, 43 erkek, Kuzey Anadolu’da bin 908 kız, 76 erkek, Orta Anadolu’da 2 bin 725 kız, 140 erkek, Güneydoğu Anadolu’da 6 bin 384 kız, 318 erkek çocuk evlendi.
Dikkatinizi çekti ise bu rakamlar daha geçen yılın.
Bu yıl ki rakamlar, olaylar bunun çok üstünde.
Şimdi bu rakamları bir kenara bırakıp, Polis Akademisi Suç Araştırmaları ve Kriminoloji Araştırma Merkezi’nin (SAMER) tarafından düzenlenen sempozyumda, “Türkiye’deki Suriyeli mülteci kız çocuklarının maruz kaldığı cinsel istismar” tartışıldı.
Türkiye’nin hemen her yerinde, eskiden bavul ticareti ile gelenler, sonrasında doğudan batıya göçenler şimdi de çeşitli ülkelerden gelen sığınmacılarla artan kumalar, boşanmalar, aile içi kavgalar, ciddi sorunlara çözüm aranıyor.
Sempozyumda sunum yapan Sosyolog Doç. Dr. Mualla Kavuncu, “Suriyeli çocuk ve kadınlara yönelik cinsel istismar, başlangıçta sadece sığınmacı kampı dışındaki mülteciler için söz konusuydu. Ancak cinsel istismar, bugün sığınmacı kamplarına kadar girmiş durumda” diyerek yaraya parmak bastı.
Kamp dışında ve içinde yaşayan Suriyeli kadın ve çocukların kadın tacirlerinin eline düştüğünü açık açık anlatan Kavuncu, şöyle devam etti.
“Suriyeli küçük kızların imam nikâhıyla kuma yapılması da çok yaygınlaştı ve yaş sınırı 11-12’ye kadar düştü. Ailelere ortalama 2 bin ile 5 bin TL arasında başlık parası veriliyor. Bu nikâhlar bazen Suriyeli kızlar ve kadınlar tarafından bir kurtuluş şansı olarak görülebilse de; çoğunda, nikâh görüntüsü altında fuhuş ve çocuk-kadın ticareti yapılıyor. Şiddet ve tehdit altında zorla çalıştırılan bu kızların yaş ortalaması 15-18, ama 12’ye kadar düşebiliyor.”
Doç. Dr. Kavuncu’ya göre, Suriyeli çocuk ve kadınların cinsel istismarının önüne geçilebilmesi için şu önlemlerin acilen hayata geçirilmesi gerekiyor:
* Hükümet derhal bir ekip kurup tüm sığınmacı kamplarında cinsel istismar ve fuhuş iddialarını teftiş ettirmeli.
* Mağdurlar tespit edilip psikolojik destek ve koruma sağlanmalı. Onları istismar eden vicdansızlar derhal cezalandırılmalı.
* Yalnız ve çaresiz Suriyeli kadınların çocuklarıyla birlikte kalabileceği sığınma evleri açılmalı ya da bu kadınlar mevcut sığınma evlerine alınmalı.
* Küçük çocuk ve kadınların sokaklarda dilenmelerine asla göz yumulmamalı.
* Kimsesiz Suriyeli çocukları isteyen güvenilir ailelerin yanına vermek üzere, devlet kontrolünde iletişim ağları ve birimler oluşturulmalı.
* Sığınmacı kampları çevresinde çocuk ve kadın ticareti yapan kişi ve çeteler, bu işe bulaşan kamp görevlileri ve kamu görevlileri ortaya çıkarılmalı. Şikâyet ve ihbarlar ciddiye alınıp değerlendirilmeli.
Ama biz Kayseri’de buna benzer toplantılarda halen, STK’ları temsil edenlerin reklam yardımları ile zaman geçiriyoruz. Böyle giderse, tehlikenin büyüklüğü göz ardı edilirse, ileri de bunun faturasının ne kadar ağır olacağını herkes görecek. Zaman varken, daha kalıcı önlemler alınmalı, işler yapılmalı.