Bu maddelerle şimdiye kadar istenip de kamuoyu tepkisiyle gerçekleştirilemeyen üç önemli alanda değişiklik getiriliyor. AKP usulü bir taslakla zeytinlikler, kıyılar, meralar daha fazla imara açılmak ve yapılaştırılmak isteniyor. AKP usulü yasa yapma mantığıyla, iki iyi şeyin içine üç kötü şeyi doldurup arada torba yasayla geceyarısı geçirmeye kalkıyorlar. Bu yasa geçerse kıyılardaki dolgu alanlarında, denizcilik faaliyetini, deprem riskini, çevre faktörünü hiçe sayacak, uydurma bir “kamu yararı kararı” alacak Bakanlar Kurulu, kıyı dolgu alanlarında endüstri bölgesi ya da denize sıfır konumda kamu hastanesi projesini hayata geçirecektir. İktidar, ya yandaşı şirketlere yeni kapılar aralayacak ya da çevreyi ve kent planlarını altüst ederek çevreye rağmen endüstri bölgesi ve hastane kurmaya kalkacaktır. Milli Eğitim Komisyonu da bu tasarıyı görüşmüş ve iktidar partisi milletvekilleri dahi tasarının bu maddelerine karşı çıkmış, tasarının yükseköğretim kısmındaki düzenlemeleri de eksik bulmuştur.
Kıyı Kanunu, Mera Kanunu ve zeytincilikte değişiklik öngören maddeler, tarımı, hayvancılığı, denizciliği ve çevreyi, plansız bir sanayileşme ve çarpık kentleşme uğruna heba edilmeye yöneliktir.
Zeytinlik saha tanımını maksatlı biçimde daraltan yeni tasarı, zeytini korumayı değil, yandaşı korumayı ve kurtarmayı hedefliyor. Zeytin kesene hapis cezası öngören kanun artık para cezasıyla işi kurtarıyor. Yeni “zeytinlik saha” tanımı ve devamındaki maddeler, zeytinliklerde hayvan otlatmanın cezai yaptırımını düşürmüştür.
Tasarının “zeytinlik saha” tanımı ve “Kurul” tanımı getiren 2 nci maddesi, mevcut kanun hükmünün tersine zeytinlik sahalarda ve bu sahalara en az 3 km. mesafede “toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez” hükmünü kaldırmakta, sadece kimyasal atık oluşturacak tesis yapılamaz ve işletilemez hükmünü korumaktadır.
Tasarıda zeytin sahalarına en az bir kilometre mesafede koyun ve keçi ağılı yapımı yasak kapsamı dışına alınmış, hükme aykırı hareket edenlere verilecek hapis veya adli para cezası hükmü kaldırılmıştır. Bunun yerine sembolik olarak 5 bin TL idari para cezası getirilerek zeytinliklerde hayvan otlatılmasının önüne geçmek için 22 yıl önce hazırlanmış düzenleme delinmek istenmektedir. Zeytinliklere özel koruma önlemi alan 1995 tarihli yasa sayesinde bugüne dek edinilen kazanımlar bu maddedeki düzenlemeyle son derece ağır bir suistimale uğrayacak, zeytinlikler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.
Bu değişikliklerle, valinin başında duracağı, iktidarın talimatı dışına çıkamayacak bir kurulla o illerdeki zeytinliklere tesis kurulmasının önü açılıyor.
1995 tarihli Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, zeytinlikler, üreticiler ve çevre dengesi açısından son derece önemli düzenlemeler içermekteyken, zeytinciliği Akdeniz havzasında gerek tarım gerekse sanayi alanında çok daha fazla öne çıkarmamız gerekirken, “zeytinlik saha” ve “kurul” tanımıyla 2 nci maddede getirilen düzenleme ve devamındaki maddeler, zeytinliklerin kaybına yol açacaktır, bugüne dek zeytincilikte alınmış mesafede bir geriye gidişe yol açacaktır.
Böylece, partili cumhurbaşkanının talimatı, partiye güdümlü valinin izniyle partili şirketlerin zeytinliklere dalmasına zemin yaratılıyor. Yandaş için çıkarılacak Bakanlar Kurulunun “kamu yararı kararı”, kanuna eklediği bu istisna hükmüyle dünyada görülmemiş bir çarpık sanayileşme uğruna tarımı gözden çıkarmaktadır.