CHP’li Arık’tan, sağlıkta VIP uygulama, Özer’den üretime darbe vurulmasına tepki

CHP MİLLETVEKİLİ ARIK KİŞİYE ÖZEL TEST İDDİALARINI MECLİSE TAŞIDI: “SAĞLIKTA VIP UYGULAMA OLMAZ”

Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Çetin Arık, kamuya ait sağlık merkezinde belirli kişilere özel testler yapıldığı iddiasını meclis gündemine taşıdı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Arık, “Test yaptırmak isteyen vatandaşlar geri çevrilirken, temaslı sağlık çalışanlarına test yaptırılmazken Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın keyfi uygulaması kabul edilemez. Sağlıkta VIP uygulama olmaz” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan 3 Eylül günü ilgili birimlere gönderilen bir yazı ile  Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 7 Eylül günü gerçekleşecek programa katılacak personelden bakanlığın Emek Yerleşkesi Sağlık Biriminde covid 19 testi yaptırmalarının istendiği iddiaları TBMM gündemine taşındı. CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde şu soruların yanıtını aradı:

“Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 7 Eylül 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sarayında düzenlediği program öncesinde katılacak personele Hazine ve Maliye Bakanlığı Emek Yerleşkesi Sağlık Birimi’nde test yaptırıldığı basına yansıdı. Bu bağlamda;

Birçok vatandaşın test yaptırma isteği karşılanmazken hatta temaslı birçok sağlık çalışanına test yapılmazken, kamuya ait bir sağlık kuruluşunda toplantıya katılacak kişilere keyfi olarak test yaptırılmasını doğru buluyor musunuz?

Yine Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı programlar için de katılımcılara Covid 19 testi yapıldığı yönünde haberler basında yer aldı. Bu güne kadar Cumhurbaşkanlığı yada bakanlıklar nezdinde yapılan toplantılara katılacak kişilere özel olarak kaç test yapıldı? Bu yapılan testler Sağlık Bakanlığı tarafından günlük olarak açıklanan test rakamları içinde gösterildi mi?

Sağlık sisteminin zor günler geçirdiği bu süreçte kişilere özel hizmet verilmesini doğru buluyor musunuz?”

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Arık, salgının kontrolünü kaybeden iktidarın halkın sağlığını hiçe sayıp kendilerini koruma altına alma telaşı içinde olduğunu ifade ederek, “Test yaptırmak isteyen vatandaşlar geri çevrilirken, temaslı sağlık çalışanlarına test yaptırılmazken Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın keyfi uygulaması kabul edilemez. Sağlıkta VIP uygulama olmaz” diye konuştu.

Kayseri’de et tavukçuluğu bitti, su ürünleri ve büyükbaş üretiminde azalma var. Peki, bundan sonra Kayseri’deki hangi üretim koluna darbe vurulacak?

 CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer Kayseri’de et tavukçuluğunun bittiğini, su ürünlerinde ve büyükbaş üretiminde de azalmaların yaşandığına değinerek “İktidarın üretime, üreten insana karşı olduğunu biliyoruz. Onlar ithalata dayalı ekonomiyi seviyorlar. İnsanlar üretmesin, dış güçlere bağlı kalınsın diye desteği yabancı üreticiye yapmaktan yanalar. Her şeyde dışa bağımlılığı tercih ederken, kendilerine yerli ve milli yakıştırması yapmaları ise samimiyetsizliklerini göstermektedir. Tarımda, yabancı ülkelerden toprak kiralayıp, ithalat yaparak çiftçinin belini bükerken, hayvancılıkta da ithalatı seçerek sadece 2019 yılında 689 bin büyükbaş hayvan ithalatına 672 milyon dolar ödeme yapılmıştır. AKP’nin 2003-2019 döneminde 5 milyon büyükbaş hayvan ithalatına 6,8 milyar dolar ödeme yaptığı da bilinmektedir. Yapılan ithalatlara rağmen vatandaşlarımız kurban bayramından, kurban bayramına sofrasına et koyabilmektedir. Üreticiye darbe vururken vatandaşın et ihtiyacının karşılanmamış olması da uygulanan politikanın ne kadar başarısız olduğunu göstermektedir.” İlimizdeki üreticilerin zor zamanlar geçirdiğini belirten Özer, “Kayseri Ticaret Odası’nın 2018 verileri incelendiğinde Kayserimizde et tavukçuluğunda 2017 ve 2018 yılında üretim yapılmazken, su ürünlerinde ve büyükbaş üretiminde ise 2018 yılı verileri kontrol edildiğinde bir önceki yıla göre azalma gözlemlenmektedir. Biz bu noktada üreticilerimizden tam olarak ne istendiğini anlayamıyoruz. Kayserili üretici et tavukçuluğunu bırakmak zorunda kaldı, sırada hangi üretim alanımız var? Bütün bu veriler, kurdukları “yandaş kayırma” sisteminde yer almayan üreticinin pandemi süreci öncesinde başlayan sorunlarının rakamlara yansımasıdır. Pandemi sürecinde üreticimizin durumu daha da kötüye gitmiştir” diyen Özer, yaşanan duruma müdahale edilerek üreticilerimizin sırtındaki yüke devletin destek olarak, geleceği hakkında endişe duyan üreticinin endişelerinin kaldırılarak pandeminin de gösterdiği gibi üretime dayalı ekonomiye önem verilip, gelecek nesillere ata tohumlarımızın aktarılması gerektiğini belirtti.

Kayseri Şeker hakkında da açıklamalarda bulunan Özer “Kayseri Şeker’in borçları ne zaman gündeme gelse, soru sorulsa, bilgi istense hemen savunmaya geçilip basına pozlar verilip, başarı hikâyeleri anlatılmaya başlanıyor. Bir kişide demiyor ki “Kayseri Şeker’in bu kadar borç var”. Kayseri Şeker’in zarar etmesi hiçbir Kayseriliyi sevindirmez. Şehir hepimizin. Bu yüzden Kayseri Şeker Yöneticileri de kurumun borçlarını, yani çiftçilerimizin hakkı olan bu bilgiyi şeffaf bir şekilde tüm kamuoyu ile paylaşmak zorundadır. Kayserimizin sayılı kuruluşlarından olan bir kurumun durumu hepimizi ilgilendirmektedir”.

Ülkemizin kuruluşundan beri bel kemiğini oluşturan üreticilerimizin her zaman yanında olduklarını ve olacaklarını belirten Özer, bu zor zamanlarda da onların sesi olmaya devam edeceklerini belirtti.