CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erciyes’ten, herkese anladığı dilden mesaj gönderdi

24 Haziran seçimleri öncesi seçim startını 81 il başkanı ve parti yönetimi ile yapacağı toplantı sonrası vermek ve ilk değerlendirme toplantısını yapmak için 2200 rakımlı Erciyes’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, herkese anladığı dilden mesajı Anadolu’nun ortasındaki Kayseri’den gönderdi. 

Kılıçdaroğlu; etnik kimlik, mezhep siyaseti üzerine uyardı, ülkenin 5 sorununu: Eğitim, Dış politika, toplumsal barış, demokrasi ve ekonomi olarak sıraladı. Boş konuşan il başkanları, iktidar ve kendisine ağır eleştiride bulunanlara ve ‘tek ses’ medyaya Erciyes’ten sert çıktı. İktidara ‘16 yılda 14 sefer strateji değiştiriyorsan ne olacak bu çocuklar?’ diye soran Kılıçdaroğlu, İl başkanlarına ‘Bilgiye dayalı siyaset yapın ve konuşun’ uyarısında bulundu ‘Demokrasinin öncüsü CHP’dir. Ezberlerini bozduk. Demokrasi ahlak rejimidir, tek adam değil’ dedi.

’Şimdi hiçbir dostumuz yok. Dış politikayı milli olmaktan çıkardırlar’ diyen Kılıçdaroğlu ‘Siz liyakati ve adaleti yok ettiniz. Adalet devletin temelidir. Şu anda devlet lekelidir. Banka müdürlerini sen tayin ediyorsun. Bu kadar iki yüzlüyü Cumhuriyet tarihinde görmedim. Sen tefecilere çalışıyorsun’ dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı bölümler şöyle. 

‘Bu ülkede Demokrasiyi korumak konusunda öncülük eden parti CHP’dir. Kayseri sanayi, üniversite ve tarım kentidir. Erciyes’in eteğinde toplandık. Kayseri Anadolu’nun kadim kentidir. Kayserili girişimci müteşebbis kendi emeğiyle dünyanın markası haline dönüştürmüştür. Kayseri’nin cazibe merkezi olarak Anadolu’da doğmasını heyecanla izledik. Kayseri’nin güçlü olması ülkenin güçlü olmasıdır. Kayseri bir emek istihdam kentidir.  Sanayicisi özgüvenle üretiyor, ama büyün bunlara rağmen Kayseri’de işsizlik var. Sadece resmi verilere göre 223 bin kişi sosyal yardım alıyor. İşsizlik verileri ve intiharlar. Türkiye’nin diğer illerinden daha ağır rakamlar var.

Milletvekili ve İl Başkanı arkadaşlarıma söylüyorum. CHP il başkanları bilgiye dayalı söylemler yapmalı. Boş laf yok. Önümüzdeki süreci anlatacaksınız. Önce bu ülkenin bugün 5 temel sorunu olduğunu anlatın. 2002’de 1 temel sorunu vardır. Toplumsal sorun vardı. Bugün 5 sorunumuz var. Bu sorunlar 1. Eğitim, 2 Dış Politika, 3.Toplumsal Barış, 4. Demokrasi 5. Ekonomi…

16 yılda 14. kez eğitim sistemi değiştiren başka bir anlayış var mı?. Bizim çocuklarımız kobay mı? Çocuklar hangi sınava gireceğini bilmiyor. Okulları nitelikli ve niteliksiz okul diye 2’ye ayırdılar. Bu ülkenin çocuklarının kaderi niteliksiz okullara gitmek midir. Ailelere sesleniyorum. Bu çocukların vebali Ak Parti’ye oy verirseniz sizdedir. 2017’de 2 milyona yakın çocuk okula gitmiyor. Ne olacak bu insanlar. Kendi çocuklarını geleceğe hazırlamayan iktidar ne vaat edebilir. 15 yıl geçti, 2 milyon çocuk okula gidemiyor. Türkiye eğitim kalitesi anlamında en sonuncu ülke. Şimdi bize oy verin ülkeyi yönetin diyeceğiz diyorlar. İşte bu yaptıklarını anlatın.

İstanbul’da halen birleştirilmiş sınıflarda eğitim var. Orta Çağdamı yaşıyoruz. Halen yurt sorununu çözemedik. 1 yılda çözülecek sorunu 16 yıldır çözemediler. Bilgiye muhalefet yapacaksınız. Neler yaptıklarını ve neler yapacağımız anlatacağız. Bütün okulları nitelikle hale getireceğimizi anlatacaksınız. Çocuklarımıza güzel gelecek hazırlayacağız. Çağdaş uygarlık eğitimle yakalanacak. Yetenekli çocuklarımız var ancak öldürüyoruz yetenekleri.

2 sorunu Dış Politikaya anlatacağız. Dış politika ülkelerin tarihinde çok önemlidir. Dış politikalar kendi ülke çıkarlarına göre yapılır. Egemen ülkeler için dış politika izlenmez. Bugün ki dış politika egemen devletlerin isteğiyle yapılıyor. Ülkenin başındaki zat ” Emredersiniz” diyor. Arap, Türkmen ve Kürt kardeşlerimize sorun kim hayatından memnun. Şimdi hiçbir dostumuz yok. Dış politikayı milli olmaktan çıkardırlar. Partinin çıkarları üzerine dış politika oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin itibarine 20 milyon dolara İsrail’e sattılar. İsrail tazminat değil bağış yaptı. Bunları kesinlikle unutturmayın vatandaşımıza… Miraç kandili İslam dünyası için en önemli kandildir. Miraç kandili gecesi egemen güçler Suriye’yi Akdeniz’den attığı bombalarla vurdular. Ne dedi o zat daha fazla bomba atılmalı dedi. Anlatmalısınız. Medya tek sesli. Toplumun dokularına inmelisiniz. Bu sizlerin görevidir. Ak Partili MHP’li ve Saadetli vatandaşların görevidir. Burnumun dibinde kan akacak, silahlar bazen Rusya ve Amerika’dan gelecek. Bu ülkenin iktidarı sadece alkış tutacak. Bunların tutumunu her yerde söylemelisiniz. Sadece Ortadoğu değil Avrupa ile de kavga ettik. Zararı orada yaşayan vatandaşlarımız gördü. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza sesleniyorum. Benim ve iktidarın görevi sana orada daha huzurlu çalışmasını sağlamaktır. Hep beraber bunu düşünmeliyiz.

3 Toplumsal barış üçüncü sorunumuz. 2002’de terör yoktu. Eğitim sistemi düzelmişti. Bütün komşularımla aramız iyi idi. İnanç, etnik kimlik, yaşam tarzı, köken konusunda ayrıştırmak kime yanadır. Türkiye’yi ayrıştıranlara oy vermeyeceksiniz diyeceksiniz. 50-60 yıldır beraber yaşayanları son 16 yılda sorgular hale getirdiler. Bizi tuzağa çekiyorlar. Etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı siyasette hayır. İnsan en şerefli varlıktır, yaşam tarzına saygı göstermek gerekir. Kim daha fazla, az Müslüman ayrımı yoktur bizim kitabımızda….

Demokrasi tek adam rejimi yeni çıktı başımıza… Dünya haritasına bakalım. Nerede insan hakları saygı varsa demokrasi gelişmiştir. Kişi başına gelir en az 25 bin dolardır. İslam dünyasındaki kavgayı bakın. İslam ülkeleri Batıya gitmek istiyor. Neden, insan hakları, demokrasi orada. Düşüncelerini rahatlıkla ifade edebiliyorlar. Demokrasi ahlak rejimidir. Biz, demokrasi inşaa etmeye çalışıyoruz. Demokrasiye karşı kumpas kuruyorlar. Partileri acaba nasıl bir dümen çeviririz de seçime sokmayız diyorlar. 15 vekile  gidin bu kumpası bozun dedik. Gözlerinden öpüyorum Recep Bey… Sizin demokrasinin D’sini bilmiyorsunuz. Her şeyi ben bilir, hem yaparım diyen adamda akıl yoktur. 21. yüzyılda küçük ayrıntılarda iş bölümüne giden ülke gelişmiş ülkedir. Siz liyakati ve adaleti yok ettiniz. Adalet devletin temelidir. Şu anda devlet lekelidir. Bir kişi diyor ki Yasam organı benim ağzıma bakacak. Niye seçiyoruz 600 kişiyi… Para vermek için mi?  Yürütme organı neden tek adama veriliyor. Veriliyorsa bakana ne gerek var. Amaçları tek adamı rejimi… Düşüncelerinizi özgürce anlatmalısınız. Düne kadar birbirlerini yiyorlardı, şimdi yan yanalar.

Bana Er meydanına gel diyor?

Senin istediğin TV kanalında, seçtiğiniz kişilerle yapalım programı… Gelmeyen namussuzdur.

Parası ve dayısı olan FETÖ’den cezaevinden çıkıyor. 1 milyon aileye sesleniyorum. Sizin hakkınızı bugünde yarında sizi savunacak biziz. 20 Temmuz’da sivil darbe yaptılar dedim bağırdı. İstediğini atıyorsun içeri. Alıyorsun bir kararname herkesi içeri atıyorsun. 12 Eylül’de böyleydi. Tüm genelinde OHAL’e ne gerek var. Söz verdiler, çok kısa sürecek dediler, 2 seneyi geçti.  Gittiğiniz her yerde biz adil yargılama yapmayacağız, insanca muamele yapmayacağız diye Birleşmiş Milletlere dilekçe ile söylediler.

1 kişi tek adam rejimi güçlendirmek için 28 şubatta olduğu gibi vesayet rejimi kurdurmak istiyorsa buna şiddetle karşıyız. 5 Temel sorunumuz ekonomidir. Rahmetli Ecevit, ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için büyük bedeller ödediler. 16 yılda geldiğimiz nokta, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin tefecilere teslim olmasıdır. Ekonomiyi fiilen tefeciler yönetiyor. Rakamları ezberleyin. Son 15 yılda Londra’daki bir gruba ödedikleri para 150 milyar dolardır. İçerideki tefecilere verdikleri para ise 675 milyar lira. Sorun vatandaşla hazine bonon var mı diye. Kimin var arkasında kasa elin viski bardağı olanlar. Bunların yatacak yeri yok demeyecek misiniz. Gazeteler bunları korkudan yazamıyor. Türkiye’de bu kadar çok faiz ödeyen hükümet yoktur. Açıklama yapıyor o zat.. 15 yıldır ülkeyi lobiciler yönetiyor. Sen indirdin de sana birisi mi engel oldu. Enflasyonun anası babası faizdir. Çok şükür bunu anladın. Sen tefecilerin karşısında hazır olda bekliyorsun. Onlardan aldığın emirle ekonomiyi yönetiyorsun. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan sensin. Var olan fabrikaları satıyorsun. Gözlerinden öptüğüm Recep, bu banka müdürlerini sen tayin ediyorsun. Bu kadar iki yüzlüyü Cumhuriyet tarihinde görmedim. Sen tefecilere çalışıyorsun.

Eğer o zat, küpünün doldurduğu çalıştığı çalışmayı ülke için yapsa idi, ekonomimiz çok daha iyi hale gelirdi. 24 sorununa giderken 5 temel sorunu unutmayacaksınız. İşsizler kendisi yakıyorlar. Rahmetli Ecevit zamanında insanlar yazar kasa fırlatırdı. Şimdi adam meclis önünde kendini yakıyor haber bile olmuyor. Medyanın kontrol edildiği süreçte bize büyük görev düşüyor. Bunlar iyi diyen vatandaşlarımıza niye erken seçime diyorlar diye sorun. Baskıyı daha da artırmak istediği için erken seçimi istiyor. Vatandaşa çocuğunun daha kötü okullarda okumasını istiyorsa, içinden geçenleri söylemesin, çocukların işsiz kalsın istiyorsan onlara oy vermeye devam et diyeceksiniz.

24 Hazirana kadar hiçbir il başkanı rahat rahat uyumayacak. Cadde cadde, sokak sokak çalışacak. Ben rahata düşkünüm öğleden sonra gelirim diyen İl Başkanı varsa bırakın orayı. Ben 24 saat çalışacağım. Yörüklere söz verdim.  Bu ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz. Ağzımızın tadını bozdular. Bu ülkede hiç kimse günaha ortak olmasın.  Verdiğimde rakamlarda 1 kuruş 1 dolar eksikse görevi bırakacağım. Mütedeyyin kardeşlerimize söylüyorum senden alınan vergi tefecilere gidiyor. Türkiye bunu hak etmiyor. Biz, tefeciye faiz ödeyen bir ülke istemiyoruz. Üreten güçlü bir Türkiye istiyoruz.

Bu ülkede demokrasi üretim, iş, istihdam olsun, çocuklarımız en iyi okullara gitsinler diyorsan oyunu değiştir. 24 Haziran’a kadar hiçbir il ve ilçe başkanı rahat uyumayacak. 24 saat çalışacak. Ben rahatıma düşkünüm öğleden sonra başlarım diyorsanız görevinizi bırakın. Yörüklere söz verdim Yörük aile nasıl çalışıyorsa ben öyle çalışacağım. Bu ülkede hiç kimse günaha ortak olmasın. Tefeciye para ödemek günahsa tefeciye teslim olmak günahsa hiç kimse harama, günaha ortak olmasın. Verdiğim rakamlarda 1 kuruş eksikse görevi bırakacağım. Bu kadar eminim. Çünkü bunlar devletin rakamları. Biz üreten güçlü bir Türkiye istiyoruz. Bu iktidara vereceğin her oy günaha ortak olman demektir” (İsmet Közele)

Kılıçdaroğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamalarını dinlediğine dikkat çekerek “Geniş bir mutabakat olsaydı belli ilkeler çerçevesinde Cumhurbaşkanı adayı olacağını söyledi. Açıklamaları son derece değerli ve önemlidir. Bu ülkeye hizmet etmiş, Cumhurbaşkanlığı yapmış birisinin kuvvetler ayrılığı ilkesine vurgu yapması, liyakata vurgu yapması, adalete vurgu yapması, şeffaflığa vurgu yapması son derece önemlidir. Türkiye’de bugün için olmayan ama olmasını arzu ettiğimiz değerlere vurgu yapıyor. O açıdan son derece değerli ve önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.