Çerkez Sürgününü unutmadılar

Özhaseki, “Anadolu, mazlumlarının sığındığı en önemli coğrafyadır”

AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki 21 Mayıs 1864 yılında yapılan Çerkes soykırımını anmak için bir video yayınladı.

İnsanlığın ilk gününden itibaren iyilerle kötülerin mücadelesinin devam ettiğini ifade eden Özhaseki, “Özellikle son yüzyıl içerisinde emperyal güçler, zalimler bu işi soykırım olarak, sürgün olarak toplumlara yaşatıyorlar. Ne yazık ki 21 Mayıs 1864 yılında da Çerkes kardeşlerimiz binlerce yıl boyunca yaşadıkları Kafkas coğrafyasından ayrılmak zorunda kaldılar.” dedi.

Sürgün demek gözyaşı demek”

Sürgünlerin acılarından bahseden Özhaseki, “Sürgün demek; insanların topraklarından koparılması demek, gözyaşı demek, ayrılık demek, yollarda ölüm demek ve ailelerin paramparça olması, bir daha kıyamete kadar da birbirlerini görememeleri demek. Gittikleri yere alışıp alışamayacakları belli değil, nasıl bir yere gittikleri meçhul. İşte böyle bir ortamda Çerkes kardeşlerimiz bu zulme tâbi tutuldular.” diye konuştu.

Çerkeslerin hikayelerini okudukça gözlerinin yaşardığını belirten Özhaseki, “Allah bir daha yaşatmasın, o kötülere de fırsat vermesin diye dua ediyoruz. İçimiz yanıyor, acıyla doluyuz. Hele de sürgüne giden Çerkes kardeşlerimizin hikayesini okudukça gözlerimizin yaşarmaması, içimizin yanmaması mümkün değil.” dedi.

“Anadolu coğrafyası son dönemin mazlumlarının sığındığı en önemli coğrafyadır”

Türkiye’nin zulme uğrayan mazlumların da sığındığı en önemli coğrafya olduğuna değinen Özhaseki, “Ancak Cenab-ı Hak her kötülükten sonra bir güzellik de yaratıyor. Üzerinde yaşadığımız bu güzel Anadolu coğrafyası son dönemin mazlumlarının sığındığı en önemli coğrafyadır. Balkanlar’da daralan kardeşlerimiz, Kafkaslar’daki Çerkes kardeşlerimiz, Doğu’da, Güney’de sıkışan, bunalan, zulme uğrayan kim varsa bu topraklara gelmişler. Adına da zaten Anadolu demişiz, etle tırnak gibi olmuşuz. Akraba olmuşuz. Nihayetinde ben de Çerkes damadıyım. Allah’a hamdolsun, şükrediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Kültürünü yaşamak isteyen kardeşlerimize destek olmaya devam edeceğiz”

Kendi kültürlerini yaşamak isteyenleri desteklediklerinin altını çizen Özhaseki, “Çerkes kardeşlerimiz bu topraklara geldikten sonra da Milli Mücadele içerisinde yerlerini almışlar, birlikte o zalimlere karşı savaşı vermişiz ve bu topraklardan onları kovduktan sonra kendi medeniyetimizi kurmuşuz. Ayrı gayrı değiliz, o kültürü yaşamak isteyen kardeşlerimize de sonuna kadar her safhada her yerde her mecrada biz sonuna kadar da destek olmaya, mücadelemizi vermeye devam edeceğiz. Allah bizi birbirimizden ayırmasın ve bir daha da böyle kötü günler yaşatmasın diye dua ediyorum kardeşlerim.” diye ekledi.

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ, ÇERKES SÜRGÜNÜNÜ UNUTMADI

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 21 Mayıs 1864 yılında gerçekleşen Çerkes Sürgünü’nün 157. yıldönümünde, “Büyük Çerkes Sürgünü’nde yaşanan büyük acıyı paylaşıyor, hayatını kaybeden bütün kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Çerkes sürgününün üzerinden 157 yıl geçmesine rağmen bu hazin hadiseyi unutmadık, unutmayacağız” dedi.

Başkan Büyükkılıç, mesajında, Çarlık Rusyası’nın, Kafkaslardan Çerkes halkını sürgüne göndermesinin üzerinden 157 yıl geçtiğini ifade ederek, Rusya’nın Karadeniz sahiline inme politikası gereği Kuzey Kafkasya’yı ele geçirme amacıyla başlattığı kanlı Kafkas-Rus Çarlığı Savaşı’nda, Ruslar daha önce Türk topluluklarına da uyguladığı ev ve tarlaları yakma yöntemine girişerek Kafkas halkını göç ve açlığa maruz bıraktı” dedi.

1.5 MİLYON ÇERKES SÜRGÜN EDİLDİ, 500 BİN ÇERKES HAYATINI KAYBETTİ

Çerkes topluluklarının başta Osmanlı Devleti olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine sürgün edildiğini hatırlatan Büyükkılıç, şunları söyledi: “Resmi olmayan rakamlara göre o dönem 1,5 milyona yakın Çerkes bir ay içinde sürgüne tabi tutuldu. Yoldaki şartlar, salgın hastalıklar, açlık gibi nedenlerle yaklaşık 500 bin Çerkes hayatını kaybetti.

İNSANLIK TARİHİNE KARA LEKE OLARAK GEÇTİ

Tarihin en acı ve sarsıcı olaylarından biri olarak nitelendirilen ve insanlık tarihine “kara leke” olarak geçen Çerkes sürgününün üzerinden 157 yıl geçmesine rağmen bu hazin hadiseyi unutmadık, unutmayacağız. İnsanlık dışı süreçte Çerkezlerin zulme ve işgale karşı verdikleri kahramanca mücadele de hep hafızalarda kalacak.”

KAYSERİ’DE 100 BİN ÇERKES VAR

Başkan Büyükkılıç, Kayseri’de 100 bin Çerkes’in yaşamını sürdürdüğünü ifade ederek, “Bizler için çok önemli bir yere sahip çerkeslerin şehrimizin sosyo kültürel ve ekonomik hayatına sağladığı katkılar hür türlü takdirin üzerindedir. Pınarbaşı Uzunyayla’daki 67 Çerkes köyümüzün bulunması şehrimizdeki çerkeslerin öneminin en önemli göstergelerinden birisidir. Türkiye’de Samsun’dan sonra en yoğun yaşayan Çerkesler Kayseri’dedir. Kentimizde 100 bine yakın Çerkes yaşamını sürdürmektedir. Bu kapsamda Kayseri’deki Kafkas Dernekleri’mizin de çalışmalarını yakından takip ediyoruz” diye konuştu.

TÜRKÜ, KÜRDÜ, LAZI, ÇERKESİ; HİÇBİRİNİ AYIRT ETMİYORUZ

Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkesi, hiçbirini diğerinden ayırt etmediklerini vurgulayan Büyükkılıç, mesajında “Yunus Emre’nin dediği gibi; yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Biz de, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkesi, hiçbirini diğerinden ayırt etmek yok. Ülkemizde barış, huzur ve kardeşlik içerisinde yaşamaya devam edeceğiz. Çerkeslerin anavatanları Kafkasya’dan sürülmesinin 157. sene-i devriyesinde, hayatını kaybeden Çerkes kardeşlerimize Allah’tan rahmet, geride kalanlara da sağlıklı hayırlı uzun ömürler diliyorum” ifadelerini kullandı.

Başkan Dr. Mustafa Palancıoğlu: “SOYKIRIMIN YILDÖNÜMÜNDE ÇERKES KARDEŞLERİMİZİN ACISINI PAYLAŞIYORUZ”

Çerkes Soykırımı ve Sürgününün 157. yılı dolayısıyla bir açıklama yapan Melikgazi Belediye Başkanı Dr. Mustafa Palancıoğlu, “Çerkez kardeşlerimizin yaşadığı büyük acıları bir kez daha hatırlıyor acılarını paylaşıyor, sürgünde hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum.” dedi.

Çerkesler’in, 19’uncu yüzyılda insanlık tarihinin gördüğü en büyük zulümlerden birine maruz kaldığını hatırlatan Başkan Dr. Palancıoğlu, “Her yıl 21 Mayıs tarihinde Çerkes Soykırımı ve Sürgünü anıyoruz. Ben öncelikle 21 Mayıs 1864’te yoğunlaşan ve akabinde uzun süre devam eden Kafkasya’da yaşayan Çerkez nüfusun yüzde 75’inin göçmesine, sürgününe ve maalesef hayatlarına mal olan bu acı olay yaşandı. Takribi 600 ile 1 milyon civarında Çerkes kardeşimizin vefatına sebebiyet vermiştir. Çok büyük zulümler görmüşler. Tarihi olayları hatırlamamız, anmamız gerekiyor. Bu olaydaki asıl sebep Rusya İmparatorluğu’nun Müslüman nüfusu kırmak onları başka yerlere sürmek ve sıcak denizlere ulaşmak istemesidir. Akıl almaz, büyük zulümler yapmışlar. Türkiye olarak biz bu vatanı herkese açmışız. O zamanlar Çerkez kardeşlerimiz Osmanlı döneminde Türkiye’ye sığınmışlar. Şu anda et tırnak şeklinde birlikte yaşıyoruz. Cenabı Allah Müslümanlara güç kuvvet versin. Sadece Çerkez kardeşlerimiz değil hem onlardan önce hem onlardan sonra yakın zamanda Bosna’da büyük bir soykırım oldu. Ondan önce Bulgaristan’da, Yunanistan’da oldu, Suriye’de, Irak’ta oldu; şimdi Filistin’de oluyor. Maalesef Müslümanların yaşadığı İslam coğrafyasında bu tür mezalimler devam ediyor. Çerkez kardeşlerimizin acılarını paylaşıyor, sürgünde hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Cenabı Allah birlik beraberlik içerisinde dimdik ayakta durmayı nasip etsin. Bu tür acıları bizlere bir daha yaşatmasın.” dedi.

GÜLSOY : 157. YILINDA ÇERKEZ SÜRGÜN VE SOYKIRIMINI LANETLİYORUM

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “21 Mayıs Çerkes Sürgünü’nün 157. yılı” dolayısıyla yaptığı açıklamada, “İnsanlık tarihine ‘kara leke’ olarak geçen bu hazin hadiseyi unutmadık, unutturmayacağız. İnsanlık dışı süreçte Çerkeslerin zulme ve işgale karşı verdikleri kahramanca mücadele de hep hafızalarda kalacak.” dedi.

21 Mayıs 1864 yılında Çarlık Rusyası’nın, stratejik açıdan önemli gördüğü Kafkaslardan Çerkes halkını sürgüne göndermesinin üzerinden 157 yıl geçti.

Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Tarihin en acı olaylarından birisi olan Çerkes sürgünü, üzerinden 157 yıl geçmesine rağmen hala acıyla hatırlandığını belirterek şunları söyledi :

“Bugün 21 Mayıs. Tarihin en acı ve sarsıcı olaylarından biri olan ve insanlık tarihine “kara leke” olarak geçen Çerkes Sürgünü’nün 157’nci Yılı. Dünya Çerkesleri tarafından “Sürgün ve Soykırım” günü olarak anılan bu hazin hadiseyi,  unutmadık ve unutturmayacağız. İnsanlık dışı süreçte Çerkeslerin zulme ve işgale karşı verdikleri kahramanca mücadele de hep hafızalarda kalacak.

Çerkes kardeşlerimiz çok büyük zulümler görmüşler. Bizim de böylesine acı tarihi olayları hatırlamamız ve anmamız gerekiyor. Bu olaydaki asıl sebep Rusya İmparatorluğu’nun Müslüman nüfusu kırmak onları başka yerlere sürmek ve sıcak denizlere ulaşmak istemesidir.

 Akıl almaz, büyük zulümler yapmışlar. Çarlık Rusya’sının emperyalist politikaları gereğince binlerce yıllık yurtlarından zorla sürgüne gönderilen ve soykırıma tabi tutulan, 2 milyon 500 bin’den fazla  Kuzey Kafkas Halkları’ndan on binlercesi açlık, susuzluk ve hastalıktan hayatını kaybetmiş.

Adiğe ve Abhazaların maruz kaldığı Rus zulmü ve sürgünü için, batılı araştırmacılar,  ‘deniz gibi kan’ akıtıldığını söyler. Çerkes sürgünü nedeniyle yıllarca Karadeniz neredeyse ‘Al-kızıl deniz’ olarak adlandırılmış ve binlerce Çerkes halkının naaşı Karadeniz’in soğuk sularında kaybolmuştur. Çarlık Rusya’sının zulmüne boyun eğmeyen Çerkeslerden 750 bin kadarı, tarihin her döneminde mazlumlara kucak açmış olan Türk Milletinin misafirperverliğin de  başta Kayserimiz olmak üzere, Osmanlı’nın çeşitli şehirlerine yerleştirilmiştir. Bugün milyonlarca Çerkes kardeşimiz modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu asli unsurları olarak,  gelenek ve görenekleri doğrultusunda  hayatını sürdürmektedir. Şu anda et tırnak şeklinde birlikte yaşıyoruz. Biz de Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, hiçbirini diğerinden ayırt etmek yok. Ülkemizde barış, huzur ve kardeşlik içerisinde yaşamaya devam edeceğiz. Cenabı Allah Müslümanlara güç kuvvet versin. Yakın zamanda Bosna’da büyük bir soykırım oldu. Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Suriye’de, Irak’ta, şimdi de Filistin’de oluyor. Maalesef Müslümanların yaşadığı İslam coğrafyasında bu tür mezalimler devam ediyor.

Bu vesileyle Çerkeslerin anavatanları Kafkasya’dan sürülmesinin 157. sene-i devriyesinde, büyük acıyı paylaşıyor, özgürlük ve vatanları için ölümü göze alan Şeyh Şamil’in torunlarını rahmetle anıyorum.

Tüm zalimleri ve zulümlerini lanetliyor ve Türk Devleti ve Milleti’nin tarih boyunca olduğu gibi bundan sonrada her zaman mazlumun yanında yer alacağını bu vesile ile bir kez daha ifade etmek istiyorum.”

AKP İL BAŞKANI ŞABAN ÇOPUROĞLU

Müslüman milletlerin tarih boyunca yaşadığı mezalimlerden bir tanesi de Çarlık Rusya’sının Çerkeslere uyguladığı sürgündür. Yüz binlerce insanın ölümü ve kaybolması ile sonuçlanan bu elim hadise 157 yıldır vicdanları sızlatır.  Bir millete yaşatılan böylesi ağır travma hafızalardan asla silinmemiştir ve 21 Mayıs, Çerkes Soykırımı kurbanlarının anma günüdür. Bu, Kafkasya bölgesinde yaşayan halkların Çarlık Rusya’sının baskı ve soykırım siyaseti yaparak yaşattırdığı birçok hadiseden birisidir. Bir buçuk milyondan fazla Çerkes öz vatanlarından sürülmüş ve karanlık bir akıbete sürgün edilmiştir.  Açlıktan, salgın hastalıklardan ve öz vatanını terk etmek istemediği için gösterdiği direnç nedeniyle savaşarak can vermiştir.

Bu insanlık ayıbının üzerinden tam 157 yıl geçti. Tarihin bu korkunç yüzü her ne kadar zaman geçse de unutulmadı. Çünkü yaşanan soykırımların asla bir zaman aşım süreleri yoktur. Çerkes halkının yaşadığı bu büyük acıyı gönülden hissediyor ve paylaşıyorum. Bu büyük faciada yaşamlarını yitirenleri saygıyla anıyor Yüce Allah’tan rahmet diliyorum.

BAŞKAN YALÇIN’DAN ÇERKES SÜRGÜNÜ AÇIKLAMASI

Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Büyük Çerkes Sürgünü’nün 157. yıl dönümü münasebetiyle bir açıklama yayımladı.

Başkan Yalçın, yaptığı açıklamada 21 Mayıs 1864 tarihinde Çarlık Rusya tarafından Kafkasya’da yaşayan Çerkes halkının yurtlarından koparılmasının acısını paylaştığını belirterek, “Bundan 157 yıl önce değerli Çerkes kardeşlerimiz Kafkasya’dan Çarlık Rusya’nın zulmüne uğrayarak dünyanın çeşitli yerlerine savruldu. Anadolu’ya gelirlerken çok sayıda hayatını kaybeden oldu ama o gün sürgüne uğrayan büyüklerimizin torunlarından çok sayıda arkadaşımız, kardeşimiz, meclis üyemiz, ticaret ehli ve bilim insanımız Talas’ta görev yapmaktadır. 1864 yılından bu yana bu zulüm hiçbir zaman unutulmadı, unutulmayacak. Allah böyle zulmü bir daha hiç kimseye göstermesin. ” dedi.