Cenazeler, mezarlar, düğünler.(Köşe yazısı 27.04.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Son yıllarda otoparklar gibi mezarlıklarda yetersiz kalmaya başladı.

Kayseri Erciyesspor-Tel Aviv Maccabi maçı için İsrail’e gittiğimizde, Mescid-i Aksa ve o ülkedeki ilginç yerleri, tarihi ve doğal güzellikleri de görme imkanımız oldu.

Tabi ilgimi çeken, Mescid-i Aksa’nın atmosferi, içindeki mağara, gül kokan kayadaki delik, ağlama duvarı, Hazreti İsa’nın çarmıha gerildiği kilise, araç plakaları, havaalanı, Akdeniz sahillerinden daha çok Zeytin tepesindeki mezarlar oldu.

Yahudi inancına göre; Mescid-i Aksa’nın hemen karşı tepesinde bulunan bu mezarlığa gömülenler direk cennete gidiyor.

Bizim Ali dağ gibi düşünün. Mezarın fiyatları aşağı indikçe düşüyor, yukarı doğru artıyor.

Peki bu tepedeki mezar fiyatları nedir?

O dönemde ağzımız açık kalmıştı. 1 ile 5 milyon dolar.

Evet yanlış okumadınız, 5 milyon dolara kadar bir tane mezar fiyatı.

Şimdi bizim mezarlarda almaz, yetmez oldu.

Belediyelerin bu yetersiz hizmetini fırsat bilen bazı açık gözler, daha önce satın aldıkları bu mezarları ihtiyaç sahiplerine anlaşmalı satıyor, devrediyor.

İster istemez ölü sahipleri, aynen kalp krizi geçirenlerin ameliyathanedeki stent ticareti gibi mezar satıcıları ile pazarlık yaparak tutturabildikleri fiyata mezar satın alıyor.

Bir ara mezarlıklarda, gençlere para vererek mezar taşlarının dini günlere yakın kırdıranlar olduğu iddia edilmişti. Ama halen bu mezar taşlarını kimlerin kırdığı aydınlatılamadı.

Mezarlarımız yeterli bakımlı ve yeşil değil.

Belli mezarlar dışında, taziye yerleri yok.

Cenaze araçları, ölü yıkama işi, kefen, görevli hocalar, yakınları için cenaze aracı, ölenin evinin önüne taziye çadırı kurulması, içine masa-sandalye gibi hizmetlerde ciddi bir aksama olduğunu sanmıyorum, duymadım da.

Ama geleneksel hale gelen cenaze evinde yemek işi acılı kişiler için eziyet halini almaya başladı.

Bence Büyükşehir Belediyesi ivedi olarak ‘Kirli mezar ticaretine’ karşı bu sorunu ve diğer belediyelerde ölenlere eziyet olan geleneksel cenaze yemeği sorununu, cenaze çadırı içinde halletmeli.

Kayseri milliyetçi, muhafazakar, dindar, mutaassıp, hayırsever ama nedense Kayseri dışında bu işi yıllardır yapan şehirlerden, belediyelerden geri kaldı.

Üstelik bu hizmet belediyelerin bir çok lüzumsuz yap-boz ve çöpe giden hizmetleri karşısında o kadar büyük bir masrafta değil.

İkinci konu ise düğünler.

Sokak düğünleri yasaklandı ancak önüne belli yerlerde geçilemiyor.

Havai fişekler, yasak olmasına karşın silah sıkmalar, yüksek sesle düğün çalgıları da cabası.

Daha önce bu konuda yine yazmıştım.

Belediyeler, adrese dayalı sisteme göre kendi bölgelerinde oturan kişilerin düğünlerinde, salon ve ilk ikramları ücretsiz karşılamalı.

Suriyeliler ve diğer kaçkınlara acıyan, onlar için olmadık yardımları seferber eden belediyeler artık kendi gençlerin bu mutlu günler için çok amaçlı semt konağı yerine düğün salonu tesisler yapmalı.

İlk kuru ve yaş pasta ikramı ile içecekleri de karşılamalı.

Bunları yapmak ve yaptırmak için ille de referandum, seçim mi gerekli?

Lafa geldi mi Kayseri ‘örnek, model, Avrupa şehri.’

Kocasinan bulvarını düşünün.

Köprünün yapılması yılı geçti.

Sonra yolun kenar düzenlemeleri Yeni Çevre yolu girişine kadar halen tamamlanamadı.

İnönü parkının çevresindeki kavaklar kesildi, güya oturak yapıldı.

Şimdi o bölgede yeni yol düzenlemesi, köprü yapılması için park adım adım yok ediliyor, çevre düzenlemesi de yeni yapılmasına karşın yeniden sökülerek yapılacak.

Meydandaki parkta benzer şekilde sürekli küçülüyor ve yok ediliyor.

Önce büfe şeklinde başlayan ocaklar marketler, cafeteryalara dönüşüyor.

Yeşil alanlarda geceleri ya da sabahın erken saatlerinde kesiliyor.

Devlet imkanları fazlasıyla kullanılarak seçim ve referandum için harcanıyor.

Bu kadar acımasız harcamaya fazla örnek vermek istemiyorum.

Bence bu şehirde, otopark, mezar,  cenaze yemeği, yeni evlenenler için salon ve ilk ikram işini belediyeler ivedilikle çözmeli.

Ölenlerde, evlenenlerde, acılı ve sevinçli insanlarda bu toprakların gerçek sahipleri.

Bunu artık bu insanlar, bu kadar acımasız harcamalarınıza karşı çok görmeyin.