Çanakkale yabancıya, şov ve gösteriye mi serbest? (Köşe yazısı 06.02.2015 Kayseri Star Haber)

DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com

Son yıllarda bu ülkede gerçekten garip olaylar oluyor.
Bakıyorsunuz, duvarlardaki Atatürk portrelerinin yerlerini başkaları dolduruyor.
Sevgi bayrağı uygulamasına son veriliyor.
19 Mayıs törenleri iptal oluyor.
30 Ağustos la ilgili düzenlemeler dikkat çekiyor.
Çoğu milli törenlerin olacağı günlerde, şehirleri yöneten seçilmiş ya da atanmışlar ya şehir dışına, ülke dışına çıkıyor ya da hastalanıyor.
Turizmi geliştirmek, çeşitlendirmek için olmadık taklalar atılıyor. Ama turistin aradıkları ya yasak günah ayıp ya da bize ters
Suni süreçler, iktidar-cemaat kavgaları, görevden almalar, atamalar, torpiller, beklenmedik, istenmedik olaylar iktidarın ömrünü uzatıyor.
Bu şımarıklığın sandığa gidecek vatandaş ile bir hesaplaşması elbette olacak.
Son olarak Çanakkale Valiliği Gelibolu Zaferi Kutlamalarına Yasak Getirdi
Zaten okumayan bir toplum ve milletiz. Bu konuda ciddi bir arıza ve özürümüz var.
Seyit onbaşıyı, o zaferi kazandıran merminin ağırlığını biliriz ama kahramanın ondan sonraki yaşantısını, hiç merak etmeyiz.
O Çanakkale ki, isimsiz kahramanların, centilmenliği, kahramanlıkları, fedakarlıkları, vatan ve millet için neler yaptıklarını artık kitaplar almıyor.
Büyük önderin bu savaştaki başarısı ile halen tüm Dünyada takdir ediliyor.
Ama bu ülkeyi yönetenler, göstermelik gurur duyuyor.
Bir dönem ben yazmıştım.
Dünyanın öteki ucundan, dedelerinin mezarını ziyarete gelenler, bizi utandırıyor.Biz geçmişimize, atalarımıza, isimsiz kahramanlarımıza bile sahip çıkamazken, ‘Elin gavuru’ dediğimiz o insanlar,büyük önderin dediği gibi ‘Artık ebedi misafirimiz’ olan dedelerini her yıl anmaya geliyor.
Ya bizde, yasaklanıyor.
Çanakkale zaferinin 100. yılı kutlamaları hazırlıklarında skandal üzerine skandal yaşanıyor.
Önce Dışişleri Bakanlığı’nın 100’üncü yıl anısına hazırlattığı özel ajandada, Erivan’daki “soykırım anıtı” fotoğrafının “sehven” yer alması.
Şimdi de Çanakkale Valisi Ahmet Çınar imzalı 31 Aralık 2014 tarihli bir genelgeyle hem 18 Mart, hem 24-25 Nisan tarihleri için ziyaretçi yasağı getirildi.
Çanakkale Valiliğinin genelgesi, “Tarihimizin altın sayfası… Çanakkale geçilmez destanı…” vurgularıyla başlıyor, “100’üncü yıldönümünün 18 Mart ve 24-25 Nisan’da büyük coşku içinde kutlanacağı” anlatılıyor.
Hemen peşinden “yasağın” gerekçesine geçilip, şöyle deniliyor:
” Çanakkale Savaşları ‘ Gelibolu Tarihi Alanı’ bölgesine yurdumuzun her köşesinden ve başta Avusturalya ve Yeni Zelanda olmak üzere yabancı ülkelerden gelen ziyaretçilerin sayısında her yıl önemli artışlar olmaktadır. Bu ziyaretler özellikle tören günlerinde çok üst seviyeye çıkarak, ziyaret bölgelerinin otoparklarını, yollarını ve feribotla geçişlerin kapasitelerini arttırdığından ziyaretçilerin uzun süre beklemeleri gibi önemli sorunlara yol açmaktadır.”
İşte bu nedenle de “18 Mart 2015 tarihinde Mehmetçik Abidesi’nin bulunduğu bölgenin ziyaretlere kapatılacağı” bildiriliyor.
Öte yandan genelgede 24-25 Nisan tarihlerinde de bu yasağın uygulanacağı şu sözlerle anlatılıyor:
“Ayrıca 24-25 Nisan 2015 tarihinde uluslararası düzeyde yapılacak törenlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde çok sayıda ülkenin devlet başkanı ve temsilcisinin katılması beklenmektedir. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çanakkale Valiliği koordinesinde hazırlanan tören programları ve törenler sırasında alınacak tedbirler konusunda, bölgenin halkın ziyaretine kapatılması önerisi doğrultusunda 24 Nisan 2015 tarihinde Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı bölgesi halkın ziyaretine kapatılacaktır. 25 Nisan 2015 günü ise tören yapılacak bölgelere ziyaretçiler alınmayacaktır.”
Bu ülke krizleri fırsata çeviren bir ülke.
Ama, ‘bacasız fabrika’ denilen turizmi bu Çanakkale’nin 100. Yılındaki tanıtımla ‘patlatmak’ varken, ülkesinden, milletinden korkan, insanlarını ‘potansiyel suçlu gören’ seçilmişler yüzünden tüm Dünyaya hem rezil olacak hem de rezil edeceğiz.
Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili.
Denizlerle çevrili bölgelerin neredeyse büyük bölümü yabancıların elinde.
Cumhuriyet’in kazanımları, kurduğu tesisler yabancılara peşkeş çekildi.
Faiz lobisi, hainler, ülkeyi bölmek isteyen işgalcilerin genetiği bozuk torunları cirit atıyor.
Büyük önder Atatürk, silah arkadaşları, şehitlerimiz, gazilerimiz.
Sizlere ve sizleri savunan bizlere yapılanlardan utanıyoruz ama, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletinin ilelebet yaşaması, gelecek nesillere emanetinizi teslim etmek için yaşamaya, mücadeleye devam ediyoruz.
Yabancılara toprakları satarak ‘duvarlar ördürenler ile milletine tarihini, kültürünü zamanında yaşamasını yasaklayanlar elbet birgün adalet ve tarih önünde hesap verecek.
Bundan hiç kuşkumuz yok.