Bu şehirde..(Köşe yazısı 17.09.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Bu şehirde gerçekten bazı işler hem garip hem de iktidarına, adamına, gününe, suni gündemlere göre değiştikçe, koca bir şehir kaybediyor.

Çevre illere baktığımızda Kayseri’yi İsrail’in işgali altındaki Filistin’e ve burada yaşayanları da durmaksızın mücadele veren Filistinlilere benzetiyorum.

Kayseri çevresindeki tüm illere ‘yok yok.’

Bize ise yıllardır zaten yok.

***

Türkiye’nin en modern ve örnek stadı olarak yapıldığı iddia edilen ‘çelik yığını’ Kayseri stadyumuna bir bakın, birde eski stadın yerine yapılan yerdeki ticarete.

Kim kaybetti ya da kazandı?

Stadın adındaki Atatürk kaldırıldı ya önemli değil, bırak atılı kalsın.

Milli maçlar için referans statlar arasında olmasın.

***

Şimdi Kayseri iç kale açılmayı bekliyor.

Yıllardır içinde neler yapıldığı, neden o kadar kazıldığı, niye bu kadar demire ve betona para harcandığını da kimse bilmiyor.

Tam açıldığında, tarihi bir mekanın içinin bu kadar demir ve beton yığını olması herhalde bırakın ayları yıllarca ‘Kayseri’nin ayıbı’ olarak konuşulacak.

Belki de tarihi yapıyı bozan asansör sistemi gibi yeniden dönüşüme gidilecek.

İyi de Kayseri hep böyle işlerle mi övünecek, yoksa geçmişte ki tarihe geçen şekli ile mi?

***

Elbette makyaj işlerde gerçekten örnek alınacak işlere de imzalar atılmıyor değil.

Biz yıllardır dağ ve tepelerde gezdikçe, ‘yakılmış, yıkılmış, betonlaşmış, kesilerek yok edilmiş o çıplak bölgeler’de tohum ve fidan dikeriz. Bunun içinde tabela dikmeye, isim yazmaya gerek yok. Doğduğumuz, doyduğumuz, kimliğini taşıdığımız Vatan toprakları için ne yapsak az. Ama birileri kendileri değil, başkalarının imkanı ile diktirilen fidanlarla övünüyor. Birde o diktikleri yere sık sık çıksalarda o fidanları sulasalar ‘can suyuna can katsalar’ olmaz mı?

***

Son olarak Büyükşehir belediyesinin Osman Kavuncu caddesindeki çift taraflı asfalt ve çizgi çalışmasını yıllardır özlediğim hizmet olarak bekleyenlerden biriydim.

İki tramvay hattının yapımının programa alınması, savunma sanayi için kararda ıskalanamaz.

Melikgazi Belediyesinin varlıklı ailelerin oturdukları bölgeleri bir kenara bırakıp artık varoş kabul ettikleri Belsin ve diğer yerlere de benzer, park, bahçe, oyun gruplarını götürmeye başlaması da güzel.

Eskiden başlatılan evlerde gardıroplarını dolduran giyilmeyen ya da kullanılmayan giysiler için belli merkezlere koydukları dolapları eş geçmemek gerekir.

Kocasinan Belediyesinin Melikgazi’de yıllardır uygulanan bayat ya da israf ekmek dolapları, sokak hayvanları için araç gibi hizmeti de takdirlik.

Talas Belediyesinin mahallelere hizmet çıkartması, Mustafa Yalçın’ın tecrübesinin ayrı bir özelliği.

Bunları alkışlamamak mümkün değil. Ama Kayseri’nin kalıcı, siyasi, ekonomik, işsizlik, destek ve teşvikleri, beklediği yatırım ve hizmetleri getirmeye yetecek mi işte o tartışılır.

***

Sonbahar, Türkiye ve Kayseri ile bazı iller için belki de ‘yeni siyasi oluşumlar’ nedeniyle oldukça hareketli, sancılı geçecek.

Bu dönemde Kayseri, geçmişteki cezalandırıldığı yatırımları krizi fırsata çevirerek almayı deneyebilir.

Madem siyasette hesaplaşma olacak o zaman, bilmem kaç seçimdir sözü verilen Yüksek hızlı trenin Kayseri’ye getirilmesi,  Erkilet havalimanının genişletilmesi,  bağlantı yollarının artırılması,  kara kontenyr istasyonunun yapılması, savunma sanayi ve yerli otomobilin yanı sıra, Uzay çağı, astronot yetiştirilmesi gibi konularda  Kayseri’nin merkez üs yapılması,  üreticinin, çiftçinin, besicinin beklediği destek ve teşviklerin alınması bunlardan aklıma gelen birkaçı.

***

Zaten ülkede ilginç olaylar oluyor.

Aynen sosyal paylaşımdaki gibi, Kayseri’de farksız.

Sosyal paylaşımda cinsiyetler karışmış. Herkes bekar, genç, dürüst, namuslu, onurlu, hayırsever, üniversite mezunu, hatta işadamı-işkadını.

Kayseri’de de herkes hayırsever. Ama kime?

Yabancılara mı, yoksa bu ülkenin öz evlatlarına mı karışmış.

Batık bir şehirden Milli Mücadeledeki gibi kurtuluşa giden atılımı yapacak bir şehire doğru Kayseri hızla ilerleyişini sürüyor.

Ortada batık belediyeler, yatırımları durdurmuş iktidar, tasarruf tedbirleri ile işçi maaşlarını, alacakları bile ödeyemeyen, bunun için sürekli yeni yatırımlar için devletin malını satarak nereye kadar ayakta durulabilir?

***

Umarım 2023 vizyonu Türkiye’nin ve Kayseri’nin sorunlarını çözmüş, beklediği hizmetleri almış, siyasette, politikada eski gücüne kavuşmuş, titreyip kendine gelmiş bir şehir olur.

Yoksa ‘sen-ben-bizim oğlan’ anlayışı ve devir-teslimlerle bu işler olmayacak.