Bindir-indir fiyatları.. (Köşe yazısı 04.07.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Türkiye’nin neredeyse en kalitesiz, bozuk, genetiği oynanmış, bol ilaçlı, hormonlu sebze-meyvesini  sadece Kayseri’ye geliyor ve burası tüketiyor diye söylesem yanlış olmaz.

Birde bunlara birinci sınıf parası ödüyor.

Hani ‘Kayserili işini bilir’ derler ya.

Bazı uyanık, fırsatçı, krizleri cebine fırsata çevirenler yüzünden insanlar canından bezdi.

İlgili kişi ve kuruluşlar, belediyeler bu konuda üzerlerine düşeni yapmıyor.

Sadece hepsi seyrediyor.

Eğer böyle olmasa, üretim bölgelerinde satılmadığı, alıcı bulamadığı için en kaliteli de olsa hayvan yemi bile olamayan sebze-meyvelerin kalitesizi şehirlerde 4-5 kat fiyatla satılıyor.

Bu nasıl vicdan?

Bu nasıl adalet?

Bu nasıl bir kamu görevi?

Devlet ve adına görev yapanlar nerede?

Bunlara kim dur diyecek?

Şimdi birileri örnek diyecek.

Salkım domates fiyatlarına bakın. Pazarda 1 lira bile değil ama marketlerde 5-6 lira.

Salatalık, biber, limon da benzer.

Yanı başımızda patates ve elma üretim bölgeleri var. Oralarda üretici ürünlerini satacak adam bulamıyor, buralarda ise fiyatlar zirveden inmiyor.

Yarın ise bayram.

Fiyatlar bindirilmiş-indirilmiş, vitrin camlarındaki yüzdelik oranların sonu ‘e’ ve ‘ye’ varan indirim diyerek bitiyor. Yani köşede bucakta kalmışlar, satılmayanlar, alıcı bulamayanlar için vitrin camları indirim günlerine, tüketiciyi aldatmaya dönüşmüş.

Buna dur diyen ve diyecek kimsede halen çıkmadı. Oysa yasa, yönetmelik ortada.

Sadece uygulayıcı yok.

Yapılan araştırmada, Ramazan ayı boyunca üretici ve markette ürün fiyatlarındaki değişimleri açıkladı.

Ramazan döneminde, markette 4 üründe fiyat değişimi olmazken, 18 üründe azalma, 14 üründe ise fiyat artışı meydana geldi, en yüksek fiyat artışı yaşanan ürün %60,86 ile domates oldu.

Üretici ve market fiyatları arasındaki fark en fazla yüzde 374,80 ile salatalıkta görüldü.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, şu bilgileri verdi:

 “Havuç, kuru soğan, süt ve toz şeker fiyatında değişim görülmedi.

Markette en fazla fiyat düşüşü % 30,23 ile kirazda. En fazla fiyat artışı ise yüzde 60,86 ile domateste

Üretici fiyatlarında ise, 10 üründe fiyat değişimi olmadı; 10 üründe azalma, 12 üründe fiyat artışı oldu. Maydanoz, patates, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir, Antep fıstığı ve zeytinyağı fiyatları değişmeyen ürünler.

Üreticide fiyatı en fazla düşen ürün olan yeşil soğanda bu rakam yüzde 34,55. En fazla fiyat artışı ise yüzde 82,50 ile kuru soğanda.

Limonda görülen artış mevsimsel. Kuru üzümdeki artışta talepten.

Patateste üretici fiyatında bir değişiklik olmadı. Üreticilerin sıkıntıları devam ediyor. Fiyatları 25 kuruş.

Bu yıl birinci tahmin verilerine göre 4 milyon 700 bin ton patates üretimi bekleniyor.

Ramazan boyunca kesimlik hayvan sıkıntısı yaşanmadı. 2016 yılının ilk çeyreğinde, kırmızı et üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 13 artışla 237 bin 777 tona yükseldi. Kuzu eti fiyatları düştü.

Üreticide çiğ süt fiyatı Ramazan ayı öncesine göre 3 kuruş artarak 1 lira 3 kuruştan 1 lira 6 kuruşa çıktı.

Ramazan ayının sonuna gelinen şu günlerde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın en fazla yüzde 374,80 ile salatalıkta görüldüğünü, salatalıktan sonra fiyat farkı sırasıyla elmada yüzde 374,72, patateste yüzde 373,60, patlıcanda yüzde 299,22, kuru incirde yüzde 299, kabakta yüzde 258,71, sivri biberde yüzde 257,29, karpuzda yüzde 256,25, domateste yüzde 248,09, kuru kayısıda yüzde 243,33 olduğunu bildiren Bayraktar, “Salatalık, elma ve patates 4,7 kat, patlıcan ve kuru incir 4 kat, kabak, sivri biber ve karpuz 3,6 kat, domates 3,5 kat, kuru kayısı 3,4 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır.

Fındık fiyatları, alıcısı az, satıcısı çok olan bir piyasa. Ramazan ayı öncesinde üreticide 19 lira olan iç fındık, bugünlerde 16 lira 40 kuruşa kadar indi ama pazarda 30, markette 37 lira 64 kuruş.

Bugün Antep fıstığında üretici market fiyat farkı yüzde 58,85 iken, fındıkta yüzde 129,51 çıkıyor olması tekelleşmenin, sömürünün en açık göstergesi.

Devletimiz bu haksızlığa mani olmalı, üreticimizin mağduriyetini gidermeli, fındık piyasasına müdahale etmeli. Fiskobirlik gibi kooperatiflere devlet tarafından alım yaptırılmalı ve piyasaya müdahale edilmeli.

Pazarlamadaki sorunlar nedeniyle üreticilerimiz düşük fiyata ürün satarken, tüketiciler de daha pahalıya ürün tüketmek durumunda. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileği. Sadece Ramazan ayında değil, sonrasında da bu hassasiyet gösterilmeli.

Buğday fiyatları özellikle enflasyonun altında kaldı. Bir prim artışı verilmesini bekliyoruz.

Gelen hayvan miktarının çok önemli olmadığını görüyoruz. Çok ciddi manada piyasayı etkileyecek bir ithalat bugün için yok. Fiyatların makul seviyeye gelmesinde en önemli etken, ithalat değil, üretimdir.

Günlük et tüketimimiz 3 bin ton. Yani 6 bin tonluk ithalat önemli bir miktar değil.

Hükümetimize tavsiyemiz; üretici örgütlerini sadece idari ve mali yönden güçlendirmek değil; görev tanımını da yapması. Ne yapacaklarını, piyasaya nasıl müdahale edeceklerini iyi belirlememiz lazım. Yoksa parayı vermişsiniz, para amacına uygun kullanılmıyorsa hiçbir şey ifade etmez.

Kazıksız, hilesiz, kazasız, belasız, barış içinde nice bayramlar..