Baki Ersoy, TBMM’de Türkiye Kalkınma Bankası üzerine konuştu

MHP Kayseri milletvekili Baki Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde  görüşülmekte olan 2/773 esas numaralı Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketi hakkındaki kanun teklifinin 1. bölümü ile ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına bir konuşma yaptı. Ersoy’un konuşması şöyle.

‘İlk olarak genel kurulda görüşülmekte olan bu kanun teklifinin milletimize hayırlı olmasını temenni ederek sözlerime başlamak isterim.

Kalkınma Bankası bilindiği gibi 1975’te “Devlet Sanayi İşçi Yatırım Bankası” olarak kurulmuş, 1988’de “Türkiye Kalkınma Bankası” adını almıştır. Aynı zamanda bankanın sanayi sektörü yanında diğer sektörlere de finansman desteği sağlama imkânı o tarihte getirilmiştir. 1999’da çıkan 4456 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme yürürlüğe girdiğinden bugüne dünyadaki ve ülkemizdeki bankacılık sisteminde ve anlayışında meydana gelen gelişmeler ve bankanın hedeflerindeki değişimler doğrultusunda mevcut konumun yeterli olmadığı açıktır ve bu yönde yeni düzenlemelerin yapılması da tabidir.

Bankanın, gelişmiş ülkelerdeki kamu sermayeli etkin kalkınma ve yatırım bankalarının işlevleri örnek alınmak suretiyle; altyapı, çevre, enerji, konut,  araştırma ve geliştirme yatırımları, sektörel verimlilik ve rekabeti artıracak yatırımlar, küçük ve orta boy işletmelere ilişkin finansman uygulamaları, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine katkı sağlayacak yatırımlar, kalkınma programlarında belirtilen öncelikli sektörlerde yapılacak yatırımlar, döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin yatırımlar ile benzer alanlarda doğrudan veya diğer bankalar aracılığı ile kredi sağlayarak, fonlar kurarak, garanti ve risk paylaşım programları geliştirerek veya diğer kalkınma ve yatırım bankacılığının bir gereği olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu teklife göre;

  • Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketinin (Banka), çağdaş kalkınma ve yatırım bankacılığı araçlarını kullanarak, ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda, sürdürülebilir büyümeye yönelik yatırımların ve projelerin desteklenmesi, sermaye ve fon kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması, yurt içi, yurt dışı ve uluslararası ortak yatırımların finanse edilmesi ile kar ortaklığı veya kiralama esaslı kredi işlemleri dahil, tüm kalkınma ve yatırım bankacılığı işlevlerin rekabetçi, dinamik ve etkin bir şekilde yerine getirilmesini hedeflemektedir.
  • Bankanın merkezi, amacı, kaynakları, sermaye yapısı, organları, hesapları, faaliyet konuları ile kârının dağıtımına ilişkin hususların esas sözleşmesinde belirlenmesi öngörülmektedir.

Bu Kanun ile yürürlükten kaldırılan 14/10/1999 tarihli ve 4456 sayılı Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin Kuruluşu Hakkında Kanun ile kurulan Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketi, unvanıyla kalkınma ve yatırım bankası olarak hiçbir hukuki muameleye tabi olmaksızın faaliyetlerine devam edecektir.

  • Banka; kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, kalkınma planı, programı ve stratejik planlar doğrultusunda kaynağı tahsis edilmek suretiyle görevlendirilebilir. Bu görevlendirmelere ilişkin usul ve esaslar ile görevlendirme kapsamında ihtiyaç duyulan kaynağın hangi kurum veya kuruluş bütçesinden karşılanacağı Cumhurbaşkanınca belirlenecektir.
  • Banka personeli 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre iş sözleşmesi ile istihdam edilecektir.

Tüzel kişiliği haiz Türkiye Kalkınma Fonu, banka tarafından hazırlanan Türkiye Kalkınma Fonu İç Tüzüğünün ticaret siciline tescil olmasıyla süresiz olarak kurulması amaçlanmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, ülkemizin kalkınması, milletimizin refahının artırılması için yapılacak her türlü gayreti, çalışmayı önemsiyor ve destekliyoruz. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketi hakkında Kanun teklifini de ülkemizin kalkınmasına katkı sağlamaya yönelik bir girişim, bir arayış olarak değerlendiriyoruz.

Duracak, vakit kaybedecek, boşa zaman harcayacak lüksümüz yoktur.

Biz hep birlikte Türkiye’yiz. Yaşatmayı, yaşamaktan evla görür, ülkemizi bir adım ileriye nasıl götürebiliriz bunun kaygısını taşırız.

Gayretimiz Türkiye’yi çağlar ötesine taşıyacak adımları atmaktır. 

Bununla beraber, diğer bir önemli konu ise;

Yatırımların önünün açılması adına devletimiz, çeşitli kurumlar ve argümanlar ile teşvikler vermekte, yatırımcının finansman ihtiyacına yardımcı olmaktadır.

Bununla birlikte farklı bölgelerde ve illerde farklı destek unsurları uygulanmaktadır. Bu teşvik programları farklı kamu kurumları tarafından yürütülmektedir.

Kamu kurumları yürüttükleri teşvik programları ile ilgili bugüne kadarki düzenlemelerde bölgelere adil davranılmasından çok siyaseten hareket etmiş ve bundan dolayıdır ki, bölgelerin sorunları tam anlamıyla çözülememiştir.

Teşvik mevzuatı kapsamında Gaziantep, Manisa, Balıkesir, Samsun gibi iller 3. Bölgede yer almasına karşın vekili olduğum Kayseri 2. Bölgede yer almakta ve bu teşvik programlarından seçim bölgem adil olarak yararlanamamaktadır. Şu anda bizim; Kayserimiz’in, iş adamları teşvik bölgemizden dolayı diğer illerimize göre SGK primi işveren hissesi desteği, faiz desteği ve vergi indirimi gibi destek unsurlarından hak ettiği ölçüde yararlanamamaktadır. Bizim bu söylemimiz, kastımız kesinlikle ayrıştırmak ya da ötekileştirmek değil, aksine tüm illerimizin önünü açabilmek ve adil bir düzen oluşturabilmek içindir. Hakkaniyeti korumak, hakkı hak sahibine teslim etmek vazifemiz olmalıdır.

Değinilmesini elzem gördüğüm bir diğer nokta; yine seçim bölgem olan Kayserimiz’deki Organize Sanayii Bölgesi ekonomik problemlerinin hat safhaya ulaşmış olduğudur. Ve bu konudaki tespitlerimiz şunlardır;

Banka kredi faiz oranları %40’lara ulaşmış ve bankalar firmalarımıza kredi kullanımında zorluk çıkarmakta, bu oranlara rağmen kredi kullandırmamaktadır. Bu kredi oranlarının mutlaka düzenlenmesi gerekmektedir.

  • Son Kaynak Tedarik Tarifesi Düzenlemesiyle beraber zam, tarife değişiklikleri, aynı oranda elektrik kullanan işletmeler ve fabrikaların farklı faturalar ödemesi adil rekabetin önünü tıkamaktadır. Elektrik faturaları yükselen sanayicilerimizi rahatlatmak, üretim maliyetlerini düşürmek ve adil koşullarda rekabetin sağlanabilmesi için elektrik tarifelerinde mutlaka bir düzenleme yapılmalıdır.
  • Bildiğiniz üzere mobilya sektörünün başkenti Kayseri’dir. Emek yoğun olan bu sektörde ve benzer durumda olan diğer sektörlerimizde KDV indirimi veya sıfırlanması uygulamasının yapılması ve mümkünse kalıcı hale getirilmesi bir ihtiyaçtır ve bu uygulama istihdama katkı sağlayacaktır.
  • İş dünyasının sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılama noktasında eğitim sistemine, özellikle de mesleki eğitime çok önemli bir görev düşmektedir.

Bu bağlamda, aranan, nitelikli ve kalifiye eleman ihtiyacının karşılanması için Organize Sanayii Bölgesi içerisinde yer alan meslek liselerine verilen desteklerin arttırılması, Meslek Yüksek Okullarının yapılması desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Kayseri Organize Sanayii Bölgesinde bulunan teknik meslek lisesinde 2 yıl içerisinde neler yapılabildiğini, bundan sonraki süreçte desteklendiği takdirde iş dünyasına olumlu anlamda nasıl bir katkı sunacağını görmemiz mümkündür.

  • Ülkemizin ekonomisine çok büyük katkıları olan, lokomotif görevi gören sanayimiz, girdi maliyetlerinde yaşanan artışlar nedeni ile istikrarı sağlamakta zorluk çekmektedir. Girdi maliyetleri oranında zam yapamayan üreticilerimizin rahatlaması için destek ve teşvik uygulamaları hayata geçirilmelidir.
  • Özellikle asgari ücret desteği, çalışan sayısı fazla, buna karşın genel ücret seviyesi düşük olan işyerleri açısından önemli bir katkı anlamına gelmektedir. Piyasaların canlanması, işverenin rahatlaması ve istihdama katkı sağlaması için Prim Destekleri, İş Başı Eğitim Programlarının genişletilmesi büyük bir önem arz etmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak istikrarlı ekonomik büyümenin sağlanması ve güçlü bir üretim ekonomisinin tesisi suretiyle; üreten, istihdam yaratan ve üretilen değerden bu süreçte yer alan her kesimin katkısı ölçüsünde adil pay almasını sağlayan, yoksulu gözeten, gelir dağılımını adaletli kılan bir sosyal refah düzeni oluşturmak temel hedefimizdir. Bu çerçevede, ileri teknolojiye dayalı yüksek ihracat kapasitesine sahip, istihdam öngören sanayi yatırımlarına ucuz ve uzun vadeli kaynak sağlayacak yatırım bankacılığını ve dolayısıyla bu teklifi bahsettiğimiz sebeplerden dolayı destekliyoruz.