Bakan Özhaseki tarihi Siviş Camii’ni açtı ‘İmar Barışı’nı anlattı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, restorasyonu tamamlanan Siviş Camisi’nin yeniden ibadete açılışı nedeniyle düzenlenen törene katıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri’de restorasyonu tamamlanarak ibadete açılan Siviş Camisi’nin ibadete açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Özhaseki, söz konusu caminin kendisi için önemini anlattı. Çocukluğunun geçtiği mahallede, yanından her gün okula gittikleri bir caminin ibadete açılışı için bir arada bulunduklarını belirten Özhaseki, bu camilerin tapu senetleri olduklarını söyledi. Camilerin kimliklerini ortaya koyan en güzel eserler olduğuna vurgu yapan Özhaseki, “Bu camilere bakarak burada Müslüman Türk milletinin yaşadığı belli olur. Eğer geriden minareler gözükmüyorsa, eğer geriden ezan sesleri gelmiyorsa, orada Müslüman Türk milletinin yaşadığı belli olmaz. O yüzden bizim bu camilerimizi korumamız lazım. Bu hatıralarımızı yad edecek camilerimizi restore etmek lazım. Bu çevrede oturan insanların çocuklarını sübhaneke öğrenmeye bu camilere göndermesi lazım. Çünkü eğitim küçükken başlıyor. Hepimiz mahalle camilerine gittik, hocamızın önünde diz çöktük, sübhaneke okuyarak dinimizi öğrendik ve bu camilerin, bu mescitlerin her birinde hatıralarımız var. Cenabıhakk’a şükürler olsun ki bu milletin mayasında cömertlik var, Kayseri’nin mayasında cömertlik var” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN DÜZENLİ GELİŞMESİNE KATKI YAPIYORUZ”

Kayseri’de büyükşehir belediye başkanı olduğu dönemde kaçak ve gecekondu yapılaşmayı önlediklerini anlatan Özhaseki, bu nedenle Kayseri’nin mevcut yapılaşmada imar oranı en yüksek ve gelişen şehirlerin başında geldiğini kaydetti. Türkiye’nin birçok yerinde ise Kayseri’nin aksine zamanında göçler neticesinde oluşan büyük nüfuslar karşısında belediyelerin yetersiz kaldıklarını aktaran Özhaseki, şunları söyledi:

“Vatandaş da başını sokacak bir yer yapmış. Fakat geldiğimiz nokta itibariyle şu anda 13 ile 15 milyon vatandaş devletle itilaflı. Burada öğrendiklerimi, bildiklerimi, birikimimi, tüm Türkiye’ye taşımaya çalışıyorum. Bir taraftan Güneydoğu’yu inşa etme bakımından binlerce orada konut yaptırıyoruz. PKK’lıların, anarşistlerin yıktığı fakir fukaranın evini, binlercesini hamdolsun bir sene içinde yaptık. Teslim ediyoruz şimdi. Oraları ihya etmeye çalışıyoruz. Bir taraftan da imarın kurallarını ortaya koyarak bundan sonra Türkiye’nin daha düzenli gelişmesini sağlamaya gayret ediyoruz. Aslında bu işleri yaparak bir taraftan da hamdolsun Kayseri’den giden birisi olarak Türkiye’ye yeniden bir düzen, bir intizam getirmeye çalışıyoruz. Cenab-ı Hakka şükürler olsun, Cenab-ı Hak bize böyle bir fırsat verdi, sizler de desteklediniz şimdi inşallah tüm bunları Türkiye’ye taşımanın vakti olarak elimizden geleni yapıyoruz.”

Bakan Özhaseki “İmar Barışı”nı Kayseri’de Anlattı

Bakan Özhaseki, kısa süre önce gündeme gelen “İmar Barışı” konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bir yıl içinde Türkiye’de imara aykırılık teşkil eden durumların tespit edildiğini açıklayan Özhaseki, 10 civarında sorun yazdıklarını ifade ederek, bunlardan ikisinin mülkiyetten kaynaklı, diğerlerinin ise imarla ilgili olduğunu belirtti. Zamanında ruhsatını almamış ya da ruhsatını alıp, iskanını alamamış vatandaşların konutları ile iş yeri ve fabrikalar için de söz konusu düzenlemenin geçerli olacağını dile getirdi.

Söz konusu düzenlemenin üzerinde uzun süredir çalışıldığını da dile getiren Bakan Özhaseki, belediyelerin de bir çok noktada vergileri arsa üzerinden aldığını dile getirerek, “Çünkü arsa gözüküyor. Üzerinde 20 daire var, arsa gözüktüğü için vergiden kayıplar oluyor. Bütün bunları önleyebilecek bir yasa üzerinde yaklaşık bir senedir çalışıyoruz. Emin olun bu yasa taslağını neredeyse 10 yerde sunum yaparak anlattım. Bakanlar Kurulunda anlattım, sorulara cevap verdim. Bir ara KHK ile mi çıkarsak bunu diye düşünmüştük, oradaki komisyonlarda anlattık, ilgili bakanlıklarla yani Maliye, Kalkınma, Ekonomi, Adalet gibi bakanlıklarımızın üst düzey görevlileriyle ayrı ayrı tartıştık, onları ilgilendiren konuları. Derken bir seneye yakın hazırlık yaptık. Bugünlerde tam açıklamak üzereyken seçim kararı alındı. Şunun bir kere bilinmesi lazım, bu alınması gereken doğru bir işti ve bir sene emek verdiğimiz, her kelimesi üzerinde emin olun birkaç gün tartıştığımız bir yasa. ‘Akşam düşünülüp seçim geliyor’ diye sabah çıkarılmış bir yasa değil. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Çünkü aylar öncesinde internet sitelerine benim bu yapı kayıt belgesi düştü zaten. Hiç seçim lafı yokken birkaç kere yayınlandı ve vatandaşların müracaatı vardı, siz böyle bir kayıt belgesini mi arayacaksınız, böyle bir durum mu oluyor?’ diye bize defalarca bunu sordular” diye konuştu.

“BUGÜN NOKTA KOYUP BİTİRİYORUZ”

Söz konusu düzenlemeye ilişkin devletin yaşanan sorunlara bir çözüm bulmak zorunda olduğuna dikkat çeken Bakan Özhaseki, İstanbul boğazının bu konunun dışında tutulduğunu söyledi. Söz konusu düzenlemenin ardından kaçak yapılaşmayla ilgili durumların tekrar yaşanması halinde ağır cezaların gündeme geleceğini söyleyen Özhaseki, “Siyaset kuruma da çözüm bulma kurumudur. Siyaset kurumu tıkanmış, dışarıda işler tıkanır siyaset kurumu gelir açar bunu ve bunun üzerinde de hassas bir vaziyette çalışarak bugünlere getirdik. Ben bunun büyük bir sevinç dalgası oluşturduğunu görüyorum. İstanbul’dan birçok ilçe belediye başkanı arkadaşımızı dün akşam yine aradım komisyonda. Sarıyer’i, Üsküdar’ı Beykoz’u, herkesi aradım. Onların da görüşlerini alarak nihayetinde sadece Boğaz’daki öngörüm, yine tarihi yarımada içerisinde bir bölümünü bu işin kapsamı dışında tuttuk. Bu da herhalde biraz daha adaletli oldu diye düşünüyoruz. Bundan sonrasıyla ilgili de eğer yapıma devam edilecekse benim şahsi kanaatim bu, bunu Mecliste gündeme getireceğim yine, sert cezaların gelmesi, artık bugüne kadar olan oldu, buradaki suçun en büyük kusura da kamu hizmeti veren bizlerin, elbette merkezi idare ve yerel yönetimlerimizde. Ama bugün nokta koyuyoruz, bitiriyoruz. Bundan sonra olmamasının tek yolu da gerek bu konudaki tedbirleri alıp vatandaşları rahatlatmak, gerek bu konuda yine o kadar rahatlatıcı tedbirler alındığı halde suç işlemeye temayül varsa hem yapana hem yaptırana hem de bunu yıkmayan belediye görevlilerine cezayı en ağır şekilde vermeli. Belediye başkanlarımızın yanında bunu da söyleyelim” ifadelerini kullandı.

Bakan Özhaseki, söz konusu düzenleme ile birlikte gelecek kazanımları açıkladı. Düzenleme ile birlikte mağduriyetlerin giderilmesinin temel amaç olduğunu belirten Özhaseki, bu yasa ile birlikte önemli ölçüde bir gelir elde edileceğini de açıkladı. Söz konusu düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğunu da anlatan Özhaseki, “TÜİK verilerine göre Türkiyedeki yapı sayısı 9 milyon 554 bin civarında. Bunlar içinde 26 milyon 358 bin bağımsız birim olduğunu görüyoruz. Bunların ne kadarının ruhsatlı, ne kadarının ruhsata aykırı olduğunu sorduğumuz zaman ne yazık ki çok ciddi bir bilgiye ulaşamıyoruz. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Muğla ve bazı güneydoğu illerinde arkadaşlarımız tek tek belediye başkanlarımızı aradılar. Bizim çıkarabildiğimiz sonuca göre Türkiye’deki bağımsız birimlerde yüzde 50-60 arası imara aykırılık söz konusu. Bu binaların çoğu 2000’lerden önce yapılan yapılar. İnsanlar şehirlere akın etmeye başlayınca, bizim bugün çözmeye çalıştığımız konu o günlerde kendini göstermeye başlamış. Onların da sorunları gittikçe büyümekte. Burada sadece mülkiyeti hazineye ait olan yerlerde yapılaşmanın olmadığını görüyoruz. Vatandaş geldiğinde hazineye ait bir takım mülkiyetler üzerinde evini yapmış. Bir diğer duruma göre mülkiyet aslında kendisinin ancak bazı hatalardan dolayı kayıplar yaşanmış” diye konuştu.

Vatandaşların kendi arsalarının üzerine inşa ettikleri yapılarda da sorunların meydana gelebildiğini dile getiren Bakan Özhaseki, bu durumların mahkemeye intikal etmesi durumunda sürecin daha da yavaşladığını kaydetti. Ruhsat almasına rağmen belediyeden iskan alamayanların da bulunduğunu kaydeden Özhaseki, “Bir başkası, ruhsatlı binaya iskanını da almış daha sonra yanına ufak tefek eklentiler yapmış ama bunun iznini almamış. Şartları tuttuğu halde tapusunu alamayanlar var. Örneğin okuma yazması olmayan vatandaş tapusunu alamamış sonra da süresini kaçırmış. Bir başka konu da 30 büyükşehir belediyesi ikdas olduktan sonra, özellikle köyler beldeler mahalleye dönüştü, vatandaş ihtiyaçtan dolayı yapısına bir şey yapacağında tamamen kaçak durumuna düşmüş. Bunlar konutlarla ilgili önemli sorunlar” ifadelerini kullandı.

“13 MİLYON BAĞIMSIZ BİRİM DEVLETLE İHTİLAFLI”

Söz konusu düzenlemeden yararlanmak için bekleyen fabrikaların da bulunduğunu belirten Bakan Özhaseki, 13 milyon bağımsız birim sahibinin devletle ihtilaflı durumda olduğunu söyledi. Bir çok kişinin mahkeme aşamasında olduğunu bir bölümünün de yıkım kararıyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Özhaseki, “Fabrikalarımız da benzer durum içerisinde. Organize sanayiler ihdas olmadan önce şehirlerin etrafından yüzlerce fabrika yapılmış. Şuanda da faaliyetlerine devam ediyorlar. Zaman içinde iskanlarını alamadıkları için bunlar da kaçak durumuna düşmüş.  Buralarda üretim hala devam ediyor. Ayrıca fabrika sahipleri üretim yaptıkları fabrikaları bankalara teminat olarak gösteremedikleri için ekonomik bir değer kaybı yaşıyor. Kredi alamadıkları için yüksek faizlerle başka yerlerden para temin ediyorlar. Bir başka sonuç da belediyeler bu dairelerden ve iş yerlerinden gerektiği gibi vergi alamıyorlar. Tüm bu tarif ettiğimiz iç karartıcı ortamlar karşısında yürürlükte mevzuatlar var. Birçok belediye başkanı arkadaşımız, müfettişler bizden hesap soruyor bunlardan kurtulabilmek için ‘Kendi ilçemde kaçık yapıyı içeren listeleri asıyorum. Bunları yıkmak için ihaleye çıkıyorum. Tabi 100 bin konutu yıkacak kimse gelmediği için ihale düşüyor’ diyerek kendilerini savunuyorlar. Bunu müfettişler geldiğinde ‘ben bunu yıkmak istiyorum ama yıkan kimse çıkmıyor’ diyerek kendilerini kurtarma formülü üretiyorlar. Artık birbirimizi kandırır hale geldik. Böyle bir şey olmaz. Bu sorunun çözülmesi lazım. Siyaset kurumu da bu sorunları çözme yeridir. Bu konuda bir kanun teklifi hazırladık. Farklı partilerle de daha önceki konuşmalarımda bu konuda herkesin hemfikir olduğunu gördüm. Bu çıktıktan sonra neler söylenir bilmiyorum. Zaten komisyonlarda görüşülürken inşallah ciddi katkılarda bulunurlar. Hep birlikte çıkarırız diye ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.

“İMAR BARIŞI DEMEMİZİN BİR NEDENİ VAR”

İmar barışı düzenlemesiyle vatandaşların sahip olacakları hakları da anlatan Bakan Özhaseki, bu konuda yapılacak beyanların önemine dikkat çekti. Özhaseki, “Vatandaş kendi durumunu il müdürlüklerimize ya da yetkilendirdiğimiz kuruluşlara bildirir. Burada yapının durumunu kendileri anlatır. Yapısının değerinin yüzde 3’ünü bizim açtığımız hesaba yatırırlar. Kat irtifakına geçmek istiyorlarsa bunun iki katını öderler. Bu konuda bedelleri artırmaya ya da düşürmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bunu verdikten sonra vatandaş elektrik, su, doğal gaz gibi hizmetlerden rahatlıkla faydalanacak. Yıkım kararı, idari para cezası varsa bunlar düşürülür. Yapı sahipleri, kat mülkiyetine geçememiş kendi içlerinde yüzde 50’yi aşan müracaat olursa kat mülkiyetini alabilecekler. Arsa yerine dairesinin sahibi olacaklar. İmar barışı dememizin bir sebebi var. Bizim hazırladığımız yapı kayıt belgesi bu yapıların yenilenmesi haline sahibine bir hak sağlamıyor. Yapı sahibi yapıyı yıkıp yeniden yapmak istiyorsa, belediyeye müracaat edip, oradan izin alarak yapıyor. Halihazırdaki fazlalığı ya da aykırılığı legal hale getirip, sonra bunu yıkıp yenisini yapabileceği bir hak verilmiyor. Mevzuat neyse o geçerli oluyor. Bu yasa bir tarihe kadar kapsamalı. Bu tarihi de 30 Aralık 2017 olarak tespit ettik. Biz böyle bir barış sağlıyoruz bu aşamadan sonra da ihlaller devam ederse ağır cezalar o zaman gelmeli diye düşünüyorum. Sosyal bir fayda sağlıyoruz. Vatandaş devletiyle helalleşiyor, barışıyor. Mahkemelik durumlar ihtilaflar tamamen bitiyor. Parasını ödeyerek kullandığı hizmetleri almaya devam ediyor” açıklamalarını yaptı.

 “ELDE EDİLEN GELİR KENTSEL DÖNÜŞÜME…”

İmar Barışı düzenlemesinin yasalaşmasının ardından yapılan başvurular sonucunda büyük bir gelir beklendiğini de dile getiren Bakan Özhaseki, beklenen gelirin yaklaşık 40-50 milyar lira arasında olduğunu vurguladı. Buradan belediyelerin de vergi kazancı sağlayacağını belirten Özhaseki, şunları söyledi: “Burada bir başka fayda bundan sonra belediyeler arsa üzerinden değil konut üzerinden ya da iş yeri üzerinden vergilerini alacaklar. Toplamda büyük bir gelir elde edeceğiz. Önümüzdeki günlerde vatandaşların müracaatlarıyla elde edilecek gelir yaklaşık olarak ortaya çıkacak. Bu gelir 40-50 milyar lira arası bir seviyeden aşağıda olmayacak gibi görünüyor. En önemli tarafı da aylardır düşündüğüm bir konu, bu bedel kentsel dönüşüm için kullanılacak. Yani depreme hazırlık için kullanılacak. Elde ettiğimiz geliri, belediyelerimize kentsel dönüşüm yatırımlarında 3 yıl geri ödemesiz kredi olarak kullandıracağız. Bir taraftan şehirlerimizi dönüştürüyoruz bir taraftan da 500 bin birimin yıkılıp yeninden yapılması demek en az 150 milyar lira civarında piyasaya para girmesi anlamına gelir. Bu da önemli bir ekonomik gelişme olarak önümüzde duruyor”