Ayhan Kaya: Kadının ihmal edildiği bir toplum varlığını sağlıklı sürdüremez

Aktif Eğitimciler Sendikası Kayseri Şubesi Başkanı Ayhan KAYA : Kadının ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi mümkün olamaz.
Aktif Eğitimciler Sendikası Kayseri Şubesi Başkanı Ayhan KAYA, yaptığı açıklamada şunları belirtti : 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de, kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, tartışılması ve bu sorunlara çözüm aranması için bir zemin sağlamaktadır. Tüm kadınlarımız için böylesine anlamlı ve önemli bir günü kutluyor ve onları destekliyoruz.
Bizler kadının ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesinin mümkün olmadığına inanıyoruz. Her yıl 8 Mart tarihi insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. 8 Mart’ı sadece kadınların yılda bir kez hatırlanmaları değil, sorunlarının çözülene kadar tartışılması için bir fırsat ve imkân olarak görüyoruz.
Kadın annedir, eştir, öğretmendir. Ancak bütün bu rollerinin ötesinde, duyguları, düşünceleri, ümitleri, hayalleriyle kadın, sosyal bir bireydir. Kadının yok sayıldığı kadının çıkarıldığı bir toplum; toplum vasfını taşımayan basit bir kalabalıktan ibarettir. Kadınlar toplumu ileri götüren sosyal dinamiğin temel kaynağıdır. Annelik rolüyle yeni nesillere şekil verendir. Bu nedenle, kadına yapılan yatırım, aslında geleceğe yapılan yatırımdır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.av.) ise bir hadis-i şeriflerinde : “ Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, Allah-ü Teâlânın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin! ” buyurmaktadır.
Günümüzde artık Türk kadını, sosyal hayat içinde aktif olarak yer almakta, çalışan, üreten kadınların sayısı hızla artmaktadır. Her alanda başarılı kadınlarımız, topluma değerli emekleriyle katkılarda bulunmaktadır. Ancak tüm bunları yeterli görülmemelidir. Yapılan tüm düzenlemelere rağmen sağlanan ilerlemeler beklentilerin altındadır. Kadın istihdamı konusunda yapılması gerekenler olduğunu düşünüyoruz. Kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması önemli bir hedef olarak önümüzde durmaktadır.
Özellikle millî eğitim camiası içinde son idareci atamalarında kadınlara kontenjan ayrılmasının olumlu bir gelişme olduğunu belirtiyoruz. Ancak çalışan kadınların çalışma saatlerinin 09 – 18 olarak düzenlenmesinin gerekliliğine, doğum yapan kadınlarımıza verilen süt izninin de artırılması gerektiğine inanıyoruz. Millî Eğitim Bakanlığı’ nı bu konuda düzenleme yapmaya davet ediyoruz.
Ülkemiz, yakın siyasî tarihinde de ne yazık ki kadınların özgürlüklerine yönelik çağdışı dayatmalar, baskılar ve kısıtlamaları yaşamıştır. Toplumsal bir mutabakatın sağlandığı bu konuda, ülkemizin uzun yıllardır yaşadığı yasak ve utanç son bulmuştur. Eğitim ve çalışma hakkı, seçme ve seçilme hakkının hiçbir sebeple bir daha engellenemeyeceğine inanıyoruz. İş yerlerinde cinsiyet temelli her türlü şiddetin; fiziksel saldırı, sözlü taciz, mobbing ve ekonomik şiddetin engellenmesine yönelik çalışmaların hızlandırılması gerekliliğine inanıyoruz.
Kadınların üretime ve yönetime katılma imkânına kavuştukları her ülkede, toplumsal gelişme çabalarında etkin ve çok önemli roller üstlendiğine tanık oluyoruz. Hiçbir ülkenin kadınların emeği ve katkısı olmadan sağlıklı bir şekilde gelişmesinin, kalkınmasının, demokratikleşmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Günümüzde de kadınların, sosyal, ekonomik ve politik katkılarına her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğuna inanıyoruz.
Özellikle toplumu eşit temsil noktasında siyasî partilerin milletvekili sayısına gerektiği şekilde kontenjan ayırarak düzenleme yapmaları gerektiğine inanıyoruz. Bizler, güçlü bir toplumda yaşamak istiyorsak; kadını ve erkeği ile tüm toplum kesimlerini güçlendirmek, haklı taleplerini biran önce gerçekleştirmek zorunda olduğumuza inanıyoruz.
Kadın sorunları, diğer toplumsal ve insani sorunlardan ayrı tutulamaz. Toplumda var olan ve yaşanan her türlü ekonomik, sosyal ve siyasal problem birbiriyle, dolayısıyla kadınların sorunlarıyla ilgili ve bağlantılıdır. Ancak kadınların yaşamış olduğu sosyo-kültürel sorunları çözmekle diğer sorunların çözülmesi kolaylaşabilir.
Kadınımıza değer vermek geleceğe yapılan en büyük yatırımdır!
Unutulmaması gerekir ki; kadın ‘haklarıyla’ kadındır. Hakları hiçe sayılan kadın, kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır düşüncesi ile değil, her başarılı erkeğin yanında bir başarılı kadın vardır anlayışıyla ilerleyelim diyoruz.
İnanıyor ve biliyoruz ki, kadınlarımızın hayata daha fazla katılmaları kadın zarafeti ile şekillenen bir sosyal hayata, daha aydınlık bir geleceğe ulaşmamızın yegane koşuludur.
Kadın renginin yansımadığı bir çalışma yaşamını, eksik, yetersiz ve anlamsız buluyoruz. Kadına karşı şiddete yönelik kampanyalara destek veriyoruz. Kadınlarımızın sorunlarını değil, başarılarını konuşacağımız nice 8 Mart’larda buluşmak ümidiyle, tüm Türk kadınlarının önünde saygı ile eğiliyor, onları başımızın tacı, evlerimizin gururu, çalışma hayatımızın dinamosu kabul ederek selamlıyoruz.