Astım’la mücadele.. (Köşe yazısı 06.05.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Toplum, Astım konusunda ivedi bilinçlenmeli.  Belirtileri çok keskin olmadığından pek dikkate alınmayan astım, sürekli tedavi gerektiren bir hastalık. Grip, nezle, alerji ve bronşitle karıştırılmamalı. Doğru tedaviyle hastalığın neden olduğu rahatsızlık ve huzursuzluk hissinden kurtularak mümkün.

Türkiye’de Astım’a yakalanma oranı yüzde 5-10 aralığında. Hava kirliliği, sigara dumanı ve klima gibi etkenler hastalığı tetikliyor. Astımda en büyük sorun erken dönemde tanı konulamaması. Hastalığın başında şikâyetlerin önemsenmemesi ya da grip, bronşit gibi hastalıklarla karıştırılması erken müdahaleyi imkânsız kılıyor. Bu nedenle Astım teşhisinde doktor hasta işbirliği büyük önem taşıyor. Astım belirtileri insandan insana değişiyor, hatta aynı insanda farklı zamanlarda değişik belirtiler gösterebiliyor.

Astım’ın çoğu zaman çok hafif seyrettiğini ve başarı ile kontrol altına alınabildiğini belirten Bayındır Levent Tıp Merkezi Göğüs Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu ‘bu belirtiler sizde varsa, hemen doktora başvurun’ diyor.

“Soluk alıp verirken göğsümde ıslık sesleri işitiyorum. Göğsümde sıkışma hissi oluyor. Durup dururken nefesim sıkışıyor. Art arda öksürüyorum. Hareket ederken veya bir hareketten hemen sonra öksürüyorum. Hareket ederken veya bir hareketten hemen sonra nefesim daralıyor. Geceleri devamlı öksürüyorum.”

Bu belirtilere sahipseniz muhtemel bir Astım hastasısınız.  Prof. Dr. Firuz Çelikoğlu bu konuda şu önerilerde bulundu.

“Doktora düzenli olarak kontrole gidin. Bu çok önemli. Astım belirtileri zamanla değişebilir. Astım nöbetlerini başlatan etkenler de değişebilir. Çeşitli ilaçların kullanımı ve ilaçların düzenli olarak değişmesi gerekebilir. Bu nedenle doktorla düzenli bir şekilde irtibat halinde olun. Bu Astım kontrolünde çok önemli. Astım ilaçlarını doktorun önerdiği gibi alın. Kendinizi sağlıklı bile hissetseniz ilaçlarınızı kullanmaya devam edin. Bu sayede solunum problemleri ortaya çıkmadan önlenir. Astım nöbetlerini nelerin başlattığını ve sağlıklı kalabilmek için ne yapmanız gerektiğini öğrenin. Özellikle, çocukların Astım nöbetlerinde alınacak önlemleri anne ve babaları veya yakınları iyi bilmelidir. Astım hastaları, evin içinde veya çalıştığı yerde sigara içilmesine asla müsaade etmemeli.”

Astım nöbeti göğüste hafif sıkışma hissi, hafif ıslık sesi, öksürük, uykuya dalarken huzursuzluk, sinirlilik, boğazda yanma, gözde sulanma gibi belirtilerle baş gösteriyor. Astım nöbetinin en şiddetli belirtisi yoğun bir öksürük krizi olsa dahi, asla öksürük kesici bir ilaç kullanmamalı, doktorun önerdiği tedaviye sadık kalınmalı. Astım nöbeti genellikle nefes yollarını tahriş eden herhangi bir etkenle karşılaşınca başlıyor. Bu etkenlere Astım nöbetini başlatan etkenler deniyor.

Virüs enfeksiyonları (soğuk algınlığı veya grip virüsü gibi). Üst solunum yolu enfeksiyonları (anjin, bademcik iltihabı, kafa sinüslerinde iltihap, burun ve burun arkası iltihapları). Alerjenler (ev tozları, çiçek tozları, küfler, evcil hayvanlar, hamam böcekleri vs.). Hava kirliliği. Sisli hava. Soğuk hava (kuru soğuk rüzgâr, ani hava değişimleri). İş yeri ya da evde zararlı gazlar (soba dumanı, kızartma dumanı gibi). Egzoz gazı. Hızlı solumaya yol açan her türlü egzersiz. Klima. Sigara dumanı. Her türlü kokulu madde. Uyku (Astım nöbetleri uykuda ekseriya sabaha karşı olur)

Yaşadığınız yerlerde; evinizde, işyerinizde bunları uzaklaştırmaya veya bunlardan uzak kalmaya gayret edin.

Astım’ınızı tetikleyen faktörleri öğrenmek için “deri alerji testleri” yaptırabilirsiniz. Sigara dumanı nöbeti başlatıcı en önemli etken. Eğer sigara içiyorsanız derhal bırakın. Doktor size sigarayı bırakma hususunda çok yardımcı olabilir. Sigara içen ailelerin çocuklarında Astım çok daha sık görülür ve maalesef Astım çocuklarda daha yavaş ilerler. Bu da hastalığın fark edilmesini ve tedavi sürecinin başlamasını geciktirir.  Bu nedenle belirtileri iyi gözlemlemeli ve ciddiye almalı.

Astım her yaşta başlayabilir. İlk defa bebeklik ve çocukluk yaşında başlayabildiği gibi orta ve ileri yaşlarda da ilk defa ortaya çıkabilir. Çocukluk yaşlarında başlayan Astım, yaş ilerledikçe hafifler ve erişkin yaşına gelince kaybolabilir.

Bazı Astım hastalarında nöbetler gerçekten çok hafif. Sadece birkaç dakika sürer ve haftada bir iki defa gelebilir. Aylarca nöbet gelmeyebilir. Bu kişiler yılda 5-6 defa, birkaç hafta süren ve kendilerinin soğuk algınlığı olarak tanımladıkları rahatsızlık dönemlerinden söz eder. Bu dönemler gerçekte Astım nöbetleridir, fakat kişiler kendilerini hasta olarak görmezler. Aslında bu dönemlerde rahatsız ve huzursuzdur. Ancak Astım tedavisi yapılırsa hiç bilmedikleri mutlu bir yaşamın var olduğunu hayretle keşfeder. İşte bu hafif Astım’ı ortaya çıkarmak hekimin en önemli görevi.

Geceleri uykuda mide asidinin yemek borusundan geçerek gırtlağa ulaşması sonucunda yaptığı tahriş Astım nöbetlerine sebep olabilir. Yeni gelişen bir burun enfeksiyonu veya saman nezlesi Astım’ın gidişini etkileyebilir. Burunda polip bulunan Astım’lılarda aspirin alınca nöbetler ortaya çıkabilir. Aspirin ve romatizma ilaçları daha önceleri zarar vermediği halde günün birinde Astım nöbetlerine yol açabilir. Yüksek tansiyon tedavisi için kullanılan beta-bloker adı verilen ilaçlar Astım nöbetini başlatabilir. Doktorunuz bu durumları periyodik kontrollerinizde ortaya çıkarır. Kullandığınız ilaçların etkileri değişebilir. Bunların yerine başka ilaçların kullanılması gerekebilir. Size daha yararlı olabilecek Astım ilaçları keşfedilmiş olabilir. Bütün bunlar düzenli olarak muayene olmanın önemini gösterir.

Türkiye’de astım ve buna bağlı makinaya bağlı yaşam artarken, siz geç kalmayın istedim.