AR-GE’de çok geriyiz çokkkkk.. (Köşe yazısı 19.06.2015 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ-HİSF İL TEMSİLCİSİ

davutgulec@hotmail.com

Ben yıllardır araştırma-geliştirme-inceleme gibi önemli konulara Türkiye’nin yeterince önem vermediğine, konuşmaların sadece konuşulduğu yerlerde kaldığına inanan biriyim.

Zaten Milli Eğitimdeki son yapılanma bile bilimden, ilimden, fenden ne kadar uzaklaştığımızı, tüm Dünya ‘Uzay-uydu çağı’nda yaşarken, bizimkilerin halen ‘at, deve, eşek sırtında  bu işleri yapmaya devam etme çabaları kanıma dokunuyor.

Okullarda seçmeli dersler var. Seçmeli dersler arasında ‘Güzel konuşma, diksiyon, hitabet, uzay ve astronomi’ gibi seçmeli dersler var. Ama öğretmeni olmadığı için, ya müzik, beden eğitimi ya da Peygamberimizin hayatı ile doldurulmaya çalışılıyor.

Çocuklar üç yıl test-tost arasında tüm sosyal hayatını bırakıp SBS’ye hazırlandı. Aileler dersanelere para gömdü. Çocuklar sınav gününe ve yerleştirmeye kadar  stres yaşadı. Yerleşti. Sonra bakan değişti, SBS teke düşürüldü. Çocuklar ‘İyi bir Anadolu lisesi kazandım’ derken, şimdi önüne gelen başarılı-başarısız herkes istediği Anadolu lisesine girebilir, sıradan hale geldi. Peki bizim çocukların suçu neydi de çocukluğunu yaşatmadınız. Böyle sistem değişikliğini kalıcı yapmadığınız için hiç utanmadınız, arlanmadınız mı?

Liselere, Üniversitelere bakıyorum.

Araştırma, geliştirme, inceleme için  bir çaba var. Çocukların ufku açık. Ama nereye, ne zaman, nasıl başvuracağını bile bilmiyor. Öğrense doğru dürüst yardımcı olacak kişi yok. Yardımcı olsa, bu kez bunun için kimden maddi-manevi destek alacak o meçhul. Bunları başardıktan sonra mezun olsa işe yerleşip yerleşmeyeceği bile belli değil. Bu nasıl bir planlama, eğitim?

Sırf Üniversite ve bölüm açmak için eğitim olur mu? Bu Üniversite ve bölümleri açarken artık branş ve ülkemizin, Dünyanın ihtiyaç duyduğu geleceğin işlerine yönelik açılsa daha iyi olmaz mı?

Türkiye İstatistik Kurumunun rakamlarına göre, Merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcama 2014 yılı için 5 Milyar 611 Milyon TL oldu.

Bu rakam bir önceki yıla göre %3,73 azalmış.
Bu sonuca göre 2014 yılı merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcamaların Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içerisindeki oranı %0,32, merkezi yönetim bütçe harcamaları içerisindeki payı ise %1,12 oldu.

Bu oranlar 2013 yılında sırasıyla %0,37 ve %1,28 idi.
Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak yapılan tahmini sonuçlara göre 2015 yılı merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge için tahsis edilen başlangıç ödeneği 5 Milyar 850 Milyon TL oldu.
Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergi indirim ve istisnalarının toplamı 2014 yılında 1 Milyar 360 Milyon TL oldu. Dolaylı Ar-Ge desteği 2015 yılı için ise 1 Milyar 491 Milyon TL olarak tahmin edildi.
Merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge için ayrılan başlangıç ödenekleri sosyo-ekonomik hedeflere göre [Bilimsel Programların ve Bütçelerin Analizi ve Karşılaştırılması Sınıflaması (NABS)] sınıflandırıldığında, 2015 yılı için en çok ödenek %40,2 ile Genel Bilgi Gelişimi (Genel Üniversite Fonlarından finanse edilen) için tahsis edildi.

Bunu %21 ile savunma, %16,2 ile Endüstriyel Üretim ve Teknoloji ve %9,1 ile Genel Bilgi Gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen) takip etti.

Rakamlar ortada. Bu rakamlar ile araştırma-geliştirmeye çok mu önem veriyoruz, yoksa dünyanın çok mu gerisindeyiz siz biraz araştırın, görünce bana hak verirsiniz.

Bugün şehir yaşantısından dertlenen insanların neden yeniden geldikleri köylere, ilçelere, mezralara gitmediklerini de bir düşünün.

Medeniyeti, uzay çağında yaşamayı, son teknolojiyi gören insanlar neden köyüne, dağına dönsün?

Tramway varken neden saatlerce at, eşek üzerinde bir başka yere gitmeye çalışsın.

Ya da internet ve teknoloji ile istediği bilgiye anında ulaşmak varken neden, saatlerce o bilgiyi bulmak için kütüphane ya da bulabileceği yerleri dolaşsın?

Araştırma-geliştirme bu kadar önemli.

Artık kişi ve kuruluşlar ar-ge’ye çok önem vermeli hem de çoooooookkkkkkk.