Andımız.. (Köşe yazısı 24.10.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Okullarda öğretilen ‘Andımız’

Çocukluğumuzdan, gençliğimizden ve hala bugün duymak istediğimiz sözlerin özeti.

Zaten herkesin olması gerektiğini, vatanı, milleti, devleti için neler yapmak istediğini, bu topraklara olan vefa borcunu nasıl ödeyeceğini en güzel anlatan sözler.

1933’de dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlanarak okullarda uygulamaya kondu. 1972 ve 1997 yıllarında üzerinde küçük değişiklik yapılan ‘andımız’ 2013’te kaldırıldı.

Türk Eğitim Sen’in itirazını değerlendiren Danıştay 8. Dairesi yıllar sonra bu düzenlemeyi ‘geç gelen adalet’ olsa da iptal ederek eskisi gibi okullarda okunması yönünde karar verdi.

Ama birileri yine boş durmuyor, takiyye yapmaya, birilerine hoş görünmek için takla atmaya, koltuğunu sağlamlaştırmak için geçmişine ihanet etmeye devam ediyor.

Peki ‘Andımız’ın okullarda kaldırılmadan önceki son sözleri nasıldı?

‘Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.

Ey büyük Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime and içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türküm Diyene. ‘

İyi de bu Vatanın, milletin, Devletin, toprakların nimetlerinden yararlanıp sonra ‘bu kaldırılsın’ diyerek misyonerlerin ekmeğine yağ süreceksin.

Zaten bugüne kadar büyük önder ve lider Atatürk’ün sonu ‘diyene’ şeklinde olan ‘Ne mutlu Türküm Diyene’ sözünü bile tam anlatamamış, anlamamış bir toplumuz.

Anlamış olsak bugün ‘andımız’a da, büyük önder Atatürk’e de kimse karşı çıkmazdı.

Ben bu konuda Kayseri Baro Başkanı Cavit Dursun’un ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Kemal Ceylan’ın bu konudaki açıklamalarını sizlere aktarmak istiyorum. İşte Avukat Cavit Dursun’un sözleri.

Andımız; Türk Milletinin gönlünde yazılı ve yüreğinde kazılıdır.
Andımız, Yerli ve Millidir. 1933 yılından beridir okunmakta olup, birleştirici, bütünleştirici, ahlaki, insani ve değerler eğitimine sahip çok güzel bir metindir.
Andımızdan rahatsız olarak kaldıranların, tarihsel süreçte gerçekte neyden rahatsız oldukları, Türk Milletinin evlatlarının malumudur. Andımızın kaldırılma sürecinin Türkiye’si ; Fetö-Festö’nün ve PKK’yla birlikte yürütülen İmralı, Oslo, Habur ve Dolmabahçe mutabakatlarının ve milli orduya kurulan kumpasların dönemidir. O dönemde, Andımızın kaldırılmasını bölücü terör örgütünün talep ettiği ve ülkedeki irticai çevrelerinde bunu yıllardan beridir istediği, açık medyada ve internette açıkça yazılıdır.
Açılım-Saçılım döneminde yapılanların bedelini, Türk Milleti binlerce vatan evladının ve kınalı kuzularının canıyla ve kanıyla, hendek ve sokak çatışmalarıyla ödemiştir.
Bugün, Danıştay’ın verdiği karardan rahatsız olanlara, daha 1 hafta öncesinden beridir bizzat söyledikleri, yargının bağımsız olduğu söylemlerini hatırlatmak isterim.
Danıştay kararının hazımsızlığı ve karara yönelik tepkiler, kimin yerli ve milli olduğu ve Fetö-festö örgütüyle, PKK, YPG ve diğer terör örgütleriyle mücadelelerinde samimi olup olmadıklarının, en önemli turnusol kağıdıdır.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene.

Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri Şube Başkanı Kemal Ceylan’da aynen şunları söyledi.

6 Yaşında bir çocuğun, “Türküm, doğruyum, çalışkanım” demesinin ne sakıncası var?

Andımız’a karşı olanları rahatsız eden Türklük mü, Doğruluk mu, yoksa Çalışkanlık mı? Eğitim Bir Sen Kayseri İl Başkanı Aydın Kalkan, sizi rahatsız eden nedir? Bunu açık seçik söylemenizde yarar. Üyeleriniz ve Türk Milleti’nin neye karşı olduğunuzu bilmeye hakkı var. Öyle anlaşılıyor ki sizi esas rahatsız eden, Atatürk İlke ve Devrimlerine sahip çıkacak ve sizleri doğru yola sevk edecek bir gençliğin yetişmesidir. Eğer papazı serbest bırakan yargıya güveniyor ve kararlarına saygı duyuyorsanız, yüce Danıştay’ın kararına da saygı duymalı ve uygulanmasına katkı koymalısınız. ”Demokrasi güzeldir, bizim parti kazanırsa”…anlayışından vazgeçmelisiniz. Mini mini yavrularımız Türklüğü ile, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla, Türkiye topraklarında yaşamakla gurur duysun. Her Türkün doğru, dürüst, çalışkan, küçüğünü seven, büyüğünü sayan bir vatandaş olduğunu vurgulasın. Türk olmakla gurur duyuyoruz. Doğruluğumuzla, çalışkanlığımızla övünüyoruz ve diyoruz ki: Ne mutlu Türküm diyene..

Andımız’dan utanan utansın. Okullarda okunmaması için her türlü taklayı atan atsın. Birilerinin kulu, kölesi olsun.

Ben de, çocuklarımda ‘andımız’ ile büyüdük. Ölene kadar biz bu ‘and’a sadık kalacağız.