Altın sıvı yüzde 26 değer kazandı, Organik sektörü çocukları radarına alacak

Altın sıvı dolar bazında yüzde 26 değer kazandı

Türk zeytinyağının ihraç fiyatı 2020/21 sezonunda dolar bazında yüzde 26 arttı. Zeytinyağının ortalama ihraç fiyatı 20219/20 sezonunda 2 bin 429 dolar iken, 2020/21 sezonunda 3 bin 64 dolara yükseldi.

Türkiye, 2020/21 sezonunda zeytinyağı, sofralık zeytin ve prina yağından toplamda 293 milyon 885 bin dolar döviz geliri elde etti.

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre Türkiye, 1 Kasım 2020 – 31 Ekim 2021 tarihleri arasında 44 bin 22 ton zeytinyağı ihracatı karşılığı 134 milyon 879 bin dolar döviz geliri elde etti.

Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı 2019/20 sezonunda 45 bin 389 ton karşılığı 110 milyon 238 bin dolar olarak kayıtlara geçmişti. Altın sıvının ihracatı miktar bazında yüzde 3’lük düşüşe karşın, değer bazında yüzde 22’lik artış gösterdi.

30 Eylül 2021 tarihinde sona eren sofralık zeytin sezonunda, Türkiye 150 milyon 142 bin dolarlık sofralık zeytin ihracatına imza atmıştı. Türkiye’nin 2020/21 sezonundaki 8 milyon 834 bin dolarlık prina yağı ihracatı da eklendiğinde Türk zeytincilik sektörünün toplam ihracatı 293 milyon 855 bin dolara ulaştı.

Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektöründe ihracata bağımlı bir sektör olduğuna işaret eden Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, 2020/21 sezonuna girerken, zeytin için son 11 yılın, zeytinyağında da son 7 yılın en düşük rekoltesiyle girildiğini, buna rağmen sofralık zeytin ihracatında 88 bin 430 ton’luk, zeytinyağında da 44 bin 22 ton’luk ihracat performansının takdiri hak ettiğini kaydetti.

TURQUALITY Projesi ABD’ye zeytinyağı ihracatını artırdı

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 gıda ihracatçı birliğinin Amerika Birleşik Devletleri’nde Türk gıda ürünlerinin tanıtımını gerçekleştirdiği TURQUALİTY Projesi’nde Türk zeytinyağının da ABD’de tanıtımı yaptıkları bilgisini paylaşan Başkan Er, “TURQUALİTY Projemizin de itici gücüyle ABD’ye yaptığımız zeytinyağı ihracatı yüzde 36’lık artışla 33,4 milyon dolardan 45,6 milyon dolara yükseldi. Toplam ihracatımızda ABD’nin payı yüzde 30’dan yüzde 34’e çıktı” şeklinde konuştu.

Zeytinyağı ihracatçıları, İngiltere’ye gümrüksüz ihracat yapmak istiyor

İngiltere’nin yıllık 75 bin ton zeytinyağı tüketimi olduğu bilgisini veren Er, BREXİT sonrasında Türkiye’nin İngiltere’ye gümrüksüz zeytinyağı ihraç edebileceği Serbest Ticaret Anlaşması (STA) benzeri ikili bir anlaşmanın Türk zeytinyağı sektörüne büyük fayda  sağlayacağını, sektör olarak İngiltere pazarından pay alabilecekleri bir zemin oluşması talepleri olduğunu dile getirdi.

Üretici ve ihracatçıya verilen destekler yükseltilmeli

Türkiye’nin zeytin ağacı varlığının son 20 yılda iki kat artarak 90 milyondan 180 milyona yükseldiğine vurgu yapan Er sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin zeytinyağı ve sofralık zeytin rekoltelerinde önümüzdeki 4-5 yıllık dönemde önemli artışlar olmasını bekliyoruz. İç tüketimimizi aynı hızda artırmamız mümkün olmadığına göre ürettiğimiz ürünün katma değere dönüşmesi için ihracat hayati öneme sahip olacak. O nedenle üreticilerimize zeytinyağında kilo başına verilen 80 kuruş desteğin 3 TL’ye, dane zeytinde verilen 15 kuruş desteğinde 75 kuruşa çıkarılması, ambalajlı zeytinyağında da verilen desteğin geçtiğimiz yıllardaki gibi 600 dolar seviyelerine yükseltilmesini istiyoruz. Sektörümüze verilen destekler artırıldığı takdirde rekoltenin de artışıyla orta vadede 1,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşabiliriz.”

Türkiye, 2020/21 sezonunda 130 ülkeye zeytinyağı ihraç ederken, ABD’den sonra en çok ihracat yapılan ülke 20 milyon 641 bin dolarla İspanya, 11 milyon 784 bin dolarla Japonya oldu. Zeytinyağı ihracatında en dikkat çekici artış ise İran’a gerçekleşti. İran’a 2019/20 sezonunda 478 bin dolar olan zeytinyağı ihracatımız 2020/21 sezonunda yüzde 957’lik artışla 5 milyon 50 bin dolara çıktı.

Organik sektörü çocukları radarına alacak

Tüm dünyada pandemiyle birlikte sağlıklı, kaliteli ve güvenilir gıda ve tekstil ürünlerine yöneliş, iklim değişikliğinin geldiği nokta organik sektörünün hızla büyümesini ve toplumda organik bilincinin artmasını zorunlu kılıyor.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Türkiye’de organik üretimin artarak yaygınlaşması için en önemli faktörün organik tarım desteklemelerinin artırılması ve zamanında açıklanması olduğunu dile getirdi.

Organik üretiminin başkenti İzmir’de Türk organik sektörünün tüm taraflarının bir araya geldiği “Organik Tarım Sektör Toplantısı”nda öne çıkan konular hakkında değerlendirmelerde bulunan Celep, organik sektörüyle ilgili desteklemelerin artırılması ve zamanında açıklanması yanında Türkiye’de organik ürün tüketiminin artırılması için okullarda organik dersi konulması talebinin öne çıktığının altını çizdi.

Yetişkin insanların tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesindeki zorluğa vurgu yapan Celep, “Türk organik sektörü olarak, organik ürünlerin faydalarının çocuklara anlatılacağı “Organik dersi”nin okullarda müfredata konulmasını istiyoruz. Çocuklarda organik bilincinin artması için Millî Eğitim Bakanlığı’yla iş birliği yapıp okullarda organik tarımın anlatılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

Tüketim alışkanlıklarının çocuk yaşta kazanıldığına dikkati çeken Celep sözlerini şöyle sürdürdü; “Organik ürünlerin tüketiminin artması sektörümüzü güçlendireceği gibi, sağlıklı nesiller yetişmesine de büyük katkı sağlayacak. Bu sayede Türkiye’nin sağlık harcamalarına ayırması gereken bütçe düşecek. Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılacak iş birliği öte yandan organik, ekolojik, doğal vb. etiketlerin ayrımının doğru şekilde öğrenilmesine katkı sağlayacak, tüketicilerin yanıltılmasının önüne geçilecek.”

Organik pazarların daha etkin denetlenmesi, Organik ürünlerin algıyı artıracak şekilde raflarda yer alması gereğinin de altının çizen Başkan Celep, öne çıkan diğer başlıkları ise şöyle özetledi: “Su kısıtı olan bölgelerde önlemler alınmalı, Genç nüfusun tarımdan uzaklaşması engellenmeli, özendirici çalışmalarla üretime devam etmeleri sağlanmalı, Organik tohum üreten firmalar ile üreticiler bir veri tabanı aracılığı ile buluşturulmalı, Organik arıcılık ve apiterapi ürünlerinde desteklemeler artırılmalı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ARGE çalışmalarına daha çok destek verilmeli, Meraların organik statüsüne geçirilmeli bu değişiklik AB Yeşil Mutabakatı kapsamında üretim alanlarının yüzde 25’inin organik olması hedefine de katkı sağlayacak. İç pazara üretim yapan küçük üreticiler desteklemelerde pozitif ayrımcılığa tabi tutulmalı.”

İzmir, Organik Tarımın Doğduğu Yer

Türkiye’de organik üretim ve ihracatı İzmir’de başladı. 1984 yılında ilk organik tarım ürünü İzmir’den ihraç edildi. İzmir, 187 bin dönüm alanda, 2 bin 250 üreticiyle organik ürün üretirken, organik tarım işleyen işletme sayısı 252.