Ali Arslan’ı kaybettik

Yaşamının büyük bölümü mücadele ile geçen özellikle Halk Otobüscüleri odası başkanlığına damga vuran Ali Arslan yaşama veda etti ve son yolculuğuna uğurlandı. Benimde iyi bir arkadaşım olan, basın dostu Ali Arslan’a Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar dilerim.

Ali Arslan ile ilgili Şükrü Efe şu paylaşımı yaptı.

Ali Arslan’ı kaybettik, Ali ile Sümer Bez Fabrikası işçilerinin, DİSK – Tekstil Sendikasına üye olmaları sırasında tanışmıştık. Teksif Sendikasından sıtkı sıyrılan işçiler istifa ederek Tekstil Sendikasına geçiyorlardı. Bir arkadaşım Ali den söz ederek “beş vakit namazını kılan, birlikte çalıştığı arkadaşlarınca sevilen ve Tekstile geçmesi halinde güç katacaktır.” diye söylemişti. İkna etmek gerekiyordu. Karar verdim ve bir akşam çat kapı evine gittim, çayını içmeye geldiğimi, kendimi tanıtarak söyledim. Epeyce sohbet ettik, özellikle dini taassup içinde düşünüyor, DİSK ‘e ve sol düşüncelere bu bakımdan mesafeliydi. Daha sonrada görüştük ve ikna olmuş, üye olmuştu. Bir süre sonra Sendikada Şube başkanı seçildi. CHP ye de üye olmuştu. Sümer Bez fabrikasında yetkili sendika olmuş, toplu iş sözleşmesi de imzalamış olmamıza karşın 12 Eylül darbesi olmuş, Tekstil Sendikası kapatılmış ve işçiler tekrar Teksif Sendikasına teslim edilmişti. Ali ye kumpas kurmuşlar tazminatsız işine son vermişler ve göz altına almalar, işkenceler sürüyordu. Ali nin ısrarı üzerine, bizde yapılan haksız ve hukuksuz uygulamalar ile ilgili sıkıyönetime bir isimsiz yazı göndermeye karar vermiştik. Bir akşam üç beş sayfa daktilo ile dilekçe yazmış, daha sonra devam etmek üzere bırakmıştım. Aynı gün sıkıyönetimce eve baskın yapılmış, göz altına alınmış, dilekçede ellerine geçmişti. Yeniden düzenlenecek dilekcenin bir yerine el yazımla bir not işkencecilerin gözüne ilişmiş ve bu yazıyı senmi yazdın diye sormuşlar. Ali benim yazım der ve aynısını yaz derler sıkıntı o anda başlar. Benim yazıma benzetmesi olanaksız. Senin yazın olmadığı belli, yazanı söyle ısrarlarına karşın adımı vermez günde beş öyün dayağı yer, aradan bir hafta geçer artık işkenceciler de dayanamaz “kardeşim bu yazıda suç olacak bir şey yok, söyle yazının sahibini ve kurtul” derler, ikna olur ve Şükrü Efe nin yazısı der ve bırakırlar. Eli bize ulaştığında takati kesilmiş, zor yürüyor vücudunda morarmamış yeri yok gibiydi.
BU kadar işkenceye neden katlandın söylemedin dediğimizde. Kimi konuşmalarımızda uğrunda ölümde olsa hiç kimse bir diğerinin adını vermeyeceği kararı almış olduğumuzu hatırlattı. Bir ara Kocasinan Belediye Meclis üyesi seçildi. Dolmuşculuk yaptı, o günlerde adı” komünist Ali ‘ ye çıktı. Daha sonra Halk Otobüscüleri odası başkanlığına seçildi. Ali nin yaşam hikayesi bu kadar değil tabi.
Tanrı dan rahmet diliyorum, huzur içinde uyusun, sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Şükrü EFE