Akıllı tarım kent projesi ve geleceğe nefes kampanyası

GELECEĞE NEFES KAMPANYASI 35 ÜLKEYE YAYILACAK

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, geçen yıl orman yangınları sonrası başladıkları Geleceğe Nefes Kampanyası’nın tarihin en başarılı kampanyalarından birisi olduğunu belirterek, “11 Kasım’da yine sahalarda olacağız, bu defa 35 ülkede aynı anda ağaç dikimleri yapacağız.” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde  yeni 10 yılda Türkiye tarımının yol haritasına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen “Tarım Ormanın Geleceği Zirvesi”, İzmir’deki bir otelde düzenlendi.Programda Bakan Pakdemirli, soruları yanıtladı. Salgın sürecinde Türkiye’nin nasıl bir sınav verdiği sorusuna ilişkin Pakdemirli, Türkiye’de ilk vaka görülmeden perakende sektörüyle bir araya geldiklerini anımsattı.

Türkiye’nin salgın döneminde tüm sektörlerde başarılı bir sınav verdiğini söyleyen Pakdemirli, “Tüm dünyada rafların boşaldığını gördük. Gıda arzıyla ilgili bir problem yok. Aslında tükettiğimizden fazlasını üretiyoruz. Burada tüketici davranışı ve psikolojisini iyi yönetmek gerekiyor. Bunun en büyük kısmı da tüketici markete gittiği zaman her ne koşulda olursa olsun aradığı ürünü bulmalı. İyi bir hazırlık dönemini geçirdik biz. Yurt dışındaki market manzaralarının hiç birini Türkiye’de görmedik.” diye konuştu.

Her şeyin durabileceğini ancak gıda üretiminin duramayacağını vurgulayan Pakdemirli, pandemi sürecinde çiftçinin “diplomatik pasaportla” üretimine devam ettiğini dile getirdi.

Bir çok sektörün küçüldüğü 2. çeyrekte tarım sektörünün büyüdüğünü, bu süreçte hiçbir ürünün çöpe atılmadığını kaydeden Pakdemirli, “İnanın çiçek konusunda bile olmadı. Hollanda’da çiçekler tır tır sağa sola döküldü. Hakikaten insanımızın pratikliği hem de bizim desteklerimizle bir problem yaşamadık.” dedi.

“2 BİN LİRANIN ALTINDA DESTEK ALMAYACAK KİMSE KALMAYACAK”

Türkiye’de toplam hâsıla içinde tarımın payının yüzde 6 olduğuna değinen Pakdemirli, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde tarımsal hasılamız yüzde 46 arttı.  2017’de 189 milyar lira olan tarımsal hâsıla 277 milyar liraya geldi.” diye konuştu.

Toprak kaynakları açısından Türkiye’nin dünyada 17. Sırada bulunduğunu belirten Pakdemirli, buna rağmen Türkiye’nin tarımda dünyada ilk 10 arasında yer aldığını söyledi.

Tarımsal desteklemeler konusundaki bir soru üzerine Pakdemirli, hem destek hem de müdahil alımlar yapıldığının altını çizerek şöyle konuştu:

“Bu yıl da şöyle bir karar alıyoruz. Küçüklere daha fazla değecek şekilde, 2 bin liranın altında destek almayacak kimse kalmayacak şekilde bir düzenleme yaptık. Şimdilik ilk sene, önümüzdeki yıl 2 bin liranın altında destek alanları bir sonraki yılın bütçesinden 2 bin liraya tamamlanacak şekilde formülize ettik. Ondan sonra bu otomatik hesaplanarak hesaba yatacak vaziyete gelecek.”

Bu yıl planlanan 22 milyar liralık desteklemenin yüzde 80’e yakınını ilk 6 ayda dağıttıklarını vurgulayan Pakdemirli, bunun neticelerini de almaya başladıklarını söyledi.

Türkiye’nin 18 milyar dolar ihracatı 12 milyar dolar ithalatı olduğunu belirten Pakdemirli, “Türkiye net fazla veren ve kendine yüzde 100 yetebilen bir ülkedir.” dedi.

“SAMAN İTHALATI SÖYLEMİ YALAN”

Türkiye’de muzla ilgili yerli üretime yüzde 140’lık bir koruma uygulandığını aktaran Pakdemirli, “Bu koruma rahmetli Özal döneminde geldi. Önümüzdeki yılın sonu itibarıyla Türkiye, muzda kendi kendine yeterliliği yakalıyor, ithalat tamamen bitiyor ve ihracata başlıyoruz. Zamanında getirilen doğru korumacılık politikasıyla gelişmeye ve artışa sebep oldu.” dedi.

Türkiye’nin birçok tarımsal üründe dünyada ön sıralarda bulunduğunu belirten Pakdemirli, su ürünleri ihracatında ise 2023 hedefinin 2 milyar dolar olduğunu dile getirdi.

Tohum ihracatının 17 kat artışla 157 milyon dolarlara geldiğine işaret eden Pakdemirli, “Efendim, ‘Saman ithal ediyorsunuz’… Bunların hepsi maalesef yalan söylemler. Üzülerek söylüyorum, bunu da muhalefet partisinin genel başkanına, ekipleri hazırlayıp bunları söylettiriyorlar. Şimdi 2 bin ton bir yerden ithalatı söylediğiniz zaman 82 bin ton ihracatı da yanında söylemeniz lazım değil mi?” diye konuştu.

Regülasyon kuruluşlarıyla üretici dostu fiyat politikalarıyla memnuniyet sağladıklarını kaydeden Pakdemirli, piyasaları çok iyi takip ettiklerini vurguladı.

GIDANI KORU KAMPANYASI

Dünyada üretilen her 3 kilogram gıdanın 1 kilogramının çöpe gittiğini vurgulayan Pakdemirli, bunun çok büyük bir problem olduğunu söyledi.

Gıdanı Koru Kampanyası’na değinen Pakdemirli, gelecek haftalar içinde bunun tam tanıtımını yapacaklarını dile getirdi.

Kamuoyunun kampanyayı merak ettiğini aktaran Pakdemirli, herkesin ilgisini çekecek bir kampanya olacağını kaydetti.

MESLEKTEN MENE VARAN CEZALAR

Sözleşmeli üretimin önemine dikkati çeken Pakdemirli, bununla ilgili de bir yasa tasarısının Mecliste görüşüldüğünü belirtti.

Dijital Tarım Pazarı’da kısa sürede 120 milyon lira ciroya ulaştıklarını belirten Pakdemirli, “Türkiye’de en az yüzde 5-10’luk ticaretin burada olması gerektiğini düşünüyoruz. Burası hızlı bir şekilde büyüyecek.” değerlendirmesinde bulundu.

İnsan sağlığına zararlı ve hileli üretim yapan firmalara ilişkin soruya Bakan Pakdemirli, “Maksimum derecede cezalar uygulandı ama bunu müteakip defalar yapanları belli bir süre sonra meslekten men edecek hale getirmek amacıyla yasa tasarımız Meclis’te. İnşallah önümüzdeki hafta yasalaşmış olacak.” yanıtını verdi.

Geçen yıl orman yangınları sonrası bir olumsuzun üzerine bir olumlu eklemek için Geleceğe Nefes Kampanyasını düzenlediklerini aktaran Pakdemirli, “Geleceğe Nefes Kampanyası tarihin en başarılı kampanyalarından birisiydi. 11 Kasım’da yine sahalarda olacağız, bu defa 35 ülkede aynı anda ağaç dikimleri yapacağız. Burada önemli olan ağaçla ilgili farkındalığı artırmak.” dedi.

Bugünün 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü olduğunu anımsatan Pakdemirli, “Üretimde kadınlarımıza çok güveniyorum. Kadınlarımız hakikaten birlikte iş yapmaya daha müsaitler. Erkeklere göre kadınlar bir araya gelip iyi işler yapıyorlar. Bugün başarılı kooperatiflerde kadınların sayıları daha fazla.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Bakan Pakdemirli, etkinlik kapsamında düzenlenen Tarımı Geleceğe Taşıyanlar ve Kadın Çiftçiler Özel Ödülleri’nde başarı kazanan 13 kişi ve kuruluşa ödüllerini takdim etti.

AKILLI TARIM KENT PROJESİ’NİN TANITIMI YAPILDI

BAKAN PAKDEMİRLİ:

“Tarım Sektörü 2 Yıldır Tüm Çeyreklerde Büyüme Gösteriyor”

“Gıda ve Tarım Sektöründe Oldukça İyi Bir Noktadayız”

“Kırsal Kalkınma Alanında 11.552 Projeye, 3,1 Milyar Lira Hibe Verdik”

“Gelecekte, Akıllı Tarım Kentleri Gibi Projeler Ön Planda Olacak”

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, video konferans yöntemiyle, MÜSİAD Akıllı Tarım Kent Projesi’nin açılışına katıldı.

Programda yaptığı konuşmasına tarım ve kırsal kalkınma için önemli bir model olan bu projenin, ülkemize hayırlar getirmesini dileyerek başlayan Bakan Pakdemirli, MÜSİAD’ın özellikle, tarım ve kırsal kalkınma alanında ciddi çalışmalar yaptığını ve önemli projeler yürüttüğünü vurguladı.

Bugün tanıtımı yapılan Akıllı Tarım Kent Projesi’nin de bu çalışmaların bir sonucu olduğunun altını çizen Pakdemirli “Ülkemizin geleceğinin tarım olduğunu gösteren, gençlerimize ve girişimcilere yeni imkânlar sunan bu projeye; değer katan, katkıda bulunan herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

“TARIM SEKTÖRÜ 2 YILDIR TÜM ÇEYREKLERDE BÜYÜME GÖSTERİYOR”

Pandemi sonrasında tarım sektörüne yeterlilik, yerli ve milli üretim olgusunun damgasını vurduğunu ifade eden Bakan Pakdemirli şöyle devam etti:

Bu süreçte, pek çok ülkede raflar boş kalırken, temel ihtiyaçlar karşılanamazken, ülkemizde tarım-gıda sektöründe hamdolsun hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadık. Çünkü Türkiye kendi ihtiyacını karşılamasının ötesinde, üretim gücüne sahip bir ülkedir. Tarımsal hasılamız %45 artışla, 275 Milyar Liraya ulaştı. Tarımsal hasıla da Avrupa’da lider, Dünya’da ilk 10 içindeyiz. Tarımsal ihracatımız iki yılda 1 Milyar Dolar artarak, 18 Milyara Dolara yükseldi. Bu yılın ilk 8 ayında, tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre %6,4 artış gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte tarım sektörü 2 yıldır tüm çeyreklerde büyüme gösteriyor. TÜİK tarafından en son açıklanan 2020 yılı 2. Çeyrek büyüme rakamlarında, tarım %4 büyüme ile birçok sektörün önünde gelişme gösterdi” açıklamasını yaptı.

“GIDA VE TARIM SEKTÖRÜNDE OLDUKÇA İYİ BİR NOKTADAYIZ”

Kırsalda yatırımların artması, gençlerin, kadınların tarım sektöründe daha çok yer alması için önemli projeler ve destek programları uyguladıklarını söyleyen Bakan Pakdemirli: “Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine, verimsizleşmesine tahammülümüz yok. Tedbirlerimizi alıyoruz. Üretim potansiyeli yüksek ovaları özel koruma altına alarak, yanlış kullanımlar sebebiyle arazinin bozulmasını da engelliyoruz. Modern sulama tekniklerinde kullanım oranını; yüzde 6’dan yüzde 28 seviyesine çıkardık. Artık tüm sulama yatırımlarını, modern ve kapalı sistemde kuruyoruz. Sera tarımını ülkenin 72 iline yaygınlaştırdık. Böylelikle sera ürünleri; ülkemiz için önemli bir üretim ve ihracat kaynağı haline geldi. Yine ülkemiz, meyve ve sebzede de net ihracatçı konumdadır. Görüldüğü gibi, nereden bakarsanız bakın, gıda ve tarım sektöründe oldukça iyi bir noktadayız.

“TARIM VE KIRSALDAKİ TÜM YATIRIMLARA ÇOK YÖNLÜ, İSTİHDAM ODAKLI, REFAH TEMELLİ, GELİR HEDEFLİ OLARAK BAKIYORUZ”

Tarihteki medeniyetlere bakıldığında tarımın yüzyıllarca kentler ile bütünleşmiş bir biçimde uygulandığının görüldüğünü belirten Bakan Pakdemirli sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hatta ilk şehirlerin tarımdan gelen üretim fazlası ve pazar ekonomisinden dolayı ortaya çıktığını da bilmekteyiz. 20. yüzyıldan itibaren tarım, kentlerde kaybolmaya başlamış, kırsalda yürütülen bir faaliyet olmuştur. Zaman içinde kentlere göçün artması, kırsalda tarım yapan nüfusun yaşlanması, sürdürülebilir üretimin önünde bir sorun olarak çıkmıştır. Bu konuda tedbirlerimizi alırken, yaşanan Pandemi dönemini, tarım ve kırsal kalkınma için bir fırsat olarak görüyoruz. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek, yeni yatırımlarla bu sektörü daha da güçlendirmek zorundayız. Elbette kırsalda yatırım önemli. Ama konuya sadece yatırım olarak bakmak doğru değil. Konuyu, kırsaldaki yaşam seviyesini yükseltecek, eğitim imkânlarını geliştirecek ve sosyal ihtiyaçları giderecek şekilde ele alırsak; o zaman tarımı daha verimli, kırsalı daha çekici hale getirebiliriz. İşte MÜSİAD’ın bugün tanıtımı yaptığı bu proje, konuya tam bu noktadan dâhil oluyor. Bizde Bakanlık olarak, tarım ve kırsaldaki tüm yatırımlara çok yönlü, istihdam odaklı, refah temelli, gelir hedefli olarak bakıyoruz. Yaptığımız çalışma ve projelerin, konuları ve uygulama yerleri farklı olsa da, ana fotoğrafa baktığımızda tüm bu çalışmaları; tarım ve kırsalı geliştirme adımlarının birer parçası olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“KIRSAL KALKINMA ALANINDA 11.552 PROJEYE, 3,1 MİLYAR LİRA HİBE VERDİK”

Kırsal kalkınma alanında yürütülen çalışmalara da değinen Bakan Pakdemirli “Ekonomik yatırımlar kapsamında; 11.552 projeye, 3,1 milyar Lira hibe verdik ve yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağladık. Bu projenin uygulama süresini 2025’e kadar 5 yıl süreyle uzattık. IPARD kapsamında; bugüne kadar toplam 16.569 projeye, 4,3 milyar lira hibe ödedik, 70 bin yeni istihdam sağladık. Geçen yıl pilot olarak başlayan Uzman Eller projesi kapsamında; tarım ve hayvancılık alanında herhangi bir bölümden mezun gençlerimize yeni yatırımlar için 100 bin lira hibe sunuyoruz. ORKÖY destekleri ile de; 2003 yılından bugüne kadar, toplam 240 bin projeye 3,4 milyar Lira destek verdik. Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması ile tarımsal işletmelerin etkin çalışmasına yönelik arazi edinimi uygulamaları ve buna bağlı olarak Arazi Bankacılığı geliştirilmesi kapsamında çalışmalarımız devam ediyor. TARSİM kapsamında; son 1 yılda 3,7 milyon adet tarım sigortası poliçesi ile 100 milyar Liranın üzerinde tarımsal varlığı teminat altına aldık. 2,4 milyar Lira prim desteği, 1,9 milyar Lira hasar tazminatı ödendi. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Proje sayımızı 23 adetten, 41 adete çıkardık” diye konuştu.

“TARIMDA TEKNOLOJİ KULLANIMINI VE DİJİTAL ERİŞİMİ ARTIRMAK ZORUNDAYIZ”

MÜSİAD’ın Akılı Tarım Kent Projesi’nde, akıllı kelimesi önemli olduğuna vurgu yapan Pakdemirli ” Bilgiyi, teknolojiyi ve inovasyonu işaret ediyor. Bilgi ve teknolojinin en büyük avantaj olduğu günümüzde, tarımda teknoloji kullanımını ve dijital erişimi artırmak zorundayız. Tarım işletmelerimizin teknolojik altyapısını güçlendirmeli, dünya ülkeleri ile rekabet edebilecek seviyeye ulaştırmalıyız. Özellikle geçen yıl, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 15 yıl sonra yapılan 3. TARIM ORMAN ŞÛRASI’nda 50 binden fazla öneri aldık. Tüm bu fikirleri değerlendirerek 5 yıllık planlarımızı oluşturduk,25 yıla ışık tutacak bir yol haritası hazırladık. Şûra kapsamında odak noktalardan birisi de; “Tarımda Dijitalleşme” idi. Bu kapsamda, Tarımda Dijital Dönüşüm hamlesi ve akıllı tarım uygulamaları konusunda yeni projeleri başlattık” dedi.

YÖK ile yapılan işbirliği protokolleri çerçevesinde, bu ayın başında Gebze Teknik Üniversitesi ile Akıllı Tarım Uygulamaları konusunda işbirliği protokolü imzaladıklarını belirten Pakdemirli “Akıllı tarım uygulamalarını üretimin her aşamasında kullanmaya başladık. Bu teknoloji işgücü kullanımında %50’ye varan tasarruf sağlayacak, gübre kullanım etkinliğini %20-40’lardan %60’lara çıkaracak,  bitki koruma ilaçlarını %30 daha az kullanacak,  sertifikalı tohum kullanımı ile verimlilikte %20-25 artış sağlayacağız. Kısacası daha az girdi kullanımı ile daha verimli ve çevreyi koruyan üretim yapısı oluşturuyoruz. Buradan hareketle, MÜSİAD’ın Akılı Tarım Kent Projesi içerisinde, üretimi verimli, kırsalı güçlü hale getiren teknolojik uygulamalar ön planda olacak. Bizde bu konuda gerekli tüm katkıları sağlayacağız” diye konuştu.

“GELECEKTE, AKILLI TARIM KENTLERİ GİBİ PROJELER ÖN PLANDA OLACAK”

2050 yılında Dünya nüfusunun 10 milyarı, ülkemiz nüfusunun da 100 milyonu geçmesinin beklendiğini söyleyen Bakan Pakdemirli “Artan nüfusu doyurmak için %60 daha fazla gıda üretmek zorundayız. Ancak bu gıda, yani üretim artışını; giderek azalan su kaynakları, iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi büyük sorunlarla birlikte yapmak zorundayız. Pandemi sürecinde gıda milliyetçiliği ve yerli üretim kavramları oldukça öne çıktı. Sınırların kapanması, ülkelerin ihracatlarını kesmesi, artık yerli ve yeterli üretimi vazgeçilmez hale getirdi. İşte bunu gelecekte daha güçlü hissedeceğiz. Gelecekte, MÜSİAD’ın AKILLI TARIM KENT gibi projeleri ön planda olacak. Bunun için Bakanlık olarak her türlü işbirliğine açık olduğumuzu, MÜSİAD’ın bu projesinden de büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.