Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Mahalli seçimlerde süre iyice kısaldı.
Partilerin adayları belli oldu, sırada meclis üyelerinin seçim kurullarına verilmesine geldi.
19 Şubat’ta asıl kıran kırana yarış başlayacak.
Aynı gün belki de bağımsızlar adaylar, kırgınlar, küskünler, istifalar, tepkiler, kopmalar, rakip partilere çalışmalar artacak.
Halen seçim anketleri doğruları söylemiyor.
Doğru söyledikleri bir şey var, o da kararsızların çokluğu ve seçim sonucunu etkileyeceği.
***
AKP-MHP arasındaki ‘Cumhur’, CHP-İYİ Parti arasındaki ‘Millet ittifakı’ kısmen kabullenilmiş görünüyor.
Ancak tabanda yüzer-gezer oylar, seçmenlerde çoğunlukta.
Parti il ve ilçe teşkilatları, adaylar tepkili bu kişileri ikna için çalışıyor.
Ama şu günlerde ön planda olan yine kadınlar.
Görünen o ki erkekler siyasete daha uzak gibi.
İş tersine mi dönüyor ne?
Eskiden erkekler çalışır kadın eve bakardı, şimdi erkekler işsizlikten çocuklara bakıyor kadınlar mı çalışıyor? Ya da karı-kocanın kazancı bile ‘geçim’ için mi yeterli olmuyor?
Bu konuda ciddi bir sorun gözüküyor.
***
Seçim öncesi yapılan anketler, kamuoyu araştırmaları, yoklamalar ve iktidar partisinin manifestosu kağıt üzerinde kalmış gibi.
Ortada ne tasarruf var ne de ona uyan.
Halen, gösteriş, safsata, lüks araçlarla, konvoylarla, adayın çevresindeki ordu ile geziler devam ediyor.
Son Çevre Bakanının Kayseri gezisine yönelik, devletin imkanlarının acımasız kullanılması, araç konvoyu, pahalı araçlarla lüks gösteriş, adayların ön plana çıkma yarışı dillerden düşmüyor.
Seçmen adayları da, partileri de, açıklamaları da çok yakından takip ediyor.
Kimse kendini kandırmasın.
***
Şehrin göbeğine yapılan ‘ucube’ye görüntü kirliliği yönünden eleştiriler arttıkça artıyor.
Şehrin en çok kullanılan alanlarından birine böylesi bir ucube yapılması, para harcanması, seçim propagandası için kullanılması ciddi bir oy kaybettirecek gibi.
Herkes şimdiden ‘seçim sonrası kimin adına kafeterya olacak onu merak ediyor.
Yapılan ‘ucube’ye tepki sonrası Kaymek sanat merkezi yapılması da ayrı bir şenlik.
Burayı gezen vatandaş ‘karnımızı bu fotoğraflar mı doyuracak?’ diye soruyor.
Ya da kurslara gidenlerin ne kadarının iş bulduğu, evlerine ciddi katkı sağlayacak bir meslek edindiğini.
Benim önerim, bu ‘ucube’yi kaldırın, yapılan harcamayı da zimmet çıkartın.
***
Liderlerin üslupları, adaylara yönelik iddialar, tepkiler seçmene ‘illallah’ dedirtiyor.
Hele hele hergün yeni suni gündem maddelerine seçmen daha çok kızıyor.
‘Cumhur ittifakı’ bu konuda kararsızları artırıyor.
‘Benim derdim seçim değil geçim’ diyen, verilen maaş, elektriğe-doğalgaza yapılan zamlar ve göstermelik indirim hesapları ‘sandıkta hesap soracağım’ diyenleri artırıyor.
***
Seçimle ilgili Cumhur ittifakına en büyük tepki ve eleştiri, ithalat için suni krizlerin yaratıldığı, sonra ithalat yapıldığı, şimdide halkın temel gıda maddelerindeki artış, tefe-tüfe fiyatlarının komik çıkması anlatılan fıkraları, benzetmeleri çeşitlendiriyor. Bu fıkralar artık liderlerin ve partilerin adına dönüştü. Gülmek istiyorsanız, çay-simit bile alamayan insanların bulunduğu ortamlarda dinleyici olun yeter.
***
Bu seçimde ‘oy uğruna’ çalışmayan kimse yok. Herkes kesenin ağzını açtı. Kazanmak için vermedikleri vaat yok. Sanki hepsi yeniden seçilmiş gibi ‘tamam, kesinlikle olacak, seçimden sonra’ diyor.
Bu konuda en samimi olanlar, muhtar adayları ve azalar.
Devletin ve oturdukları makamların gücü, imkanları, olanakları ile değil, kendi özkaynakları ile adım adım gezerek, projelerini anlatıyor, istekleri, önerileri, talepleri dinliyor.
Muhtar adaylarından bile en çok istenen ‘gıda ve parasal yardımlar, iş, mahalleye yatırım yapılması, eğitim, sağlık ve başta bankalar olmak üzere borçlarının ödenmesi’ ile ilgili konular.
Adaylar, gıda yardımları taleplerini çözmek için şimdiden kapı kapı dolaşıyor.
***
Bu arada hakkını vermek gerekiyor.
Kendi imkanları ile sistemli, disiplinli en iyi çalışan, seçmenin gönlünü alan, kazanan, ‘Keşke Büyükşehir’e aday yapılsaydı’ dedirten aday CHP’nin Melikgazi Belediye başkan adayı Dr. Sema Karaoğlu.
***
Bir de ‘senin yanındayız’ diye kapı kapı dolaşan dernekler, bazı STK’lar, başkanları ve ‘geleceğe yatırım’ yapanlar. Gezilerde, yemeklerde, bazı adayların hep peşinde olanlar.
***
Seçmen 50 gün sonra yapılacak seçim için açık ve net söylüyor.
‘Partilere, liderlere, mevcut politikaya, sisteme güvenmiyoruz. Bizim derdimiz makam, mevki, koltuk, seçim değil. Geçim, yaşam standartlarının artırılması, mevcut sorunların çözümü. Bize ve şehre yapamadıklarını, yaptıkları eziyetleri değil, tüm adaylar seçim bölgelerine göre toplu projelerini anlatsınlar. Yalanlardan, vaatlerden, gösterişlerden, şovlardan bıktık’ diyor.
Birde seçimden seçime değil, her zaman otobüste, tramwayda, semt pazarlarında yanlarında olmalarını görmek, yaşamak ve herkesin ‘akıllanmasını’ istiyor.