Aile planlaması…(Köşe yazısı 04.08.2018 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Son yıllarda, iç ve dış olaylar, savaşlar, salgın hastalıklar, doğal afetler, göçler, doğumlar, ölümler derken Türkiye nüfusu hep merak ediliyor. Ben bugün o rakamlara bir göz atmak istiyorum.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Nüfus Fonu (UNFPA)’nın  bu yılki farkındalık yaratmaya yönelik teması da “aile planlaması.” Türkiye İstatistik Kurumu Kayseri Bölge Müdürlüğü’nden aldığım ülkemize ilişkin doğum ve evlenme istatistikleri temel bilgiler şöyle.

Canlı doğan bebek sayısı, 2016 yılında 1 milyon 311 bin 895 iken 2017 yılında 1 milyon 291 bin 55. Bebeklerin %51,3’ü erkek, %48,7’si kız. Bebeklerin %17,9’u İstanbul, %5,8’i Ankara, %5’i Şanlıurfa ve %4,1’i İzmir’de doğdu.

15-49 yaş grubunda toplam doğurganlık hızı, 2016 yılında 2,11 çocuk iken 2017 yılında 2,07 çocuk. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,10’un altında kaldı. Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 4,29 çocuk ile Şanlıurfa, 3,72 ile Şırnak, 3,60 ile Ağrı ve 3,39 ile Muş. En düşük olduğu il ise 1,31 çocuk ile Gümüşhane,1,45 ile Bartın, 1,46 ile Edirne ve 1,48 ile Zonguldak.

Yaş grubuna göre doğurganlık hızı en yüksek 25-29 yaş grubunda. Bu grupta doğurganlık hızı 2012’de binde 129 iken 2017’de binde 132 oldu. Diğer bir ifadeyle, her bin kadın başına 132 doğum düştü.

Kaba doğum hızı, 2016 yılında binde 16,5 iken 2017 yılında binde 16,1 oldu. Diğer bir ifade ile 2016 yılında bin nüfus başına 16,5 doğum düşerken, 2017 yılında 16,1 doğum. Kaba doğum hızı illere göre en yüksek binde 32,7 ile Şanlıurfa. Bu ili binde 27,9 ile Şırnak, 27,8 ile Ağrı ve 27,1 ile Muş izledi. En düşük olduğu ilde binde 9,8’la Edirne, 9,9’la Kastamonu, Bartın, 10’la Giresun ve 10,1’la Gümüşhane.

Evlenme istatistiklerine göre, 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarındaki resmi evlenmelerin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2016 yılında %4,6 iken 2017 yılında bu oran %4,2’ye düştü.​

Kız çocuk evlenmelerinin illere göre dağılımına bakıldığında, 2017 yılında Ağrı ilinin %16,6 ile ilk sırada yer aldığı görüldü. Bu ili, %16,1 ile Muş ve %12,3 ile Bitlis izledi. Kız çocuk evlenmelerinin toplam evlenmeler içindeki oranının en düşük olduğu üç il ise sırasıyla %0,4 ile Tunceli, %1,1 ile Rize ve %1,4 ile Trabzon oldu.

İlk evlilik yaşının doğumlar üzerinde önemli bir etkisi olup daha erken yaşlarda evlenen kadınların ortalama olarak daha fazla çocuk sahibi olma potansiyeli bulunmakta, bu da genellikle yaşam boyunca daha fazla sayıda doğuma yol açabilmektedir. Kadınlarda 2013 yılında 24,1 olan ortalama ilk evlenme yaşı 2017 yılında 24,6 oldu.

Adölesan doğurganlık hızı, 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade etmektedir. Yaşı çok genç olan annelerden doğan bebeklerin daha yüksek derecede hastalık ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalmalarından dolayı adölesan doğurganlık konusu anne ve bebek sağlığının korunması bakımından oldukça önem taşımaktadır.

Ülkemizde adölesan doğurganlık hızı, 2012 yılında binde 31 iken 2017 yılında binde 21’e düştü. Diğer bir ifadeyle, 2017 yılında 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 21 doğum düştü.

İdari kayıtlardan alınan veriye göre, 2017 yılında doğum yapan kadınların %1,6’sı çoğul doğum gerçekleştirirken, bu kadınların %97,7’si ikiz, %2,3’ü üçüz ve %0,1’i dördüz ve daha fazla bebek dünyaya getirdi.

Kadınların 2017 yılındaki doğumlarının doğum sırası incelendiğinde, bu doğumların %37,3’ünün ilk, %31,8’inin ikinci, %18,2’sinin üçüncü, %12,7’sinin ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.

Ülkemizde doğum yapan kadınların ortalama yaşı, 2016 yılında 28,6 iken 2017 yılında 28,7 oldu.

Diğer yandan ilk canlı doğumunu yapan kadınların ortalama yaşı, 2016 yılında 25,8 iken 2017 yılında 26 oldu. İlk doğumda anne yaşı, erken yaşlarda çocuk sahibi olmanın, daha geç doğurganlığa başlamaya göre genellikle daha fazla çocuk sayısı anlamına gelmesi nedeniyle, genel doğurganlık seviyesinin önemli bir belirleyicisidir.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2014 yılında %51 olan sezaryen doğum oranı, 2015 ve 2016 yıllarında %53 oldu.

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması 1. Düzeye göre; 2016 yılında sezaryen doğumların en yüksek oranda görüldüğü bölge %66 ile Antalya, Isparta, Burdur, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, en düşük ise %34 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, Türkiye’de 2012 yılında 3,7 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğünün azalma eğilimi göstererek 2017 yılında 3,4 kişi olduğu görüldü.

İllere göre ortalama hanehalkı büyüklüğü incelendiğinde, 2017 yılında 6,4 kişi ile Şırnak ilinin ilk sırada yer aldığı görüldü. Şırnak ilini 5,7 kişi ile Hakkâri ve Şanlıurfa, 5,6 kişi ile Batman illeri izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,7 kişi ile Çanakkale, Eskişehir ve Tunceli oldu. Bu illeri, 2,8 kişi ile Balıkesir, Edirne, Burdur, Sinop ve Çankırı illeri izledi.