Ahilik mi? (Köşe yazısı 22.07.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Önüne gelen ahilikten, geleneklerinden, dürüstlüğünden, ahlakından ve özelliklerinden sürekli bahsederken, acaba bunlardan hangisi kendisinde var ve  ‘ağzı olan konuşuyor’ dedirtiyor.

En basitinden;

İşyerlerinin önlerine bir bakın.

Kendisinin dışında kimsenin araçlarını park etmemesi, işyerlerinin önlerinin kapanmaması için, kamuya ait bölgeyi merdiven, yaptırdığı duba, sandalye, çöp kutusu ile kapatıyor.

Bu arada yaya yolları, araç yolları, kendilerine ait olmayan yerleri sürekli masa, sandalye atarak işgal ediyor, buna tepki gösterenleri de pek takmıyor.

Zaten hile, son kullanma tarihi, halkın sağlığı ile oynama, fahiş fiyatla mal satma,  üç kuruşa aldığını on kuruşa satma, sürekli etiket yenileme, birde üstüne yemin-billah etme ne ararsanız çoğunda bu özellik var.

Adını, makamını, mevkiini, siyasi gücünü kullanıp, işyerlerinin çevresini ve üstünü sürekli büyütenlere ne demeli.

Hadi bunları yapanlar suçlu da, kamu görevini yapan, bunlara engel olması gerekenler nerede?

Neden bunları görmezden gelirler, kim ‘üç maymunu oynayın’ diye görmezden gelmelerini sağlar.

Sürekli ahilikten, geleneklerinden, dürüstlüğünden, ahlakından ve özelliklerinden söz edenlere vatandaş ‘Temsil ettiğiniz yerlerde asgari ücret mi alıyorsunuz yoksa astronomik ücretlerle mi havanız yerinde. Siz de hangisi var’ diye soruyor.

***

Birde, ‘Eskiden bu şehirde, memlekette en çok yakındığımız azınlık esnaf bile Ramazan ayında, milli ve dini bayramlarda fiyat indirirken, şimdi ne oldu da ‘esnaf fırsatçı’ oldu?

Ekonominin ve siyasetin çok kötü olduğu bu dönemde Kayseri neden cezalandırıldı?

Son birkaç yıldır Kayseri neden her şeyin kötüsüne layık görülüyor?

Devletin destek ve teşvikleri, yatırımlarını neden layıkıyla görmüyor?

Demek ki ortada toplantı yapmakla, sözle bu işler olmuyor.

Artık seçmende, Kayseri’de ve bu ülkede yaşayanlar siyasilerden, temsilen seçilenlerden kendileri için ne yaptığını görmek ve onlarında uygulamasını ‘Ahilik geleneklerini’ yaşamasını ve yaşatmasını bekliyor.

***

Kayseri’nin tanınmış işadamlarından ve siyasilerinden Kamil Karamete sosyal paylaşım sitesinde, herkese şu soruyu soruyor.

‘Seyyar satıcı kim?’

Ardından paylaşımı şöyle devam ediyor.
Birkaç gündür seyyar satıcı muhabbetidir gidiyor. Zabıtalar, çevik kuvvet, kepçeler, tepki gösteren satıcılar, vatandaşlar, acil belediye başkanları, esnaf odası, ticaret odası, toplantıları vs.
Neymiş efendim AB normları imiş, haksız rekabetmiş, hijyen değilmiş, görüntü kirliliğiymiş, miş miş miş. Sevsinler sizi.
Bakalım asıl seyyar kimmiş.
GDO lu gıdaları çocuklarımıza ve bize yedirenler mi?
Yerli tohumu yasaklayıp İsrail tohumuna çiftçiyi mecbur bırakanlar mı?
Hazır gıdalarda koruyucu, nitrat, her türlü kimyasalı mecbur edenler mi?
Belediyenin önünde fide, cami kapısında aşure, çorba, döner dağıtanlar mı?
Şerefiye adı altında vatandaştan para alıp, inşaatlara kat satanlar mı?
İmar affı çıkarıp, üç kuruş para için, vatandaşın hayatını tehlikeye atanları mı?
Rant uğruna, yandaşı zengin etmek için şehri beton yığınına çevirenler mi?
Belediye ye Hükümete şirin görüneceğim diye, kendi üyesinin hakkını satan STK lar mı?
Ülkenin bütün değerlerini yok edip, ekonomiyi bitirerek, tüm varlıklarımızı yabancılara peşkeş çekerek, çocuklarımızın geleceğini satanlar mı?
Oy almak için dinini, milliyetini, ideolojisini, inançlarını ve inandığı değerleri satanlar mı?
Makamında daha fazla oturabilmek için, yol arkadaşını, dostunu ve partisini satanlar mı?
Yoksa
İş bulamadığı, işyeri açacak kadar sermayesi olmadığı için mecburen seyyar satıcılık yapan gariban mı?
Sizce asıl seyyar kim?

***

Şimdi bende aynı soruları, toplantı yaparak herkese akıl verenlere bu soruyu soruyorum.

Sizce ahiliği bu şehirde yaşatan kim?

Asıl seyyar satıcı kim?

Karnı doyan mı, doymayan mı?

Karnı doyan ve gözü doymayan mı?

Eğer bu şehirde herşey güllük-gülistanlık ise fiyatlar, ekonomi, yatırımsızlık, devlet ve teşviksizlik ya da siyasi cezalandırma,  ülkesine ihanet edenlere taviz ve yardım yapmak kimin eseri?

Bunları yaşatan sizlerseniz hala o koltuklarda hangi ‘ahi ahlakı’ ile oturuyorsunuz?

Ortada ciddi bir sorun var ama kimse nedense üstlenmiyor ve Kayseri ile yaşayanlar kaybettikçe kaybediyor.