‘Ah keşke’ demeden..(13)(Köşe yazısı 11.04.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

*Seçimlerde oy kullanmayan seçmen sayısı 15 milyonu buluyorsa; yorum yok sitem etmekten başka ama sitemler oy kullanmayanlara sanırım. (Fikir özgürlüğü yurttaşlık görevi değil midir oy kullanmak?)

1950 yılından bugüne yapılan genel seçimlerde katılım oranı şöyle oldu:

1950 genel seçimi: Yüzde 89.3
1954 genel seçimi: Yüzde 88.6
1957 genel seçimi: Yüzde 76.6
1961 genel seçimi: Yüzde 81.4
1965 genel seçimi: Yüzde 71.3
1969 genel seçimi: Yüzde 64.3
1973 genel seçimi: Yüzde 66.8
1977 genel seçimi: Yüzde 72.4
1983 genel seçimi: Yüzde 92.3
1987 genel seçimi: Yüzde 93.3
1991 genel seçimi: Yüzde 83.9
1995 genel seçimi: Yüzde 85.2
1999 genel seçimi: Yüzde 87.1
2002 genel seçimi: Yüzde 79.1
2007 genel seçimi: Yüzde 84.2
2011 genel seçimi: Yüzde 85.2

2015 genel Haziran seçimi:Yüzde 83.9

2015 genel Kasım seçimi: Yüzde 86.1 (İlke Coşkun)

*Bizim gencecik pırlanta gibi çocuklarımızı El-bab’a göndereceğiz. Suriye’nin gençleri Türkiye’de volta atacaklar. Bunun neresi adalet. Vicdan var mı burada? (Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı)

*Bu referandum Türk milletinin; Türkiye milletine dönüşümünün ön şartıdır. (Mehmet Uçum)

*Maalesef okumuş kesimin bilgiyi işlemekte sorunları var. Doğru metotları kullanmadıkları için duymak istediklerine ulaşıyorlar.
Referanduma sunulan teklif, ABD tipi başkanlık ise, yürütmenin tek hakimi Başkandır ve kendi seçtiği, yaklaşık 5000 kişilik ekibi ile yönetime gelir. Bizim Bakan ve Bakanlık dediklerimiz, o sistemde haklı olarak, Secretary ve Department olarak isimlendirilir çünkü görevleri, kendilerini seçen, yürütmenin başı olan Başkana yardım etmektir.
Şayet bu teklif Başkanlık değil, mutlak monarşiyi çağrıştıran, halifelik tarzı liderlik ile ARAP hegemonyasına uzanan zihin karıştıran bir muamma ise konuyu bu topluma , hayır diyen politikacıların adam gibi anlatmaları gerekirdi. Aylar öncesinden, 11 ayrı mesaj halinde Başkanlığı (kaldı ki bunun başkanlık teklifi olmadığını), anlatmaya çalıştım. Bu saatten sonra insanlar hala arayış içerisinde iseler suçu birazda kendilerinde arasınlar. Emek olmadan mücadele olmaz. 2014 yılında, kamuoyu pek farkında bile değilken, başkanlık için ilk manevra ( ipuçları, Department of Homeland Security benzeri bakanlık teklifi çalışmaları, Mit yasasında yapılan değişiklikler) yapılıyor diye uyardım. Seçimden sonra. Başbakan Cumhurbaşkanı değil  başkan olmak için manevra yapıyor diye ama MHP’den ses var mı? Diye sormuştum. (Oguz Solak)

*En sevdiğim çiçek Nergis. Şimdi tam zamanı bakın hikayesi neymiş. Adını aldığı, yakışıklılığı dillere destan Narkisos gibi mağrur dursa da, işini bilen çiçeklerdendir. Dünyadaki en popüler çiçeklerden biridir de ayrıca. Efsaneye göre dünyanın en güzel, yakışıklı erkeği Narkissos, Karaburun’da yaşar. Bu güzel ve yakışıklı erkeğe civarda yaşayan tüm kızlar, hatta periler bile aşıktır. Narkissos’tan yüz bulamayan perilerden biri Tanrı Zeus’a yalvararak Narkissos’un cezalandırılmasını ister. Tanrı perinin bu isteğini kabul eder ve “Başkalarını sevmeyen kendisini sevsin”der.

Erkek güzeli Narkissos bir gün su içmek için göle eğildiğinde suda kendini görür ve kendi kendine aşık olur; kendine bakma aşkına karşı koyamaz ve yine kendine bakarken bir gün düştüğü gölde boğulup ölür. Narkissos’a aşık periler sevdikleri yakışıklı adamı sudan çıkarıp gömmeyi düşünürlerken, sudan hiç bilmedikleri, görmedikleri bir çiçek çıkmaya başlar. Periler rengiyle, kokusuyla çok beğendikleri çiçeğe Narkissos adını verirler. Nergis adı da buradan gelir. (Serap Vural)

*Avrupa da yaşananlar en çok orda yaşayan vatandaşlarımızı sıkıntıya sokar. Zaten bin bir türlü cefayı çekerek ekmeklerinin peşindeler. Elbette Hollanda’yı kınıyorum yaptıkları terbiyesizlik. İşte böyle durumlarda büyük devlet adamlığına yakışır, sakin ve akılcı siyaset duruşu gerekir. Kimse mağdur oldumu oynamasın. Oynayan oradaki gurbetçi kardeşlerimizi sıkıntıya sokar. Türkiye’den her kesimden kınama yapılıyor yapılmalı da bağırıp çağırmakla ucuz naralarla halledilecek bir olay değil. Ortamı daha fazla germemek için programlarını iptal eden muhalefet partilerini de tebrik ediyorum. (Erol İnanır)

*Tüm haçlı orduları bir araya geldi topunuz gelin reisin dediği gibi yıldıramayacaksınız diz çöktüremeyeceksiniz. Ne yaparsanız yapın Türkiye’nin yükselişini büyümesini engelleyemeyeceksiniz (Mehmet Hami Elibüyük)

*Sizce hangisi cümleye çok yakışıyor

Hayırlı günler, Hayırlı akşamlar, Hayırlı cumalar, Hayırlı işler. Şimdi de; Evetli günler, Evetli akşamlar, Evetli işler, Evetli cumalar (Fatoş Koyuncu)