AGÜ’de mezuniyet, Gül’den imalı ‘baraka-saray eğitimi’ ve ‘aklınızı kiraya vermeyin’ konuşması

Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) bu yıl 4’üncü mezunlarını, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katılımıyla düzenlenen törenle verdi.

Tören sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına titizlikle uyularak Sümer Kampüsü’nde gerçekleştirildi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Rektör Prof. Dr. Cengiz Yılmaz ve Kurucu Rektör İhsan Sabuncuoğlu’nun yanısıra Vali Şehmus Günaydın, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Bekir Yıldız, Abdullah Gül Üniversitesi’ni Destekleme Vakfı (AGÜV) Başkanı Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve AGÜV üyeleri, Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitci, öğrenciler, veliler, akademisyenler, bazı siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.

Törende konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, mezun öğrencilere hitap ederek, muhakkak fikri hür, vicdanı hür gençler olmaları gerektiğini söyledi. Gül, “Aklınızı ve fikrinizi birisine kiraya vermeyin, emanet etmeyin. Muhakkak fikri hür, vicdanı hür gençler olun. Aklınızı her şeyde daima kullanın. Herkesle diyalog içinde olun” dedi. Mezun olan öğrencilerle zaman zaman bir araya geldiğini hatırlatan Gül, öğrencilere şunları söyledi:

Geçen yıl olduğu gibi bu yılda maskeli bir tören yapıyoruz. Ama bu konuda tünelin ucu gözüktü gibi. Sanırım bu son olacak. Aşı bulundu. İnsanlığın kurtuluşu bu şekilde gerçekleşiyor. Bu bize Dünyanın nasıl bir küçük köy olduğunu gösterdi. Küreselleşmenin ne olduğunu, Çin’den çıkan bir mikrobun Amerikayı, Avrupayı, Asyayı, Dünyanın her  tarafını nasıl kırıp geçirdiğini, 6 milyona yakın insanın nasıl hayatını kaybettiğine, bütün bunlara şahit olduk. Bu sıkıntılar yaşanırken, bunada hayat tarzı olarak yaşamaya alıştık. Bu fırsatlardan ve sıkıntılardan çok fırsatlarda çıktı. Yeni teknolojiler, yeni metodlar, zorluklara alışmakla ilgili yeni deneyimlerin hepsi gerçekleşmiş oldu.

Dünyada online denilen uzaktan eğitimi en iyi şekilde kullanan Üniversitelerden biri oldunuz ve böyle mezun oldunuz. Bu deneyimler hastalık bittikten sonrada bazıları sürecek. Hayat tarzımız, iş hayatındaki bir çok yenilikler, bulunan teknolojiler, uzaktan konferanslar, tüm bunlar hayatın bir parçası oldu. Bunu en iyi anlayacak mezunlarsınız siz. Bu Üniversitede okurken, bu üniversite size öyle bir fermasyon verdi ki, sizi tüm Dünyaya açtı. Dünyanın konuştuğu İngilizce’yi hepinize mükemmel bir şekilde öğretti. Yeni rektörünüz eskiden rektör vekili, yardımcısı idi. Sizler yabancı değilsiniz. Sayın Cumhurbaşkanına ve YÖK’e bu nedenle teşekkür etmek istiyorum. Bu Üniversitenin misyonuna ve geleneğine destek vermiş oldular.

Üniversite kendini Türk Üniversiteleri içerisinde ıspatladı. Türk akademi Dünyası, Türk iş dünyası bunu çok yakından takip ediyor. İş Dünyasından görüştüğüm insanlar  Üniversitenin başarısından bahsediyor. Burada hükümetimizin ve YÖK’ün tabiki desteği devam edecek. Kayserili hayırseverlere, gönüllü olarak fedakarlık yapıyorlar. Bu fedakarlıkların değeri çok daha ayrıdır. Hayırseverlerin bu desteği Kayseri modeli olarak oluşan, Erciyes Üniversitesi ile bütünleşen  hayırseverlerin bir davranışı vardır. Bundan her zaman gurur duymuşuzdur.

Kayseri Üniversiteler şehri. Erciyes Üniversitesi ve Tıp Fakültesinin başarılarınıda yakından takip ediyorum. Son aşı ile ilgili çalışmaları çok heyecan verici. Bu başarıların hepsi Kayserimize ayrı bir değer katacaktır.Eğitim herşeyin başı. Biz buna beşeri sermaye deriz. Bir ülkenin beşeri sermayesi nitelikli, donanımlıysa, o ülkenin önünde hiçbir engel olmaz. Tabii kaynağıda olmasa, olan imkanlarıda olmasa, bir çok coğrafi zorlukları da olsa, eğer beşeri sermayesi güçlü ise donanımlı nüfusu varsa, bütün bu engelleri aşar. İşte bu da eğitimle oluyor. Ta beşikten başlayan, mezara kadar devam eden eğitimle oluyor. Eğitim ve Üniversite safhasını burada tamamlayan, öğrenciler, mezunlar, hayatta bunun ne olduğunu görecekler.

Eğitimin iyi olması da iyi hoca kadrosu ile oluyor. Bu da bir gerçek. İlkokulda olsa, bir lisede, Üniversitede olsa, eğer nitelikli, değerli bir öğretmen ve akademik kadro varsa orada çok güzel işler çıkıyor. İsterse barakada eğitim yapsın. Hiç önemli değil. Sarayda eğitim yapıp ama kaliteli öğretim üyeleri olmayan binalardan iyi mezunlar çıkmaz. Onun için buna çok önem verdik, gayret sarfettik.  Onun için neticelerini çok şükür hep beraber alıyoruz.

Size birkaç tavsiyede bunulayım. Z kuşağı acaba bir şey mi enpoze edecekler diye o nedenle öneri deyim buna. Buna  yaşama tecrübesini paylaşmada diyebilirsiniz. Önce iyi bir insan olalım. Herşeyin başı iyi bir insan olmaktan geçiyor. Karakterli, kişilikli, düzgün, güvenilir, emin insan olun. Açık, seçik düzgün insan olun. Herşeyin başı bu. Bunun dışındaki yollar, sizi hiçbir zaman başarılı ve mutlu etmez. Buna çok önem verin. İyi insan olmaya.  Ayrıca mezun olmanız yetmez. Öğrenmeye devam edeceksiniz.  Size bu üniversitede öğretilen fermasyonu hiçbir zaman soldurmayın, gelişytirin ve her zaman öğrenmeye devam edin.

Hedefiniz olsun tabi. Çok azimli olun. Hiçbir şekilde karamsar olmayın. Karamsarlık size hiçbir şekilde yakışmaz. Umutlu olun ve umudunuzu asla kaybetmeyin. Zaman zaman sıkıntılar, problemler olabilir. Bu problemler çok mikroda, makro seviyedede olabilir. Bazen şahsınızda, bazen ailenizle, bazen ülkenizle olabilir. Ama asla umudunuzu kaybetmeyin. Hele hele ülkenize mutlaka güvenin. Türkiye çok güzel bir ülke. Ülkenizi mutlaka çok sevin. Ülkenize borcunuz olduğunu bilin. Umudunuzu, zorluklarla karşılaşınca kaybetmeyin ve başaracağınıza, bir gün herşeyin çok daha iyi olacağına, en gelişmiş ülkelerde insanlar nasıl mutlu, müreffeh, buranında öyle olacağına, sizlerinde yeri geldiğinde katkı sağlayacağına her zaman inanın.

Son olarak şunu söyleyeceğim. Sosyal olun. Network’unuz olsun. Ama sakın ha sakın, aklınızı ve fikrinizi birisine kiraya vermeyin ve emanet etmeyin. Muhakkak fikri hür, vicdanı hür gençler, kişiler  olun. Aklınızı her zaman ve her şeyde  mutlaka kullanın. Herkesle diyalog içinde olun. Farklı düşüncede insanlarla, ileride ırktan, dinden insanlarla, ki bu üniversitede Türk olmayan öğrenciler var. Herkesle anlaşın. Herkesi anlamaya çalışın. Yeri geldiğinde kendinizi onların yerine koyun. Unutmayınki dünya çok küçük değil, çok büyük. Dünyada çok farklı milletler, inançlar, düşünceler, fikirler var. Tüm bunlarla tanışmaktan hiç birzaman çekinmeyin. Kendi değerlerinizi, inançlarınızı, bunları en iyi şekilde öğrenin. İyi insan olarak bunları yaşarkende başkalarına örnek olun. Sizlere çok şey söyleyecek öğüt verecekler olun. Bunların içinde hocalarınızın dediklerine çok inanın ve itimat edin. Onların geçtiği yollardan sizlerde geçeceksiniz. Memleketinize faydalı olun. Önce ailenize, kendinize, ülkenize ve sonrada tüm insanlığa hep faydalı olacak işler yapın, işlerde çalışın.

Gül, Rektör Prof. Dr. Cengiz Yılmaz’la ilgili de bazı değerlendirmelerde bulunarak, “Tabii ki rektörünüze yabancı değildiniz. Daha önce rektör yardımcısıydı. Bildiğiniz bir hocanız. Bu bakımdan sayın Cumhurbaşkanı’na ve YÖK’e teşekkür etmek istiyorum bu üniversitenin geleneğini, misyonunu ve vizyonunun devam etmesine destek vermiş oldular. Üniversitenin içinden ve geleneğini oluşturan birini tercih etmiş oldular” diye konuştu.

AGÜ’nün kendisini ispatlayan bir üniversite olduğunu ve bağımsız kuruluşların üniversitenin başarısını gösteren verileri ortaya koyduğunu belirten Gül, Kayseri’nin bir eğitim merkezi olduğunu da vurguladı.

Rektör Prof. Dr. Cengiz Yılmaz ise konuşmasında, Abdullah Gül Üniversitesi’nin ulusal ve uluslararası alanda en iyiler arasında yer almayı hedefleyen, iddialı bir üniversite olduğunu, üniversitelerin üç temel faaliyet alanı olan eğitim, araştırma ve toplumla etkileşim alanlarının her birinde uluslararası rekabet gücü ve saygınlık sahibi bir kurum olmayı hedeflediğini belirterek şunları söyledi:

Mutlaka pek çoğunuz iyi biliyorsunuz, ama ben özellikle belki de üniversitemize ilk kez gelen çok değerli konuklarımız için ifade etmek isterim ki, içinde bulunduğumuz Sümer Kampüsü dünyanın en güzel ve en özellikli kampüslerinden biridir.  1935 yılında Sümerbank Bez Fabrikası olarak kurulan ve uzun yıllar şehrin ekonomik, sosyal ve kültürel hayatında çok önemli bir rol oynayan kampüs, içinde bulunduğumuz dönemde üniversitemizin bütün faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve bugün uğurlayacağımız mezunlarımızın birçoğunun pandemi öncesindeki öğrencilik yıllarını unutulmaz anılar biriktirerek geçirdikleri, eşsiz bir bilim ve kültür merkezidir…

Burası aynı zamanda üstün estetik niteliklerle ve mimari yetkinlikle renove edilmiş bir endüstriyel mirastır.  Bizler böylesine özel bir emanetin içinde faaliyetlerimizi yürüttüğümüz için çok şanslı hissediyoruz, öğrencilerimizin de bu mirası soluyarak ve bu mirastan feyz alarak geliştiklerini gördükçe sevincimiz daha da artıyor.

Bu güzel kampüsten feyz aldığımız kadar aslında içinde bulunduğumuz bu mümtaz şehirden de çok şey öğreniyoruz.  Kayseri coğrafyası binlerce yıldır kıtalararası ticaret yollarının kesiştiği çok önemli bir coğrafyadır.  Binlerce, hatta on binlerce yıldır bu topraklardan geçen her kervan ve her tüccar, mutlaka şehrin insanında ve kültüründe bir iz, bir akıl, bir değer, bırakmıştır.  Bizler de AGÜ ailesi olarak bu kadim kültürle tanıştıkça ve onun derinliğini kavradıkça, her geçen gün daha da geliştiğimizi hissediyoruz.

Şahsen ben Rektörlük görevi bana tevdi edildiğinden bu yana son iki ay içinde şehrin ileri gelenleri ve eşrafı ile yaptığım temaslarda o vakur zarafeti ve incelikli nezaketi hep gördüm ve hissettim.  Bu şehirden öğreneceğimiz çok şey var düşüncesi daha da güçlü bir şekilde zihnimde oluştu. Bugün yuvadan uğurlamakta olduğumuz mezunlarımız da öğrenimlerinin hiç değilse önemli bir dönemini bu şehirde geçirdikleri için çok şanslılar.

Üniversite eğitimi yalnızca derslerden ve mesleki bilgiden ibaret değildir.  Farklı değerleri, farklı kültürleri, farlı yaşamları görüp anlamak, onlardan ders çıkararak daha iyiye ulaşmaya çalışmak da çok önemlidir.  Mezunlarımız AGÜ’deki eğitimleri sürecinde hem içinde bulunduğumuz coğrafyanın kadim kültürünü hem de üniversitenin sağladığı uluslararası atmosferi soluyarak, dünyanın her yerinde her ortamda başarılı olacak yetkinlikleri geliştirmiş oldular. İçinde bulunduğu şehir bir üniversite için çok önemlidir.  Üniversite şehirden destek alarak, şehirle birlikte yaşayarak ve kimi zaman şehirden öğrenerek ayakta durur. Ancak, adı üzerinde, üniversite kavramı tabii ki şehirden ibaret değildir.  Üniversite dediğimiz kurumun bir ayağı sağlam bir şekilde şehre basıp oradan destek alırken, diğer ayağı dünyanın her yerine hatta evrenin her noktasına dokunmaya çalışır. Üniversiteler yeni fikir, bilgi ve teknolojileri arayıp öğrenen, hatta eğer gerçekten iyi bir üniversiteyse araştırma kapasitesiyle kendisi bu evrensel bilgi birikimine anlamlı katkılar yapan … ve en önemlisi oluşturduğu bilgi birikimini toplumun ve insanlığın hizmetine sunan, çok farklı ve çok önemli kurumlardır.  Üniversite hayal eder, fikir oluşturur, bilgi üretir ve eğer o bilgi uygun nitelikteyse bir de onu teknolojiye dönüştürür.  Üniversite bir toplumun uzak geleceğe bakan ve esasen gerçek anlamda uz görüsü olan yegâne kurumsal yapısıdır. O yüzden üniversiteyi diğer kurumsal yapılarla karıştırmamak gerekir.  Üniversitelerimizi sıradanlaştırırsak geleceğin bilgisini ve teknolojisini kaybederiz. Bizim üretmediğimiz ve üretimine katkıda bulunmadığımız fikir, bilgi ve teknolojilerin sadece takipçisi oluruz.

Abdullah Gül Üniversitesi işte bu anlayışla çalışan, ulusal ve uluslararası alanda en iyiler arasında yer almayı hedefleyen, iddialı bir üniversite.  AGÜ üniversitelerin üç temel faaliyet alanı olan eğitim, araştırma ve toplumla etkileşim alanlarının her birinde uluslararası rekabet gücü ve saygınlık sahibi bir kurum olmayı hedefliyor.  Bu hedef doğrultusunda hızlı büyümeyi değil kaliteli büyümeyi tercih ediyor.  Ve henüz çok genç bir üniversite olmasına rağmen bu hedeflerinde de çok önemli mesafeler kat etmiş durumda.

AGÜ bu yıl da önceki iki yıl gibi dünyanın en prestijli yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarından biri olan Times Higher Education’ın Toplumsal Etki Sıralamasında dünya üniversiteleri arasında 101-200 bandında yer aldı ve bu şekilde Türkiye’deki tüm üniversitelerin önünde derecelendirilmiş oldu.  Ayrıca ilk 200 içinde yer alabilen dünyanın en genç üniversitesi oldu.  Hansa Üniversiteler Birliği tarafından oluşturulan World Universities with Real Impact sıralamasında Yenilikçi Üniversiteler kategorisinde ilk otuzda yer aldı … ki bu sıralamada Stanford Üniversitesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü, Harvard ve Oxford gibi dünyanın en iyi üniversiteleri de bulunmakta…  Bildiğiniz gibi Covid-19 süreci ilk gündeme geldiğinde tüm dünyadaki üniversiteler hızla uzaktan eğitime geçmek zorunda kaldı ve bu süreç gerek öğrenciler gerekse üniversiteler için oldukça zor ve sancılı bir geçiş süreci oldu.  AGÜ daha önce bağımsız kuruluşlar tarafından Türkiye’de bu süreci en iyi yöneten üniversite seçilmişti.

Bu değerlendirme Hansa Üniversiteler Birliği sıralamasında da teyit edilmiş oldu, çünkü AGÜ pandemi nedeniyle bu yıl ilk kez değerlendirmeye alınan “Kriz Yönetimi” kategorisinde bu geçiş sürecini dünyada en iyi yöneten ikinci üniversite olarak takdir edildi.   Bizi en çok sevindiren başarılardan biri de her yıl gene bağımsız kuruluşlar tarafından ölçümlenen ve yayımlanan Öğrenci Memnuniyeti değerlendirmesinde AGÜ’nün hep en üst sıralarda yer alıyor olması.  Aynı şekilde, mezunlarımızla ilgili, onların yetkinlikleri ve performanslarıyla ilgili, iş ve sanayi çevrelerinden ve diğer kurumlardan gelen değerlendirmeler de her daim son derede olumlu ve gurur verici olmuştur.  AGÜ bu başarılarına devam edecek ve dünyanın en prestijli derecelendirme kuruluşlarının sıralamalarında hak ettiği yeri alacaktır.  AGÜ’nün marka değeri hızla yükselmektedir ve üniversitemiz hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerlemektedir.

Sayın Cumhurbaşkanım, AGÜ’ye karşı her zaman ortaya koyduğunuz inancınız, güveniniz ve desteğiniz olmasaydı bu başarılar oluşmazdı.  Bu vesileyle, zatıalinize kurumum adına en derin teşekkürlerimi arz etmek isterim efendim. Aynı şekilde, bizim her zaman yanımızda olan ve kaliteli büyüme hedefimize en büyük desteği veren vakfımıza, Abdullah Gül Üniversitesi Destekleme Vakfına da, AGÜ çalışanları ve öğrencileri olarak şükranlarımızı sunuyoruz.  Üniversitenin bugün geldiği noktada emeğiyle ve vizyonuyla önemli rolü olan, Selefim, Sayın Prof. İhsan Sabuncuoğlu’nun değerli katkılarının da altını çizmek ve kendisine teşekkürlerimi sunmak isterim.

Çok değerli, göz bebeğimiz mezunlarımız… uzun bir eğitim sürecinin sonuna geldiniz.  Pandemi nedeniyle eğitiminizin son dönemlerini kampüs dışında geçirmek zorunda kalmanız hepimiz için üzücü oldu.  Üniversitemiz bu süreçte elden gelenin en iyisini yaparak gerek aldığınız eğitimin kalitesinde gerekse sizlerin deneyimlerinde hiçbir sıkıntıya yol açmayacak şekilde bu zor süreci yönetmeye çalıştı.  Ve bugün de mezuniyet töreniniz vesilesiyle, sonunda arkadaşlarınıza ve hocalarınıza kavuşmuş oldunuz.  Kampüsünüze bir kez daha hoş geldiniz.

Sevgili mezunlarımız… bu üniversite artık sizin kimliğinizi önemli bir parçası.  Bizler bu üniversiteyi geliştirdikçe ve dünyanın saygın akademik kurumlarından biri olma hedefinde hızla ilerledikçe, sizler de üniversitenizin gücünün ve desteğinin kariyerleriniz boyunca yanınızda olduğunu hep göreceksiniz.  Aynı zamanda, bu üniversitenin en önemli elçileri de sizler olacaksınız.  Sizin ortaya koyacağınız başarılar AGÜ’nün saygınlığını daha üst seviyelere taşıyacak.  Üniversiteniz ve sizin aranızda artık hiç kopmayacak bir bağ kurulmuş durumda.  Birlikte ve karşılıklı destekle hep beraber çok büyük başarılara imza atacağız.

Sevgili mezunlar… Üniversite eğitimi sonrasındaki kariyer yolculuğunuzda başarılı olmak için ihtiyaç duyduğunuz bütün bilgi ve yetkinliklere artık sahipsiniz.  Gelecekte ortaya çıkabilecek yeni koşullarda öğrenmeniz gereken farklı bilgiler ve edinme ihtiyacı duyacağınız yeni yetkinlikler olursa, biz zaten burada hazırlıklarımızı yapmış, yükseköğretim süreçlerinin evrildiği yeni modeller çerçevesinde, kısa ders modülleriyle sizi ağırlamak üzere bekliyor olacağız…

Sizden ricam, gelecekteki kariyer yolculuğunuzda burada öğrendiklerinizi ve edindiğiniz yetkinlikleri en iyi şekilde uygulamanızdır…Kurnaz olmayın, tam aksine güvenilir profesyoneller olun. Kurnazlar çok çabuk deşifre olurlar ve hayatları boyunca yalnızlığa mahkum olurlar.  Güvenle itimat edilen insanlarsa uzun vadede mutlaka başarılı olurlar.  Hırslı olmayın ama çalışkan olun.  Hırslı insanların sağlıklı ve doğru kararlar alması zordur, gözleri kararır ve çok hata yaparlar.  Siz gireceğiniz rekabet süreçlerinde her zaman aklınızı kullanın ve çalışkanlığınızla kazanın.  Çalışmadan kazanmak zaten mümkün değildir. Kibirli olmayın ama gururlu olun.  Kibirli insanların dostları olmaz ve dünyayı hep yanlış lenslerle gördüklerinden gerçeklikten koparlar.  Ama hep gurur duyun.  Kendinizi ve yaptığınız işleri her zaman gururla değerlendirin.  Mutlaka iyi bir takım oyuncusu olun ve öğrenmeye her zaman açık olun.  Hiç kimse hiçbir başarıyı tek başına kazanamaz, mutlaka desteğe ihtiyacı olacaktır. Ve günümüzün hızla değişen dünyasında aynı hızla öğrenip kendini yenilemeyenler uzun kariyer yolculuğunuzda yarıştan ilk kopanlar olacaktır. Ve üniversitenizle bağınızı hiç koparmayın.  Biz sizi sürekli takip edeceğiz ve her zaman yanınızda olacağız.  Siz de kimliğinizin önemi bir parçası olan üniversitenizle her zaman yakın kalın.  Unutmayın, bizim başarımız sizin başarınızdır ve sizin başarınız bizim başarımızdır. Sizleri sevgi ve gururla uğurluyoruz. “

Törende bir konuşma da Abdullah Gül Üniversitesi Destekleme Vakfı (AGÜV) Başkanı Mustafa Çıkrıkçıoğlu yaparak, Vakfın, sadece Abdullah Gül Üniversitesi’ni desteklemek amacıyla Kayserili iş insanlarından oluşan hayırseverlerin biraraya gelmesiyle kurulduğunu anımsattı.

Yurtdışında, özellikle ABD’deki tanınmış, üstün başarı sergileyen Yale, MİT, Stanford gibi üniversitelerin arkasında sadece onları destekleyen güçlü vakıflar olduğunu söyleyen Çıkrıkçıoğlu, “Bu minvalde, geliştirilmiş ve hayata geçirilmiş model ülkemizde ilk olarak AGÜV Vakfıdır. Amacımız ülkemizin geleceği olan başarılı gençlerimizi, iyi ve nitelikli bilim insanlarıyla bu çatı altında bir araya getirmektir. Üniversitemizin her yıl hem ulusal hem uluslararası elde ettiği başarılara, dünya çapında aldığı ödüllere tanıklık ediyoruz ve gurur duyuyoruz” dedi.

Daha sonra 11. Cumhurbaşkanı Gül, Kayseri Valisi Şehmus Günaydın, AGÜV Başkanı Çıkrıkçıoğlu, Rektör Prof. Dr. Cengiz Yılmaz ve Kurucu Rektör Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu tarafından, üniversite ile bölüm birincilerine diplomalarını verdi. Mezuniyet, kep atma töreni ve hatıra fotoğrafları çekilmesiyle sona erdi.