Adli yılın açılış töreninde, BAM Başkanı, Baro başkanı ve Cumhuriyet Başsavcısı net mesajlar verdi

Dursun Büyükbaş: Güçlü bir yargı önemlidir. Bizler, Yüce Türk milleti adına kararlar veriyoruz. Fetö’den önce kendi içimizi temizledik

Cavit Dursun: Yargı ve adalet çökerse, devlet ve toplum çöker. Devlet, yargı erkini ve hakkını özelleştiremez, devredemez.

Abdulkadir Akın: Terör örgütleri ve eylemlerine yönelik yargımızın duyduğu hassasiyet, milletimize karşı sorumluluğun bir gereğidir.

Kayseri Barosu,  Cumhuriyet Başsavcılığı, Bölge Adliye Mahkemesi (BAM), Adalet komisyonu ve idari yargı tarafından ‘adli yıl açılış’ resepsiyonu  adliye konferans salonunda yapıldı. 20 Temmuz’da başlayan ve sona eren adli tatille birlikte Kayseri’de yeni kurulan bölge Adliye Mahkemesi (BAM)’da hizmete başladı.

Kayseri Adliyesi Şehit Cumhuriyet Başsavcısı Murat Uzun konferans salonunda yapılan  resepsiyona  milletvekili Dursun Ataş, Vali Şehmus Günaydın, Garnizon Komutanı Tümgeneral Ercan teke, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Dursun Büyükbaş, Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın, Baro Başkanı Cavit Dursun, komutanlar, bürokratlar, bazı ilçe kaymakamları  ile çok sayıda savcı, hakim ve avukat katıldı.

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Dursun Büyükbaş açılışta yaptığı konuşmada, BAM’ın önemine dikkat çekti ‘Bu yargıda güvenlik getirecektir. Üstelik ikinci yargıdır.  Adalet, mülkün temeli ve özüdür.  Adalet insanların yaşam biçimidir. Güçlü bir yargı önemlidir.  Bizler kararları, Yüce Türk Milleti adına veriyoruz. Sistemimiz mümkün değil, eksik ve hatalar elbette vardır.  Fetö terör örgütü saldırılarına maruz kaldık ama önce kendi içimizi temizledik. Bu mücadelede 4 bin 500 hakim-savcı görevden alınmıştır. Yargı sistemimiz daha güçlenecektir” dedi.

Kayseri Baro başkanı avukat Cavit Dursun’da, uzun konuşmasında bazı endişelerini dile getirdi. ‘Adalet mülkün yani devletin temelidir. Adalet varsa, devletin temeli vardır ; devlet vardır’ diyen Dursun şunları söyledi.

“Ülkemizde yargıya ve adalete güven hızla aşağılara doğru düşmektedir. Objektif ve bilimsel temelli olarak yapılan anketlere göre, vatandaşlarımızın yüzde 50’si ‘yargı bağımsız değil’ derken; ‘yargıya güveniyorum’ yanıtı verenlerin oranı ise, yalnızca yüzde 38 olarak ölçülmüştür. Bazı ölçümlerde ise bu oran, %30 ve hatta %20’lere kadar inmiş gözükmektedir. Türkiye, “2017-2018 Hukukun Üstünlüğü Endeksi”nde (Rule of Law), bir önceki yıla göre iki sıra daha gerileyerek, sistemdeki 113 ülke arasında, 101’inci sırada yer almıştır. Ülkemiz, 2018-2019 yılları Hukukun Üstünlüğü endeksinde ise, 126 ülke arasında 109. sırada yer almıştır. Ayn endekse göre ülkemiz, yine 126 ülke arasında, Hükümetin Gücünün Sınırlandırılması konusunda 123. sırada, Temel Haklar konusunda 122. sırada, Kişilerin Can ve Mal Güvenliği konusunda 96. sırada, Hukuki ve İdari Düzenlemelerin Uygulanması konusunda 106. sırada ve Vatandaşların Adalete Erişebilirliği konusunda ise 96. sırada yer almıştır. Ülkemiz ve vatandaşlarımız bu sıraları değil, ilk 10’u, hatta tarihten ve köklerimizden gelen, milli ve manevi değerlerimiz ile Cumhuriyetimizin kurucu felsefesi ve ilkeleri gereğince, 1. ciliği hak etmektedir.

Bütün bu tespitler ve menfi durumların çözümü, yine milli, manevi ve evrensel hukuki değerlerimizde saklıdır. Yeni adli yılın, ülkemizde hukuki güvenliğe, hızlı, adil, bağımsız ve tarafsız bir yargıya ve güçlü bir savunmaya vesile olmasını temenni ediyoruz. Vatandaşlarımıza yargı hizmeti verilirken, yargı mensupları özellikle mesai saatlerine hassasiyetle dikkat etmeli ve uymalı, yargıya yakışır nezaketli ve saygın bir dil ve üslup kullanılmalı, yargı çalışanlarının memuriyet dışında, hiçbir ek iş yapmalarına müsaade edilmemelidir. Hiç kimse unutmamalıdır ki, yargı ve adalet çökerse, devlet ve toplum çöker.”

Adil yargılamanın önemine vurgu yapan Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın’da hakimlerin, yargılama faaliyetlerinde herkese eşit ve adil davranabilmesi için yasama, yürütme, başka bir yargı organı, kamuoyunun yanısıra kendi inanç ve düşünceleri karşısında da tarafsızlığı gerektirdiğine işaret etti, şöyle konuştu.

“Ülkemizin güvenliğini tehdit eden, başka ülkelerde de örgütlenmesi olup, bir kısım güç odaklarından destek alan PKK, DEAŞ ve FETÖ/PDY terör örgütlerinin kendilerine özgü yapıları nedeniyle hukuk devleti olarak  mücadele etmenin zorluklarına rağmen, yargımız soruşturma ve kovuşturmaları adil yargılanam ilkesinden ödün vermeden yürütmektedir. Terör örgütleri ve eylemlerine yönelik yargımızın duyduğu hassasiyet, adına karar verdiği Milletimize karşı taşıdığı sorumluluğunun bir gereğidir. Bundan sonrada aynı sorumlulukla hukuk çerçevesinde etkin soruşturma ve kovuşturmalarla bu görevini yerine getireceğine olan inancım tamdır.”

Resepsiyon, verilen kokteyl ile sona erdi.