Davut Güleç Arşiv Sayfası O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
Millî Mücadelemizin 100. yılında, Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak ve anlatmak öncelikli görevimizdir. Bu bakımdan, ulusal geleceğimize sahip çıkarak Büyük Atatürk’ün tarihî adımlarını yeniden canlandıracağız.
Osmanlı Devletinin müttefiklerinin yenilenmesi ile birlikte birinci dünya harbini kaybetmiş olarak kabul edilen Sevr Antlaşması ile ülke emperyalist devletler ve yurt içindeki iş birlikçileri ülkeyi paylaşmak için harekete geçtiler.Çukurova, Gaziantep, İngilizler ve Fransızlar tarafından işgal edildi.Doğuda Ermeniler Karadeniz de Rumlar ayaklanmaya başladı.Antlaşmalarda ki gerekçelerle ülke içeresinde ki katliamlar ve ayaklanmaları neticesinde Trabzon ve çevresindeki olayları bahane ederek bu havaliye de İngilizler çıkarma yapacaklarını söylediler.Bu sırada M.Kemal ATATÜRK ve arkadaşları Anadolu ya geçerek ülkede bir milli cephe kurarak emperyalistlerin oyunlarını bozmak için çalışmaları neticesinde M.Kemal ATATÜRK ve bir kısım arkadaşları ile birlikte bu asil milletin bağımsız olarak yaşamasını sağlamak için Ya İstiklal Ya Ölüm parolası ile Anadolu ya geçmeleri gerekliliğini gördüler. İngiliz donanmasının İstanbul’a çıkarma yapmasının ve sarayın buna ses çıkarmaması ile birlikte Yunanlıların İzmir’e çıkması bardağı taşıran son damla oldu ve İstanbul’dan bir gemi ile hareket ederek Samsun’a vardılar.Samsun’dan Havzaya ve oradan Amasya’ya geçerek Amasya Genelgesi yayınlandı.
Samsun’da başlattığımız, Havza’da devam ettirdiğimiz toplantılarımızı, Amasya Genelgesi’nin 100. yılında da sürdüreceğiz.
Amasya Genelgesi,yüz yıl önce olduğu gibi, bugün de mücadelemizin esası ve dayanağıdır. Siyasi iktidarlarca beslenen; millî his, millî vicdan ve insani değerlerden uzaklaşmış bazı zavallılar, halen Osmanlı saltanatçılığını ve Sevr’i savunmak hadsizliğindedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu Lozan’a tereddütsüz saldıranlarla ve “Lazistan, Kürdistan, Rum Ortodoks Ekümenikliği”nden söz edenlerle karşı karşıyayız. BOP ve GOP projelerinin taşeronları sinsice çalışmaktadır. CumhuriyetDevrimi ile kazandığımız çağdaş değerler birer birer yok edilmektedir.
Millî Mücadelemizin 100. yılında 30. yaşını kutlayan Atatürkçü Düşünce Derneği; Büyük Önderimizin Amasya’da söylediği“…bu acıklı durum karşısında hemen bir örgüt kurmak ve yurdun her yanında çalışmalar yapmak, haklarımızı korumak zorunludur.”sözlerini görev kabul edenlerce kurulmuştur.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Atatürk’ün Amasya’da işaret ettiği ve kurulmasını istediği o çatı örgütüdür. Millî Mücadelenin kazanımlarını korumakta kararlı ve inançlı bir dava kuruluşudur. Bu sorumlulukla çalışmaktadır.
Cumhuriyet Devrimi’ni başlatmak üzere yayınladığı Amasya Genelgesi’nin 100. yılında Büyük Atatürk’ü saygı ve tükenmez bağlılıkla anmaktayız. Devrim ve demokrasi şehitlerimizin bayrağını onurla taşımaktayız.
Bu vesileyle bir kez daha Büyük Türk Milleti’ne söz veriyoruz:
- Egemenlik sarayın değil, milletimizindir. Bu sistem değişecektir.
- Parlamenter ve çoğulcu demokratik yönetim temel hedefimizdir.
- Gazi Meclis’e itibarını ve yetkilerini iade etmek önceliğimizdir.
- Güçler ayrılığı ilkesini mutlaka yaşama geçireceğiz.
- Saltanata ve hilafete özlem duyanlaraizin vermeyeceğiz.
- Cumhuriyet Devrimi ortak paydasında tüm Cumhuriyetçi güçlerin birlikteliğini sağlayacağız.
- Atatürk Cumhuriyeti’ni bölücülere fırsat vermeden yeniden inşa edeceğiz.
TÜRKİYE İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Mursi tepkisi
Bugün halen ne acıdır ki eski devrik başkan Mursi ülkemizin ileri gelenleri tarafından şehit addedilerek ülkemizde gıyabı cenaze namazı kılınmıştır.Diyanet bizzat talimat göndererek 81 ilde sala verilmiştir.
Mursi kimdir.Mursi 1928 de müslüman kardeşler örgütünün temsilcisi ve mısır da milletvekili seçilmiş dünyaca terör örgütü kabul edilen Müslüman kardeşlerin önde gelenlerinden olup %51.85 seçime katılım payı ile %51.3 oy alarak Cumhurbaşkanı seçildi.
Müslüman kardeşler kuruluş amacı:Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile kaldırılan hilafete karşı kurulan bir örgüttür.Türkiye den o dönemde kaçan kişilerin ve katıldığı T.Cumhuriyet’i karşıtı bir örgüttür.Bu örgütün üyesi ve savunucusuna biz nasıl şehit diyelim.
Mısır Parlementosunca Muhsinin savunduğu güya kadın hakları ile ilgili yasa 14 yaşındaki kızların evlenmesi ve erkeklerin ölen eşleriyle öldükten sonraki 6 saat içinde cinsel ilişkiye girme hakkı tanıyor veda seksi altında yada çıkarmışlardır.
Diyanetimiz dua ve hutbelerinde Cumhuriyet ve kurucularını anmayı bir kenara bırakıp onların varlığını kabul etmez.Mursi ye şehit deyip cenaze namazı kılanlar bizde ki şehit anlayılına ters düşüyorlar.Şehitler vatanı uğrana can veren kahramanlarımızdır.Askerlerimiz polislerimiz görev başında can veriyorsa şehittirler.
Mursi ise hapishane de yargılanmaya getirilip mahkeme salonunda kalp krizinden ölmüştür.Şehit değildir.Hele hele bizim şehidimiz asla değildir.Olamazda !