4. Türkiye Kooperatifler Fuarı açıldı, Pekcan TİM’in tanıtımında konuştu, ihracatı anlattı

Bakan Pekcan: “İhracatta kayda değer bir performansla yolumuza devam ediyoruz”

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Pandeminin getirdiği olumsuz ticaret ortamına rağmen, bu yıl da ihracatta kayda değer bir performansla yolumuza devam ediyoruz.” dedi.

Bakan Pekcan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından İstanbul’da bir otelde düzenlenen, “Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı Prestij Kitabı”nın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, söz konusu etkinlik vesilesiyle ihracatçılar ve iş dünyasıyla bir araya gelmekten dolayı mutlu olduğunu dile getirdi.

İhracatın, bölgesinde ve küresel ölçekte ağırlığını her geçen gün daha fazla hissettiren Türkiye’nin elindeki en değerli, en önemli, en kritik enstrümanlardan birisi olduğunu dile getiren Pekcan, “Son 18 yıllık dönemde, küresel pazarlar ve piyasalarla olan etkileşimini oldukça derinleştiren Türkiye, ihracat kapasitesini hızlı biçimde artırmıştır. Ülkemiz ekonomisinin yüksek büyüme ve katma değerli-yerli üretim perspektifine paralel olarak, ihracatımızı her geçen gün teknoloji, tasarım ve katma değer odaklı artırıyoruz. Devletimizin desteği ve siz kıymetli ihracatçılarımızın çalışmaları ile bugüne kadar Türkiye’nin ihracat serüveni önümüzdeki dönemlerde de gelişerek, en güzel biçimde devam edecektir.” diye konuştu.
2019 yılında küresel piyasaları etkileyen ticaret savaşlarına ve 2020 yılında vuku bulan pandemiye rağmen, Türkiye’nin ekonomik alanda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında pek çok açıdan pozitif ayrıştığını gördüklerini belirten Pekcan, “Türkiye olarak her zaman adil, rekabet ve kurallara dayalı bir küresel ticaret sisteminden yana olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Ticarette korumacılık eğilimlerinin artırılması taraftarı değiliz. Çünkü bizim en başta kendimize, üreticimize ve ihracatçımıza güvenimiz tam.” ifadelerini kullandı.
– “Adil ve kurallara dayalı bir sistem içerisinde başarılı olacağımızı biliyoruz”
Bakan Pekcan, şöyle devam etti:
“Tüm iktisadi ve beşeri kaynaklarımızla, üretim ve rekabet gücümüzle; adil ve kurallara dayalı bir sistem içerisinde başarılı olacağımızı biliyoruz. Nitekim, Türkiye geçtiğimiz sene, küresel ihracatın yüzde 3,6 küçüldüğü; pek çok ülkenin ihracat kaybı yaşadığı bir dönemde; ihracatını yüzde 2,1 artırarak 180,8 milyar dolar ihracat ile dünyada ihracatını en fazla artıran 6’ncı ülke konumundadır.
Ayrıca ülkemizin hizmetler sektöründeki atılımlarına paralel olarak geçtiğimiz sene hizmet ihracatımız yüzde 10 artarak 65 milyar dolar seviyesine gelmiş; hizmet ticareti fazlamız da yüzde 16 artarak 36, 2 milyar dolar olmuştur. Türkiye’nin 2019 yılında dünya toplam ihracatından aldığı pay 0,96’dır. Bu rakam 1948 yılından itibaren Türkiye’nin dünya ihracat pazarından aldığı en yüksek paydır.”
Türkiye’nin tüm korumacı duvarlara rağmen dünya mal ve hizmet ticaretindeki rolünü güçlendirmeye devam ettiğini dile getiren Pekcan, “Burada bir parantez açarak belirtmek isterim ki; Türkiye olarak, tüm bu korumacı eğilimlere ve alınan tedbirlere seyirci kalıyor değiliz. Ticaret diplomasimizi sonuna kadar kullanarak iş insanlarımızın ihracatımızın her platformda hakkını arıyoruz.” dedi.
– “İhracatta kayda değer bir performans sergiledik”
Bakan Pekcan, pandeminin getirdiği olumsuz ticaret ortamına rağmen, devletin desteği ve ticaret erbabının gayretleri ile bu yıl da, ihracatta kayda değer bir performansla sergilendiğini belirterek, şunları söyledi:
“En önemli dış pazarlarımızın ciddi ekonomik daralmalar yaşadığı, AB ekonomisinin yılın 2.çeyreğinde yüzde 14,1 küçüldüğü böylesine bir ortamda ilk 8 ayda 102 milyar dolarlık ihracat yapmamız önemlidir. Altın dış ticareti hariç olarak bakıldığında, ihracatın ithalatı karşılama oranı ocak-ağustos döneminde yüzde 83,6 gibi önemli bir seviyededir. Keza, işlenmemiş veya yarı işlenmiş altın ithalatı hariç tutulduğunda ocak-ağustos dönemi ithalatının yüzde 8,2 azaldı. Sadece mevcut ihracat performansımız değil, yakın geleceğe yönelik sinyaller de olumlu seyretmektedir”
Bakan Pekcan, geçen yıl ihracatın yüzde 4,2’sinin, ithalatında yüzde 5,3’ünün yerli paralarla gerçekleştirildiğini ifade ederek, gelecek dönemde bu oranların daha da artmasını ön gördüklerini söyledi.
İhracatta bir diğer temel hedefin ise ihracatı tabana ve tüm Türkiye sathına yaymak ve genişletmek olduğunu aktaran Pekcan, bu açıdan bakıldığında da Türkiye’nin iyi bir noktada olduğunu dile getirdi.
– “Türk Eximbank’ın toplam destek tutarı, yüzde 7 arttı”
Bakanlık olarak yıllar içinde oluşan ihracat desteklerini tecrübeler çerçevesinde, desteklerin sonuç odaklı ve izlenebilir olmasına büyük bir önem verdiklerini vurgulayan Pekcan, şunları kaydetti:
“İhracata ilk hazırlıktan, pazarlama kabiliyetlerinin geliştirilmesine, dış pazarda tutunup markalaşmaya kadar, firmalarımızın yetkinlik düzeyine göre farklılaşan destek mekanizmalarımız var. Daha önce de vurguladığım üzere, katma değerli ve markalı ürün ihracatımızı artırmaya yönelik pazara giriş desteklerinden, fuar desteklerine; ticaret organizasyonlarından, markalaşma ve tasarıma kadar her alanda ihracatçılarımıza çok nitelikli ve cazip destekler verilmektedir.
Destek tutarlarımıza baktığımızda, 2019 yılında ihracatçılarımıza 2,5 milyar TL, 2020 yılı ağustos ayı sonu itibarıyla ise 1,4 milyar TL destek vermiş bulunmaktayız. Ayrıca hizmet ihracatı desteklerimiz kapsamında, 2019 yılında Bakanlığımızca 254,3 milyon TL destek ödemesi yapılmış olup, bu yıl içinde ise yaklaşık 148 milyon TL destek ödemesi gerçekleştirilmiştir.”
Finansman noktasında Türk Eximbank’ın toplam destek tutarının, bu yılın ilk 8 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artarak 30,4 milyar dolara ulaştığı bilgisini paylaşan Pekcan, kredi kullandırımlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artışla 20 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
Pekcan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile ilgili alınan devlet destekli özel tedbirler kapsamında 5 bin 57 krediye ilişkin 4,1 milyar dolar vade uzatım talebinin de karşılandığını kaydetti.
– ” İhracatta en küçük potansiyeli dahi göz ardı etmiyoruz”
Kovid-19 sürecinde ihracatta zemin kaybetmemenin ve süreklilik ve sürdürülebilirlik koşullarını mümkün olduğunca temin etmenin son derece önemli olduğuna dikkati çeken Pekcan, sürecinin başında hızlı biçimde devreye alınan temassız ticaret önlemlerinin yanında, sanal fuar ve sanal ticaret heyeti, Kolay İhracat Platformu, Sanal Ticaret Akademisi ve E-Ticaret Bilgi Platformu gibi birçok örnek dijital uygulamayı devreye aldıklarını aktardı.
81 ilde ihracat potansiyeli olan ancak halihazırda ihracat yapmamış firmaların tespiti için de özel bir çalışma
yürütüldüğünü belirten Pekcan, “Dış ticareti hiç tecrübe etmemiş bu tür firmalarımıza mentorluk ve destek sağlayarak ülkemiz için yeni ihracat neferleri ortaya çıkarmak istiyoruz. İhracatta en küçük potansiyeli dahi göz ardı etmiyor; bu potansiyelleri harekete geçirmek için çalışıyoruz.” diye konuştu.
“Umuyorum pandeminin tüm dünya genelinde kontrol altına alınmasıyla, ihracatımız açısından, Türkiye’nin ihracatı açısından daha da parlak bir ortamı konuşuyor olacağız.” diyen Bakan Pekcan,  özel sektör, devlet ve millet arasındaki dayanışma ile katma değer odaklı yerli üretim ve ihracat adımlarını atmayı hep birlikte sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

4. Türkiye Kooperatifler Fuarı Açılış Töreni’nde Konuştu

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Kredi kefalet kooperatiflerimiz kanalıyla sağlanan kredi 67 milyar liraya, bu sene 9 ayda da 35 milyar liraya ulaştı. Destek verdiğimiz esnaf sayımız da 1,1 milyonu aştı.” dedi.

4. Türkiye Kooperatifler Fuarı Açılış Töreni, Pekcan ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un katılımıyla gerçekleştirildi.
Pekcan,  “Birlikte Üretim, Birlikte Büyüme” temasıyla düzenlenen etkinlikteki konuşmasında, Türkiye’de eğitimden sağlığa, konuttan sigortacılığa, ulaşımdan tarımsal kalkınmaya, enerjiden kadın girişimciliğine kadar 40’a yakın sektörde faaliyet gösteren 50 bin kooperatif bulunduğunu belirterek, Bakanlığın görev alanı kapsamında, toplamda yaklaşık 1,4 milyon ortağı olan 8 bin 750 kooperatifin faaliyet gösterdiğini dile getirdi.
Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) ortaklığı ile yayımlanan bir rapora göre, dünyanın ciro bazında en büyük 300 kooperatifinin toplam cirosunun 2 trilyon dolar civarında olduğunu ancak bu listede Türkiye’den kooperatif bulunmadığını ifade eden Pekcan, “Bizim de hedefimiz burada da Türkiye’den kooperatiflerin yer almasını sağlamak.” diye konuştu.
Bakan Pekcan, kooperatiflerin çok sayıda küçük üretici ve girişimciyi bir araya getirerek ölçek ekonomisi yaratma gibi kritik bir avantaj sağladığına işaret ederek, bir ekonomik aktörün tek başına gerçekleştiremeyebileceği bir yatırım, tek başına üstesinden gelemeyebileceği bir üretim maliyetinin, kooperatifler sayesinde etkin ve karlı biçimde yapılabilir hale gelebildiğini söyledi.
– “Kooperatiflerimizi dünya standartlarında aktörler haline getirmeye çalışıyoruz”
Kooperatiflerin, ortaklarına ekonomik fayda sağlamanın yanında sosyal kalkınmanın da öncü aktörleri arasında yer aldıklarını belirten Pekcan, şu ifadeleri kullandı:
“Yerel ve geleneksel ürünlerin üretimi ve pazarlanması, kadınların iş hayatında daha fazla yer alabilmesi, başta kadınlar olmak üzere dezavantajlı grupların istihdamı, yöresel ürün ve kültürel değerlerin ekonomiye ve turizme kazandırılması, kaybolmaya yüz tutmuş meslek kollarının korunması, yoksullukla mücadele gibi alanlarda yaratılan katma değer, yerel ve bölgesel kalkınmayı hızlandırmaktadır. Bu bakımdan özellikle ‘kadın kooperatifleri’ ve ‘Kalkınma kooperatiflerimize’ büyük sorumluluk düşmektedir. Biz de Bakanlık olarak kooperatiflerimizi kurumsal yapısı güçlü, çağın ekonomik koşullarıyla uyumlu, sürdürülebilir kalkınmaya hizmet eden, dünya standartlarında ekonomik aktörler haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Pekcan, kooperatiflerin sayılarının artmasından ziyade güçlü ve etkin yapılar olarak faaliyette bulunmalarının önemli olduğunu kaydetti.
Türkiye’de ekonomik ve mali yapısı sağlam, ulusal ve uluslararası rekabet gücü yüksek, üretim, pazarlama ve hizmet kapasitesi yaygın ve hatta ihracat yapan kooperatiflerin sayısının artmasını hedeflediklerini anlatan Pekcan, “Bu hedef doğrultusunda, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da kooperatiflerimizle ve merkez birliklerimizle istişare ve eş güdüm halinde çalışmalarımızı ilerleteceğiz. Özellikle kadın kooperatiflerimize çok önem veriyoruz. Hükümetimiz olarak sosyal dengenin sağlanmasında kadın kooperatiflerimizi ve kadınların istihdamda yer almasını önemsiyoruz.” dedi.
Bakan Pekcan, Bakanlığın, özellikle kadın ve genç girişimcileri hedefleyen, “Export Akademi”, “Online ve Fiziki Kadın Girişimci Network Programı”, “Sanal Ticaret Akademisi”, “E-Ticaret Bilgi Platformu” gibi eğitim programları hakkında da bilgi vererek, tüm kooperatif mensuplarını söz konusu eğitimlerden yararlanmaya çağırdı.
Yakın zamanda Kolay İhracat Platformu’nu devreye aldıklarını hatırlatan Pekcan, firmaların ihracata başlangıç aşamasından tüm süreçlerde ihtiyaç duyacakları her türlü bilgi ve mevzuatın bu platformdan paylaşıldığını söyledi. Pekcan, platformun ikinci fazını yılbaşında devreye alacaklarını bildirdi.
Her yıl düzenlenen Türkiye Kooperatifler Fuarı’nın ülkede kooperatifçiliğin geliştirilmesine önemli katkı sağladığını dile getiren Pekcan, fuarı bu yıl yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı tüm tedbirleri alarak açtıklarını söyledi.
Pekcan, fuarın, kooperatiflerin yeni iş bağlantıları kurabilmelerine önayak olmalarını arzu ettiklerini belirterek, etkinliğe kamu kurum ve kuruluşları, bankalar, e-ticaret firmaları temsilcilerinin de katıldığını vurguladı.
– 9 ayda 35 milyar lira kredi 
Bakan Pekcan, kooperatif faaliyetleri içinde farklı bir önemi bulunan  kredi kefalet kooperatiflerinin rolüne de değinerek, “Kredi kefalet kooperatiflerimiz kanalıyla sağlanan kredi 67 milyar liraya, bu sene 9 ayda da 35 milyar liraya ulaştı. Destek verdiğimiz esnaf sayımız da 1,1 milyonu aştı.”
Salgın sürecinde yaşanan dar boğazda, devletin desteğiyle gerçekleşen söz konusu finansmanın pek çok işletme, esnaf ve girişimci için önemli bir kolaylık sağladığını vurgulayan Pekcan, şu değerlendirmede bulundu:
“15 Temmuz itibarıyla başvurularını almaya başladığımız, yüzde 75’e kadar hibe destek imkanı sunan Kooperatifçilik Destek Programı’mızda (KOOP-DES) önceliği kadın kooperatiflerimize verdik. İlk değerlendirmelerimiz sonucunda 11 ilimizden 54 kadın kooperatifimizin projelerini desteklemiş bulunuyoruz. Özellikle kadın eli değen bu projelerden çok şey beklediğimizi belirtmek isterim. KOOP-DES Programı’mıza başvurular devam ediyor.”
Pekcan, fuardaki stantları da gezerek, ürünler ve kooperatifler hakkında bilgi aldı.

Bakan Pekcan: “Tasarıma ve katma değere dayalı ihracatı artırmak önemli önceliklerimiz arasında”

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ekonomik gelişim ve kalkınmada büyük hedefleri olan bir ülke olarak Türkiye’nin ihracattaki dinamizmini sürdürmek durumunda olduğunu belirterek, “Türkiye’nin ekonomik gelişim hedeflerine paralel olarak ihracat desteklerimizle teknolojiye, Ar-Ge’ye, tasarıma ve katma değere dayalı ihracatı artırmak en önemli önceliklerimiz arasındadır.” dedi.

Bakan Pekcan, online olarak düzenlenen 4’üncü Antalya Devlet Destekleri Zirvesi toplantına İstanbul’dan katıldı.Pandemi nedeniyle küresel ekonominin içine düştüğü mevcut durumda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunun işletmelere ve KOBİ’lere farklı türde destekler verdiğini dile getiren Pekcan, bu tür durumların; kaynakların etkin kullanımının ne kadar önemli olduğunu ve devlet desteklerinin sonuç odaklı şekilde uygulanması gerektiğini gösterdiğini dile getirdi.
İhracatın, Türkiye’nin ekonomik gelişimi, büyümesi ve kalkınması açısından kilit bir rol oynadığını vurgulayan Pekcan, “Özellikle son 18 yıllık dönemde, küresel pazarlar ve piyasalarla olan etkileşimini oldukça derinleştiren Türkiye ve Türk ihracatçısı ihracat kapasitesini de hızlı biçimde artırmıştır. Geçen sene korumacılık önlemleri nedeniyle bütün dünyada ihracat yüzde 3,6 daralırken, Türkiye’nin ihracatı yüzde 2,1 artışla 180,8 milyar dolar olarak gerçeklemiş ve dünyada ihracat artışı sağlayan 50 ülke arasında Türkiye altıncı sırada yer almıştır.” dedi.
– “Türkiye’nin ihracat serüveni her geçen gün daha fazla gelişiyor”
İhracatçı sayısının da her geçen gün arttığını anımsatan Pekcan, “Türkiye’nin ihracat serüveni her geçen gün daha fazla gelişmekte ve tabana yayılmaktadır. Mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin toplam ihracatımızdan aldığı pay halihazırda yüze 56,3’e ulaştı. İhracatımızın yüzde 50’den fazlasını KOBİ’lerin ve mikro işletmelerin sağlıyor olması kayda değer bir göstergedir. Bir taraftan da bakanlığımızın hedeflerine ve amaçlarına ulaştığının da göstergesidir.” ifadelerini kullandı.
Ekonomik gelişim ve kalkınmada büyük hedefleri olan bir ülke olarak Türkiye’nin ihracattaki dinamizmini sürdürmek durumunda olduğuna dikkati çeken Bakan Pekcan, şunları söyledi:
“Bu nedenle hem mevcut ihracatçı firmalarımızın kapasitelerini güçlendirmek; hem de henüz ihracata başlamamış firmalarımızı ihracata teşvik etmek üzere ihracatta devlet desteklerimizi uygulamaktayız. Türkiye’nin ekonomik gelişim hedeflerine paralel olarak ihracat desteklerimizle teknolojiye, Ar-Ge’ye, tasarıma ve katma değere dayalı ihracatı artırmak en önemli önceliklerimiz arasındadır. Yine bu çerçevede, ihracatçılarımızın pazar çeşitlendirmesi sağlayabilmesi, yeni pazarlara ulaşması ve mevcut pazarlarımızdan aldığımız payları artırması temel beklentilerimiz arasındadır.”
Pekcan, belli bir sektördeki ihracatçının artık tek bir coğrafyaya veya tek bir bölgeye odaklanmasının ihracat açısından risk teşkil ettiğini ve bakanlığın da ihracat destek programlarıyla tüm sektörler için mümkün olduğunca pazar çeşitlenmesini hedeflediğini anlattı.
– Bakanlığın sağladığı destekler
Bakanlığın “fuar” desteklerinden “pazara giriş belgeleri” desteklerine “UR-GE” desteğinden “yurt dışı birim marka” desteğine “tasarım” desteklerinden “TURQUALITY” desteğine kadar tüm destek türlerinin aslında aynı zincirin halkaları olduğunu ve bir bütünlük arz ettiğini dile getiren Pekcan, bu tür desteklerin hedef kitle tarafından bilinmesin ve iyi anlaşılmasının da son derece önemli olduğunu vurguladı.
Ticaret Bakanlığı olarak destek süreçlerini hızlandırmak ve kolaylaştırmak adına, bu yıl başından bu yana destek yönetim sistemini hayata geçirerek tüm başvuruları online/dijital ortamda alıp; destek sürecini ve sonuçlandırmasını online/dijital ortamda tamamladıkların aktaran Pekcan, “Tarif ettiğimiz bu sistematik çerçevesinde, 2019 yılında ihracatçılarımıza 2,5 milyar TL, 2020 yılı ağustos ayı sonu itibarıyla ise 1,4 milyar TL destek vermiş bulunmaktayız. Antalya bu desteklerden 2019 yılında 22,5 milyon TL, bu yıl ise 14,7 milyon TL tutarında faydalanmış olup, tüm Türkiye içinde yaklaşık yüzde 1’lik bir pay sahibi olduğu görülmektedir. Ancak hizmet ihracatı desteklerimiz kapsamında, bakanlığımızca Türkiye genelinde 2019 yılında 254,3 milyon TL, bu yıl içinde ise yaklaşık 148,3 milyon TL destek ödemesi gerçekleştirilmiştir.” ifadelerini kullandı.
– “Yüksek teknoloji sanayi ürün ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz” 
Pekcan, Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması Projesi Desteği (HİSER) kapsamında Antalya’ya, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından sağlık turizmi sektöründe yürütülmekte olan 1 adet HİSER projesine onay verildiğini de dile getirdi.
İhracatla ilgili en hassas olunan noktalardan birinin de teknoloji odaklı ihracat olduğuna dikkati çeken Pekcan, son yıllarda üreticiler ve ihracatçıların gerek teknolojiye dayalı imalatı, gerekse ürünlerdeki yerlilik oranını artırmaya yönelik motivasyonlarının arttığını belirterek, “2019 yılında yüksek teknoloji sanayi ürün ihracatımızın payı yüzde 3,5 civarındadır. Orta ileri teknoloji sanayi ürün ihracatımız ise yüzde 36,4’lük pay ile ihracatımızda en yüksek paya sahip ürün kategorisini teşkil etmektedir. Önümüzdeki dönemde yüksek teknoloji sanayi ürün ihracatımızı çok daha ileri noktalara taşımayı arzu ediyoruz.” diye konuştu.
– “Faiz indirimli kredi kullanan esnaf sayımız 1,1 milyonu aşmıştır”
Ticaret Bakanlığı olarak iç ticarette esnaf-sanatkar ve kooperatiflerine yönelik desteklerin de uygulanmasını temin ettiklerini anımsatan Pekcan, şunları kaydetti:
“Bunların en başında, esnafımıza yönelik olarak bakanlığımız gözetiminde Kredi Kefalet Kooperatifleri kefaletiyle kullandırılan devlet destekli ve faiz indirimli krediler gelmektedir.  Bu kooperatiflerimiz kefaletiyle kullandırılan devlet destekli ve faiz indirimli kredi bakiyesi 67 milyar TL’ye ulaşmıştır. Yalnızca 2020 yılı ilk 8 ay içerisinde 35 milyar TL’lik kredi tahsisatı sağlanmıştır. Faiz indirimli kredi kullanan esnaf sayımız da 1,1 milyonu aşmıştır.  Antalya ilimizdeki esnafımıza sadece bu yıl içerisinde 1.8 milyar TL devlet destekli faiz indirimli kredi kullandırılmıştır.
Şeffaflık, etkinlik ve erişebilirlik prensiplerini ön planda tutarak, esnaf-sanatkarımızın ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için çaba sarf ediyoruz. Keza, halihazırda kooperatiflerimize yönelik olarak 15 Temmuz’da başlattığımız KOOP-DES – Kooperatifçilik Destek Programımız kapsamında yüzde 75 oranında kadınların kurduğu kooperatiflere hibe desteği veriyoruz ve bu başvurularımız hala devam ediyor. Şu ana kadar 11 ilimizden 54 kadın kooperatifimizin bu hibeden yararlandılar. Destek almaya hak kazanan 54 kooperatifin 7’sinin Antalya’dan geldiğini, bu anlamda Antalyalı kooperatiflerin önemli bir başarı elde ettiğini görüyoruz.”