Ekonomi-teknoloji haberleri (02.03.2021)

Türkiye’nin Ay Yolculuğu Hedefinde En Büyük Destek 3D Yazıcıdan Çıkacak

Yerli ve milli 3D Yazıcı üreticisi Zaxe’nin Genel Müdürü Emre Akıncı, Türkiye’nin 2023’e kadar Ay’a ulaşmasını planlayan Milli Uzay Programı’ndaki en büyük destekçinin 3D yazıcılar olacağını söyledi. 3D yazıcıların eskiden roketlerin kritik parçalarını ürettiğini anlatan Akıncı “Şimdi uzayda 3D yazıcı ile gerekli roket ve istasyon yedek parçası imal ediliyor. Ay ve Mars yüzeyi için binaların inşası 3D yazıcı ile deneniyor. Astronotların yiyecekleri de 3D yazıcı ile basılıyor” dedi. Akıncı, Zaxe olarak Türkiye’nin uzay yolculuğunda yerli mühendislerin çalışmalarıyla yer almaktan mutluluk duyacaklarını da söyledi.

Türkiye’nin 2023 yılına kadar Ay’a temas kurmayı planladığı Milli Uzay Programı’nın ilanı hem ülke hem de yurt dışında büyük ilgi görürken, uzay çalışmalarının temelinde ise 3D yazıcılar bulunuyor. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’nın, Rusya’nın uzaya ilk roketi fırlatmasının ardından Başkan John F. Kennedy’in talimatıyla Ay’a ilk insanlı roketin yollanması çalışmaları, 1960’lı yıllarda teknolojik devrimle sonuçlandı. Bugün hayatımızın ayrılmaz parçaları haline gelen internetten televizyona, ortopedik yataktan kuru gıdaya hatta çizilmez teflondan cama kadar pek çok ürün, bu uzay yarışı sırasında tesadüfen bulundu. Daha sonra da ekonominin hizmetine girdi. Aradan geçen 60 yılda, uzay çalışmaları yeniden hızlanırken Türkiye’nin de dahil olduğu Ay’a yolculuk ve ABD’de Elon Musk’un sahip olduğu SpaceX’in Mars serüveninin arkasında ise 3D yazıcı teknolojisi bulunuyor.

3D Yazıcı Sadece Eğitim ve Hobi Amaçlı Değil

Türkiye’nin yerli ve milli sermaye ile üretilen, Türk mühendislerin yazılımını kullanan Zaxe 3D Yazıcı da bu çalışmada kilit rolü üstlenecek. Zaxe Genel Müdürü Emre Akıncı, bugün Türkiye’nin Ay’a temas projesi, yine ABD’li ve Çin’li şirketlerin Ay ile Mars’ta koloni kurma fikirlerinin temelinde 3D yazıcılar olduğunu belirtti. “3D teknolojisi sadece sanayide gerekli yedek parçanın üretimi ya da eğitim noktasında öğrencilerin tasarımlarını gerçeğe dönüştürmekte kalmadı, aynı zamanda uzay yarışında da sınırları belirleyen ürün oldu” diyen Akıncı, şu bilgileri verdi:

“Uzay çalışmaları, her zaman en yüksek teknolojinin kullanıldığı daha sonra da bu ortaya çıkan fikirlerin bir şekilde ekonomiye dahil edilerek, ekosistemin büyütüldüğü alan olmuştur. Uzay çalışmalarında bugün Türkiye’nin de ‘Ben güçlü şekilde varım’ demesiyle beraber yerli 3D yazıcı olan Zaxe’nin de önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Şu an yüzlerce sanayi kuruluşunda ürünlerimiz kullanılıyor. Yine 600’ü aşkın ilk, orta ve lise ile üniversitede bizim 3D yazıcımızla öğrenciler eğitim alıyorlar. Aynı zamanda 3D yazıcının kişinin yaratıcılığına yaptığı katkıyı gören ebeveynler çocuklarına 3D yazıcı alırken, evde hobi ile hem otomobil, motosiklet hem de ev aletlerinin yedek parçalarının üretimi için yine bizim yazıcılarımız faaliyetlerini sürdürüyor. Bu denli geniş bir kullanım alanına yayılmış olan 3D yazıcıların, uzay yarışında ise kullanılmaması mümkün değildi.”

Uzayda Obje Basılıyor

3D yazıcıların uzay alanında kullanımının 2014 yılına uzandığını anlatan Emre Akıncı, “Bu tarihte Uluslararası Uzay İstasyonu’nda ilk kez 3D yazıcı ile bir obje üretildi. Bu Neil Armstrong’un Ay’a ayak basması kadar önemli bir olaydı. Çünkü uzay boşluğundaki istasyonda ilk kez 3D yazıcı ile bir üretim gerçekleştirilerek, bir devrime de imza atılmış oldu. Yine NASA aynı yıl, uzay istasyonunda 3D yazıcı ile lokma anahtarı bastı. Ardından SpaceX ile NASA gibi şirket ve kurumlar, 3D yazıcıları kullanarak Mars ile Ay’da binalar, istasyonlar inşa ederek burayı yaşanabilir alanlara dönüştürmeyi tasarladılar. Bu amaçla da 3D yazıcıların kullanım alanı genişledi” dedi.

Çin Denemeleri Başlattı

2014 yılına dek, 3D yazıcılarla uzaya insan ve malzeme götüren roketlerin milimetrenin binde biri oranında hassasiyet içeren kritik plastik, metal ve kauçuk parçalarının 3D yazıcılarla basıldığını, ama 3D yazıcıların Dünya yüzeyi dışında gidilecek Ay ve Mars’ta da kullanılmasına yönelik çalışmaların hız kazandığını anlatan Akıncı “Bu da sektörümüzün önemini bir kez daha ortaya koydu” dedi. Son olarak Mayıs 2020’de Çin’in uzayda kurmayı planladığı üs için inşaatı 3D yazıcı ile yapma konusunda tatbikat gerçekleştirdiğini anlatan Emre Akıncı “Çin geçen yıl uzayda 3 gün kalan aracında, yine Ay ya da Mars yüzeyinde kurulacak binaları inşa edecek 3D yazıcıyı denediğini duyurdu. Önümüzdeki yıl uzayda kuracağı yeni üssün merkezi de Çin tarafından 3D yazıcı ile yapılmak isteniyor. Bu amaçla, uzayda 3D yazıcıyı kullanarak farklı malzemelerden üretimleri deneyimlediler” diye konuştu.

Parçalar Yörüngede Üretilecek

Kısa süre önce NASA’nın Made ın Space adlı bir şirketle 73 milyon dolarlık ‘Yörünge Üzerinde Üretim ve Monta’ isimli bir anlaşma imzaladığını belirten Akıncı, “Uzayda 3D yazıcı ile kendi parçasını basabilen bir uydu tasarlanıyor. Bu noktada teknolojinin de gelişmesiyle, ileride Dünya yörüngesinde 3D yazıcılarla uzay istasyonları ve roketlerin de basılması mümkün olabilecek” dedi.

Astronotların Yemeği Bizden

Uzay çalışmalarında 3D yazıcıların sadece inşa faaliyetiyle kullanılmadığını anlatan Zaxe Genel Müdürü Emre Akıncı “2019 yılında uzayda, inek hücreleri kullanılarak astronotların beslenmesi için et üretimi yapıldı. Bu da uzayda 3D yazıcının beslenme amacıyla kullanılması noktasında bir devrim niteliği taşıyordu. Önümüzdeki zamanda, bu teknolojinin de insanlığa daha fazla hizmet etmesi bekleniyor. İsrailli firmaların bu yönde çalışmaları hız kazanmış durumda. Başarının yükselmesiyle beraber, 3D yazıcıların etkinliği de aynı oranda artacaktır. Zaxe olarak, Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nda yer almaktan ve bu hedefte üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmekten de büyük mutluluk duyacağız” ifadelerini kullandı.

Demir ve metal sektöründe, Turquality destekleri nelerdir?

Türkiye’nin devlet destekli ilk marka programı olan Turquality, hem teşvik hem değer oluşturan bir iş modeli olduğu için, tüm sektörler tarafından yoğun ilgi görüyor. İhracatı artırma ve global çapta markalaşmayı hedefleyen demir ve metal sektörü, rotasını Turquality’e çevirmeye başlıyor.

Sektör lideri Progroup Uluslararası Danışmanlık 19 yıldır, Türk firmalarının stratejik, fonksiyonel ve operasyonel yönetim düzeylerini uluslararası şirketlerin seviyesine çıkararak, Türk markalarının globalde rekabet etmelerine rehberlik ediyor.

Demir ve metal sektöründeki firmaların global çapta daha yoğun başarılara imza atmaya hazır olduğunu ifade eden Progroup Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Salim Çam, şunları söyledi:

Demir ve metal sektöründeki birçok firma, Turquality desteği alabileceğini henüz bilmiyor. Oysa, döviz girdisi sağlayan firmalar, bu desteklerden yararlanabiliyor. Global pazarlara açılan demir ve metal sektöründeki firmalar, yurtdışı masraflarının desteklenmesi, yurtdışı tanıtım giderleri desteği, yurtdışı ofis giderleri desteği, yurtdışı fuar desteği, yurtdışı lobi desteği, yurtdışı marka tescil desteği gibi birçok desteği alabiliyor. Aynı zamanda yurtiçinde de, yazılım desteği, şirketlerin iyileştirileştirilmesi ve altyapı oluşturması için yönetim danışmanlığı desteği gibi çeşitli destek kalemleri bulunuyor” dedi.

Turquality’nin marka destekleri nelerdir?

Ürün ihracatı yapan markalar için Turquality desteği almanın koşulları hakkında şunlar söylenebilir. Müracaat eden markanın, Türkiye’de tescilinin yapılmış olması gerekiyor. Yurtdışında da, ibraz edeceği iş planında belirtilecek hedef pazarlarının en az birinde aynı markanın tescil edilmiş olması gerekiyor. Ürün ihracatı için son 3 yıl ihracat yapma ürün ihracat ortalamasının en az 3 milyon tutar oranında olması gerekiyor. Hizmet ihracatında ise, sadece ihracat limiti maddesi yoktur.

İşletmelere verilen Turquality desteklerinden bazıları şunlardır?

1-İstihdam Giderleri,

2-Yazılım ve Bilişim Giderleri,

3-Depo Hizmetleri Giderleri,

4-Gelişim Yol Haritası,

5-Sertifikasyon Giderleri,

6-Tasarım Giderleri,

7-Ürün, Hizmet ve Marka Tescili ve Korunması ile İlgili Giderler,

8-Uluslararası Hukuk Danışmanlık Giderleri,

9-Ofis, Depo, Mağaza Kira ve Kurulum Giderleri,

10-Danışmanlık Giderleri,

11-Pazar Araştırması Çalışması ve Raporlama Giderleri,

Turquality’nin İşletmeye Sağladığı Değerler Nedir?

1-Mevcut karlılığın artışına katkısı: %14

2-Mevcut ihracat artışına katkısı: %15

3-Mevcut verimlilik artışına katkısı: %17

4-Mevcut marka bilinirliğine katkısı: %7

5-Mevcut iç piyasa artışına katkısı: %10

6-Mevcut yeni ürün geliştirmeye katkısı: %12

7-Müşteri memnuniyet seviyesi: %97

8-İsraf ve maliyetleri azaltmaya katkısı: %14

Doğal Rahatlık: Timberland GreenStride Teknolojisi İlhamını Doğadan Alıyor
Timberland bu sezon doğa tutkusunu, moda endüstrisinin enerjik yapısıyla harmanlıyor ve günümüz stil arayışıyla örtüşen bir tasarım anlayışı ortaya çıkartıyor.
Bu sezonun iddialı inovasyonlarından GreenStride taban teknolojisi, ilhamını doğadan alarak şeker kamışı ve duyarlı doğal kauçuğu bir araya getirdi. Hafiflikten ödün vermeyen konfor ve yastıklama teknolojileriyle ayrışan sezonun “en yenisi” GreenStride teknolojisi kadın ve erkek koleksiyonlarında karşımıza çıkarak “daha rahat taban teknolojisi” ile “daha esnek adımlar” sağlıyor.
Daha yeşil bir geleceğin daha iyi bir gelecek olduğu inancını merkeze alan Timberland, 2030’a kadar doğa üzerinde net pozitif etki sağlama hedefine doğru adım adım ilerliyor. Yeni sezon koleksiyonu, stil ve çeşitlilikle olduğu kadar çevresel etkileri azaltmaya yönelik inovasyonlarla da öne çıkıyor. 2021 İlkbahar sezonunda Timberland, ilham almak için doğaya dönüyor ve doğal, yenilenebilir ve sorumlu bir şekilde tedarik edilen malzemeleri ayakkabı, giyim ve aksesuar koleksiyonlarında yeni ve yaratıcı teknolojilerle birleştiriyor.
Yeni GreenStride teknolojisi ile adımlar daha rahat ve daha esnek
Timberland’ın ilk kez tanıtılan GreenStride ™ teknolojisindeki yumuşak dolgu, ayakları sararak hissedilen baskıyı azaltmak için esneklik sağlıyor. Hem doğal bir malzeme kullanmak hem de rahatlık sunmak için bu teknolojide,  ayakkabı tabanlarında sıkça tercih edilen petrol bazlı malzemeler yerine, %75 yenilenebilir şeker kamışı ve ağaçlardan elde edilen doğal kauçuk materyaller kullanıldı. Tabanları üretmek için seçilen kauçuk, duyarlı toprak yönetimi uygulamaları kullanan kauçuk plantasyonlarından elde ediliyor.
GreenStride ™ koleksiyonundaki ayakkabılar ayrıca Leather Working Group tarafından sorumlu enerji kullanımı, atık yönetimi ve su arıtma sistemleriyle gümüş derece almış tabakhanelerden gelen Better Leather deri ve Timberland’in en az %50 geri dönüştürülmüş plastik içeren patentli ReBOTL ™ kumaşını içeriyor.
GreenStride ™ teknolojisi ile geliştirilen rahat taban özelliği, bu sezon Solar Wave ve Bradstreet Ultra  kadın ve erkek ayakkabı koleksiyonlarında yer alıyor.

Divanev’de İndirimler Hediyesiyle Geliyor

Geleneksel ve modern tasarım anlayışını yenilikçi bir bakış açısıyla yorumlayan Divanev, 2 Mart-30 Nisan arasında geçerli olacak kampanya ile mobilya ve uyku grubunda yüzde 40’a, halı ve aydınlatma ürünlerine %45’e varan indirimlerin yanı sıra belirli tutarda yapılan alışverişlerde televizyon hediye ediyor.

“İyi ve kaliteli bir ev yaşamı herkesin hakkı” fikrinden yola çıkan Divanev, bahara yenilenmiş bir evle “Merhaba” demek isteyenler için kaçırılmayacak bir kampanya sunuyor. 2 Mart-30 Nisan arasında Divanev’e gelenler birbirinden şık yemek odalarına, oturma gruplarına, yatak odalarına, yatak, başlık ve bazalara yüzde 40’a, halı ve aydınlatma ürünlerine %45’e varan indirimlerle sahip oluyor.

Divanev’in sürprizleri indirimlerle sınırlı kalmıyor. Mobilya, uyku, halı ve aydınlatma gruplarından yapılan her 19.900 TL tutarında indirimli ürün alışverişinde 1.999 TL değerinde Beko 32″ (80 Ekran) Uydu Alıcılı HD LED televizyon, her 27.900 TL tutarında indirimli ürün alışverişinde ise 3.699 TL değerinde Beko 43” (108 Ekran) FHD Smart LED televizyon Divanev’in hediyesi oluyor.

Fortinet, FortiOS için Yaptığı Güncellemeyle SASE ve Sıfır Güven Ağ Erişim Özelliklerini Sunuyor
FortiOS 7.0’daki 300’den fazla yeni özellik, Fortinet Security Fabric’in tüm ağda, uç noktalarda ve bulutta tutarlı güvenlik sunma özelliğini artırıyor.
Kapsamlı, entegre ve otomatik siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri Fortinet®, amiral gemisi işletim sistemi FortiOS’in 7.0 versiyonunu duyurdu. 300’den fazla yeni özelliğe sahip FortiOS 7.0, Fortinet Security Fabric’in ve Fortinet’in tüm ağda, uç noktalarda ve bulutta tutarlı güvenlik sunma imkanını geliştiriyor.
FortiOS, Sektörün En Yüksek Performansını Sunan Siber Güvenlik Platformuna Güç Veriyor
Veri merkezi, WAN, LAN, LTE, ofis dışı, operasyonel teknoloji, CASB, SASE, internet ve yakın zamanda önem kazanan ev gibi alanlarda ağlara bağlanan cihaz sayısının önemli ölçüde artması, tüm altyapıda sınırların genişlemesine ve yayılmasına neden oldu. Ağda ve günümüzün performans gerekliliklerinde yaşanan bu değişimlere ayak uyduran ve bu sırada bütüncül görünürlük, veri, analiz, tespit ve zamanında koordineli karşılık verme imkanları sunan bir güvenlik mimarisi için entegre bir platform yaklaşımı gerekiyor.
Sektörün en yüksek performansına sahip siber güvenlik platformu Fortinet Security Fabric, tüm saldırı zemininde tutarlı ve esnek bir güvenlik sunabilmek için FortiOS’ten güç alıyor. En büyük ürün portföyünde fiziksel, sanal, bulut ve “Hizmet olarak” gibi diğer sağlayıcılardakilerden daha fazla tüketim modelini tek bir ortak işletim sisteminde buluşturan Fortinet, kurumların tamamının BT altyapılarını koruyarak ve kolaylaştırarak güçlendiriyor. Fortinet’in ortak işletim sistemi, aynı zamanda ağ güvenliği, güvenli SD-WAN, anahtarlama, kablosuz erişim, ağ erişim kontrolü, kullanıcı ve cihaz doğrulama, genel ve özel bulut güvenliği, uç nokta güvenliği ve yapay zekadan güç alan gelişmiş tehdit koruma çözümlerine de sahip.
FortiOS 7.0’ın yeni özellikleri
FortiOS 7.0’daki büyük güncellemeler, evden çalışmayla ilgili günümüzün en büyük güvenlik sorunlarını çözüyor, SASE sınırını korumaya alıyor ve aşağıdaki ana başlıklarda çok daha fazlasını yapıyor:
Sıfır Güven Erişimi

  • Uzaktan Çalışma ve Uygulama Kontrolü İçin Sıfır Güven Ağ Erişimi: FortiOS 7.0, tüm FortiGate müşterilerinin Sıfır Güven Ağ Erişim (ZTNA) özelliklerine kullanmaya başladıkları andan itibaren sahip olmasını sağlayarak, Fortinet’i güvenlik duvarı temelli ZTNA imkanı sunan tek sağlayıcı haline getiriyor. FortiOS 7.0 ile kullanılabilen ZTNA, geleneksel VPN’i, daha iyi olan uzaktan erişimle değiştirerek kullanıcı deneyiminin iyileşmesini sağlıyor. Aynı zamanda iş için kritik uygulamaları internetten saklarken her uygulama kullanımında kullanıcıları ve cihazları doğrulayarak saldırı zemininin de küçülmesini sağlıyor. Fortinet’in sunduğu ZTNA, kullanıcılar ister ağ içinde veya dışında olsun, her yerde aynı erişim ilkelerini kullandığı için yönetimi daha da kolaylaştırıyor.

Güvenlikten Güç Alan Ağ

  • SASE ile Her Yerde Tutarlı Güvenlik: Fortinet, kurumlara çalışanlarının istedikleri yerden işlerini yapabilmelerini sağlamak için ihtiyaç duydukları esnekliği kurumsal seviye güvenlikle sunuyor. Bina içinde sunulan bu güvenlik, artık bulut tabanlı SASE tüketimi (Hizmet olarak Güvenlik) üzerinden de ulaştırılıyor. Ağ dışındaki uzaktan çalışanlar da nerede olursa olsun aynı seviyede güvenlikten faydalanabiliyor. Hafif ve kolaylaştırılmış şubeleri (İnce Uç) tercih eden müşteriler de SASE ile destekleniyor.
  • Kendi Kendini İyileştirebilen SD-WAN Özellikleri: Fortinet’in öncü Güvenli SD-WAN çözümü, uyarlanabilen WAN güçlendirmesi sayesinde kendi kendini iyileştirmesini sağlayan özelliklere sahip. Böylece uygulama deneyimini daha dayanıklı hale getirebiliyor. Fortinet aynı zamanda SaaS ve çoklu bulut uygulamaları için pasif uygulama gözlem özelliğinin kapsamını da genişleterek uzaktan çalışanları destekliyor ve daha iyi kullanıcı deneyimi sunuyor.
  • 5G ile LTE Sınırı Genişliyor: Fortinet, ağ bağlantısını ve güvenlik özelliğini 5G ve LTE’deki inovasyonlarla WAN Sınırı’nın ötesine taşıyor. Böylece kablosuz ağ performansını iyileştiriyor ve dayanıklılığı artırıyor. Çeşitli Kablosuz WAN ve LTE seçenekleriyle kurumlar güvenli, ölçeklenebilir ve yüksek derecede erişilebilir ağ bağlantısına her yerde sahip olabiliyor.

Uyarlanabilir Bulut Güvenliği

  • Çoklu Bulut Hizmete Alımlarında İyileştirilmiş Performans ve Güvenlik: Günümüzde kurumlar çoklu bulut ortamlarında uygulama erişimini yönetmekte ve iyileştirmekte, ek olarak genel performansta zorluklar yaşıyor. FortiOS 7.0’ın tanıtılmasıyla Fortinet’in uyarlanabilir bulut güvenlik ürünleri kaynakların verimli kullanımı için otomatik ölçeklendirme, dinamik yük dengeleme ve uygulama kullanıcı deneyimi görünürlüğü ile hibrit bulutlar için merkezi yönetim sağlıyor. Bu özelliklerin tamamı, bulut içinde ve bulutların hepsinde genel performansı ve güvenliği proaktif olarak iyileştirecek şekilde tasarlandı.

NOC/SOC

  • İyileştirilmiş NOC ve SOC Operasyonel Verimliliği: FortiOS 7.0, bütün boyutlardaki ve yetkinlik seviyesindeki ağ güvenlik ekiplerine operasyonel verimliliklerini iyileştirecek daha fazla seçenek sunan yeni ve kapsamı genişletilen özellikler sağlıyor. Bu özellikler arasında kurumun güvenlik süreçlerini tamamen yönetebilmek için konteyner olarak FortiSOAR’ın en yeni sürümüyle FortiManager/FortiAnalyzer entegrasyonu yer alıyor. Yeni güncellemeler aynı zamanda SaaS yönetimini kolaylaştırıyor ve Fortinet’in operasyon karmaşıklığını FortiCloud üzerinden tek bir yönetim deneyimiyle azaltma özelliğini güçlendiriyor. Operasyonel ekiplerini güçlendirmek için Fortinet’in sektör öncüsü güvenlik uzmanlığından faydalanmak isteyen firmalar için şirket artık Hizmet olarak SOC ve NOC Best Practice Hizmeti’ni sunuyor.

FortiGuard Labs Tehdit İstihbaratı

  • Evden Çalışma İçin İyileştirilen Web Koruması: FortiGuard güvenlik hizmeti portföyünde içerik, kullanıcı, cihazlar, web erişimi ve uygulama koruması için gelişmiş güvenlik özellikleri bulunuyor. FortiOS 7.0 ile Fortinet halihazırda zengin olan web koruma hizmetlerini sektörde bir ilk olan video filtrelemeyle güçlendiriyor. Bu sayede evden çalışanların sayısının artmasıyla video ağırlıklı bir tüketim için daha da detaylı bir koruma sunuyor.

Fortinet Ürünler Kıdemli Başkan yardımcısı ve CMO’su John Maddison, konuyla ilgili şunları söylüyor: “Birçok sağlayıcı, güvenliğin sadece bir alanına odaklanıyor ancak bu yaklaşımla günümüzün tehdit zeminin karmaşıklığına ayak uydurmak mümkün değil. Fortinet olarak FortiOS 7.0’daki yeni inovasyonlarla cihazları, verileri ve uygulamaları korumak için kapsamlı, entegre ve otomatik güvenliği, tüm dijital saldırı zeminini kapsayan siber güvenlik platformuyla sunmaya devam ediyoruz.”
FortiOS 7.0’ın Erişilebilirliği
FortiOS 7.0, 2021’in birinci çeyreğinin sonunda erişime açılacak.
Accelerate 2021
Fortinet, 9 Mart’ta Amerika’da, 10 Mart’ta EMEA’da, 11 Mart’ta APAC bölgesinde gerçekleşecek Accelerate 2021 Digital Edition etkinliğinde günümüzün en büyük güvenlik sorunlarını ve gidermek için gereken çözümleri aktaracak.

Toyota Yaris Avrupa’da Yılın Otomobili Seçildi

Tamamen yenilenen Toyota Yaris, 2021 Avrupa’da Yılın Otomobili seçildi. Dördüncü nesil Yaris, Avrupa’da 59 otomotiv gazetecisinden oluşan jürinin verdiği 266 puanla markaya bu ödülü 21 yıl sonra yeniden kazandırdı. Avrupa’da Yılın Otomobili seçilen ilk jenerasyon yenilikçi Yaris, Toyota’ya bu ödülü ilk kez getiren model olmuştu.

Sessiz sürüşü, düşük emisyona sahip hibrit teknolojisi ve ulaşılabilir fiyatıyla jürinin övgüsünü toplayan Yaris, kullanıcılarının yüzde 80’inden fazlasının neden hibrit güç ünitesini tercih ettiğini de ortaya koydu. Yaris aynı zamanda tasarımı, dinamik performansı ve sınıfının öncüsü güvenliğiyle de öne çıkarak “prestijli” olgusunu da gözler önüne serdi.

Avrupa’da Yılın Otomobili jürisi, GR Yaris’in lansmanıyla birlikte Toyota’nın Avrupa çapında hızlı hatchback pazarına olan tutkusunu yeniden ateşlemesini de özellikle takdir etti. 2021 Avrupa’da Yılın Otomobili Ödülü, Yeni Yaris’in Avrupa’da ilk kez en çok satan otomobil olmasından sadece birkaç gün sonra geldi. Bu durum aynı zamanda Avrupalı kullanıcıların, Avrupa’da Yılın Otomobili jürisiyle aynı fikirde olduğunun da net bir kanıtı oldu.

Toyota, gelen bu başarıyla birlikte Avrupa’da Yılın Otomobili Ödülü unvanını toplam üç kez elde ederek Avrupa’da en fazla “Yılın Otomobili” seçilen Japon marka olmayı da başardı. Yaris 2000 yılında, Prius ise 2005 yılında bu ödüle layık görülürken, Yaris de 2021’de yine bu prestijli ödülü almaya hak kazandı.