2018’de çiftçiye 14,5 milyar TL destek

Komisyonda bütçenin sunumunu yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, insanoğlunun varlığını sürdürmesini sağlayan tarım ve gıda üretiminin, artık sadece günümüzün değil geleceğin de meselesi haline geldiğinin altını çizdi.

Dünyada nüfusun hızla arttığını, küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladığını vurgulayan Fakıbaba, şöyle devam etti:

“Bütün bu gelişmelere mukabil, su ve toprak kaynaklarının önemi ve korunması gereği de giderek artmaya başladı. Maalesef insanoğlu gıdasını sağlayan toprağını ihmal etti. Dünyada 13 milyar hektarlık toprak alanın sadece 5 milyar hektarlık kısmı tarım alanıdır. Bu alanın da 1,5 milyar hektarlık bölümü işlenen tarım alanı olarak kullanılıyor. Tarıma elverişli olan araziler hızla azalıyor. Gıdayı üretebilmek ve karnımızı doyurabilmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Geleceğin dünyasında gıda ve tarım bugünkünden çok daha önemli ve kritik bir noktada olacak. Bu sebeple tarımı çok önemsiyoruz. Çünkü biliyoruz ki gıdayı kontrol eden dünyayı da kontrol edecek.”

2050 yılında 10 milyara dayanacak dünya nüfusunu beslemek için tarımsal üretimin %60 artırılması gerektiğine dikkat çeken Bakan Fakıbaba, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün 39 ülkede gıdaya, 80 ülkede suya erişimde sorun yaşanıyor. 800 milyon insan açlıkla mücadele ediyor. Dünyada her 25 dakikada bir kişi açlık sınırının altına düşüyor. Gelecekte ise kuraklık nedeniyle 2030 yılına kadar 700 milyon insanın yaşadığı yeri terk edeceği tahmin ediliyor. Bunun için küresel düzeyde tedbirler almak gerekiyor. Tedbir alınmadığı takdirde, tarım ürünlerinden aldığımız verimin de %25’lere varan oranlarda düşeceği bildiriliyor.

Aslında mesele sadece ürettiğimiz ürünün yetmemesi değil. Bir de üretilen ürünün kıymetinin bilinmemesi ve israf edilmesi konusu var. Dünyada her yıl 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. İsraf eden, iflas eder. İnsanlar aşırı tükettikçe insanlık tükeniyor maalesef. Bir tarafta açlığın, diğer tarafta israfın bir arada olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Gelecek yüzyılın en önemli meselesi tarım ve gıdadır.”

Birçok tarımsal ürünün anavatanı olan Türkiye’de tarım sektörünü geliştirmek ve gıda güvenliğini garanti altına almak için çalışmalar yürüttüklerini belirten Bakan Fakıbaba, şunları kaydetti:

“24 milyon hektar tarım alanımız, 14,6 milyon hektar mera varlığımız, 3 milyonun üzerinde çiftçimizle bugün; 121 milyon ton bitkisel üretim, 23 milyon ton hayvansal üretim, 161 milyar lira tarımsal hasıla, 16,3 milyar dolar tarımsal ihracat gerçekleştiriyoruz.

2016’da doğal afetlerin bazı ürünlere olumsuz etkisi sebebiyle %2,6’lık küçülme gösteren tarım sektörü; 2017 yılında tekrar büyüme sürecine girdi ve ilk 6 aylık süreçte %3,6 büyüme sağlandı. 2017 yılsonu dikkate alındığında, son 15 yılda üreticilerimize toplam 103 milyar lira nakit hibe destek sağladık.

Mazot desteğini başlatan hükümet olarak yeni bir uygulamayı bu yıl başlattık. Ürün bazında mazot maliyetinin yarısını destek olarak üreticilerimize ödeyeceğiz.

2018 yılında çiftçilerimize toplam 14,5 milyar lira nakit tarımsal destek vereceğiz.

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından 2017 yılının ilk 9 ayında toplam 26,3 milyar lira tarımsal kredi kullandırıldı. 2017 yılında yapılan yasal düzenleme ile tarımsal kredi borçları 5 yıl vadeye yayılarak taksitlendirildi ve yeniden yapılandırıldı.

Hayvancılık sektöründe ise sıfır faizli kredi uygulamasının başladığı 2010 Ağustos ayından 2017 Eylül ayına kadar 423 bin üretici toplam 10,5 milyar lira faizsiz kredi kullanma imkanı buldu.

2017 yılında toplam alanı 6,1 milyon hektar olan 192 tarımsal ovayı Bakanlar Kurulu Kararı ile koruma altına aldık. Koruma altına alınan ovaların 300’e çıkarılması için çalışmalarımız sürüyor.

Arazi toplulaştırma çalışmalarının başladığı 1961’den bu yana 6,1 milyon hektar alanda arazi toplulaştırması tamamlandı. Bunun 5,6 milyon hektarı son 15 yılda yapıldı.  1,8 milyon hektar alanda toplulaştırma çalışmaları devam ediyor. 2023 yılına kadar 14 milyon hektar arazinin tamamında toplulaştırmayı tamamlayacağız.”

Milli Tarım Projesi kapsamında, bitkisel üretimde 2017 yılında Havza Bazlı Üretimi Destekleme Modeline geçildiğini hatırlatan Fakıbaba, “Model kapsamında 941 tarım havzasında 21 ürün (Buğday ve yem bitkileri tüm havzalarda) destekleniyor. Bu ürünler ülkemiz için stratejik öneme sahip, arz açığı olan,  hayvan beslenmesi ve bölgesel açıdan önem arz eden ürünlerdir” diye konuştu.

Fakıbaba, TMO tarafından Ekim ayı itibariyle 2 milyon 50 bin ton buğday, 205 bin ton mısır alımı yapılarak çiftçilere toplam 2 milyar lira, 5 bin tona yakın kuru üzüm alımı karşılığında yaklaşık 20 milyon lira ödeme yapıldığını, fındıkta ise 1 milyar lira değerinde 100 bin ton fındık alınarak üretici hesaplarına 800 milyon TL aktarıldığını bildirdi.

Bakan Fakıbaba, “2017 yılında; buğday üretimimiz 21,6 milyon ton, mısır üretimimiz 5,9 milyon ton, çeltik üretimimiz 900 bin ton, ayçiçeği üretimimiz 2 milyon ton, toplam meyve ürünleri, çay ve baharat bitkileri üretimimiz 22 milyon ton, toplam sebze üretimimiz 31 milyon ton olarak gerçekleşti” dedi.

Son 15 yılda hayvancılığa yaklaşık 25 milyar lira destek verildiğini, hayvancılığın sıfır faizli kredi kapsamına alındığını bildiren Fakıbaba, “Ana olmadan dana olmaz, dana olmadan et ve süt olmaz. Bu sebeple, hayvancılıkta yerli üretimin geliştirilmesi için 2017 yılında Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modelini oluşturduk” diye konuştu.

Et ve Süt Kurumu’nun (ESK), süt sektörünü regüle etmek  için Mart 2016’da çiğ süt alımına başladığını, 2017 yılının 8 ayında yağsız süt tozu yaptırılmak üzere 548 bin ton çiğ süt alındığını kaydetti.

Fakıbaba, son 15 yılda; sığır sayısının %50 artışla 9,9 milyon baştan 14,7 milyon başa, küçükbaş sayısının %40 artışla 32 milyon baştan 45 milyon başa, süt üretiminin %120 artışla 8,4 milyon tondan 18,5 milyon tona, kırmızı et üretiminin %180 artışla 421 bin tondan 1,2 milyon tona, tavuk eti üretiminin %170 artışla 696 bin tondan 1,9 milyon tona, yumurta üretiminin %57 artışla 11,5 milyar adetten 18,1 milyar adede, bal üretiminin %42 artışla 75 bin tondan 106 bin tona çıktığını açıkladı.

Gıda üretimi, gıda satışı ve toplu gıda tüketimi yapılan 653 bin işletmeyi yaklaşık 7 bin gıda denetçisiyle etkin bir şekilde denetlediklerini hatırlatan Fakıbaba, “2002 yılında 39 bin olan gıda denetim sayısını 2016 yılında 894 bine çıkardık. 2017’nin ilk 9 ayında ise 710 bin denetim gerçekleştirdik. 2012-2017 yılları arasında sağlığa zararlı gıda üreten, taklit ya da tağşiş yapan 642 firmanın 1.323 farklı parti ürününü kamuoyuna ifşa ettik. Alo 174 Gıda Hattına tüketicilerden gelen ihbar ve şikayetler kapsamında 43 bin cezai işlem uyguladık.” dedi.

Çocukların sağlıklı beslenmesi için okul kantini ve yemekhane gibi ortamlarda 2016-2017 eğitim öğretim döneminde 36 bin denetim gerçekleştirdiklerini ve 156 işletmeye yaptırım uyguladıklarını bildiren Fakıbaba, okul sütü ve okul üzümü dağıtım programlarının da devam ettiğini ifade etti.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, hayata geçirilecek yeni projeleri de şöyle anlattı:

“Bakanlık olarak yürüttüğümüz işlerin planlanması ve üreticilere sunduğumuz hizmetlerde etkinliğin artırılması için Kalite Yönetim Sistemine geçiyoruz.

Yerli sebze tohumculuğunun geliştirilmesi çalışmalarına hız vereceğiz. Sebzecilik sektörünün tohum ihtiyacını büyük ölçüde yurt içi üretimden karşılayacağız. Öncelikli olarak domates, biber, patlıcan, hıyar ve kavunda çalışmalar başlattık.

Hayvan hastalıklarının ve buzağı ölümlerinin önlenmesi amacıyla ürettiğimiz yeni projeleri uygulamaya sokacağız.

Su ürünleri yetiştiriciliğinde, çevre dostu üretim teknikleri ve sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde yeni yetiştiricilik alanları belirleyeceğiz.

Adana, Mersin ve Osmaniye illerini kapsayan Doğu Akdeniz ile Kastamonu, Sinop ve Bartın illerini kapsayan Batı Karadeniz Bölgelerinde yeni bir kalkınma projesi uygulayacağız. 45 bin hane halkını doğrudan ilgilendiren projenin bütçesi ise 96 milyon avro. Yatırımlar 2018’de başlayacak.

Tarımda dış pazarları artırmak için yoğun çaba sarf edecek, çiftçimizin ürettiğini tüm dünyaya satmanın yollarını arayacağız.

Yeni Tarıma Dayalı İhtisas Besi ve Sera Organize Sanayi Bölgeleri kurulması için çalışmalarımıza hız vereceğiz.”

Bakanlığın 2018 yılı bütçesinin 21 milyar 676 milyon 673 bin lira olarak öngörüldüğünü, bunun 14 milyar 514 milyon lirasının (bütçenin %67’si) tarımsal desteklemeler olarak ayrıldığını bildiren Fakıbaba, “İnanıyorum ki Türkiye; Gıda, tarım ve hayvancılıkla daha hızlı kalkınacak, Tarımda dünyada çok önemli bir yerde olacak, Ciddi bir tahıl ambarı ve gıdanın merkezi haline gelecek, Sadece kendi vatandaşlarının değil, dünyanın çeşitli bölgelerinde gıdaya erişim sorunu yaşayan insanların da destekçisi olmaya devam edecek, Gıda arz sorunu yaşamayacak ve gelecek kuşaklara daha üretken ve daha müreffeh bir ülke bırakmış olacağız” diye konuştu. (Gıda Hattı)