Ekonomi, teknoloji, eğitim haberleri (16.06.2019)

DİJİTAL AYAK İZİNİZ, KİMLİĞİNİZİ ELE VERİYOR

Türkiye’de 82,4 milyon nüfusun yüzde 63’ünü oluşturan 52 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı bulunuyor ve günde internette ortalama 7 saat geçirirken, 2 saat 46 dakikamızı da sosyal medyada harcıyoruz.  İnternette, sosyal medyada zaman geçirirken aynı zamanda dijital ayak izimizi bırakarak, kişiliğimiz hakkında da ipuçları bırakıyoruz. MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nabat Garakhanova, son dönemde işe alımlarda işverenlerin kişilerin sosyal medyalarını mercek altına aldıklarını belirtirken, yakın zamanda sosyal medyadaki paylaşımların seyahat özgürlüğüne bile engel olabileceğine dikkat çekiyor.

Dünya çapındaki sosyal medya kullanıcı sayıları yaklaşık 3,5 milyara yükseldi ve dünya nüfusunun yüzde 45’i sosyal medyada aktif. İnternet ve sosyal medya kullanımı açısından ise Türkiye, en aktif ülkelerin başında geliyor. 82,4 milyonluk nüfusun yüzde 72’si internet, yüzde 63’ü ise aktif sosyal medya kullanıcısı. Yani internette günde 7 saat, sosyal medyada ise 2 saat 46 dakika geçiriyoruz. Dijital dünya her geçen gün büyürken, internette geçirdiğimiz her bir vakit, dijital ayak izimizi bırakmamıza neden oluyor. Dijital ayak izi ya da diğer bir adıyla “digital footprint”, dijital medyadaki faaliyetlerimizi, işlemlerimizi bir veri olarak izlenmesi anlamına geliyor. Kısacası internete bıraktığımız tüm kişisel verilerin toplamı, dijital ayak izi oluyor. Bugün internette her hareket izleniyor ve elde edilen bilgiler izlenerek dijital profil oluşturuluyor. Daha sonra bu dijital profil, işe alım süreçlerinden, vize alımına kadar hayatın her aşamasında karşınıza çıkıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan MEZO Dijital Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nabat Garakhanova, “Klavye ve mouse ile yaptığınız her girdi internet üzerinde bir yerlerde toplanıp analiz edilmekte. Attığınız her e-mail, arama motorlarında yaptığınız aramalar, üye olduğunuz her site, sosyal medyada yaptığınız tüm paylaşım ve beğenileri sizin dijital ayak izlerinizi oluşturur. Dijital ayak iziniz, bugün daha çok reklamcılar tarafından kullanılsa da yarın başka işler için kullanılmayacağı anlamına gelmektedir. Geçtiğimiz günlerde Amerika’nın vize için başvuranlardan sosyal medya hesap bilgilerini ve e-postalarını istemesi, çok yeni ve güncel bir uygulama bilmeden oluşturduğunuz dijital profiliniz seyahat hakkınızın kısıtlanmasına yol açabilir ya da Çin hükümetinin denemeye başladığı, 2020 yılında devreye almayı planladığı sosyal kredi notu uygulamasında olduğu gibi bazı temel hak ve özgürlüklerinizin kısıtlanmasına bile sebep olabilir.” İnsan kaynakları uzmanlarının adayların sosyal medya profillerini inceleyerek işe alımları gerçekleştirdiklerini belirten Garakhanova, internete giren herkesin paylaşımlarını iyice analiz edip, kendilerine zararlı olacak içerikleri üretmemeyi öğrenmesini tavsiye ederek şu önerilerde bulunuyor:

-Sosyal medya mecralarındaki gizlilik ayarlarınızı mutlaka gözden geçirin.

-Kullandığınız tüm uygulama ve cihazların gizlilik ayarlarını gözden geçirin emin olmadığınız hiçbir uygulamaya onay vermeyin.

-Arada bir kendi isminizi arama motorlarında aratıp geride bıraktığınız ayak izlerinizi gözlemleyip sizi rahatsız edenleri ortadan kaldırın.

-Ücretsiz olarak kullanımınıza sunulan birçok uygulamanın sizin bilgileriniz karşılığında bu hizmetleri verdiğini unutmayın.

Dijital empati kurarak, rakiplerinize fark atın

Sosyal medyada en çok vakti Youtube’da, daha sonra Instagram ve Facebook’ta geçirdiğimizi ifade eden Dr. Nabat Garakhanova, normal hayatta olduğu gibi dijital dünyada da kişilerle empati kurmanın önemine dikkat çekiyor. “Vaktimizin önemli bir bölümünü geçirdiğimiz internet üzerinde birçok platformda insanlarla iletişime giriyoruz. Yüz yüze olmadığımız bu durumlarda karşımızdaki kişilerle empati kurmak, onların ruh hallerini, duygusal durumlarını ve ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçları karşılamak dijital empati kavramının en basit anlatımıdır” diyerek dijital empati kavramına açıklık getiren Garakhanova, dijital empatinin online iş geliştirme süreçlerinde kişiye farklılık sağlayarak, rakiplerinin önüne geçmek için büyük bir avantaj sağladığını da sözlerine ekliyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜM UZMANI MİMAR NİHAT ŞEN

İMAR BARIŞINDA GELİR NASIL ARTTIRILIR?

Türkiye’de bugün yaklaşık 14 milyon civarında kaçak, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı bina stoğu bulunmaktadır. Oluşan bu yapı stoğu ile ilgili yıkım kararı ve idari para cezaları olmasına rağmen ne yıkımlar yapılabilmiş ne de idari para cezaları tahsil edilebilmiş. Bu nedenle devletimiz vatandaş ile devlet arasındaki bu olumsuz durumu bir imar barışı ile çözmek istemiş ve 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış tüm binaları kapsayan bir imar barışı düzenlenmesine gidilmiştir. Çıkarılan bu yönetmelik ile başvurular 31.10.2018 tarihine kadar yapılacak ve ödemeler ise 31.12.2018 tarihine kadar ödenmesi mecburiyeti vardı. Zaman içinde başvuru ve tahsilat istenildiği gibi olmayınca başvuru tarihi 31.12.2018 tarihine kadar uzatılmıştı. Bakanlığın yaptığı açıklamayla birlikte İmar Barışı başvurularının sonlanma tarihi olarak 15 Haziran Cumartesi günü denilmişti. 15 Haziran’da son bulacak başvuru kayıt bedelleri 30 Haziran’a kadar yatırılabilecek. Haziran 2018 tarihinde başlatılan İmar Barışı uygulamasına şu ana kadar toplam 9.8 milyon başvuru geldi. Barış kapsamında devlet kasasına giren toplam gelir ise 18 milyar 418 milyon 733 bin lira oldu. En çok başvuru yapılan il 1.7 milyon ile İstanbul olarak açıklandı. İstanbul’u 795 bin 934 ile İzmir, 452 bin 295 başvuru ile Ankara izledi. İmar barışında hedef 15 milyon başvuruya karşılık 40 milyar TL’lik gelir elde edebilmekti. Ancak gelirin ancak yüzde 45’i sağlanabildi. Bu anlamda imar barışının uzatılmasından yanayız. Aynı zamanda imar barışıyla birlikte, ruhsata giren yapıların değerleri de yapılıyor. Yalnız bazı dolandırıcılıklara dikkat etmek gerekiyor.  “Yapı Kayıt Belgesi müracaatı e-Devlet üzerinden beyan esasına göre yapılıyor. Yanlış bilgi verilmesi durumunda ‘Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan’ uyarınca suç duyurusunda bulunulacağını dikkate almak gerekiyor. Bu suçun cezası ise, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası olarak TCK 206. Maddesinde belirtilmiş. Ayrıca Yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, yapı kayıt belgesi iptal edilecek, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınacak ve yapı kayıt belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel de iade edilmeyecek. Bu yüzden vatandaşların IBAN numarası isteyen, bugün başvuru yarın ruhsat gibi taahhütlerde bulunan sms’lerden uzak durması gerekiyor.

       İstenilen seviyede müracaat ve gelir elde edilebilmesi için;

  • Ruhsatlı binalar ile ruhsatsız binalarda aynı harç bedellerinin talep edilmesi haksız bir durumu ortaya koymuştur. Halbuki ruhsatlı binalarda vatandaşlarımız ruhsat harcı bedelini ödemişler, ikinci bir harç bedelini ruhsatsız binalar kadar ödenmesi haksız bir durumu ortaya koymaktadır.
  • Kat irtifakı olup, kat mülkiyeti olmayan binalar için ayrı bir uygulama getirilip çoğunluk kararı ile kat mülkiyetine geçilme kararı ile uygulamaya geçilmeli ve çoğunluk kararı ile alınan karar gereği harç bedelleri herkes tarafından ödeme zorunluluğu getirilmelidir.
  • Sosyal donatı alanları içinde kalan veya tecavüzü olan binalar için daha net ve anlaşılır olarak hazırlanmalıdır.
  • İskanlı binalarda olan aykırılıklarda sadece aykırılık yapılan alan üzerinden harç hesaplanmalıdır.
  • Kısmi iskanı olan binalarda uygulamalar daha anlaşılır olmalı. Mevcut bir binada bazı bağımsız bölümlerin iskanı var bazılarının iskanının olmaması tereddütler yaratmakta ve bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
  • Yapı kayıt belgesi ile kat mülkiyetine dönüştürme arasındaki belirsizlik tarihi net bir tarih olarak belirtilmeli
  • Bir parselde birden çok binanın olması halinde yapı kayıt belgesi alan bina diğer binalardan muvafakatname almadan kat mülkiyetine geçme hakkı tanımalı
  • Çıkan harç bedellerinin ödenmesi konusunda vatandaşlara taksitli ödeme imkanı sağlanması ve banka kredi faizlerinin yüksek olması
  • Boğaziçi ön görünümdeki olan binalara belirli bir mesafe şartının olmaması nedeni ile binlerce bina başvurmamakta
  • Yapı kayıt belgesi olan binaların Kentsel Dönüşümde nasıl bir avantajının olduğu daha anlaşılır olmadığından vatandaşlarımız tereddütte kalmaktadır.
  • Yapı kayıt belgesi almayan bina için yapının son bulduğu sonra ne tür bir uygulamaya tabi tutulacağının bilinmemesi tereddüt yaratmakta ve bunun aydınlatılması gerekmektedir.

gibi nedenler daha da çoğaltılabilir. Daha kolaylaştırıcı ve ödeme kolaylığı sağlanır ise istenilen başvuru ve gelir elde edilebilecektir.

PROMETEON’DAN BÖLGESEL TAŞIMACILIĞIN ÖNCÜSÜ PIRELLI “R:01 II+” SERİSİ

Dünyanın endüstriyel lastik odaklı tek şirketi, Pirelli marka premium endüstriyel ve ticari lastiklerin lisanslı üreticisi Prometeon’un kamyon ve otobüsler için tasarladığı çok yönlü “R:01 II+” serisi; kullanıcılarına üstün kilometre ömrü, yakıt tasarrufu ve dört mevsim mükemmel performansı bir arada sunuyor. 

Pirelli marka kamyon, otobüs, tarım ve iş makinesi lastiklerinin lisanslı üreticisi Prometeon, kamyon ve otobüsler için tasarladığı “R:01 II+” serisini Türkiye koşullarına özel olarak geliştirdi. Serinin her iki lastiği de 295/80 R22.5, 315/70 R22.5, 315/80 R22.5 ölçülerinde satışa sunuluyor.

“R01 II+” Serisi Üstün Kilometre Performansı Vadediyor

Serinin ön aks lastiği “FR:01 II+” ve çeker aks lastiği “TR:0 II+” artırılmış taban genişliği ve Türkiye koşullarına özel olarak geliştirilen taban hamur bileşimi sayesinde kullanıcılarına üstün kilometre performansı sunuyor. Prometeon tarafından yapılan saha testi* sonuçlarına göre, çeker aks lastiği TR:01 II+, ilk kullanım ömründe ortalama 270.000’den fazla km yaparken en yakın rakibine göre %10 daha yüksek kilometre performansı sağlıyor. Ön aks lastiği “FR:01 II+” ise aynı test sonuçlarına göre ortalama 323.000 km ile yine en yakın rakibine göre daha iyi performans vadediyor.

Seri Dört Mevsim Mükemmel Performans Sunuyor

Segmentinde az rastlanır bir özellik olarak; hem ön aksta hem de çeker aksta M+S ve 3PMSF (kar tanesi) işaretlemesine sahip R:01 II+ serisi, kullanıcılarına dört mevsim boyunca üstün yol tutuş ve yüksek çekiş gücü sunuyor. Serinin her iki lastiği de Avrupa Komisyonu etiketlemesine göre ıslakta tutunma kategorisinde belirli ölçülerde “A” belirli ölçülerde “B” etiket değeri ile düşük fren mesafesi ve bu sayede mükemmel sürüş güvenliği vadediyor.

R01 II+ Yakıt Tasarrufu Sağlıyor

Her iki lastikteki yenilikçi taban deseni ve Türkiye koşullarına özel olarak geliştirilen taban hamur bileşimi sayesinde kullanım ömrü boyunca elde edilen düşük dönme direnci, kullanıcılarına yakıt tasarrufu sağlıyor. Düşük karbon salınımı ve sahip olduğu ses seviyesi değerleri ile çevreci bir seri olan “R:01 II+”, düşük gürültü seviyesi ile de kullanıcılarına yüksek sürüş konforu sunuyor.

Yakıt tasarrufu ve karbon salınımı sonuçlarına ilişkin karşılaştırma yapmayı mümkün kılan, Avrupa Komisyonu kriterlerini baz alan hesaplama aracına yoluzmani.com adresinden ulaşmak mümkün.

Centrum Kids artık Türkiye’de
4-10 yaş arası çocuklar için multi vitamin ve multi mineral içeriğiyle, takviye edici gıda ürünü Centrum Kids Türkiye’de eczanelerdeki yerini aldı. Çocuklarda büyüme, bilişsel gelişim ve kemik gelişimi gibi alanlarda besin takviyesi görevi gören Centrum Kids; doğal çilek ve ahududu aromalarıyla çocuklar için çiğnenebilir tablet formunda ve tek tek paketlenmiş blister ambalajında sunulmaktadır.
Dört ana mineral ve vitaminle zenginleştirilen içerik, çocukların büyümesine katkı sağlarken, bilişsel ve kemik gelişimlerine de yardımcı olur. Centrum KIDS’in içeriğinde bulunan iyot, çocukların normal büyümesine katkı sağlarken D vitamini normal bilişsel gelişimlerine, D vitamini ve kalsiyum ise normal kemik gelişimlerine katkı sağlar. Ayrıca doğal çilek ve ahududu aromasıyla çiğnenebilir tablet formu Pfizer kalitesiyle çocuklar için özel üretilmiştir. 1
Pfizer, 160 yılı aşkın süredir “çığır açan yeniliklerle hastaların hayatlarını değiştirmek” amacıyla çalışmakta, bugünün ilaç endüstrisinde yenilikçi ve yüksek teknolojili yaklaşımlarla yeni tedavilere odaklanmaktadır. Pfizer, bir yandan dünyanın en yaygın kullanılan temel sağlık ürünlerini üretip ilaç ve aşılarıyla sağlığın korunmasına katkı sağlarken, diğer yandan geleceği şekillendirecek ve hastaların en yüksek faydayı sağlayabileceği tedaviler üzerinde araştırmalar yürütmektedir. Pfizer’de kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi evrensel sağlık sorunlarına karşı tedaviler geliştirilirken, çok nadir görülen hastalıklara karşı mücadele için çalışılmaktadır. Üniversiteler, dernekler ve kamu ile yaptığı ortak çalışmalarla iş, yatırım ve inovasyon ortamına katkı sağlayan Pfizer, 1957 yılından bu yana Türkiye’de kesintisiz üretim yapan ve ülkemize yüksek teknoloji transfer eden yerli üreticidir. Yıllar içinde geliştirdiği üretim kapasitesi ve devam eden ürün transferlerinin de tamamlanması ile birlikte aşı dahil ürünlerinin hacimde %90’ı, değerde %64’ü yerli üretilecektir.

AUTO KING’te 3 kampanya bir arada

 Türkiye’nin lider oto bakım ve onarım markası AUTO KING, uzun Ramazan Bayramı tatilinden sonra tüketicilerini 3 farklı kampanyayla karşılıyor. 22 Haziran’a kadar sürecek Babalar Günü kampanyasının yanı sıra 29 Haziran’a kadar sürecek olan Mekanik Bakım ve Seramik Kaplama kampanyasıyla AUTO KING, araçlarda oluşmuş hasarlar için uygun fiyatlı çözümler sunuyor.

 Dokuz günlük Ramazan Bayramı tatili bitti. Tatil için şehir dışını tercih edenler birbirinden keyifli buluşmalar gerçekleştirmek için kilometrelerce yol kat edip uzun saatler araç kullandılar. Bu nedenle tatil öncesinde olduğu gibi dönüşünde de aracın bakımını yaptırmak son derece önemli. Sürüş güvenliği ve aracın konforunun devamı için bakımın son derece önemli olduğunu dile getiren AUTO KING Satış ve Pazarlama Direktörü Erkan Kıraç, bu nedenle araç sahiplerinin bütün ihtiyaçlarına cevap verecek üç farklı kampanya başlattıklarını söyledi.

Bir araç için gerekli olan tüm süreçlerin bakımını gerçekleştirdiklerini belirten KıraçBabalar Günü, Mekanik Bakım ve Seramik Kaplama kampanyalarıyla tatil dönüşünde oluşmuş olan hasarları uygun fiyatla ortadan kaldırdıklarının altını çizdi.

Mekanik Bakım 29 Haziran’a,  Seramik Kaplama Kampanyası ise  22 Haziran’ a kadar

Profesyonel ekibi ve hizmet kalitesiyle tüketicilerin tüm iş süreçlerini üstlenen AUTO KING; 29 Haziran tarihine kadar sürecek olan Mekanik Bakım Kampanyası ile araçlara 26 farklı noktada check-up hizmeti sunacak. AUTO KING; Hava Filtresi Değişimi, Polen Filtresi Değişimi, Yağ ve Yağ Filtresi Değişimi ile 26 nokta check-up hizmetini 489 TL + KDV’den gerçekleştirecek.

Seramik Kaplama Kampanyası ise, araç boyasını, alaşımlarını ve camları trafikteki kirletici maddelerden koruyan, hava şartları sonucu oluşan aşınmaları ortadan kaldıran işlemleri bir paket olarak sunuyor. Seramik kaplama uygulamasında aracın boyasındaki gözeneklere bağlanan işlemler sonucu yıkama dışında her hangi temizlik işlemine gerek duyulmayan dayanıklı ve pürüzsüz bir görüntü elde ediliyor. Seramik kaplama uygulaması sonrası toz, zift ve kirlerin yüzeye tutunmasını engelleyen AUTO KING, bu hizmeti 1.000 TL  + KDV’den sunacak.

Babalar Günü Kampanyası 22 Haziran’a kadar sürecek….

22 Haziran tarihine kadar geçerli olacak Babalar Günü Kampanyası ile AUTO KING; Pasta Cila Boya koruma, Motor bakım temizliği (Hediye), Ekspres iç temizlik (Hediye) Lastik ve jant temizliği (Hediye) hizmetlerini özel olarak belirlediği fiyat ile sunacak. AUTO KING Babalar Günü Kampanyası özel fiyatı 450 TL + KDV olarak açıklandı.

Türkiye Doğal Taş Sektörü dünyayı dolaşmaya devam ediyor

Türkiye Doğal Taş sektörü Vietnam ve Tayvan’da önemli iş bağlantıları gerçekleştirdi

 Düzenlediği sektörel heyet organizasyonlarıyla Türk doğal taşını dünyaya tanıtmaya devam eden İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), bu kez Vietnam ve Tayvan’a yönelik bir organizasyon düzenledi.  Organizasyon kapsamında sektörün önemli iş bağlantıları gerçekleştirdiğinin altını çizen İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, uzak coğrafyalarda Türk doğal taşını tanıtmaya devam edeceklerini söyledi.

Doğal taş ürünlerinin mevcut ve hedef pazarlara ulaşması için çalışan İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), sektörel heyet organizasyonları düzenlemeye devam ediyor.

Bu kez düzenlenen heyetler kapsamında Vietnam’ın Ho Chi Minh kentine ve Tayvan’ın Taipei şehrine giderek ikili iş görüşmeleri gerçekleştiren 21 katılımcı firma ve 28 firma temsilcisi, önemli iş bağlantılarına imza attı. Etkinliğin ilk gününde Ho Chi Minh kentinde faaliyet gösteren üç sektör firmasına teknik gezi gerçekleştiren sektör temsilcileri, ziyaret edilen firmalar ile de ikili iş görüşmesi gerçekleştirme imkanı buldu.

Organizasyonun ikinci gününde ise Taipei’de 21 yerel firma ile toplantı yapan sektör temsilcilerine Taipei Türk Ticaret Ofisi yetkilisi Murat Baklacı da eşlik etti ve pazar hakkında önemli bilgiler verdi. Etkinliğin son gününde ise Türkiye doğal taş sektörü, Taipei’de bulunan 6 alıcı firmaya teknik gezi yaparak, firmaların yetkilileri ile tanıştı, depo, showroom ve fabrikalarını gezdi.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın DinçerMevcut pazarlarımızı koruyarak yeni pazarlara ulaşmak için sektörel ticaret heyetleri gerçekleştiriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz sektörel ticaret heyetleriyle adım atmadığımız, gitmediğimiz ülke bırakmamayı hedefliyoruz” dedi.

LUX, KONFOR VE İHTİYACINIZ OLAN HERŞEY ; DPLAJ EVLERİ

Alışılmışın dışında bir tatil deneyimleyeceğiniz D PLAJ EVLERİ’nde yaşam başladı.

Vazgeçemeyeceğiniz bir yaşam tarzı sunan D PLAJ EVLERİ; doğanın maviyle birleştiği en özel lokasyon olan Bodrum Tilkicik Koyu’nda sizleri eşsiz bir deneyime davet ediyor.

Her detayıyla sizlerin ve ailenizin konforu düşünülerek her zevk ve beğeniye hitap edecek lux tarzda tasarlanan evler, satın alma ve sezonluk kiralama seçenekleri sunmakta. D Plaj Evleri, kendinizi tatilde değil kendi evinizde lux bir yaşam içerisinde bulmanız için tasarlandı

D Plaj Evleri; Sakin ve dingin konumuyla huzurlu vakit geçirip keyifle eğlenebilmeniz, arzu ettiğiniz herşeye kolaylıkla ulaşabilmeniz düşünülerek tasarlanan bir tatil vaad ediyor. Moda’da trendleri belirleyen kaliteli ve ünlü tasarım markalarının bulunduğu D Konsept Store’da alışveriş keyfini yaşayacak, sevdiklerinizle Barbelo Beach & Restaurant’ta özel lezzetler ve büyüleyici atmosfer eşliğinde deniz, kum ve güneşin tadını doyasıya çıkaracaksınız. Sizler keyifli zamanlar geçirirken çocuklarınız da kendini geliştirebileceği benzersiz programlar eşliğinde MyGym’degüvenle vakit geçirebilecekler. Ayrıca her türlü bakım ve kuaför ihtiyaçlarınızı D Plaj Evleri içerisinde yer alan Bayram Bal Kuaför’de tamamlayabileceksiniz.

‘ ÇOCUKLARLA NASIL VERİMLİ BİR TATİL GEÇİREBİLİRİM? ’ DİYE DÜŞÜNMEYİN. MYGYM SİZİN İÇİN BUNU DÜŞÜNDÜ !

Dünyada 300’ü aşkın şubesiyle Çocuk, spor ve eğlence alanında uluslararası bir marka olan MY GYM yaş gruplarına uygun olan hazırlanmış benzersiz programlarıyla yaz tatilinizde çocuklarınız için Bodrum Tilkicik Koy’unda bulunan D PLAJ EVLERİ’nde açılıyor.

Ebeveynler, çocuklarıyla beraber yaz tatilinin tadını çıkartırken çocuklarının okul dönemi boyunca kazandığı verim ve disiplinin kaybolmamasını ister. İşte bu yüzden MyGymailelerin bütün yükünü üzerlerinden aldı ve 6 haftalık bebeklerden 13 yaşa kadar olan bütün çocuklar için deneyimli ve uzman kadrosuyla benzersiz programlar hazırladı.

MyGym Bodrum’da farklı yaş aralıklarına uygun; konsept organizasyonlar, spor dersleri, oyun grupları, özel etkinlik atölyeleri, yüzme dersleri ve yaz okulu kampı şeklinde farklı programlar mevcut. Haftalık periyotlarda belirlenecek konseptler ile 5 yaş ve üzeri çocuklar için konsept partiler düzenlenecek. 7 aylık bebeklerden 10 yaşa kadar uzman eğitmenler eşliğinde spor eğitimi dersleri verilecek. Duyusal ve sanat etkinlikleriyle verimli oyun grupları düzenlenecek. Çocukların eğlenirken öğrenmeleri için mutfak, sanat, ahşap, tekstil, taş boyama v.b atölyeler kurulacak. Uzun yaz dönemini çocukların maksimum verimde geçirebilmeleri için özel programlar içeren ‘Yaz Okulu Kampı’ programı da hazırlandı. Ve yaz aylarında bütün çocukların en büyük tutkusu olan yüzme için de Swimlabs eğitmenleri eşliğinde yüzme dersleri verilecek.

TEMSA, 2’Sİ ELEKTRİKLİ 3 ARACINI UITP’DE SERGİLEDİ

Dünyanın 66 ülkesinde 15 bine yakın aracını yollara çıkaran TEMSA, elektrikli otobüs modeli Avenue Electron, 9 metre uzunluğundaki elektrikli aracı MD 9 electriCITY ve kentiçi ulaşıma yönelik ürünü LF 12 modelini Dünya Toplu Taşımacılar Zirvesi ve Fuarı’nda (UITP) tanıttı.

Dünyada otomotiv endüstrisi artık akıllı şehirler etrafında çevreci ve sessiz modellerle şekillendiğine dikkat çeken TEMSA CEO’su Hasan Yıldırım, fuarın açılışında yaptığı değerlendirmede “Avrupa ülkeleri elektrikli otobüs alımları konusunda niyet ve stratejilerini yayınladı. Buna göre; İngiltere Londra bölgesindeki 6000 otobüsü, Fransa Paris’teki 4000 otobüsü 2030’a kadar tamamen elektrikliye çevirmeyi planlıyor. Amsterdam Belediyesi ise şehir içine 2023’ten sonra fosil yakıtlı araç sokmayacak. TEMSA olarak, elektrikli araç konusunda müşterilerimize birden fazla model alternatifi sunabilen dünyadaki ender otomotiv markalarından biriyiz ve bu dönüşümde öncü rol üstlenmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.

Dünyanın toplu taşımacılık alanındaki en büyük etkinliği olan ve her iki senede bir farklı ülkede gerçekleşen Dünya Toplu Taşımacılar Zirvesi ve Fuarı (UITP), bu yıl 9-12 Haziran 2019 tarihlerinde İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleşti. Dünyanın önde gelen otomotiv şirketlerinin son teknolojiye sahip toplu ulaşım araçlarını sergilediği bu fuar, geleceğin toplu ulaşım trendlerine de ipucu sunuyor.

50 yılı aşkın tecrübesiyle otobüs ve midibüs üretiminde dünyanın lider otomotiv markaları arasında yer alan TEMSA da fuara ikisi elektrikli üç aracıyla katıldı. TEMSA; elektrikli otobüsleri Avenue ElectronMD 9 electriCITY ve kentiçi ulaşıma yönelik ürünü LF 12 modelini Hall A’da bulunan A2120 numaralı standında dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerle buluşturdu.

Yıldırım: “Elektrikli araçlara dönüşümde rol üstlenmek için sabırsızlanıyoruz”

Sweden Ulaştırma Bakanı Kristoffer Tamsons, UITP Başkanı Pere Calvet ve Stockholm Büyükelçi’si Hakkı Emre Yunt’un standımızı ziyarette bulunduğu fuarın açılışında değerlendirmelerde bulunan TEMSA CEO’su Hasan Yıldırım, otomotiv sektöründe büyük bir dönüşüm yaşandığını vurguladı. Toplu ulaşımda; şehir içi otobüsleri, otobüslerin yüksek sermaye maliyeti ve şehirlerde şarj altyapısının kurulması gibi zorluklara rağmen önemli bir dönüşüm yaşandığının altını çizen Yıldırım, “Avrupa bu dönüşüme öncülük ediyor. Şehirlerde politika desteği, kentsel otobüs filolarının elektrikli araçlara dönüşümünü başlattı. Avrupa’da temiz araçlar direktifi gibi çeşitli politikalar ve şehirlerin hava kalitesini iyileştirme hedefleri önemli etkenler oldu. Diğer yandan Avrupa ülkeleri elektrikli otobüs alımları konusunda niyet ve stratejilerini yayınladı. Örneğin; İngiltere Londra bölgesindeki 6000 otobüsü, Fransa Paris’teki 4000 otobüsü 2030’a kadar tamamen elektrikliye çevirmeyi planlıyor. Norveç’te şu an satın alınan otomobillerin %37’si elektrikli. Amsterdam Belediyesi ise şehir içine 2023’ten sonra fosil yakıtlı araç sokmama kararı aldığını duyurdu” diye konuştu.

Dünyada otomotiv endüstrisi artık akıllı şehirler etrafında çevreci ve sessiz modellerle şekillendiği belirten Yıldırım, “TEMSA olarak, elektrikli araç konusunda müşterilerimize birden fazla model alternatifi sunabilen dünyadaki ender otomotiv markalarından biriyiz ve bu dönüşümde öncü rol üstlenmek için sabırsızlanıyoruz. Sektörde yıllardır üzerinde konuştuğumuz elektrikli araçlarımız yollara çıkmaya hazır. TEMSA olarak bu bizim için sadece yatırım hamlesi değil, aynı zamanda şehirlerimizi, dünyamızı daha sessiz, daha temiz hale getirecek bir seferberliğin de başlangıcı. Çok daha akıllı, çok daha temiz bir geleceğin ilk adımı.” ifadelerini kullandı.

Elektrikli araçlar ve bataryalar için çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor

TEMSA’nın fuarda tanıttığı elektrikli araçlarla ilgili de bilgi veren Yıldırım, otomotiv sektöründe yaşanan bu dönüşümün, toplu ulaşım alanında da farklı çözümleri zorunlu kıldığını ifade ederek, “Avenue Electron modelimiz, akıllı şehirlerin en yeni ulaşım araçlarından. Sahip olduğumuz yüksek teknoloji sayesinde, araçlarımızda 240 ila 360 kWh arasında kapasitelerde bataryalar sunabiliyoruz. Bu da müşterilerimizin planladıkları menzil ve yolcu kapasitesine göre seçim yapabilmesini sağlıyor. Çünkü biliyoruz ki; günümüz dünyasında müşterilerimiz artık kurumlarına özel çözümlere ihtiyaç duyuyor. Biz de bu doğrultuda elektrikli araçlar ve batarya sistemleri üzerinde uzun süredir devam eden çalışmalarımızı ve iş birliklerimizi hız kesmeden sürdürüyoruz” dedi.

85 kişilik, 12 metre uzunluğunda “Avenue Electron”

TEMSA’nın UITP’de sergilenen en yeni elektrikli modeli Avenue Electron, 12 metrelik boyu ve 35 koltuklu 85 kişilik yolcu kapasitesiyle siparişe hazır bulunuyor. Tam şarjla 250 kilometrelik bir mesafeyi kat edebilen araç, 3 saatte şarj oluyor. Ar-Ge çalışmaları devam eden Avenue Electron’un 250 kilometre olan menzilinin 350 kilometreye ulaştırılması planlanıyor.

Dar yollar ve zorlu koşullara elektrikli alternatif: MD9 electriCITY

TEMSA’nın fuarda sergilediği 9 metre uzunluğundaki ilk elektrikli aracı MD9 electriCITY ise dar yolları ve nispeten zor yol koşulları gözetilerek geliştirildi. Seri üretime hazır olan bu araç, klima çalışır halde ve ortalama bir yolcu ağırlığıyla 230 kilometre yol yapabiliyor. Bu aracın bir sonraki jenerasyonunda bu mesafe 300 kilometreye çıkarılırken, araç 2 saat içinde tam şarj olabiliyor.

Product Design 2019 Red Dot Tasarım Ödülü’nün bu yılki sahibi Kensington oldu
Ödüle layık görülen laptop desteği, Surface Pro kullanıcılarına en gelişmiş masaüstü bilgisayar deneyimini sunuyor.
BT sektörü, iş yerleri ve ev ofis çalışanlar için masaüstü bilişim ve mobilite çözümlerinin dünya lideri ve profesyonellerin tercihi olan Kensington®, prestijli Red Dot Ödülleri: Ürün Tasarımı 2019 (Red Dot Award: Product Design 2019) ödülünü almaya hak kazandı. SD7000 Surface Pro laptop desteği, uluslararası geçerliliğe sahip olan ve üstün tasarım sunan ürünlere verilen “Red Dot” ödülünü kazanan ürün oldu.
Kensington’ın Surface Pro laptop desteği, kullanıcıların iki ek monitör, kablolu ağ ve en sevdikleri USB aksesuarlarını bağlayarak masaüstü kurulumunu genişletmesine imkan tanıyor. Microsoft’un sahibi olduğu Surface Connect teknolojisi üzerine geliştirilen laptop desteği, Surface Pro cihazlarıyla (Surface Pro 6, 5. ve 4. nesiller) kusursuzca eşleşebiliyor ve şarj edebiliyor.
SD7000’in iki yöne hareket edebilen menteşeleri, üstündeki cihazın konforlu bir şekilde dik durmasını veya kalemle yapılan işlemler için mükemmel bir çizim tahtası gibi konumlandırılmasını sağlıyor. Surface Pen için üretilen manyetik alanı sayesinde kalem kolayca erişilebilen bir yerde duruyor ve her an kullanıma hazır. Masa üstünde kapladığı küçük alanı ve keskin hatlarıyla SD7000 Surface Pro laptop desteği sunduğu hem işlevsel hem de güzel görünümlü. SD7000’ün opsiyonel kilit modülü de üstündeki cihazların çalınmamasına yardımcı oluyor (K62918WW).
Her yıl bu ödülü kazanan ürünlerin ortak noktasında tasarım kalitesi yatıyor. Red Dot CEO’su Dr. Peter Zec, ödül hakkında görüşlerini paylaşırken, “Tüm kazananları bu muhteşem başarıları için tebrik etmek istiyorum. Ürünlerin jürinin belirlediği yüksek kriterleri karşılayabiliyor olması, tasarım kaliteleri için en büyük gösterge. Bu yüzden kazananlar tasarım sektörünün anahtar trendlerini belirliyor ve geleceğin bize neler sunacağını şimdiden gösteriyor” dedi.
Dünyanın en büyük tasarım yarışmalarından biri olan Red Dot Ödülleri: Ürün Tasarımı kategorisine 2019’da 55 ülkeden 5.500’ün üzerinde tasarımcı ve üretici katıldı. Yarışmanın, 60 yıldan bu yana toplanan uluslararası jüri heyeti de farklı alanlardaki uzmanlardan oluşuyor. “İyi tasarım ve inovasyon arayışında” mottosuna temelden bağlı olan jüri üyeleri değerlendirme sırasında inovasyon, fonksiyon, resmi kalite, uzun ömür ve ergonomi kriterlerini göz önünde bulunduruyor.
Kensington, bu başarısını 8 Temmuz 2019 tarihinde Red Dot Gala’nın gerçekleşeceği Almanya’nın Essen şehrindeki Aalt-Theater’da kutlayacak. Hemen arkasından gerçekleşecek olan Tasarımcıların Gecesi (Designers’ Night) partisinde kazananlar sertifikalarını alacak. SD700 Surface Pro laptop desteği, Essen’deki Red Dot Tasarım Müzesi’nde yapılacak “Tasarımlar Sahnede” (Design on Stage”) sergisinde diğer kazanan ürünlerle birlikte yer alacak. O tarihten itibaren Kensington’ın laptop desteği aynı zamanda hem internetten hem de Red Dot Design uygulamasından erişilebilecek olan Kırmızı Nokta’nın tasarım yıllığında yer alacak.

Hülya Avşar ile Bambi Yatak satışlarını artırdı. Bambi Yatak’ın 2022’ye kadar reklam yüzü Hülya Avşar

Bambi Yatak, Türkiye’nin en önemli isimlerinden Hülya Avşar ile anlaşmasını yeniledi. 2022’ye kadar markanın reklam yüzü olmak için anlaşan Hülya Avşar ile Bambi Yatak, bugüne kadar birçok farklı reklam filminde bir araya gelmişti. Bambi Yatak, Hülya Avşar ile anlaştığı 2017 yılından bugüne satışlarını arttırdı. Yeni işbirliği, bu rakamı daha da yukarıya çekeceğe benziyor.

Hülya Avşar ile reklam çalışmalarının 2022 yılına kadar devam edeceğini söyleyen Bambi Yatak Yönetim Kurulu Üyesi Emre Gökmen, “Bambi Yatak olarak 2017 yılında ünlü sanatçı Hülya Avşar ile reklam kampanyalarımıza başladık. Kendisiyle anlaşmamızı 2021 yılsonuna kadar yeniledik. Reklamların başarıya ulaşmasında en önemli kriterin ünlü kişinin markayla doğru eşleşmesi ve uyumu olduğunu düşünüyoruz. Biz bu uyumu Hülya Avşar ile yakaladığımıza inanıyoruz. Reklam çalışmalarımızın satışlarımızda da olumlu etkileri oldu. Öyle ki hissedilebilir satış artışlarını gördük. Bambi Yatak olarak Hülya Avşar ile beraber çalışmaktan dolayı çok mutluyuz.” dedi.

EİB hizmetlerini dijitale taşıdı

Ege İhracatçı Birlikleri, dünya genelinde dijitalleşmenin baş döndürücü hızına ayak uydurdu ve hizmetlerinin büyük bölümünü dijitale taşıdı. EİB, dijital ortamda 4 yeni hizmeti aynı anda hizmete sundu.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB’nin yeni hizmete sunduğu 4 dijital uygulamayı düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “İhracat 4.0’ı hayata geçirme konusunda kararlıyız. Dijital dönüşüm hamlelerimiz bundan sonraki süreçte de devam edecek. “ünümüzün en güvenilir ve en hızlı veri şifreleme altyapısı olan blockchain ile üyelerimize daha güvenli, hızlı ve kağıtsız hizmet verebilmek adına çalışmalarımızı devam ettirerek dış ticarette “İhracat 4.0” dönemini başlatacağız” şeklinde konuştu.

EİB Kolay ile her şey kolay olacak

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2 yıl önce web sayfasına online chat sistemi kurduğunu, ardından mobil uygulaması ile dijital hizmetlerine başladığını, 2 yılda mobil uygulamanın 4 binin üzerinde kullanıcı sayısına ulaştığı bilgisini paylaşan Eskinazi, “Yeni devreye aldığımız dijital uygulamalardan “EİBKolay” sitemiz üzerinden her üyemiz kendi ihracat rakamlarını, ülke – mal grubu bazında kırılımını, EİB’de incelemede bulunan devlet yardımları dahil tüm dosyalarının ve başvurularının durumunu öğrenebilecekler” diye konuştu.

“EİB Kolay” sayesinde; ihracatçıların sıklıkla ihtiyaç duyduğu, ihracat performans belgesi ile üyelik belgesini EİB hizmet binasına gelmeden, zaman ve işgücünden tasarruf ederek, dakikalar içinde, kendi ofislerinden e-imzalı olarak online alabileceklerini müjdeleyen Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bizim üyelerimize ve üye adaylarımıza en çok hizmet verdiğimiz alanlardan biri de eğitim. İkinci hizmetimiz de eğitim faaliyetlerimizin kolaylaştırılması için oluşturduğumuz EİB Kampüs isimli web sitesi. Katılımcılarımız EİB Kampüs sitesine üye olduktan sonra diledikleri eğitim ve seminer etkinliğine kaydolabilecek, kaydoldukları eğitim ve seminer için e-posta ile kendilerine ulaşan karekod aracılığı ile etkinlik günü salona giriş yapabilecekler. Etkinlik sonrasında e-imzalı katılım sertifikalarını alabilecekler, ders notları, eğitim sunumlarına ulaşabilecek; eğitim ve seminere ilişkin görüş ve geri bildirimlerini iletebilecekler.”

EİB, Konteynır takip hizmeti sunuyor

Ege İhracatçı Birlikleri’nin yeni sunmaya başladığı üçüncü dijital hizmetin; deniz yoluyla ihracat gerçekleştiren ihracatçılar için; rota bazlı taşıma süresi hesaplama ve taşıma halindeki konteynerlerini takip etmeye yarayan bir hizmet olduğunu anlatan Eskinazi, “Bu sayede üyelerimiz kendileri için en uygun sürede ve ücrette taşımayı yapacak nakliyeci şirkete karar verirken; aynı zamanda konteynırın kat ettiği her mesafeden e-posta yoluyla bilgi sahibi olacaklar” dedi.

EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB üyelerine yönelik devreye aldıkları son hizmetin ise; dış ticaretle ilgili her konuda pratik bilgilerin yer aldığı “EİB blog” olduğunu sözlerine ekledi.

Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz ise; “EİB Kolay” isimli Web sitesinin ihracatçılara sağlayacağı faydalarla ilgili sunum yaptı.

Ege İhracatçı Birlikleri’ndeki basın toplantısına EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak ve EİB Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz katıldı.

İK’da yeni trend: Online Değerlendirme Merkezi

İşe alım ve terfi süreçlerinde kullanılan değerlendirme araçları yetenekleri doğru tahmin etmek için vazgeçilmez unsurlar haline geldi. Yetenekleri çekmek ve şirkette kalmalarını sağlamak için bu araçların yaşattıkları aday deneyimi de güvenilirlikleri kadar önem kazandı. Yetenekler artık kısa süreli, daha az stres yaşatan, dijital ve eğlenceli içerikleri olan araçlar ile değerlendirilmek istiyor.Türkiye’nin önde gelen ölçme ve değerlendirme firmalarından Assessment Systems, değerlendirme merkezinin ne zaman online ne zaman offline (yüz yüze) yapılması gerektiğine dair ipuçları veriyor.

 İK’da tahmin gücü en yüksek yöntemlerden biri olan Değerlendirme Merkezi, son yıllarda online alternatifi ile adayların bu beklentilerini karşılamayı hedefliyor. Online Değerlendirme Merkezi’nin, yüz yüze değerlendirme merkezi uygulamalarına göre daha ekonomik olması, azalttığı lojistik maliyetler ile şirketler için cazip bir seçenek oluyor.

 Online Değerlendirme Merkezi maliyet avantajı sunuyor

 Şirketlerin özellikle yönetici seçimlerinde kullandığı araçlardan biri olan Değerlendirme Merkezi sunduğu yüksek tahmin gücü ile işe uygunlukla ilgili yanılma payını azaltıyor. Diğer taraftan farklı ölçme araçları ile kıyaslandığında maliyetli olması, adayların değerlendirme yapılacak yere uzak lokasyonlarda bulunmaları online değerlendirme merkezi alternatifini öne çıkarıyor.

Online Değerlendirme Merkezi ile İK süreçleri hızlanıyor

Online Değerlendirme Merkezinin ölçüm kuralları, klasik değerlendirme merkezi kuralları ile birebir aynı. Tek fark, aday ve değerlendiricilerin aynı ortamda değil, online bir platform üzerinden buluşmaları. Adaydan beklenen, belirtilen saatte kameralı bir bilgisayar ile internet olan sessiz bir yerden online platforma giriş yapması. Uygulama süresince, yüz yüze değerlendirme merkezinde görmeye alıştığımız, Bekleyen İşler, Analiz, Rol Oyunu gibi egzersizlerin online versiyonları ile aday değerlendiriliyor. Aranan yetkinlikler, pozisyonun gereklilikleri, şirketin sektörü düşünülerek seçilen egzersizlerden en az iki tanesini kullanmak ve yetkinlikler ile ilgili birden farklı yerde, farklı danışmanlardan gelen kanıtları kullanarak nihai sonuçlara ulaşmak işin en kritik noktası diyebiliriz.  Akıllı puanlama ile danışmanların kısa sürede değerlendirme yapmasını ve raporlamasını sağlayan bu sistemde, şirketler adayları ile ilgili kararlarını hızlı şekilde verebiliyorlar.

İyi bir deneyim yaşatmak, en az ölçüm gücü kadar önemli

 Adayların kariyerleri için kritik bir tecrübe olan Değerlendirme Merkezi uygulamasında iyi bir deneyim yaşatmak, en az ölçüm gücü kadar önemli bir unsur. Kapsamlı bilgilendirmeler, evinin rahatlığında bu uygulamayı yapabiliyor olması, adayın stresini yenmesini ve gerçek performansını ortaya koymasını kolaylaştırıyor. Uygulamanın içeriğindeki egzersizleri kâğıt kalem usulü cevaplamak yerine dijital şekilde gerçekleştirmek adaylara değerlendirilirken gerçekçi ve keyifli bir deneyim de yaşatıyor.

Online Değerlendirme Merkezini en çok kullanan sektörler: Bankacılık ve Perakende

 Bankacılık ve perakende sektörü online değerlendirme merkezini en çok kullanan iki sektör. Sene içinde birçok pozisyonun seçim sürecinde Değerlendirme Merkezi uygulamasını kullanan bu sektörler, özellikle tüm Türkiye’ye yayılan saha organizasyonlarının yönetici ve çalışan seçimlerinde son yıllarda Online Değerlendirme Merkezi ile ilerlemeyi tercih ediyorlar. Bu sayede iş kaybı en aza inerken, konaklama ve yol masrafları da sıfırlanıyor.

 Online Değerlendirme Merkezinin, danışmanın olmadığı diğer online uygulamalar ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Assessment Systems CEO’su Levent Sevinç, bu uygulamanın uzak lokasyonlarda adayları olan firmalar için cazip bir alternatif olduğunu belirtiyor ve klasik değerlendirme merkezi uygulaması ile benzer tahmin gücünü verebilmesi için ölçüm standartlarına uymak gerektiğinin altını çiziyor.

Geberit sponsorluğunda Arkitera Seyahat Bursu 2019’un kazanan ismi belli oldu

Müzik ile mimariyi birleştiren Alihan Sağlam bu yılın bursiyeri seçildi

 Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından 2010 yılında başlatılan ve 2017’den itibaren Geberit sponsorluğunda düzenlenen Türkiye’nin mimarlık alanındaki ilk seyahat bursu Arkitera Seyahat Bursu’nun bu yılki kazanan ismi Alihan Sağlam oldu.

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit, Arkitera Seyahat Bursu programıyla öğrencilere destek olmaya devam ediyor.

2017’den itibaren Geberit sponsorluğunda düzenlenen Türkiye’nin mimarlık alanındaki ilk seyahat bursu olan Arkitera Seyahat Bursu’nun 2019 yılındaki teması mimarlık ve inovasyon olarak belirlenmişti. Pek çok farklı üniversitenin mimarlık, şehir ve bölge planlama, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı ve çevre tasarımı bölümü öğrencileri ve mezunlarının başvurduğu burs kapsamında 14 isim finale kaldı. Finale kalan isimler, 25 Nisan Perşembe günü İstanbul Tasarım Vakfı’na ait Kuzguncuk İskelesi’nde jüri üyelerine birbirinden ilginç ve başarılı sunumlar gerçekleştirdi. Jüri üyeleri genç başarılı mimarlar Engin Ayaz, Melike Altınışık ve 2018 bursiyeri İrem Korkmaz’ın yanı sıra Arkitera ve Geberit yetkililerine yapılan sunumlar neticesinde yapılan değerlendirme sonrasında Alihan Sağlam bu yılın Arkitera Bursiyeri olarak seçildi. Kadir Has Üniversitesi Mimarlık Bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Alihan Sağlam, mimarlık ve inovasyon” temasını “Come prima / Önceki Gibi” başlıklı rotasıyla müzik ile mimarlık arasındaki ilişki üzerinden irdeleyecek.

Arkitera Seyahat Bursu’nu kazanmanın kendisi için önemli bir serüvenin başlangıcı olacağını söyleyen Alihan Sağlam, “Mimarlık okumaya başladığımdan beri, müzik ile mimarlık arasındaki ilişkinin neler olabileceğini, nasıl ilişki kurabileceğini, nerede belirginleşip, nerede birbirine dokundukları üzerine çalışıyorum. Dönemlerin anlayışlarını, müziklerini, mimarilerini araştırdıktan sonra o zamanın müziklerini ve notalarını bulduğum bilgiler ile karşılaştırıyorum. Çıkan sonuçları ses yazılımları ile deneysel bir şekilde inceledikten sonra, ses-mekan-atmosfer ile ilgili eskizler, video enstelasyonları, raporlar üretiyorum” dedi.