Tıp Bayramı mesajları…

Kayseri Valisi Süleyman Kamçı’dan ’14 Mart Tıp Bayramı’ Kutlama Mesajı

Tarih boyunca tıp alanındaki gelişmeler sonucunda tüm insanlara kaliteli sağlık hizmetleri verilmesi ve vatandaşlarımızın bu hizmetlerden en iyi biçimde yararlanabilmesi ülkemizin her zaman hedefleri arasında yer almaktadır.

Vatandaşlarımıza kolay, erişilebilir ve etkili sağlık hizmeti sunabilmek için en büyük görev başta doktorlar olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına düşmektedir. İnsan sağlığının korunması, mevcut sağlık sorunlarının giderilmesi tüm insanlığın ve toplumun en önemli hedefidir. Bu nedenle hekimlik mesleği, önemini hiçbir zaman kaybetmemiş ve kutsal bir meslek olarak kabul görmüştür.

Gece gündüz, soğuk sıcak demeden şartlar ne olursa olsun fert ve toplumun sağlığını korumak, insanların mutluluğunu sağlamak, herkesin derdine çare olmak için koşan hekimlerimiz, bu kutsal görevi büyük bir özveri ve meslek aşkıyla yerine getirirken hak etmedikleri bazı olumsuz davranışlara ve şiddete maruz kalmaktadırlar. Ulu Önder Atatürk’ün de ifade ettiği gibi, sağlığımızı emanet ettiğimiz Türk hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın bu hizmet kervanında özveri ve inançla, meslek onuruna yakışır bir şekilde hizmet üretmeye devam edeceklerine inancım sonsuzdur.

Kayseri, Orta Anadolu’da sağlık sektörünün kalbi konumundadır. Yapımı devam eden Şehir Hastanesi’nin hizmete girmesiyle birlikte, Kayseri bu alanda daha da önemli hale gelecektir. Kamuya bağlı hastanelerin yanı sıra özel sektörün işlettiği hastanelerin Kayseri’nin şifa dağıtan merkez haline gelmesinde önemli bir payı bulunmaktadır. Dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden, bilgi birikim ve tecrübelerine fiziki gelişmişlik ve modernliği de ekleyen sağlık sektörümüz Kayseri’nin yükselen değeri olmaya devam edecektir. Branş ve ihtisas hastanelerimiz sadece Kayseri ve bölge halkına hizmet vermekle kalmamış, komşu ülke vatandaşlarının teşhis ve tedavi için tercih ettiği sağlık kuruluşları haline gelmiştir. Bu durum, fedakârca hizmet veren sağlık çalışanlarımızın başarısıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle sağlık hizmetleri alanındaki yüce mesleklerinde özveriyle çalışan doktorlarımız ile diğer sağlık personelimizin 14 Mart Tıp Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar, başarılarının devamını dilerim.

ERÜ Rektörü Güven’den “14 Mart Tıp Bayramı” Mesajı

Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven, “14 Mart Tıp Bayramı” münasebetiyle yayımladığı mesajda, tüm sağlık çalışanlarının tıp bayramını kutladı.

Açıklamasında, 14 Mart 1827’de Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle ilk cerrahhanenin, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kurulmasının Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edildiğini ve okulunun kuruluş günü olan 14 Mart’ın ise “Tıp Bayramı” olarak kutlanmaya başladığını hatırlatan Rektör Güven, “İlk kutlama 1919 yılının 14 Mart’ında işgal altındaki İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. O gün tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermişti. Böylece tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır. 1976 yılından bu yana da sadece 14 Mart günü değil, 14 Mart’ı içine alan hafta boyunca kutlama yapılmaktadır” dedi.

Dünyada saygın bir meslek olan hekimliğin, bir o kadar zor ve büyük fedakârlık gerektirdiğini kaydeden Rektör Güven, şu ifadeleri kullandı:

“Sağlıklı olmak ve sağlıklı yaşamak hepimizin ortak isteğidir. Sağlıklı toplum ve sağlıklı nesiller yetiştirmek ise ülkelerin temel amaçları arasındadır. Sağlık hizmetinin verilmesinde önemli rolü bulunan hekimlerimiz, büyük sorumluluk üstlenmekte ve özveriyle çalışmaktalar. Mesai mefhumu gözetmeksizin görev yapan hekimlerimiz, hastalarını sağlığa kavuşturmak için büyük çaba sarf etmektedir.  O yüzden biz hekimlik mesleğini çok önemli, bir o kadar da kıymetli meslek olarak görmekteyiz. Sağlık alanında gelişmişlik çitasını üst seviyelere çıkarmayı başarmış ve tüm dünyaya örnek teşkil eden ülkemizin, bu alanda daha da ileri gideceğini ümit ediyorum.”

Rektör Güven, hekimlerin daha iyi şartlarda hastalarına sağlık hizmeti vermesi için yaşadıkları zorlukların en aza indirgenmesi, özlük haklarının iyileştirilmesi ve onlara her zaman güvenilmesi gerektiğini belirtirken, tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutladı.

SAĞLIK SEN KAYSERİ ŞUBE BAŞKANI MAHMUT FARUK DOĞAN’DAN TIP BAYRAMI MESAJI

Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramı’nda, yaşadıkları sorunların çözümüne yönelik müjde beklemekte ve bayramı gerçek anlamda yaşamak istemektedir.

Sağlıkta dönüşümün mimarı olan sağlık çalışanları maalesef bu çalışmalarının karşılığını alamamaktadır. Hasta memnuniyeti ve sağlık hizmetlerine erişim artarken, sağlık kurumlarına şehir hastaneleri başta olmak üzere yeni tesisler eklenirken sağlık çalışanlarının sayısı aynı oranda artmamaktadır. Ağır iş yükü altında tükenmişlik sınırında yaşayan sağlık çalışanları sorunlarına acilen çözüm bulunmasını beklemektedir.

Dört yıl önce sendikamız Sağlık-Sen programında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözü verilen ve kısa bir süre önce de ilgili bakanlıklar tarafından çalışmaları tamamlanan yıpranma payının sendikacılık tarihinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından hayata geçmesinin müjdeleneceğini beklediğimiz yıpranma payının, son derece önemli ve değerli bir kazanım olarak 500 bine yakın sağlık çalışanımızı ilgilendireceği muhakkaktır. Nitekim sağlık çalışanlarımız, yoğun sendikal baskılarımız neticesinde her fırsatta, her kazanımımıza karşın kamu kaynaklarının etkin kullanımını gerekçe gösteren Maliye Bakanlığı’nın bu konuda da direnç göstererek hazırlıklarını nihayet tamamladığına şahitlik etti. Her şeye rağmen, hak arama ve hak alma mücadelesinde yıpranma payının hayata geçecek olması bizlere yepyeni kazanımlar için önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır. Yıpranma payının önemli ayrıntılar içerecek olması ve muhtemel eksikliklerin giderilmesi için de sendikal mücadelemiz tereddütsüz şekilde ve aynı kararlılıkla devam edecektir.

Sağlık çalışanlarının bir diğer önemli sorunu ise, adaletsiz ve kimsenin memnun olmadığı performans sistemidir. Sabit ödemenin dışında ek ödeme verilemez duruma gelen performans sistemi acilen hakkaniyetli bir şekilde yeniden düzenlenmeli, mağduriyetler giderilmelidir. Bunun yanı sıra sağlık çalışanlarının emeklilikte yaşadıkları düşük emekli maaşı mağduriyeti de, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasıyla çözülmeli, sağlık çalışanlarının emekli maaşlarında ayrıca artış yapılmalıdır.

Sağlık çalışanlarının iş yükünün artmasına sebep olan yetersiz istihdam konusu da çözüme kavuşturulmalı, sağlık hizmetlerinde yeni personel alımlarına gidilmelidir. Yeni alımlar sağlık çalışanlarının iş yükünün azalmasına katkı yapacağı gibi, atama bekleyen sağlıkçıların istihdamıyla da başka bir mağduriyeti giderecektir.

Sağlıkta farklı istihdam modellerine son verilmelidir. Tüm sağlık çalışanları hangi kadroda olursa olsun sözleşmeli statüde değil, istisnasız 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/A kadrosunda istihdam edilmelidir.

Sağlık çalışanlarının çözüm bekleyen bir başka sorunu ise, nöbet ücretlerinin artırılması, kreş sorununun çözülmesidir. 24 saat kesintisiz hizmet veren sağlık çalışanları, tuttukları nöbetin karşılığını alamamakta, ayrıca bu nöbetlerinde çocuklarını bırakacak yer sorunu yaşamaktadır. Sağlık kurum ve kuruluşlarında kreş açılması konusundaki kararlılık sürmeli, 24 saat hizmet verilen yerlerde 24 saat açık kreşler olmalıdır.

Sağlıkta şiddet konusu ise, kangren olmuş, bıçağın kemiğe dayandığı bir konudur. Şiddetin önlenmesine yönelik toplumsal bilincin artırılmasına yönelik kamu spotları benzer çalışmalar yapılmalı, başta acil servisler olmak üzere şiddetin yaşandığı yerlerde fiziki önlemler de alınmalıdır. Şiddetin önlenmesine yönelik caydırıcı yasal müeyyideler hayata geçmeli, bunların uygulanmasında kararlı olunmalıdır.

Sağlık çalışanlarının mesleki saygınlığı korunmalıdır. Özellikle medyada, internet sitelerinde ve kamuoyunda kayıtsız-şartsız hesap sorulabilen, sözel veya fiziki şiddet uygulanabilen, her zaman her yere hiçbir delil gösterilmeden rahatlıkla şikayet edilebilen, bu şikayetlerle boğuşmaya mecbur edilebilecek sağlık çalışanı figürüne, oluşan algıya son verilmelidir.

14 Mart Tıp Bayramları, sadece hekim bayramı gibi gösterilmemeli ve bu yönde açıklamada bulunulmamalıdır. Sağlık hizmeti, bir ekip işidir. Doktor, hemşire, sağlık memuru,  laborant, paramedik dahil bu hizmetin sunulmasında yer alan herkes bu ekibin bir parçasıdır. Sorunların çözümünde de sadece bir meslek grubuna odaklı davranılmamalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle bütün sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyor, sorunlarının çözümüne, beklentilerinin karşılanmasına vesile olmasını diliyoruz.

ASİMDER BAŞKANI GÜLBEY’DEN 14 MART TIP BAYRAMI KUTLAMA MESAJI…

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında karşılık beklemeden büyük fedakârlıklarla görev yapan tüm sağlık çalışanlarını tebrik etti.

Sağlık çalışanlarının karşılık beklemeksizin büyük fedakârlıkla çalıştıklarına vurgu yapan Asimder Genel Başkanı Göksel Gülbey, “İnsanların kaliteli, mutlu bir yaşam sürmelerinin ana koşulu sağlıklı bireyler olmalarından geçmektedir. Bedenen ve ruhen sağlıklı bireyler, eğitimin artmasına, üretimin güçlenmesine, ülkenin kalkınmasına dolayısıyla toplumsal refahın artmasına önemli katkı sunarlar. İnsan sağlığının korunması, sağlık sorunlarının ortadan kaldırılması adına her koşulda görev yapan doktorlarımızın ve tüm sağlık çalışanlarının ortaya koyduğu çabanın değeri ölçüsüzdür. İnsanlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek ve halkımıza daha sağlıklı bir hayat sağlamak için bütün zorluklara rağmen gece-gündüz demeden onurlu ve kutsal bir görevi büyük bir özveriyle yerine getirmeye çalışıyorsunuz. Karşınıza çıkan güçlükler, hiçbir zaman sizi yıldırmadı, yolunuzdan alıkoymadı. Bunu yaparken karşılık beklemeden, erdemli bir şekilde sadece mesleki sorumluluğunuzu yerine getiriyorsunuz. Bu özveriniz, bizler için motivasyon kaynağı oluyor. Bu doğrultuda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı görev anlayışı ve çalışma heyecanıyla hareket edeceğinizi biliyorum. İnsanı yaşatmayı, insanın acısını azaltmayı ve insanlığa daha sağlıklı bir yaşam sunmayı ilke edinen, bu kutsal saygın ve onurlu mesleği büyük fedakarlıkla yerine getiren, en güç koşullarda bile sağlık hizmetlerinin her alanında özveriyle çalışan başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı içtenlikle kutlarım” dedi.

TÜRK SAĞLIK-SEN KAYSERİ ŞUBE BAŞKANI KAMİL ÜNAL’IN “TIP BAYRAMI”MESAJI

14 Mart, Tıbbiyelilerin vatan ve millet için dirilişi başlattıkları günün adıdır. Bir bayramın kaynağını vatan ve millet davasından alması onun değerini paha biçilmez yapar. Bunu gerçek anlamda idrak etmek ise hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanların boyunun borcudur.

Fakat ne yazık ki bugün Tıbbiyelilerin ruhundan zerre kadar kendilerine nasipsiz olanlar Türk Tabipler Birliğini ellerini içine almış, terörist sevicilikte, vatan ve millet düşmanlığında sınırları çoktan aşmışlardır. Türk sağlık-Sen olarak Türk Tabipler Birliğinde kurucu tıbbiyeli ruhun tekrar hâkim olması için elimizden geleni yapacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz Türk Hekimlerinin bunu başaracağına inanıyor ve yanınızdayız mesajını en güçlü şekilde haykırıyoruz.

Sağlık çalışanlarının bayram tadında 14 Martlara hasret kaldığını herkes çok iyi bilmektedir.

Yıpranma payının hayata geçmemesi, sağlıkta şiddetin cinayetlere dönüşerek devam etmesi, aşırı iş yükü, mobbing ve başta döner sermayeler olmak üzere ücretlerde yaşanan düşüşler nedeniyle Sağlık çalışanları, bayramı çoktan unutmuşlardır.

Taşerona kadro meselesinde bile 500 Bin kişiye kadro verilirken yıllardır devletin emrinde görev yapan ve 9 bin kişiyi aşan kamu dışı aile sağlığı çalışanları, tıbbi sekreterler ve vekil ebe hemşirelerimiz kapsam dışında bırakılmışlardır.

Kısacası çalışma hayatımızı da durum vahimdir. Çalışanın huzuru yoktur. Bunun önüne geçilmesi için gerekli olan temel şart, çalışanların memnuniyetlerinin arttırılmasıdır.

Bu konuda Sayın Sağlık Bakanımızın da açıklamalarının olması bizi memnun etmektedir.

Fakat artık biz çözüm istiyoruz. Sözlerin yerini düzenlemeler, yasal değişiklikler alsın diyoruz.  Bunun için de bu seneki 14 Mart’ın Milat olmasını talep ediyoruz.

Umarız ki bu sene 14 Mart’ta müjdeler yerine icraatlar konuşulur. Çalışanın ekonomik ve özlük haklarının iyileştiren düzenlemeler hayat bulur. Bunun aksi her ne yapılırsa çalışanları yine ümitsizliğe ve hüsrana sevk edeceğinden herkes emin olmalıdır.

Sağlık çalışanları için artık bardak dolmuş, sabır taşı çatlamıştır. 5-6 yıl önceki döner sermayelerin mumla arandığı ve çalışanın ekonomik dar boğazda olduğu bir süreçte süslü sözlerle günlerin geçiştirilmesine kimsenin tahammülü yoktur.

“Ekonomik sorunlar çözülsün,
Tüm çalışanlar kadrolu olsun,
İstihdam artsın iş yükü hafiflesin,

Mobbing ve şiddet sona ersin” tüm bunlar çalışanların sloganları değil temel beklentilerdir.

Bu nedenle biz bu seneki 14 Mart farklı olsun istiyoruz. Çalışanın merkeze alındığı bir 14 Mart’ı hayal ediyoruz.

Umarız ki devletimizi yönetenler de bu çağrımıza kulak verirler ve bu sene 14 Mart’ı sağlık çalışanları için gerçek anlamda bir bayrama dönüştürürler.

Bu temennilerle tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutluyor, Millet olarak hepimizin daha huzurlu, aydınlık 14 Martlara ve yarınlara ulaşmamızı diliyorum.