12 Eylül darbesine tepkiler…

Ak Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu 12 Eylül mesajı

Ak Parti İl Başkanı Şaban Çopuroğlu 12 Eylül Askeri Darbesi yıldönümü nedeniyle mesaj yayınladı.

Çopuroğlu mesajında; 38 yıl önce tarihimize kara bir leke olarak giren 12 Eylül darbesini unutmadık. 12 Eylül Askeri Darbesini şiddetle kınıyoruz, tarihte göstermiştir ki milletin iradesine kimse ipotek koyamaz dedi.

Çopuroğlu; Ak Parti’nin siyaset anlayışında darbelere hiçbir zaman yer olmamıştır. “Siyaset, bir toplumun bugününü doğru kurallar ve yöntemlerle idare etme ve geleceğini doğru planlama düşünce ve eylemidir. AK Parti olarak siyaset anlayışımızın temeli millet iradesidir. Milletimizin iradesi, partimizin vazgeçilmez ilkelerden olmuş onu gölgeleyecek hiçbir uygulama ve vesayete müsamaha gösterilmemiştir. Bundan asla taviz verilmeyecektir.

12 Eylül darbesini unutmak mümkün değildir. 12 Eylül darbesinden sonrada ülkemize şekil vermeye çalışanlar zaman zaman bazı girişimlerde bulunmuş ama başarılı olamamıştır. Darbeler ve darbe girişimler bu millete bir zulümdür. Daha yakın tarihimizde 12 Eylülleri yaşatmak isteyenler 15 Temmuz ile karşımıza çıkmıştır. Ama milletimizin aklıselim davranması, feraseti, Cumhurbaşkanımıza ve demokrasiye olan bağlılığı bu darbe girişimini etkisiz hale getirmiştir.

‘’Bizler darbe ve darbe girişimlerini unutmadık, unutmamızda mümkün değildir. Darbelere karşı duran, vatanının ve milletinin bölünmez bütünlüğü uğrunda da birçok şehit veren bir milletiz. Bu vesile ile tüm şehitlerimizi şükran ve rahmetle anıyorum’’ dedi.

MHP Kocasinan İlçe Başkanı Hacı Ali Doğan, 12 Eylül darbesinin yıldönümünde bir mesaj yayınladı. Doğan mesajında; “Ne zulmü ne de ülküdaşlarımızı unuttuk. Acılarımız ilk günkü gibi taze, hafızamız ilk günkü gibi açık. Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız” dedi.

AK Parti Kayseri İl Gençlik Kolları, 12 Eylül Basın açıklaması

Siyaset, bir toplumun bugününü doğru kurallar ve yöntemlerle idare etme ve geleceğini doğru planlama düşünce ve eylemidir. AKParti olarak Siyaset anlayışımızın temeli millet iradesidir. Milletimizin iradesi,  partimizin vazgeçilmez ilkelerden olmuş onu gölgeleyecek hiçbir uygulama ve vesayete müsamaha gösterilmemiştir. Bundan asla taviz verilmeyecektir.

Kurulduğu günden bugüne kadar, siyaseti topluma hizmet aracı olarak gören partimiz AK Parti,  insan hakları ve hukukun üstünlüğünü tesis etmek hususunda ulusal ve uluslararası düzeyde alınması gereken tedbirleri almakta, atılması gereken tüm adımları atmaktadır. Bu konuda en ufak bir tereddüt göstermemektedir.

Ülkemizin çağdaş demokratik kazanımlarının zaman zaman sekteye uğramasına sebep olan iç ve dış güçlerin de rol oynadığı askeri ve sivil vesayet kurumlarına, hükümetimiz anayasası hukuk kuralları çerçevesinde gerekli cevabı vermiş ve vermeye devam edecektir.

Ülkemizin gelişmesinin önünü kesmek, tökezletmek, bölmek isteyen düşmanlar sosyal, siyasal, askeri ve ekonomik her yolu denemiş ve denemeye de devam etmektedir. Bugün yaşanan ekonomik gelişmeler; Türkiye düşmanlığı, AK Parti düşmanlığı ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıdır. Ancak hükümetimiz, partimiz ve milletimiz tüm badireleri atlatacak güç ve kudrettedir.

38 yıl önce bugün, kendilerinden menkul ekonomik kaos, sosyal ve siyasal kaos çıkarılarak Türk demokrasi tarihimize kara bir leke olarak olarak geçen 12 Eylül Askeri Darbesi yaşanmıştır. Darbe sürecinde, yaklaşık 650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde ölmüş, 171 kişi sorgularda ve cezaevi işkencelerinde can vermiş, 49 kişi idam edilmişti.

12 Eylül sabahı ülkemiz postal sesleriyle uyanmış, o güne kadar edindiği tüm demokratik kazanımlarını kaybetmiştir. Darbe sürecinde hazırlanan Anayasa,  tabiri caizse halka dayatılmıştır. Zamanında halka dayatılan bu anayasaya milletimizin iradesi 16 Nisan’da gereken cevabı vermiştir.

Millet iradesine ipotek koyma eylemlerinin en çirkin olanlarından biri de 15 Temmuz 2016’da FETÖ tarafından yapılmak istenmiş ancak aziz milletimiz ona da gereken cevabı vermiştir.

Partimiz demokrasi konusundaki inancını ve ısrarını uzun yıllardan beri sürdürmektedir. Millet iradesine konulmak istenen her türlü ipotek ve vesayet eylemi, karşısında Ak Parti’yi bulacaktır. Bizler, AK Partili gençler olarak, bundan 38 yıl önce yapılmış olan  12 Eylül Askeri Darbesini şiddetle kınıyoruz. Kınamanın yanında, bugün ve bugünden sonra, demokrasimize kastedecek, insan hakları ihlallerine sebep olacak her türlü güçlerle mücadele edeceğimizi de haykırıyoruz. Demokrasi ve insan hakları mücadelemiz, Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın: “Gençler Dik Durdukça Kimse Bizi Yolumuzdan Çeviremeyecek” diye bize gösterdiği aydınlık yolda eğilmeden sürecektir.

SERKAN TOK: UNUTMAK İHANETTİR

MHP Kayseri İl Başkanı Serkan Tok, 12 Eylül 1980 darbesinin 38. yıldönümünde yazılı bir açıklama yaptı.

Tok, açıklamasında; “Bugün, 1960 ve 1971 de yaşanan askeri müdahalelerin ardından 12 Eylül 1980 de askeriyenin yönetime el koyması ile vuku bulan üçüncü askeri darbenin 38. yıldönümüdür. Bu müdahale ile ülkemizin gelişim süreci sekteye uğramış ve gelişmişlik açısından yıllarca geriye gidilmiştir. Bu duruma  şüphesiz en çok, ülkenin birlik ve beraberliğini bozmayı kendine görev edinmiş, iç ve dış mihraklar sevinmiştir. Ne olursa olsun meşru olmayan bir eylemi desteklemek mümkün değildir. Demokrasi ve milli iradenin olduğu bir yerde, sorunların çözümü de yine demokratik yollarla olmalıdır. 1944’de işkence görende, şehit edilen de Türk Milliyetçileri idi, en ağır bedeli ödeyenler de biz olduk. Bir de bunlar yetmezmiş gibi 12 Eylül’de, yok edilmeye çalışıldık. Ülkücüleri, yıllar sonra bir kez daha suçlamaya kalkışmak aşağılık bir anlayıştan ibarettir.12 Eylül’ün tüm yönleri ile müsebbipleri, bugün utanmadan mağdur rolünü de oynamaktadırlar. Bizler her dönem ezilmeye, yıldırılmaya ve öldürülmeye çalışılan bir hareketin mensupları olarak, acılarımızın bizlerin rütbeleri olduğuna inanıyoruz. Bize karşı gerçekleştirilen bu aşağılık eylemler karşısında sessiz kalmamızı kimse beklemesin. Bizler Ülkücü Türk milliyetçileri olarak milletimizin önündeki bu zor ve sıkıntılı dönemde büyük Türk Milleti’nin huzuru, güvenliği, birliği ve bin yıllık kardeşliğini korumak için üzerimize düşen görevi yapmaya azimli ve kararlıyız. Taşıdığımız bayrak; temsil ettiğimiz mukaddes Türk Milliyetçiliği davası uğrunda, komünist ve bölücü hainlerin kurşunlarıyla şehitler ordusuna katılmış olan Ruhi Kılıçkıran´dan, Fırat Çakıroğlu’na  kadar şehit olan abi ve kardeşlerimin ruhaniyetlerinin de şuanda bizimle beraber olduklarını biliyoruz. Ülkücü harekette şehit olan gençlerin hepsi eğitim seviyesi yüksek kişilerdi. Hiç biri imanından vatan millet sevgisinden taviz vermedi. Bizler, bize yapılanı unutmadık, hala hatırlıyoruz ve yaşadığımız sürece de unutmayacağız. Bugün bir kez daha, tarih boyunca bizleri ezmeye çalışan hainleri kınıyor, bin yıllık kardeşliği koruma ve yaşatmaya and içtiğimizi bölücülere birkez daha duyurmak istiyorum. Başbuğ Alparslan Türkeş’in “En Kötü İdareyi En Güzel Darbeye Tercih Ederim.”  sözleri de darbelere bakış açımızı en iyi şekilde ifade etmiştir”dedi.

MHP Kocasinan İlçe Başkanı Hacı Ali Doğan’ın mesajı
MHP Kocasinan İlçe Başkanı Hacı Ali Doğan, yaptığı yazılı açıklamada; “12 Eylül 1980 tarihinde darbe yapıp, millet adına yönetime el koyduklarını söyleyenler şüphesiz en çok bu milletin evlatlarını, millet sevdalısı olan ülküdaşlarımızı hedef aldılar. Yüzlerce ülküdaşımız, yalancı şahitlerin asılsız iddiaları ile tutuklanmıştır. Tarihe kara bir leke olarak geçen bu dönemde vatan evlatları sanık sandalyesine oturtulmuş, iradesi kelepçelenmiş, adalet terazisi olmayan hakim ve savcılar tarafından yargılanmıştır. Acı ile yoğrulmuş o günleri şüphesiz unutmamız mümkün değil. Tek gayeleri vatanın birliği ve Türk milletinin bekası olan Ülkücüler; hapishanelerde, karanlık zindanlarda, hücrelerde yıllarca sorguya, hakarete, dayağa, ve akıl almaz işkencelere maruz bırakılarak hürriyetlerinden yoksun bırakılmışlardır. Ölümle sınanmış, yağlı urganlarla imtihan edilmişlerdir. Başbuğumuz Alparslan Türkeş başta olmak üzere 587 ülkücü “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nda idam ile yargılanmış, Başbuğumuz Alparslan Türkeş 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştır. Türk Milleti’ni sevmekten, Allah yolunda yürümekten başka bir suçları olmayan Yusuf yüzlü fidanlarımız, ağabeylerimiz; Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu, Selçuk Duracık idam edilmişlerdir. Suçsuz 9 ülküdaşımızı idam sehpasına çıkaran alçakları unutmadık, unutmayacağız! Onlar Allah’tan başkasına boyun eğmeyen, Hak Davanın diz çöktürülmeyen kahramanlarıydı. Onlar cellâdına gülen gönül erleriydi. Millet için gün geldi Yavuz gün geldi Yunus oldular.Herkes bilsin ki; ülkücü hareket, dün zulme, işkenceye boyun eğmedi, tehditlere teslim olmadı. Hak yolda, Allah yolunda baş verdi, baş eğmedi. Bugün de Ülkücü Hareket, Vatan, Millet ve Allah yolunda yürümeye devam etmektedir. Vatan ve Millete yönelik her türlü kirli oyunu kurgulayan hayalperestler dün olduğu gibi bugün de Ülkücü Hareketin sarsılmaz çelikten iradesini karşılarında görecek, mukadder yenilgilerini tadacaklardır. Bu vesileyle tekrar başta Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’i rahmetle anıyor, şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Ne zulmü ne de ülküdaşlarımızı unuttuk. Acılarımız ilk günkü gibi taze, hafızamız ilk günkü gibi açık. Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız”  ifadelerini kullandı.

ÜLKÜ OCAKLARI KAYSERİ İL BAŞKANI VOLKAN ÇOLAK:

ÜLKÜCÜ HAREKET 5 BİN KERE CAN VERSE DE DEVLETİNE SIRTINI DÖNMEMİŞTİR.

Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Volkan Çolak 12 Eylül 1980 darbesi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Ülkücü Hareketin ortaya çıktığı günden bugüne kadar Türk Devleti’nin mevcudiyeti için fikri mücadele verdiğini ifade eden Volkan Çolak, “ Devletimiz ve aziz milletimiz tarih boyunca çeşitli sınavlardan geçmiş, bütün tehlikeleri bertaraf etmiştir. 12 Eylül 1980 öncesi yaşanan olaylarda da Türk topraklarında komünizmin pençelerinden korunma refleksi gösterilmiştir. O dönem yaşanan olaylar basit bir “sağ-sol” kavgası gibi gösterilmeye çalışılsa da devletimiz o dönem bölücülere karşı varoluş mücadelesi vermiştir. Bu mücadelede de en önde vatanın kahraman evlatları, Ülkücü ağabeylerimiz bulunmuştur. Emperyalizmle savaştığını iddia ederek komünizmin bayrağını sallayanlar, milletimize bir başka zararlı ve yabancı fikri musallat etmişlerdir. Kısacası asıl hedefin Türk Devleti olduğu görülememiş, gafillerin kızıl propagandalarına izin verilmiştir. Övünülerek tarafsız kalınmış ve bu affedilemez zafiyet 5 bin ülkücünün şehadetine vesile olmuştur. Ülkücüler 5 bin kere can verse de bir gün olsun ebed müddet diye bildiğimiz devletimize sırt dönmemiştir. Eğer ki devletini ve vatanını sevmek suçsa ülkücülerin, tek suçu budur. Ülkücü Hareketi tarih, vatan sevdalıları diye yazacaktır. Fakat o dönem muktedir olanlar haksız, hukuksuz mahkemelerle, adaletsizliğin ve zulmün adı olarak anılmaya devam edecektir. Zaman geçecek yeni ithal ve zararlı fikirler bu toprakları tehdit edecektir. Ama ülkücü hareket ve onun şerefli mensupları, Mete Han’dan, Osman Gazi’den, Mustafa Kemal Atatürk’ten, Başbuğ Alparslan Türkeş’ten aldığı bayrağı asla yere düşürmeyecektir. Bu vesileyle başta ülkücü şehitlerimiz olmak üzere Türklük için ve Türk Devleti için canını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.