115 bin tohuma koruma, Projelere ve Ankara keçisine destek, balıkçılara denetim, Stratejik ürünler

“115 BİN TOHUM KORUMA ALTINDA. ÇİFTÇİLERİMİZ 1000’İ AŞKIN TOHUM BAĞIŞLADI”

Tarım ve Orman Bakanlığı gen kaynaklarımızı koruyarak gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak yerel bitkilere ait yaklaşık 115 bin tohumu gen bankalarında muhafaza ediyor. Gen bankalarında korunmak maksadıyla çiftçilerimiz ve vatandaşlarımız tarafından ise 1.000’i aşkın bitki tohumu bağışlandı.

Tohum Gen Bankalarını yerel gen kaynaklarını korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurduklarının altını çizen Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli “İzmir’de bulunan Ulusal Gen Bankası ile Ankara’da bulunan Türkiye Tohum Gen Bankası’nda uluslararası gen bankası standartları doğrultusunda çalışmalar yapıyoruz. Yerel çeşitlerin, kültür bitkilerinin, bunların yabani akrabalarının ve endemik bitkilerin dokümantasyonu, muhafazası, üretim yenilemesi ve karekterizasyonu konularında faaliyetler yürütüyoruz” diye konuştu.

YAKLAŞIK 115 BİN TOHUM KORUMA ALTINDA

Gen bankalarında yaklaşık 115 bin tohumun korunduğunu belirten Bakan Pakdemirli “İzmir’de bulunan Ulusal Gen Bankasında 3.339 türe ait yaklaşık 55.429 tohum örneğini koruma altında tutuyoruz. Ankara’da bulunan Türkiye Tohum Gen Bankasında ise 1.127 türe ait yaklaşık 59.919 tohum örneği bulunuyor. Ayrıca 18 Arazi Gen Bankası’nda 107 türe ait yaklaşık 9.500 canlı örnek muhafaza ediyoruz. 6 Araştırma Enstitümüzde de yaklaşık 1000 türde 100.000 soğanlı ve yumrulu doğal süs bitkisinin (geofit) muhafazası yapılıyor” açıklamasını yaptı.

GENETİK YAPI KORUNARAK UZUN YILLAR SAKLANABİLİYOR

Çiftçilerimiz ve halk tarafından Bakanlığımıza, yerel bitki çeşitlerine ait 1.000’i aşan tohum bağışlandığını da ifade eden Bakan Pakdemirli “Gen bankalarımızda muhafaza edilen tohumlar toplandığı/elde edildiği andaki genetik yapısını koruyarak uzun yıllar saklanabiliyor. Gen bankalarıyla bugün ya da gelecekteki ihtiyaç duyulan genlerin, doğal ya da yapay etkenlerle erozyona uğramadan korunmasını hedefliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Gen bankasında saklanan tohumların ileri biyoteknolojik yöntemlerle ıslah çalışmalarında etkin olarak kullanılması için araştırma projelerine destek verdiklerini de söyleyen Bakan Pakdemirli, yapılan ıslah çalışmaları ile küresel iklim değişikliğinden etkilenmemek için biyotik ve abiyotik stres koşullarına dayanıklı çeşitler geliştirdiklerini de sözlerine ekledi.

ANKARA KEÇİSİ SAYISI DESTEKLERLE ARTIYOR

Başkent ile özdeşleşen Ankara keçisi varlığı Tarım ve Orman Bakanlığının uyguladığı proje ve desteklerle yaklaşık 166 bini buldu.

“Halk Elinde Islah Projeleri” ile tiftik miktarı ve kalitesinin, et, süt ve döl verimlerinin yükseltilmesi, damızlık ihtiyacının karşılanması ve yetiştiricilere hayvan ıslahının öğretilmesi amaçlanıyor.

Ankara keçisi yetiştiricileri, zaman içinde tiftiğin piyasada değerine ulaşamamasına çözüm olarak, et verimini artırıp zararlarını karşılama düşüncesiyle sürülerine kıl keçi tekesi katmaya başladı. Böylece cüsseyi artırarak et verimini iyileştirmek hedeflendi ancak çok kısa sürede Ankara keçisi sürülerinde tiftik özellikleri deforme edildi. Verilen zararların telafisi ise halen devam eden ıslah çalışmalarıyla giderilmeye çalışılıyor.

Türkiye’deki Ankara keçisi varlığının yüzde 75’i başkentte bulunuyor. İlde, sayıları 2008’e kadar düşüş eğiliminde olan ve 66 bine kadar gerileyen Ankara keçisi varlığı, bakanlığın uyguladığı proje ve desteklerle bu yıl iki katın üzerinde artış göstererek 166 bin civarına çıktı.

Bakanlık tarafından bu yıl uygulamaya koyulan “Ankara Tiftik Keçisi Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi” ile de yetiştiricilerin elindeki Ankara keçisi sürülerine, yüksek vasıflı genç tekelerin katılımıyla kan değişimi sağlanarak işletmelerin mevcut verimliliğinin artırılması amaçlanıyor. Ankara Tarım ve Orman Müdürlüğü ile sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle uygulanan proje kapsamında başvuru yapan yetiştiricilere genç teke ve kırkım makinesi dağıtımı yapılacak.

Projenin yürütüleceği işletmeler il ve ilçe müdürlükleri tarafından 2 yıl takip edilecek. Bu sürede yetiştiriciler hayvanları kesemeyecek, satamayacak veya başka bir işletmede değerlendiremeyecek. Bu tedbirlerle sürdürülebilir bir hayvancılık yapılması ve uygulanacak projeden maksimum fayda sağlanması hedefleniyor.

ANKARA KEÇİSİ KÜLTÜREL MİRAS

Ankara keçisi ekonomik değerinin yanı sıra ülke ve Ankara için önemli bir kültürel miras niteliğinde bulunuyor. Ankara keçisinin en önemli verimi tiftikten oluşuyor. Bu lif, dünyada elmas lif olarak kabul gördüğünden kıymetli bir ürün olarak nitelendiriliyor.

Ankara keçisi yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılıp, bir dönem yok olmaya yüz tutan bu yerli ve milli değerin layık olduğu noktaya taşınması, keçiden elde edilen ekonomik değeri yüksek tiftiğin verim ve kalitesinin artırılması, üreticinin de buna bağlı olarak gelir düzeyinin artırılıp ekonomik refaha ulaşması amacıyla sürekli değerlendirme toplantıları ve çalıştaylar düzenleniyor. Yetkililer de saha incelemeleri gerçekleştiriyor.

BALIKÇILARA GENİŞ KAPSAMLI DENETİM

İstanbul İl Tarım Müdürlüğü, deniz polisi ve sahil güvenlik tarafından Marmara Denizi’nde geniş kapsamlı denetim gerçekleştirildi. Saat 22.00’den  03.00’e kadar süren denetimde Marmara Denizi’nde balık avına çıkan tekneler tek tek kontrol edildi.

Av yasağının kalkmasıyla birlikte bu yıl deniz sezonu büyük umutlarla açıldı. Bu umutların devam etmesi, sürdürülebilir balıkçığın yapılması için de İstanbul İl Tarım Müdürlüğü, deniz polisi ve sahil güvenlik ekipleri tarafından Marmara Denizi’nde geniş kapsamlı denetim yapıldı. Su ürünleri ve avcılık yönetmeliği kapsamında yapılan denetimde tutulan balıkların boyu, ışıkla avcılık yapılıp yapılmadığı, seyir defleri, tekne ve balıkçıların ruhsatları tek tek kontrol edildi. Öte yandan deniz polisi tarafından da teknelerde yer alan mürettebatın GBT sorgusu da yapıldı.

GECE BOYU DENİZDE AVLANAN TEKNELER KONTROL EDİLDİ

Akşam saat 22.00’de Sarıyer Büyükdere Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda başlayan denetime katılan  İstanbul İl Tarım Müdürü Ahmet Yavuz Karaca yaptığı açıklmada, “Bugün yaptığımız denetimlerde teknelerde balık boyu, zaman ve yasaklarına dikkat ettik. Gırgır teknelerinin 24 metre ve üzerinde derinliği olan yerlerde avlanıp avlanmadığına baktık. Balıkçılığın sürdürülebilir olması, bizden sonraki nesillerin de balık yiyebilmesi için balıklara yumurta bırakma, üreme fırsatı verilsin ki onlar da neslini devam ettirsin. Bilimsel olarak tespit edilen balık boyları, bu balıkların üreme olgunluğuna geldiği boylardır. Bunlar, palamutta 25, istavritte 13, hamside 9 santimdir” dedi.

“MARMARA USKUMRUSU ÇIKMAYA BAŞLADI”

Geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren ve ışıkla avcılığın yasaklanmasını kapsayan su ürünleri kanunun iyi sonuçlar verdiğini belirten Karaca, “Geçen yıl ışıkla avcılık yasaklandı. Ruhsatsız ve kaçak avlanan teknelere el konulup mülkiyeti kamuya geçiriliyor. Bu zamana kadar 52 tekneye el koyduk. Daha etkili bir denetim yapılabiliyor bu sayede Bunun çok ciddi sonuçlarını görmeye başladık. Bu sene denizlerimiz bereketli, hatta 30 yıldır Marmara’da bulunmayan Marmara Uskumrusu çıkmaya başladı” diye konuştu.

BAKAN PAKDEMİRLİ: 34 PROJEYE 35 MİLYON LİRA HİBE

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, IPARD-II Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Destekleri 8. Başvuru Çağrısı 4. Grup sonuçlarının belli olduğunu belirterek, bu kapsamda destek almaya hak kazanan 34 projeye 35 milyon lira hibe sağlanacağını açıkladı.

IPARD programını uygulayan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK), 16 farklı alt sektörde 42 ilde yapılacak yatırımlara hibe desteği sağlayarak yatırımcıların hayallerini gerçekleştirmeye devam ettiğini vurgulayan Bakan Pakdemirli şöyle devam etti:

“Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması sektörü çerçevesinde, et ve süt ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, süt toplama merkezleri, meyve-sebze soğuk hava depoları, işleme ve paketleme tesisleri ile su ürünleri işleme ve pazarlama yatırımlarına destek veriyoruz. AB standartlarında üretim ve işleme tesislerinin kurulmasına ve modernizasyonuna %40 ila %50 arasında hibe desteği sağlıyoruz.

Bu bağlamda TKDK’nın uyguladığı IPARD II Programı çerçevesinde 25 Kasım 2019 tarihinde yayımlanan 8. Başvuru Çağrı İlanı kapsamında uygun bulunan projelerin 4. grup sonuçları belli oldu”

Açıklanan 34 adet projeye 35 Milyon TL hibe desteği sağlanacağını belirten Bakan Pakdemirli “Bu hibe sayesinde 90 Milyon TL tutarında yatırımın hayata geçirilmesini hedefliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması ile ilgili fiziki varlıklara yönelik yatırımlar tedbirinde açıklanan projelerin;

10’u süt işleme tesisi ve süt toplama merkezi, 6’sı kırmızı et işleme ve kesimhane, 1’i kanatlı eti işleme ve kesimhane, 3’ü su ürünleri işleme yatırımı, 14’ü ise meyve-sebze işleme ve soğuk hava deposu yatırımlarını kapsıyor. Çağrı kapsamında onaylanan projeler, www.tkdk.gov.tr web adresinde kamuoyuna açıklanmıştır.

TARLADAN 4 STRATEJİK ÜRÜNDE OLUMLU SONUÇLAR GELDİ

Tarım ve Orman Bakanlığının yakın takibe aldığı stratejik tarım ürünlerinden ayçiçeği, nohut, pamuk ve kuru fasulye hasatlarından olumlu sinyaller geldi.

Bakanlıkça stratejik ve fiyatı sık değişen tarım ürünlerinin takip edilmesi amacıyla oluşturulan “Ürün Masaları” hasat sürecinin sürdüğü ürünlerdeki gelişmeleri saha ziyaretleriyle yakından takip ediyor.

Bu dönemde ayçiçeği ve nohutta hasatlar büyük ölçüde tamamlanırken, pamuk ve kuru fasulye hasatları başladı.

“Ürün Masaları” tarafından oluşturulan analizden yapılan derlemeye göre, dünyada ayçiçeği talebi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle artarken, ürün fiyatlarında hareketlenme yaşandı. Yurt içinde de hasadın başlamasıyla ürün fiyatında artış görüldü.

Ülke genelinde ayçiçeği hasadının sonuna gelinirken, bu ürünün gelişme döneminde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Üründe beklentileri karşılayan verim alındığı gözlemlendi.

NOHUT STOKLARI İHTİYACIN ÜZERİNDE

Hasadın tamamlandığı nohutta da 2020 yılı rekoltesinin 630 bin ton olması bekleniyor.

Toprak Mahsulleri Ofisinin 2020 yılı alım fiyatı ton başına 3 bin 350 lira olarak açıklanırken, piyasa fiyatlarının bu alım fiyatının bir miktar üzerinde gerçekleştiği saptandı.

Bakanlıkça alınan önlemler ve Türkiye’nin nohutta kendine yeten bir ülke olması nedeniyle Kovid-19 sürecinde artan talebe bağlı olarak uluslararası piyasalarda yaşanan fiyat artışları yurt içinde görülmedi.

Türkiye nohut stokları da ülke ihtiyacını karşılayacak seviyenin üzerinde bulunuyor.

Nohutta net ihracatçı olan Türkiye’nin bu sezonda da aynı potansiyelini koruması öngörülüyor. Yılın 7 aylık döneminde nohut ithalatı 13 bin ton, ihracatı ise 75,6 bin ton olarak gerçekleşti.

Kuru fasulyede de 2020 yılı üretim sezonu hasatları aralarında Konya, Niğde, Nevşehir, Karaman, Bitlis, Kahramanmaraş, Kayseri, Kütahya, Aksaray, Balıkesir ve Isparta’nın da olduğu illerde başladı.

Dünya genelinde en fazla tüketilen baklagil olan kuru fasulye fiyatı Kovid-19 kaynaklı talep artışına bağlı olarak yükselirken, 2020 yılı hasatlarının başlamasıyla uluslararası piyasalarda gerçekleşen düşüş devam etti.

Bakanlıkça salgın döneminde alınan tedbirler sayesinde piyasa ürün arzında sorun yaşanmazken, ekim alanlarında da artış görüldü.

Hasadı başlayan illerdeki verimler bölgesel koşullara göre farklılık göstermekle birlikte dekarda 150-450 kilogram civarında değişiyor. Hasat döneminin ekim ayının ilk yarısı tamamlanması beklenirken, üretimin 250 bin ton olması öngörülüyor.

PAMUKTA VERİM DAHA İYİ OLACAK

Pamukta da hasat dönemi başlarken, Türkiye’nin dünya pamuk üretiminde 7’nci sırada yer alacağı tahmin ediliyor.

Pamuk ekim alanlarında daralma görülüyor. Buna bağlı olarak pamuk üretimi geçen yıl 2,2 milyon ton olmuştu. TÜİK 2020 yılı birinci tahminine göre pamuk üretiminin 2 milyon ton olması bekleniyor. İllere göre farklılık göstermekle birlikte üründe bazı zararlılar gözlemlenirken, bu durum zamanında mücadeleyle kontrol altına alındı.

Ülke genelinde pamuk gelişiminde bir sorun görülmüyor. Verimin ise geçen sezona göre daha iyi olacağı tahmin ediliyor.