1 Mayıs işçi bayramı, mesajlar ve etkinlikler

Kayseri‘de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi  coşkulu ve olaysız olarak kutlandı.  1 Mayıs nedeniyle bazı sendika, parti, dernek,  sivil toplum kuruluşları, temsilcileri, üyeleri ve vatandaşlar Gevher Nesibe Mahallesi’nde bulunan Dünyanın ilk  Tıp merkezi önünde buluştu. Polisin geniş ve sıkı güvenlik önlemi aldığı  1 Mayıs etkinliği sırasında  katılımcılar gönüllerince eğlendi.  Güvenlik nedeniyle yolu ulaşıma kapatan ekipler alana gelenlerin üzerini aradı.  Bazı katılımcıların eş ve çocukları ile katılması, söylenen marşlar, türküler, zeybek havaları ve halaylarda dikkat çekti.

EĞİTİM SEN KAYSERİ ŞUBE BAŞKANI UĞUR SEDAT ÜNSAL

1 Mayıs işçi ve emekçinin “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” Kayseri’de coşkuyla kutlandı. Destek veren yoldaşlarıma,yiğit Eğitim Sen üyelerine, tüm kurumlara teşekkür ederiz.

2021 TÜM EMEKLİLER SENDİKASI KAYSERİ ŞUBESİ BAŞKANI METİN KARAKAYA

Sevginin barışın Kardeşliğin adaletin Hakim olduğu yokluğun yoksulluğun olmadığı üreten emekçilerin ğençlerin çiftçilerin öğrencilerin beyin ve beden emekçilerin ve emeklilerimizin vereceği birlik ve bütünlük içinde mücadelesi ‘nin sonucunucunun aydınlık olması dileğiyle işi’nin emekçinin bayramı 1 Mayıs ve ramazan bayramını can gönülden kutluyorum.

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

Saray iktidarının liyakatsiz kadroları ve uyguladığı yanlış politikaları nedeniyle, ülke olarak ciddi bir sosyoekonomik buhranı yaşıyoruz. İşsizliğe mahkum edilen milyonlarca emekçimizin ve ailelerin yaşadığı zorluklar, maalesef Saray ve şürekasının umurunda bile değil…
Hiç umutsuzluğa kapılmayın, sözüm söz; üretimin arttığı, istihdamın sağlandığı, alın terinizin karşılığını alacağınız, örgütlü mücadelenizin desteklendiği ve 1 Mayıs’ı meydanlarda coşkuyla kutlayacağımız bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs!

TÜRK-İŞ, 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ’NDE TAKSİM’DE ANMA PROGRAMI GERÇEKLEŞTİRDİ

Genel Başkan Ergün Atalay, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu Üyeleri ve beraberindeki sendika temsilcileri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Kazancı yokuşuna gelerek burada 1 Mayıs 1977’de yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybedenlerin anısına karanfil bıraktı. Daha sonra Taksim Cumhuriyet Anıtı’na geçen heyet anıta çelenk sundu.

Çelenk bıraktıktan sonra açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bugün 81 vilayette, 5 bölgemizde 424 sendikamız, 30 bin aktif temsilcimizle beraber ana temamız ‘hayat pahalılığı, örgütlenme’. Bu saatte Türkiye’nin bütün alanlarında arkadaşlarımız hayat pahalılığını, örgütlenmeyi anlatacak. TÜRK- İŞ her siyasi görüşten, her düşünceden, her takımı tutan topluluktan oluşan bir devasa bir kurum. 70 senedir, ülkeden yana olduk, emekliden yana olduk, emekçiden yana olduk, işçiden yana olduk. Mazlumdan yana olduk. TÜRK-İŞ bunu sürdürmeye devam edecektir” dedi.

AÇIKLANAN ENFLASYONU ASGARİ ÜCRETLİYE VERSİNLER

Gazetecilerin asgari ücrete ara zamla alakalı sorduğu soruyu yanıtlayan Genel Başkan Ergün Atalay, “Asgari ücret için Temmuz’u beklemenin bir anlamı yok. Aralık’ı beklemenin de bir anlamı yok. Her ayın 4’ünde bundan 3 gün sonra enflasyon açıklanacak. O açıklanan enflasyonu asgari ücretliye versinler, emekliye versinler, işçinin tamamına her ay versinler. Haziran’ı falan beklemenin bir anlamı yok.” ifadelerini kullandı.

Atalay, TÜRK-İŞ’in, işçinin yanında olmaya devam edeceğini anlatarak, “Kadınlarla ilgili iş yerlerinde mobbing devam ediyor, hala çocuklarını baktıracağı kreşler yok. İş yerleri bizim evimiz.” diye konuştu.

Türkiye’de ve dünyada, kadını, kamuyu, emeği korumanın yazılı olmayan bir karar olduğunu söyleyen Genel Başkan ATALAY, Türkiye’de ise uzun yıllardır emeğin korunmadığını dile getirdi.

Tüm işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan ATALAY, daha sonra beraberindeki heyetle Taksim Meydanı’ndan ayrıldı.

ADD Kayseri Şube başkanı Kemal Ceylan’ın mesajı

“Vatanını en iyi seven işini en iyi yapandır.” 1 İşçi Bayramı Kutlu Olsun.
Emek ve alın teri en yüce değerdir. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE; gelir dağılımında adaleti ve toplumsal yaşamda hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edecektir. Halkçı ve Devletçi ilkelerle, ne EZEN ne de EZİLEN; ne SÖMÜREN ne de SÖMÜRÜLEN olmayacaktır.
Yolsuzluğa – yoksulluğa – faşizme karşı birlikte direneceğiz. Bu Mücadele’yi birlikte başaracağız.
#YENİDENATATÜRKCUMHURİYETİ’ni inşa edeceğiz. YAŞASIN 1 MAYIS..

SAHİM-SEN VE HEP-SEN: ‘’EMEĞİN KARŞILIĞI ÖZLÜK HAKLARINDA DÜZENLEMEYLE ÖDENİR’

1 Mayıs İşçi Bayramı’nda sağlık emekçileri de meydanlarda seslerini yükseltti. Sağlık Hizmetleri Sendikası Genel Başkanı Özlem Akarken Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası Genel Başkanı Yunus Şimşek yaptıkları açıklamada, atamaların liyakat ile yapılması, mesai saatlerinin düzenlenmesi, ödemelerin görev tanımlarının güncellenmesi gibi konulara dikkat çekerek, sağlık emekçilerinin öncelikli taleplerini sıraladı

İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda sağlık emekçileri de meydanlardaydı. Pandemi döneminden beri varlarıyla yoklarıyla çalışan sağlık emekçileri, seslerini haklarını almak için yükseltti.

‘’PANDEMİDEN KAYBETTİĞİMİZ ARKADAŞLARIMIZ SAĞLIK ŞEHİDİ SAYILMALI’’

Taksim Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bırakan Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) ve Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) açıklamalarda bulundu. SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken 1 Mayıs’a ilişkin şunları söyledi: ‘’1 MİLYON 300 bin kişilik sağlık ordusunun bireyleri olarak 7 gün 24saat hizmet vermeye meslek andımızla yemin ettik. Bizler savaşta ve barışta her şartta vatanımızın her köşesinde bayrağımızın dalgalandığı her yerde mesai mefhumu gözetmeden çalıştık. Asker Hastanelerinin kapanmasıyla Sağlık Bakanlığı’na devir olup bu seferde bakanlık bünyesindeki mesai arkadaşlarımızla bir bütün olduk. Önce hak etmediğimiz halde özlük haklarımız korunarak devir olduğumuz kurumda sertifikalarımız hiçe sayılarak unvanlarımız alındı. Akabinde devir olduğumuz kurumda mesai arkadaşlarımızla beraber ek ödeme adaletsizliği maaşların iki üç kalemde ödenmesi vergi dilimleriyle mücadele ederken bütün dünyayı etkisi altına alan pandemiyle beraber ailemizden bile uzak kalarak şifa dağıtmaya çalıştık. Şifa dağıtırken birçok arkadaşımızı, kardeşimizi koronavirüsten kaybettik. Bu meydanda kaybettiklerimizin sağlık şehidi sayılmasını istediğimizde illiyet bağıyla yüzleştirildik. Sağlık çalışanları sabırlarının sınırlarına yaklaşmışlardır. Sadece işlerini kaygısızca yapmak istemektedirler.’’

‘SAĞLIK SİSTEMİ SAĞLIK EMEKÇİLERİ İÇİN CANAVARA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA’’

HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek ise şöyle konuştu: ‘’İnsanlığın sağlığını ve geleceğini koruyan sağlık sistemimizin tüm işçileri ve emekçileri, çalışma koşulları itibariyle ne yazık ki dünya ortalamasının çok gerisinde fakat dünya ortalamasının çok üzerinde performans göstererek cephenin en ön hattında, hepimizin sağlığı için aralıksız hizmet vermektedir. Özellikle pandemide fedakârlık ve kahramanlık destanı yazan sağlık çalışanları, adeta kendi öz suyundan beslenen, kendi iç organlarını yiyen bir canavara dönüşmüş sağlıksız sağlık sistemine hapsedilmiştir. Bu sistem, sağlık çalışanlarını çoğu kronik; pandemi ile birlikte akut sorunlar ile yalnız başına bırakmıştır. Yanlış reçeteler ile tedavi ediliyormuş gibi sarı sendika kamuflajlı müdahaleler, sağlık emekçilerimizi umutsuzluğa mahkûm etmiştir.’’

ATAMALAR ŞEFFAF VE LİYAKATA UYGUN YAPILMALI

Akarken ve Şimşek, konuşmalarının devamında sağlık emekçilerinin öncelikli taleplerini sıraladı:

Bizler kaybettiğimiz sağlık şehitlerimizi saygıyla rahmetle anarken,

Öncelikle;

* Yönetim kadrosu atamalarının siyasi otorite ve sendika desteği olmadan adil ve şeffaf bir şekilde, liyakata tabi tutularak yapılmasını,

* 39 branş/meslek gruplarının görev tanımlarının, özellik arz eden birimlerin, kıyafet yardımı altında yapılan ödemelerin güncellenmesini,

* Atama bekleyenlerin bir an önce atanmasını, Sağlık Yönetimi Mezunlarının Kadro Unvan Tanımlarının yapılmasını, bir kurumda 4-A 4-B4-C 4-D farklı statülerin olmamasını ,Üniversite Hastanelerinde Sağlık Bakanlığı‘na bağlı hastane kadrolarında çalışanların başta atama olmak üzere sorunlarına çözüm üretilmesini,

24 SAATİ AŞAN MESAİ UYGULAMALARINA SON VERİLMELİ

* Ağız Diş Sağlığı merkezlerinin/hastanelerin çalışma koşulları ve diş hekimlerinin eködeme performans kriterlerinin düzenlenmesini, Aile Hekimliği Sözleşmesinin iptal edilmesini, asistan hekimlerin 24 saati aşan mesai uygulamalarına son verilmesini, güvenliğin artırılması ve güvenlikte teknolojinin kullanılmasını,

* Uzman unvanı alan hemşirelerin uzman kadrosuna ait ödenekten faydalandırılmasını,

* Kamunun kanayan yarası olan Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılmasını, eğitim öğretime göre kadro unvanlarının düzenlenmesini,

* 657 Devlet Memurları Kanunun Ek 33. maddesinde belirtildiği gibi nöbet hizmetlerinin karşılığını verilmesini. İcap nöbet ücreti sadece hekime ödenir hekim dışı personel almayacak gibi görüşlerin işleme alınmamasını,

* Yemek verme yerine yemek ücreti ödenmesini,

* Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarının düzenli yapılmasını, son yapılan unvan sınavında barajı aşıp hatta yüksek puan alanların boş kadrolara yerleştirilmesini,

* 2200-7200ek gösterge düzenlemesinin yapılmasını, seçim meydanlarında verilen 3600 Ek gösterge EYT sözünün tutulmasını,

UNVANLAR TOPLU OLARAK GERİ VERİLMELİ

* Yakın zamanda verilen Danıştay kararına istinaden daha fazla kamu zararı oluşturmamak adına devrolan personellerin unvanı toplu olarak alındığı gibi toplu olarak geri verilmesini, devir olan personelin yine birçok yargı kararına istinaden nöbet ücretlerinin de ödenmesine devam edilmesini,

* 6. Toplu Sözleşmede büyük kazanım diye gösterilen artırımlı nöbet ücretleri halen kurumlarda farklı ödemelerle ödenmekte saat 16.00’dan sonra hem acile hem kliniklere hizmet veren laboratuvar ve röntgen nöbet ücretlerinin artırımlı ödenmesi, ebelerin hemşirelerin farklı alanlar olarak ayrılıp farklı nöbet ücretleri ödenmesinin düzenlenmesini,

* 657 sayılı devlet memurları kanununda yapılacak düzenleme ile memurun gece çalışma saatleri, mola süreleri düzenlemesinin yapılmasını, ulusal ve uluslararası sözleşmelerde yer alan engelli haklarının uygulanırlığının artırılmasını talep ediyor. Tıbbiyeli Hikmet’in inancı ile Çanakkale’de cephenin en önünde mücadele eden Safiye Hüseyin Elbi’lerin mücadelesi ile saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.

Hacı Bayram Veli’nin ‘’Kibir bele bağlanan taş gibidir, onunla ne yüzülür ne uçulur ‘’ sözü gibi kibirsiz bir dünya Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün ‘’Toprak o kadar cömert ki, dökülen her damla alın terinin karşılığını verir’’ sözü gibi emeğimizin karşılığını aldığımız günleri görmek dileğiyle. Selam olsun hakkını alanlara…

ÖZ İPLİK İŞ 1 MAYIS’I DİJİTAL ORTAMDA KUTLAYACAK

Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi AY; “Konfederasyonumuz Hak-İş ve bağlı sendikalarla birlikte, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü 81 ilde ve dijital ortamda kutlayacağız” dedi.

Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi AY; 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:

 “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü Konfederasyonumuz HAK-İŞ öncülüğünde 81 ilde ve dijital ortamda kutlayacağız. 1 Mayıslar; biz emekçilerin her yıl yasal zeminde coşkuyla kutladığımız ve çalışma hayatındaki sorunları dile getirdiğimiz, çözüm istediğimiz günlerdir.

Bugün Türkiye ve Dünya’nın dört bir yanında işçiler sendikalaşma mücadelesi veriyor. İşçiler, haklarını istiyor. Maalesef sendikalaştıkları için işten atılan işçi arkadaşlarımız var.  İşkolumuzda 1 milyon 313 bin 432 işçi bulunmakta ve bu işçilerden sadece 112 bin 712’si yani yüzde 8.58’i sendikalıdır. İşçiler sendikaya üye olma noktasında zorluk çekiyorlar. Biz, çalışanların hukuken daha fazla korunmasını istiyoruz. İşçinin işvereni şikâyeti kolay bir durum değil. Bu örgütlenmeyi engelleyen en önemli hususlardan biri. Güçsüz olanı devletimiz korumalı, işçi-işveren uyuşmazlıklarında kamu tarafı hukukun tam gereğinin uygulanması yönünde tavır almalıdır.

Biz işçiler olarak üretim ve hakça bölüşüm peşindeyiz. Emeğimizle ülkemize ve çalıştığımız işyerlerine, insanlarımıza hizmet ediyoruz. Elbette vergi de veriyoruz. Ülkemiz vergilerinin büyük bir kısmı dolaylı vergiler. Haliyle emekçiler olarak daha fazla pay istemek de hakkımız. Ekonominin gerektirdiği düzenlemeler, kaynak aktarımları olacaktır ancak burada mutlaka çalışanların refahının artırılmasını da gözeten bir yaklaşım da belirlenmelidir.

Çalışma hayatındaki kıdem tazminatı, kayıt dışılık, ücretlerdeki vergi yükü, işyerinde cinsiyet eşitliği, mobbing, emeklilikte yaşa takılanlar, işsizlik sigortası fonu, asgari ücret, örgütlenmenin önündeki engeller, tekstil emekçilerinin üretim açısından vazgeçilmezliği, tekstil ve hazır giyim sektörü için devletimizden ek gayret gibi konularda taleplerimiz bakidir.

Biz Öz İplik İş Sendikası olarak ülke bütünlüğüne, çalışma barışına içtenlikle inanıyoruz. İnsanı ve emeği yüce değer olarak kabul ediyoruz.  İnsana ve emeğe değer verilmeyen yerde mutlu ve huzurlu çalışılmayacağını da yaşanmayacağını biliyoruz. Refah bir toplum için mücadelemizi sürdürdüğümüzü/sürdürmekte de kararlı olduğumuzu bir kez daha vurgulayarak başta tekstil, emekçileri olmak üzere Öz İplik İş Sendikası adına tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyorum”

BAŞKAN YALÇIN’DAN 1 MAYIS MESAJI

Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, bir mesaj yayımlayarak çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.

Mesajında alnının teriyle ekmeğini kazanmanın önemine dikkat çeken Başkan Yalçın, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün, başta Talas’ın gelişimi için gayret gösterip emek harcayan belediye çalışanlarımız olmak üzere, özveri ve emeğiyle hayatını kazanan tüm çalışanlar için hayırlara vesile olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.

MMO Kayseri Şube Başkanı Süleyman Varol’un mesajı

1 Mayıs Bayramı toplumda dostluk ve dayanışmanın artırılması, birlik ve beraberliğin pekiştirilmesi bakımından çok anlamlı bir gündür. Bu günün özüne ve anlamına yaraşır şekilde huzur ortamında kutlanması, herkesin sorumluluk içerisinde davranması gerekmektedir.

Makina Mühendisleri odası olarak en büyük temenni ve görevimiz; ülkemizde her kesimin daha çağdaş ve huzurlu şartlarda bir çalışma yaşamına kavuşturulması, ülkemizin kalkınarak hızla değişen ve gelişen dünya standartlarıyla uyumlu hale gelmesi, istikrarın artırılması, ekonomimizin ve devletimizin güçlenmesi adına milletimizin tüm kesimlerinin beklenti ve taleplerini sağlamak öncelikli görevlerimiz arasındadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Tüm Dünya’da işçi ve emekçilerin birlik ve dayanışma günü olarak bilinen 1 Mayıs’ın, hem devletimiz hem milletimiz için adil ve demokratik olmasını temenni ediyor, Emek ve dayanışma gününü kutluyorum.

ADD BAŞKANI KEMAL CEYLAN’IN MESAJI Dünya emekçilerinin hakları için ayağa kalktıkları tarihtir 1 Mayıs…  

1886 yılının 1 Mayıs günü, Şikagolu işçilerin 8 saatlik iş günü için greve gitmesiyle başlayan ve 4’ü işçi, 7’si polis 11 kişinin ölümüyle sonuçlanan Haymarket Olayı kurbanları anısına 136 yıldır 1 Mayıs bütün dünyada İŞÇİ BAYRAMI olarak kutlanmaktadır.

Ülkemizde ise, ilk kez 1911 yılında Selanik’te, 1912 yılında İstanbul’da kutlanmış, 1923 yılında Cumhuriyete doğru ilerlerken yasal İşçi Bayramı olarak kabul ve ilan edilmiş ise de, bugün pek çok iş kolunda 8 saatlik iş gününün uygulanmaması acı gerçeğimizdir.

100 yıllık tarihine rağmen İşçi Bayramı Türkiye’de, tıpkı işçi hakları gibi iniş çıkışlarla, büyük güçlükler ve acılarla yaşanmıştır. 1 Mayıs 1977 kitlesel katliamı dışında, değişik yıllarda da pek çok kurban verilmiştir.

Bu yıl da ülkemiz emekçileri; birlik içinde, Türk bayraklarının dalgalandığı alanlarda, taleplerini belirten pankartları ve güçlü sloganlarıyla İşçi Bayramı’nı kutlayacaklar. Yoksulluk ücretine, sendikasızlaşmaya, baskılara, sağlıksız, güvensiz ve güvencesiz iş koşullarına karşın ekmek peşinde koşan milyonlar alanlarda olacak.

Cumhuriyetin kurduğu üretim tesislerini kapatarak, satarak yok eden siyasi iktidarların, üretimi terk edip, gümrük duvarlarını da sıfırlamasından sonra, eğitim aldığı halde iş bulamayan umutsuz gençlerimiz iş isteyecekler. İstatistik oyunları ile gizlense bile işsiz sayısının tarihin en yüksek düzeyine ulaştığını haykıracaklar.

Sabah evlerinden aileleriyle vedalaşarak güvensiz, güvencesiz işyerlerine giden işçilerimiz; sigortasız, sendikasız, iş saati belirsiz, sayıları milyonları bulan sığınmacı yabancıların ücret rekabetine karşı açlık sınırı altında bir ücretle çalışmak zorunda kaldıklarını bir kez daha seslendirecekler. Gerçek sendikalar; yeni sendikalar yasası ile yok olma durumuna geldiklerini vurgulayacak, ancak sendikalı işçi sayısının gerilediği noktayı utandıklarından dile getiremeyecekler.

Çalışanlarımız; on yıllardır tehdit altında olan tek gelecek güvenceleri kıdem tazminatlarını koruma kararlılıklarını bir kez daha hatırlatacaklar.

Sayısız engelleri aşarak memur sendikalarında örgütlenmeyi başaran memurlarımız; devlet memuru güvencelerini kaybetmemek ve grevli toplu sözleşmeli sendikal haklarını almak için güçlerini birleştireceklerini, performans, not verme ve benzeri yöntemlere boyun eğmeyeceklerini duyuracaklar.

Giderek yükselen vahşi sömürü yöntemi taşeronlaşmaya ve kiralık işçilik gibi kölelik koşullarına karşı bu yıl alanlarda daha güçlü sesler yükselecek.

Yeni özelleştirme girişimlerine, yer altı ve yer üstü zenginliklerimizin yabancılara ya da yandaşlara yok pahasına satılması ile somutlananneoliberal sömürü gerçeğine bir kez daha dikkat çekilecek.

Atatürk’ün “Milletin Efendisidir” dediği köylülerimizin; destekten yoksun kaldıkları için üretimden kopup köylerini tek etmeleriyle kent varoşlarında işsizler ordusuna katılarak oluşturdukları milyonlar, işçi ücretlerinin baskılanmasına yol açtıklarının bilincine varacak, geniş emekçi yığınlarla kucaklaşacak.

Emekliler; yoksulluk içinde ve ticarileşen sağlık sistemi dişlileri arasında nasıl ezildiklerini, uzun ve çileli emek yıllarının sonunda huzur ve güven içinde yaşamayı umut ederken yaşama tutunabilmek için, yine -ve bulabilirlerse yeni bir işte- çalışmak zorunda kalmalarının kahredici haksızlığını bir kez daha söyleyecekler.

Kadınlarımız; insan olarak eşit ve özgür yurttaşlar olmak istediklerini, şiddete uğramak, sokak ortasında, rezidans balkonları dibinde katledilmek istemediklerini haykıracak, evlatlarının izbe yuvalarda cinsel istismara uğramadıkları insanca bir yaşam isteyecekler.

Öğrencilerimiz; parasız, laik ve bilimsel eğitim görmek, özerk üniversitelerde okumak, tarikat, cemaat baskısından uzak, her türlü gereksinimlerinin karşılandığı çağdaş yurtlarda barınmak istemlerini yineleyecekler.

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ olarak, vatansever halkımızla birlikte; yaşanan sıkıntıların kaynağının emperyalist sömürü düzeninin dayattığı yabancı reçeteli planlar olduğu bilinci ile ulusal bağımsızlığımızın simgesi şanlı bayrağımızın dalgalandığı 1 Mayıs alanlarını dolduran emekçilerimizin yanında olacağız ve BİR GÜN MUTLAKA, 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde olduğu gibi emperyalizmin zincirlerini yeniden kıracağız.

“… ve elbette ki sevgilim, elbet,

dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,

dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle, işçi tulumuyla

bu güzelim memlekette hürriyet…”

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE !1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI KUTLU OLSUN!

İŞÇİ DOSTU BAŞKANDAN 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ MESAJI

Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. “Kocasinan Belediyesi işçi dostu belediyedir” diye sözlerine başlayan Başkan Çolakbayrakdar,  mesajında; “Emek ve alın teriyle şehrimizin ve ülkemizin kalkınmasında büyük rol oynayan kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum” dedi.

Kocasinan Belediyesi’nin büyük bir aile olduğunu vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, “‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ felsefesiyle, bizler yaratılmışların en şereflisi olan insana hizmet etmek için çalışıyoruz. Bunun sorumluluğu içerisinde hareket ediyoruz. Bu noktada gece ve gündüz, hafta sonu, bayram ve tatil demeden yaklaşık bin 500 çalışanımızla gayret ediyoruz. Çalıştırdıklarınızın haklarını ‘Alın terleri kurumadan verin’ diyen Peygamberin ümmeti olarak bu anlayışı hayatımıza rehber edindik. Özellikle işçimizi, çalışanımızı bu memlekete hizmet edenler olarak gördüğümüz için onların hak ve hukuklarını koruyoruz. Böylelikle onlar da bu memlekete daha iyi hizmet edebiliyorlar. Bu kapsamda Kocasinan Belediyesi her zaman işçi dostu belediye olmuştur. Biz biliyoruz ki; her çalışanımızın yaptığı iş çok önemlidir ve bu çalışmalar hemşehrilerimize hizmet olarak yansımaktadır. Huzur ikliminin hakim olduğu Kayseri’mizde bu zamana kadar çalışanlarımızın yüzlerinin hep gülmesini sağladık. Bundan sonra da onların haklarını korumaya devam ederek, refah seviyelerini yükseltip, daha rahat bir ortamda çalışmalarını sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini “Emek ve alın teriyle şehrimizin ve ülkemizin kalkınmasında önemli rol oynayan kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum” diyerek noktaladı.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlarızEmeğe ve sosyal haklara saygı çağdaş bir demokrasi kültürünün ve kapsayıcı büyümenin en temel göstergelerindendir. Toplumun tüm paydaşlarının yapıcı işbirlikleri ile çalışma hayatının daha iyi standartlara kavuşturulması toplumsal refahımızın da vazgeçilmez bir unsurudur.Pandeminin yıkıcı etkisini geride bırakırken, “yeni normal” olarak anılan geçiş sürecinde çalışma hayatı başta olmak üzere pek çok alanda bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümün ekonomik ve toplumsal alanlarda kalkınma boyutunda bir fırsat olarak değerlendirilebilmesi için işsizlik ve kayıtdışı ekonomiyle etkili mücadele, başta gençler olmak üzere işgücünün düzgün işlere ve güvenli iş ortamına erişimi, kadın-erkek tüm çalışanların kişisel ve mesleki gelişimini destekleyen iş koşulları ve geleceğin dünyasında ihtiyaç duyulan becerilere hayat boyu yatırım öncelikli konularımız olmalı.Kapsayıcı sosyal politikalar ve tüm çalışan kesimlerle güçlü diyalog çerçevesinde çağdaş çalışma anlayışının hayata geçirilmesi, değer üreten ve yaşam memnuniyeti yüksek bir topluma ulaşmak için şarttır. TÜSİAD olarak “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlarız”.

OĞUZ GÜMÜŞKAYNAK’IN YAZISI

BİR MAYISLAR
BİR MAYISIN BAHAR BAYRAMI DİYE BİZLERE YUTTURULDUGU YILLARIN ÇOÇUKLARIYIZ OYSAKİ BAHARIN BAŞLANGICI MART AYI DEGİLMİYDİ AMA BİR MAYISIN ATEŞİNİN İNSAN OLMANIN ONURUNA İNSAN GİBİ YAŞAMANIN SEVGİNİN BARIŞIN ADALETİN UGRUNA 1889 YILINDA AMERİKANIN ŞİKAGO EYALETİNDE CANLARI PAHASINA DİRENEN VE ASIRLAR SONRADA ÖLÜMSÜZLEŞEN EMEKÇİLERİN ZAFER GÜNÜ OLDUGUNUN ANLATILMASININ ÜZERİNDEN FAZLADA BİR ZAMAN GEÇMEDİ TABİKİ ÜLKEMİN AYDINLARI BİR MAYISIN NE İÇİN KUTLANDIGINI ÇOK İYİ BİLİYORLARDI AMA TARİH BOYUNCA SESLERİNİN VOLÜMÜNÜ KAPATMAYA ÇALIŞAN SERMAYE KARŞISINDA DİK DURMAYA ÇALIŞSALARDA EZİLDİLER ÖLDÜRÜRDÜLER AMA HİÇ YILMADILAR
BİR MAYİSLARLA 9ZDELESİLMEYE UGRAŞ VERİLEN KOMİZMİN TÜRK ALEMİNİN EN BÜYÜK DÜŞMANI KOMİNİSTLİKTİR HER GÖRÜLDÜGÜ YERDE EZİLMELİDİR SLAGONLARI HALA GÖZÜMÜN ÖNÜNDE OYSAKİ ATATÜRK BÖYLE BİR İFADEYİ HİÇ KULLANMAMIŞTIR
KURTULUŞ SAVAŞINDA MADDİ MANEVİ HER TÜRLÜ DESTEGİ VEREN RUSLAR DEGİMİYDİ GEREK SÜMERBANKLARIN KURULMASINDA GEREKSE TÜRKİYENİN DEVLET ELİYLE SANAYİLEŞMESİNDE
BUNLAR BİZE HİÇ ANLATILMADI BİR AVUÇ TÜRK AYDINI İSE HİÇ YILMADI 1976 TAKSİM KATLİAMI 1969 KAYSERİ TÖS OLAYLARI VE BUNLAR GİBİ DAHA NELER NELER DİYORUMKİ YAŞASIN BİR MAYISLAR 1889 YILINDA BİR MAYISLARI ÖLÜMSÜZLEŞTİREN DÜNYA EMEKÇİLERİ BİR MAYIS EMEK VE ÖZGÜRLÜK BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN ŞAİRİN DEDİGİ GİBİ
ONLAR ÜMİDİN DÜŞANIDIR SEVGİLİM
AKAR SUYUN MEYVE ÇAGINDA AGACIN
SERPİLİP GELİŞEN HAYATIN
ÇÜNKÜ ÖLÜM VURDU DAMGASINI ALINLARINA
ÇÜRÜYEN DİŞ DÖKÜLEN ET
VE ELBETTEKİ SEVGİLİM ELBET
GELECEKTİR BU GÜZELİM MEMLEKETE EN ŞANLI ELBİSESİ
İŞÇİ TULUMUYLA HÜRRİYET