Yusuf Halaçoğlu: AKP vatandaşı ne kadar çok borçlandırdık diyerek övünüyor

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili ve aynı zamanda Kayseri Milletvekili Yusuf  Halaçoğlu, AKP iktidarı döneminde yani son 12 yılda Türkiye’nin borçluluğunun tehlikeli şekilde arttığını belirtti. Halaçoğlu, “Vatandaşların 2002’den günümüzde bankalara olan nakdi kredi borcu 22 kat artmıştır. 2002’den 2014’e hane halkı borçluluğu 55 kattan fazla artmıştır” dedi.

Türkiye ekonomisi konusunda değerlendirmelerde bulunan MHP Milletvekili Yusuf  Halaçoğlu, Türkiye’nin ürettiğinden fazla tüketen, kazandığından fazla harcayan, borçlanmaya ve ithalata dayanarak ekonomiyi çeviren, cari açık ve buna bağlı dış ticaret açığı, tasarruf açığı ve sağlıksız bütçe yapısıyla yaralı bir ekonomiye sahip olduğunu söyledi. “AKP’nin ekonomiyi sürekli ‘iyi, iyi’ diyerek psikologların ‘iyi söyle iyi düşün’ telkinleri gibi adeta acıdan mutluluk çıkarmak istiyor” diyen Halaçoğlu,  “İktidarın borç veren bir ülke olduk’ söylemi bir âhir zaman hurafesi gibi aldatmacadan öte bir şey değildir. Oysa 12 yılda Türkiye’nin borçluluğu tehlikeli şekilde artmıştır. Örneğin vatandaşlarımızın borçlarına bakalım: 2002’den günümüzde bankalara olan nakdi kredi borcu 22 kat artmıştır. (2002’de 51,9 milyar TL, 29 Ağustos 2014 itibariyle 1,15 trilyon TL) Bireysel, ticari, kurumsal borçların tamamı. 2002’den 2014’e hane halkı borçluluğu 55 kattan fazla artmıştır. (2002 6,7 milyar TL, 2014 yılı Mart ayı itibariyle 371,4 milyar TL.) Özel sektörün dış borçları 6 kat artarak 2002’de 43 milyar dolardan, 2014 birinci çeyrek itibariyle 264,9 milyar dolar olmuştur. Türkiye ekonomisi borç batağına düşmüştür. Bir de kalkıp borç vermekten bahsediyorsunuz. Hükümet Sultanahmet’te toplayıp Libya’da, Suriye’de dağıtan dilenci durumundadır” dedi.

“AKP VATANDAŞI NE KADAR ÇOK BORÇLANDIĞI İLE ÖVÜNMEKTEDİR”

“AKP vatandaşı, esnafı, çiftçiyi ne kadar çok borçlandırdığıyla övünmektedir” ifadelerini de kullanan Halaçoğlu, “Esnafa 2002’de 154 milyon kredi verildiğini, sizin ise 10 milyar kredi veriyoruz diye övünürken borç 60 kat artmıştır. Çiftçinin borçları 530 milyon TL’den 2012 Eylül itibariyle 40 milyar TL’ye yükselmiştir. Buna göre çiftçi borçları zamanınızda 75 kat artmıştır. Keza 12 yıllık dönemde büyüme hedefleri hiçbir zaman tutmamıştır” şeklinde konuştu.

“AKP DÖNEMİNDE ELEKTRİK, BENZİN, EKMEK

YÜZDE 150-400 ORANLARINDA  ZAMLANMIŞTIR”

12 yıllık AKP iktidarında elektrik, ekmek, otobüs biletleri, benzin, mazot, beyaz peynir, çay, bulgur,  dana eti, doğalgaz, zeytin, yumurta, un, pirinç ve makarnaya yüzde 150’den 400’lere varan zamlar geldiğini dile getiren Halaçoğlu, vatandaşların bankalara olan borçlarının 12 yılda 22 kat arttığını kaydetti. Halaçoğlu,  şunları söyledi: ‘’2002’de vatandaş her 100 TL’lik harcanabilir gelirinin sadece 4,7 TL’sini borç ödemeye ayırırken bu rakam 55,2 TL’ye yükselmiştir. Erdoğan hükümetleri döneminde ülke nüfusu yüzde 10 artmış olmasına rağmen tarım alanları yüzde 11 küçülmüştür. 1923’den 2002’ye kadar 73 yılda toplam dış ticaret açığı 247 milyar dolarken bu rakam 12 yılda 687 milyar dolara çıkmıştır. Ülkemiz 2002 yılında cari açık sıralamasında dünyada 40. sırada iken bugün dünyanın en çok cari açık veren ilk 5 ülkesi konumuna düşmüştür. Toplam iç ve dış borçlar 257 milyardan 635 milyar TL’ye çıkmış, 2,5 kat artmıştır. Bu rakamlar AKP’nin ekonomi politikalarının Türkiye’yi nereye getirdiğini çıplak şekilde ortaya koymaktadır”

“IMF BORCU BİTTİ’ DİYE BİR TERANE KOPARIYORLAR AMA”

“AKP hükümeti son zamanlarda ‘IMF borcu bitti’ diye bir terane koparılmaktadır.” Diyen Halaçoğlu,  “Oysa gerçek nedir bir bakalım:

Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, 2002 yılında 155 milyar TL olan Brüt Kamu iç borç stoku 2014 yılına gelindiğinde 436 milyar TL’ye çıkmıştır. Aynı dönemde brüt dış borç stoku ise 102 milyar liradan 199 milyar TL’ye yükselmiştir.Toplam AB tanımlı brüt borç stoku aynı dönemde 259 milyar liradan 578 milyar TL’ye yükselmiştir.

Yine Merkez Bankası verilerine göre IMF borcu dahil yurtiçi yerleşik kişilerin yabancılara kredi borcu 80 milyar 664 milyon dolar iken bu borç 2013 sonu itibariyle 215 milyar 228 milyon dolara ulaşmıştır. 214 yılının birinci yarısı sonu itibariyle bu borç tutarı 219 milyar 713 milyon dolardır.

2002 yılı ile 2014 yılı arasında Merkez Bankası verilerine göre uluslararası yatırım pozisyonu istatistikleri incelendiğinde daha vahim bir durum ortaya çıkmaktadır. 2002 yılında yurt içi yerleşik kişilerin yani Türklerin yurt dışındaki varlıkları 62 milyar 270 milyon dolar iken yabancıların ülkemizdeki varlıkları 147 milyar 779 milyon dolar idi. Yani 85 milyar 509 milyon dolarlık açık söz konusu idi. 2014 yılı ilk yarısı sonu itibariyle Türklerin yurt dışındaki varlıkları 229 milyar 951 milyon dolara yükselmiştir. Yabancıların ülkemizdeki varlıkları ise 652 milyar 917 milyon dolara yükselmiştir. Yani açık tam tamına 422 milyar 965 milyon dolardır. Yani neredeyse yabancılar ülkeyi ekonomik açıdan ele geçirmiştir. Bunun diğer anlamı yabancıların ülkemizden alacakları 652 milyar 917 milyon dolardır. Şimdi bu tablo karşısında IMF borcu bitti diye sevinebilir miyiz?

“ÇİFTÇİLERİMİZİN BORÇLARI 80 KAT ARTMIŞTIR”

Açıklamasında AKP’nin yanlış ekonomi politikalarından en büyük nasibi tarım sektörü ve çiftçilerin aldığını dile getiren Halaçoğlu,  şunları söyledi: “Tarımın ve tarımsal desteklerin milli gelir içindeki payı düşmüş, ekilen biçilen tarım alanları azalmıştır. Mazot ve girdi fiyatları çiftçiyi üretim yapamaz, ürettiğinin karşılığını alamaz hale getirmiştir. Girdi fiyatları enflasyonun üzerinde artarken ürün fiyatları enflasyonun altında kalmıştır. 12 yıl önce çiftçilere verilen ‘yeşil mazot’ sözü yerine getirilmemiştir. 2002’de ortalama 1 lira olan mazot bugün 4,5 liraya ulaşmıştır. Çiftçilerin kooperatiflere ve Ziraat Bankasına borçları 530 milyon liradan 40 milyar liraya çıkmıştır. Çiftçilerimizin borçları 80 kat artmıştır. Özel bankalara olan borçları bunun dışındadır. Çiftçi borç batağına batmışken 29 Ağustos 2014 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile elektrik borcu bulunan çiftçilerin tarımsal desteklemeleri elektrik borçlarına mahsup edilmesi karar verilmiştir.  İktidar çiftçiyi düşünmeyi bırakmış özel elektrik şirketlerinin tahsildarlığına soyunmuştur”

 

 

Bir yanıt yazın