Yılbaşı hediyelerindeki değişim, e-defterde geri sayım, Türkiye-Birleşik Krallık ticareti

e-Defter’de geri sayım başladı
e-Defter mükellefleri için geri sayım başladı. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in yayınladığı Vergi Usul Kanunu (VUK) 509 sıra nolu genel tebliğine göre, 2020 yılında e-Fatura’ya geçen mükellefler ile bağımsız denetime tabi olan şirketlerin, 1.1.2021 tarihine kadar e-Defter geçişlerini tamamlamış olmaları zorunludur. e-Defter uygulamasına geçmek zorunda olduğu halde geçmeyen mükelleflerin hakkında, VUK’da öngörülen cezai hükümlerin uygulanacağı açıklanmıştır. Ayrıca yapılan açıklamada, kamu kurum ve kuruluşlarının e-Defter sürecine geçmelerinin isteğe bağlı olduğu da ifade edilmiştir.
e-Defter nedir?
e-Defter”, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’in istediği format ve standartlara uygun olarak, işletme defterlerinin elektronik ortamda e-belge olarak hazırlanmasıdır. VUK (Vergi Usul Kanunu) ve TTK (Türk Ticaret Kanunu)’na göre, tutulması zorunlu olan defterlerin; elektronik defter olarak hazırlanması, elektronik ortamda kaydedilmesi ve elektronik ortamda 10 yıl boyunca saklanması zorunludur. Bu süre zarfında, kanunen tutulması zorunlu olan “yevmiye ve büyük defterleri” kapsayan e-Defterlerin; değiştirilmezliğinin, bütünlüğünün ve kaynağının doğruluğunun garanti altına alınması zaruridir. Özellikle son 6 yıldır, e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye, e-SMM gibi e-Belge uygulamaları Türk iş dünyasının merkezine oturmuştur. İşletmeler tüm e-Dönüşüm süreçlerini, özel entegratör firmalarının arasında yer alan lider özel entegratör Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ ile başarıyla yönetmektedir. Türkiye’nin inovasyon lideri olan Uyumsoft AŞ, 24.’cü yılında 30 binin üzerindeki yerel ve global müşterisinin uçtan uca dijital dönüşümünü sağlamaktadır. Uyumsoft’un ürün ailesinde, e-Belge e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-O-Defter, e-SMM, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları ile Kurumsal Kaynak Planlama uyumERP (bulut, mobil), Müşteri İlişkileri Yönetimi uyumCRM (bulut, mobil), İnsan Kaynakları Yönetimi uyumHRM (bulut, mobil), Ticari Paket Yazılımlar, ekoTicari (Kobi’lerin ERP’si), ekoHR, ekoSMMM (Mali Müşavir Yazılımı), ekoCari (Ön Muhasebe Ticari Paket Programı), Banka Bakiyem, uyumYEDEK, uyumİYS AHTAPOT dahil 30’u aşkın yazılım ürünü bulunmaktadır.
e-Deftere nasıl geçilir ve e-Deftere geçmenin avantajları nelerdir?
Öncelikle bilinmesi gereken konu, mükellefler e-Defter başvurularını www.edefter.gov.tr web sitesinden yapmaktadırlar ve burada istenen belgeler hakkında bilgi verilmektedir. Örneğin, e-Defter başvuru formunun ve taahhütnamesinin imzalı aslı lazımdır. Yine, tüzel kişiler için formu imzalayan kişinin, kurumda yetkili olduğunu kanıtlayan şirket imza sirkülerinin ve noterden tasdikli örneğinin olması gereklidir. Başvurular yapıldıktan sonra, kuruma ait mali mühür ile onaylanması lazımdır. Nitekim, e-Defter uygulamasına geçecek olan mükellef; gerçek kişi ise e-imza veya mali mühür ile; tüzel kişi ise mali mühür ile başvuruda bulunacaktır. Diğer önemli bir konu da mükelleflerin, e-Defter oluşturmak, kaydetmek, muhafaza etmek ve istenildiğinde ibraz etmek için kullandıkları programın, uyumluluk onayı almış olması önemlidir. Kısaca e-Defter mükellefleri, e-Defter sürecini yönetmek ve saklama hizmeti için, Uyumsoft AŞ’nin aralarında bulunduğu özel entegratörlerden birisi ile anlaşma yaparak, tüm süreci başarıyla yönetecektir. Özel entegratörler ile çalışmanın sayısız faydaları vardır ki, örneğin Uyumsoft’un e-Defter uygulaması ile elektronik defterler oluşturulduktan sonra, hata ayıklama seçeneği sayesinde, olası hataların ayıklanmasının sağlanması mümkündür.

Diğer e-Dönüşüm uygulamalarında olduğu gibi, e-Defter’e geçmenin de büyük avantajlarından birkaçına değinecek olursak; e-Defter sayesinde tüm süreç elektronik ortamda yönetildiğinden, evrağın istenildiğinde hızlıca ulaşılması ve güvenli şekilde 10 yıl saklanması gerçekleşir. Kağıt, baskı, noter gibi masraf kalemleri olmadığından hem paradan, hem zamandan tasarruf edilmiş olunmaktadır.

Dikkat! e-Defterler dijital ortamda 10 yıl boyunca saklanmalıdır

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yayınlanan tebliğde, e-Defter mükelleflerinin, elektronik ortamda hazırladıkları e-Defterlerinin, yine elektronik (dijital) ortamda 10 yıl boyunca saklamalarının zorunlu olduğu açıklanmıştır. Bu süre zarfında da, e-Deftere ait olan kayıtların içeriğinin ve bütünlüğünün bozulmaması zorunludur. Eğer, e-Defter kayıtlarının saklanmasında olası bir sorun ile karşılaşılırsa, üç iş gününde GİB’e bildirilmesi gereklidir. Bir diğer konu ise, 09.10.2020 tarihinde GİB tarafından yapılan açıklamaya göre, e-Defter dosyaları ile berat dosyalarının 2.’ncil kopyalarının GİB’in bilgi işlem sistemlerinde saklanması zorunluluğu getirilmiştir ve mükellefler bu konuya ilişkin duyurudaki kılavuzu inceleyerek bilgi edilebilirler. Ülkemizin lider özel entegratörü Uyumsoft AŞ, uyumYEDEK ürünü ile, mükelleflerin bilgisayarındaki defter beratlarını, GİB’in sistemine otomatik olarak aktarmaktadır, firmaların manuel olarak GİB’in sistemine 2.’ncil kopyaları yüklemesine gerek bulunmamaktadır. Dijital dönüşümün gizli kahramanları olan mali müşavirler, e-Defter yükleme sürecinde ve sürecin uçtan uca yönetilmesinde Uyumsoft e-DefterVIP hizmetinden yararlanmaktadır.

Pandemide Yılbaşı Hediyeleri de Değişti

Türkiye’nin 2020’de tanıştığı pandemi, hediye alışkanlıklarını da değiştirdi. Artık, maske ve dezenfektan da yılbaşı hediyeleri arasına girdi.

Pandemi tedbirleri kapsamında eğlence mekanları kapalı. Otellerin yılbaşı balosu düzenlemeleri de yasaklandı. Yeni yıla zorunlu olarak evde girecek, hatta sonrasındaki üç günü de sokağa çıkma yasağından dolayı evde geçirecek on milyonlarca kişi, yılbaşı gecesi için hazırlıklarını yapıyor.

Evde yılbaşının vazgeçilmezi televizyon ve başta tombala olmak üzere oyunlar… Bir de aile bireylerini mutlu edecek hediyeler.

Peki pandemi koşullarında kutlanacak yılbaşında kim, kime ne hediyeler alıyor?

Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com, geleneksel yılbaşı anketinde bu soruyu en az bir kişiye hediye alan 25-55 yaş grubundaki üyelerinden yaklaşık binine sordu.

Ankete göre annelerin yüzde 95’inin, babaların da yüzde 70’inin çocuklarına hediye aldığı belirlendi.

Evli erkeklerin yarısı, çocuklarının yanı sıra eşine hediye aldığını belirtirken, kadınlarda bu oran yüzde 30’lara kadar düşüyor.

Bekar erkeklerin yüzde 75’i sevgilisine, yüzde 35’i anneye, yüzde 20’si ise kardeşine hediye alıyor. On erkekten sadece biri babaya hediye almayı aklına getiriyor.

Evli olmayan kadınlar ise hediye alımında anneye öncelik veriyor. Bekar kadınların yüzde 65’i anneye, yüzde 40’ı sevgilisine, yüzde 25’i kardeşine hediye aldığını belirtirken, babayı düşünen kız çocukların oranı da yüzde 20’de kalıyor.

MASKE VE DEZENFEKTAN DA HEDİYELER ARASINA GİRDİ

Avantajix.com Dijital Pazarlama Direktörü Sevda Köseibiş, ankette klasikleşenlerin yanı sıra pandemiye özgü ürünlerin de hediyeler arasına girdiğinin belirlendiğini söyledi.

Köseibiş’in verdiği bilgiye göre, anne babalar çocuklarına oyuncak ve kitabın yanı sıra üzerlerinde çizgi film kahramanları, renkli desenler ile tuttukları takımlarının renk ve logolarının bulunduğu özel tasarım maskeler hediye ediyor.

Çocuklarına hijyen alışkanlığı kazandırmak isteyen ebeveynlerin hediye paketlerinde kolonya ve diğer dezenfektan ürünleri de yer alıyor.

Maske hediyesi, bu yıl sevgililer arasında da oldukça yaygın. Birçok firma, yılbaşı hediyesi olarak kişiye özel tasarımlarla yıkanabilir maskeler üretiyor. Erkekler ve kadınlar, üzerinde sevgilerini ifade eden mesajlar bulunan ya da ilgi çekici tasarımlarla üretilen maskeleri tercih ediyor.

Bunların dışında hediye olarak çocuklara oyuncak-kitap, annelere küçük ev aletleri, babalara gömlek-kravat, kardeşlere tişört-kazak, sevgililere ise parfüm-mücevher alınıyor.

KASIM’DAN SONRA EN FAZLA İŞLEM ARALIK’TA

Avantajix.com Dijital Pazarlama Direktörü Sevda Köseibiş, global alışveriş festivallerinin düzenlendiği Kasım ayından sonra en fazla online alışverişin Aralık’ta yapıldığının altını çizerek, şunları söyledi:
“2019 Aralık ayında internetten kredi kartı ile 57,3 milyon adet işlem yapıldı. Bu yıl pandemi dolayısıyla e-ticaret ekosistemine 10 milyona yakın yeni kredi kartı katıldı. Bu kartlarla birlikte 2020 Aralık ayında işlem adedinin 90 milyonu bulmasını bekliyoruz. Bunların büyük kısmını da yılbaşı alışverişleri oluşturacak. Tüketici, artık online alışverişe alıştı ve oldukça bilinçlendi. Alışveriş karşılığı para iadesi yapan Avantajix.com benzeri sitelerin üye sayısı her geçen gün artıyor. Tüketici, sanal mağazalara doğrudan değil de Avantajix.com üzerinden girerse, bu mağazalardan komisyon alıyoruz ve bu komisyonu alışveriş yapan kişiye ödüyoruz. Bir indirim değil, direkt nakit para ödeniyor. Üründe bir indirim söz konusuysa tüketici ayrıca ondan da yararlanıyor. Avantajix.com üzerinden 10 milyona yakın ürüne ulaşmak ve satın aldıkça nakit para kazanmak mümkün.”

Brexit’ten sonra, Türkiye-Birleşik Krallık ticaretini neler bekliyor?

İngiltere, Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Birleşik Krallık’ta, Haziran 2016’da yapılan AB referandumuyla yüzde 48’e karşı yüzde 52 ile, AB’den çıkılması (Brexit) kararı alınmıştı.

Sadece Birleşik Krallık’ı değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiren, Avrupa başta olmak üzere dünyada tartışma konusu olan Birleşik Krallık’ın AB’nden ayrılma sürecini ifade eden Brexit sürecinde, sürecin dolmasına 7 gün kala ticaret anlaşmasında uzlaştılar.

Görünen o ki İngiltere, AB’ten tüm isteklerini aldı. “Sıfır gümrük vergisi ve sıfır kotayı kabul eden AB içindeki en büyük ticaret anlaşması” böylece gerçekleştirilmiş oldu. AB ile Birleşik Krallık’ın 2019 yılı ticaret hacmi 668 milyar pound’tu. Bu anlaşma 2019 ticaretinin tamamını kapsıyor. Ayrıca, İngiltere için AB adalet divanı artık hükmedici rolde değil ve uluslararası hukuk kuralları geçerli olacak. İngiltere kendi ifadesiyle Brexit ile, siyasi ve ekonomik bağımsızlığına yeniden kavuşmuş oldu.

Bu saatten sonra İngiltere ile ticaretini devam ettirmek isteyen AB dışındaki diğer ülkeleri, daha zor günler bekliyor olacak. Çünkü en büyük ticari partneri AB ile neredeyse sıfır gümrük ve sıfır kota üzerinden anlaşan, ticaretini ve balıkçılık yapılan suları dahil tam kontrole alan Birleşik Krallık, diğer ülkelerle ticaret anlaşması için elini çok daha güçlendirmiş oldu.

Brexit sonrası Türkiye’nin durumu ne olacak?

TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, Brexit’ten sonra, Türkiye-Birleşik Krallık ticaretini nelerin beklediğini değerlendirerek, şunları anlattı:

İngiltere-Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması henüz imzalanmadı. Her ne kadar hükümet yetkilileri tarafından anlaşmaya çok yakın olduğu ifade edilse de, Türkiye’yi 1 Ocak 2021’den itibaren yeni bir dönem bekliyor. Bu belirsizlik durumunun, Türkiye’nin ihracatına maliyetinin yaklaşık 2,5 milyar dolar olabileceği öngörülüyor. Türkiye, toplam ihracatının %51’ini AB’ye yapıyor. Toplam ithalatının %36’sını da AB’den yapıyor. İngiltere ise, Türkiye’nin Almanya’dan sonra en büyük ticaret hacminin olduğu ikinci ülkedir. Türkiye-Birleşik Krallık arasında, yaklaşık 18 milyar dolarlık ticaret hacmi var. İngiltere, 5 milyar dolarla, Türkiye’nin en büyük ticaret fazlası verdiği ikinci ülke pozisyonunda bulunuyor. İkili ticaretin yüzde 98,2’si, gümrük birliği kapsamında yüzde sıfır gümrük vergisi ile gerçekleştiriliyor. İngiltere’ye ihracat kalemlerimiz arasında beyaz eşya başta olmak üzere elektrikli ve elektriksiz makineler, motorlu araç ve parçaları, demir-çelik ürünleri, hazır giyim ve tekstil ürünleri, elektrikli aletler, gıda maddeleri gibi tüketim ürünleri, kağıt ürünler, kablo ve teller vd yer alıyor. İthalat kalemlerimiz ise; Elektriksiz makineler, demir çelik, otomotiv ana ve yan sanayi ürünleri, eczacılık ürünleri, plastik ürünleri, yarı mamul organik kimyasallar bulunuyor. Türkiye ve İngiltere arasında yeni bir ticaret anlaşması imzalanmazsa, ikili ticaretin yüzde 70’inde doğrudan veya dolaylı rekabet gücü kaybı oluşabilecektir. Türkiye’nin ihracatının yüzde 83’ünde, İngiltere’nin ihracatının yüzde 51’inde doğrudan veya dolaylı rekabet gücü kaybı gerçekleşebilir” dedi.

İngiltere’ye mal sevkiyatında %25-30 düşüş yaşanabilir

Türkiye-İngiltere arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasının 2021 yılının ortalarında imzalanmasının beklendiğini kaydeden TTT Global Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:

Bu durum ülkeler arasındaki ticareti doğrudan etkileyecek ve doğal olarak lojistik sektörüne de dokunacak. Anlaşma olmazsa, İngiltere’ye mal sevkiyatının %25-30’lar seviyesinde düşmesi muhtemel olacaktır. Bu hacmin korunması ve artırılmasında, Türkiye’deki yerel dış ticaret ve lojistik sektörü tarafından Brexit sürecinin daha yakın takibi önem arz ediyor. Brexit geçiş süreci devam ettiği sürece, ihracat taşımaları bir süre daha aynı kalacak, T1 transit belgesiyle devam edecek, fakat dönüşte farklılık olacak ve T1 yerine T2 transit rejimi beyannamesi istenecektir. Anlaşma olmadığı takdirde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları geçerli olacak, ülkeler karşılıklı olarak gümrük vergilerini arttırabilecektir. Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanırsa, bu durum anlaşma çerçevesinde değişebilecektir. Türkiye ile İngiltere arasında, 2021 yılı ilk yarısına kadar imzalanması beklenen serbest ticaret anlaşmasıyla, sanayi ve tarım ürünlerine yönelik gümrük vergilerinin karşılıklı kaldırılmasını öngörüyoruz. Buna bazı kalemlerin daha eklenmesi muhtemeldir. İlk tespitler gösteriyor ki, İngiltere’nin 1 Ocak 2021’den itibaren uygulayacağı gümrük vergileri, İngiltere’ye olan toplam ihracatımızın yüzde 68’ini etkiliyor. Otomotivde yüzde 10, hazır giyimde yüzde 12, beyaz eşyada sıfır vergi uygulanacak gibi duruyor. İthalat ürünlerinde ise ithalatçılarımızı daha büyük vergiler bekliyor. Bu vergiler kuşkusuz, İngiltere’yle olan ticarete büyük darbe vurabilecektir ve ithalat maliyetleri artacaktır. İngiltere 51 ülkeyle STA’ları imzaladı. Türkiye’nin, bu konuda hızlı davranması gerekiyor. Eğer inisiyatif alınamazsa, Birleşik Krallık’ın Türkiye’den yaptığı ithalat başka ülkelere kayabilir ve gerçek risk de budur. İngiltere ile ticaret hacmimizi kısa vadede 25 milyar doların üzerine çıkarma hesapları yaparken, aksine bazı tedbirleri zamanında alamazsak daralma ile karşılaşabiliriz. Kısaca, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ticari ilişkilerinin aynı tonda güçlenebilmesi açısından kapsamlı bir ticaret anlaşması yapmak gerekmektedir. Gümrük birliği kapsamında olduğu gibi sanayi ürünleri üzerindeki gümrük vergilerinin kaldırılması, tarım ürünlerinde kısmi de olsa serbestleşme sağlanması önemlidir. Diğer kritik bir konu da, Birleşik Krallık 1 Ocak 2021’den itibaren GVMS’yi (Malların Araç Hareketlerinin Dijital Olarak İzlenmesi Servisi) devreye alacaktır. Bu konuda, Türk Lojistik Teknolojisi TIRPORT, geliştirdiği arttırılmış zeka destekli teknolojilerle U-ETDS ve GVMS’ye hazırdır” diye konuştu.

İyi yönetilirse, Brexit süreci Türkiye’ye avantajlar getirecek

TTT Global Başkanı Dr. Akın Arslan, Brexit sürecinin iyi yönetilirse, Türkiye’ye bazı avantajları getireceğini belirterek, birkaç maddeye değindi:

1-Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ikili işbirliklerinin geliştirilmesi,

2-Gümrük birliği dışındaki alanlarda da serbest ticaret altyapılarının tesis edilmesi,

3-Coğrafi yakınlığın bir fırsata dönüştürülmesi,

4-Düşük nakliye maliyetleri,

5-Pandemi sonrası Türkiye’de ortaya çıkan alternatif yatırım olanakları,

6-Depolama, ulaşım ve tedarik konularında yaratılabilecek işbirlikleri,

7-Teknoloji tabanlı üretimlerde işbirlikleri,

8-Katma değeri yüksek ürünlerin, Türkiye’de ortak girişimlerle üretilmesi ve dünyaya pazarlanması,

9-Nitelikli Türk işgücünden istifade edilmesi,

10-AB’den ayrılan İngiltere’nin sağlık ve eğitim gibi kritik alanlarda Türkiye ile AB’den bağımsız yatırım politikaları izleyebilmesi ve işbirliği geliştirebilmesi,

11-Coğrafi konumu itibariyle Türkiye’nin Batı ile Doğu arasında bir lojistik HUB’ta oturması ve Türkiye’deki İngiliz-Türk ortak yatırımlarıyla bölgenin üretim ve depolama üssüne dönüştürülebilmesi sıralanabilir.